Berlin’de Onursal Altın Ayı ile ödüllendirilen Wim Wenders’in Berlin Film Festivali’nde Yarışma Dışı gösterilen filmi Every Thing Will Be Fine İstanbul Film Festivali’ne gelen ödüllü filmlerden bir tanesi.
Amerikalı usta bağımsız sinemacı Hal Hartley’nin, 1997 yılında Henry Fool ile başlayan 2006 yılında Fay Grim ile devam eden üçlemesinin sonuncusu Ned Rifle Berlin Film Festivali’nde de Panorama bölümünde gösterildi.
Ergenlik sorunlarının üstüne bir de sünnet derisi problemi eklenen 17 yaşındaki bir gencin hikâyesini anlatan Short Skin, uluslararası prömiyerini Berlin Generations bölümünde yaptı.
Berlin’de Panorama bölümünde gösterilen H., bilimkurgu, gizem, gerilim ve dram arasında ince ve huzursuz edici bir çizgide duruyor.
Lisbon’da Jüri Özel Ödülü, San Sebastian’da ise Uluslararası Sinema Yazarları Birliği FIPRESCI Ödülü kazanan Phoenix, Alman sinemasının son dönemde çıkardığı en başarılı ve istikrarlı yönetmenlerden Christian Petzold’un son filmi.
Haitili usta yönetmen Raoul Peck, Meurtre a Pacot / Murder in Pacot’ta ülkesinde 2010 yılında meydana gelen depremin yoksul insanlar üzerindeki etkisini, zenginken evlerini kaybeden bir aile ve ülkeye gelen yabancı yardım görevlileri üzerinden anlatıyor.
Birbirinden bağımsız üç şiddet öyküsünü arka arkaya dizen Violencia, Kolombiyalı Jorge Forero’nun ilk filmi. Dünya Prömiyerini yaptığı Berlin Film Festivali’nin Forum bölümünde beğeniyle karşılanan Violencia, bu yılın keşfe değer ilk filmlerinden biri.
34. İstanbul Film Festivali programının tamamı 10 Mart’ta duyurulacaktır.