11 MART, ÇARŞAMBA, 2020

Bir Göç Hikâyesi: Göçmek Ne Garip Şey Anne!

Son dönemde gerçekleşen beyaz yakalı göç dalgasıyla ülkeyi terk eden akademisyen ve yazar Filiz Yavuz’un Türkiye’den Madrid’e göçmesiyle başlayan modern bir gurbetlik hikâyesi anlattığı kitabı Göçmek Ne Garip Şey Anne!, Mundi Kitap’tan çıktı.

Yavuz, neden gittiğini, gittiğinde neler bulduğunu, bürokratik sıkıntılardan kültürel açmazlara, asla aşılamayan cam tavanlardan, en çok özlenen beklenmedik detaylara, pratik tavsiyelerden komik anekdotlara eşine az rastlanır bir içtenlik ve gözlem yeteneğiyle aktarıyor.

​“Boğaz havası mıydı içime çektiğim, İstanbul’un kiri pası mıydı yoksa? Ya da o kentte attığım tüm kahkahalar mıydı? Belki de üniversiteye gittiğimden beri o devasa kentte geçirdiğim 17 yılımdı an an? Hâlâ bilmiyorum. Yaşam kadar ağır bir şeyi içime çektim; sonra da topografik olarak yedi tepeli değilse bile yedi bela olduğunu herkese binlerce kez ispatlamış olan o kente son kez baktım. Ve düştüm yola. 35 yaşımda ve henüz iki yaşına bile girmemiş çocuğumla. 2016’nın Ekim’iydi. Ekim’in başı. Mutluluktan havalara uçmuyordum ama ölesiye mutsuz da değildim. Heyecanlıydım biraz. İçimdeki ürperti klimadan değildi, sanmıyorum. Ben bahar bahçe düşlüyordum lakin ille de bir yanım yaprak döküyordu. Sanki kavlimi yerine getirmemişim gibi bir his... kalbimi dişliyordu. Nabzımın hızlanması ve kulaklarımdaki basınç uçağın inişinden değildi, işte tam da bundandı. Ah ben ki göklere sığamamıştım, yerlere nasıl sığacaktım!”

​Görsel: Marta Zamarska

0
2840
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage