Mizuki Tsucimura’nın üzüntüyü ve küskünlüğü alıp neşeyi ve umudu müjdelediği, eleştirmenlerin “garip ve nefis” diye yorumladığı romanı Aynadaki Yalnız Şato, Alper Kaan Bilir’in çevirisiyle İthaki Yayınları’ndan çıktı.
Aynadaki Yalnız Şato, karakterlerin duygusal dünyalarına şefkatle yaklaşıyor ve insanlara dokunmanın beklenmedik güzelliklerini ortaya koyuyor. Roman; iç içe geçmiş odalardaki bilmeceler çözülmeyi beklerken capcanlı rüyalarla yürek ısıtıyor.
Yedi öğrenci, ailelerinden ve arkadaşlarından kaçmak için odalarının karanlığına sığınmış, okula gitmeyi reddediyor. Ta ki bir gün kendilerini muhteşem bir şatoda bulana kadar. Ama bu büyülü şatoda bir görevleri var: Saklı bir anahtar bulmak. Anahtarı bulan kişi, tek bir dilek hakkı kazanacak ve dileği gerçekleştiğinde şato, içinde yaşadıkları tüm anılarla birlikte ortadan kaybolacak. Ancak bir kural da var: Her gün akşam saat beşe kadar şatoyu terk etmek zorundalar, yoksa şatonun huysuz koruyucusu Kurt Hazretleri tarafından yutulacaklar.
“Başka bir dünyada çoktan arkadaş olmuştuk. O yüzden yalnız değilim.”