7. Çanakkale Bienali Başladı

“Takımyıldız” başlıklı 7. Çanakkale Bienali, 31 sanatçının farklı kavramsal çerçeve ve kurgular etrafında bir araya getirilen eserlerinden oluşan çeşitli sergilerle başladı. Oldukça farklı sanatsal dünyaları bir araya getiren ve insanın sanatla ilişkisini farklı boyutlarıyla ele alan bienalin küratörlüğünü ise CABININ (Çanakkale Bienali İnisiyatifi) ve Azra Tüzünoğlu yapıyor. Agah Uğur Koleksiyonu’nda yer alan eserlerden oluşan ve küratörlüğünü Azra Tüzünoğlu’nun üstlendiği bir bölüm de içeren bienal, bu yıl ana destekçisi Dardanel’in katkılarıyla hayata geçiriliyor. 

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da bünyesinde birbirinden farklı sergileri barındıran bienal, bu kez “Neye Benziyor?”, “Hasarlı veya Tahrip Edilmiş: Kültür” ve “Hiç İstemeden ama Seve Seve” başlıklarını taşıyan sergileri ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Pek çoğu Türkiye’de ilk kez görülen ve bu sergilere özel olarak hazırlanan 31 sanatçının 40’ı aşkın eseri, Çanakkale’ye yayılan 4 mekânda sanatseverlerle buluşuyor.

Bienal mekânlarından ilki olan Mahal’deki “Neye Benziyor” sergisinin küratörlüğünü CABININ üstlenirken, Troya Müzesi’nde yer alan Agah Uğur Koleksiyonu’ndan eserlerin yer aldığı “Hiç istemeden ama seve seve” başlıklı sergi ile Korfmann Kütüphanesi ve Kırmızı Konak’ta yer alan “Hasarlı veya tahrip edilmiş̧: Kültür” başlıklı serginin küratörlüğünü ise Azra Tüzünoğlu üstleniyor. Küratörler, sergiler kapsamında bir araya getirdikleri eserlerle ziyaretçilere oldukça farklı dünyalardan bir hayli ilginç birliktelikler sunuyor.

Farklı kuşak ve disiplinlerden sanatçıların imge, hareketli görüntü, simge, beden ve yazı üzerine üretimlerini bir araya getiren “Neye Benziyor” sergisi, CABININ’in 2013’ten bu yana faaliyet gösterdiği Mahal Sanat’ta gerçekleşiyor. Sanatçılar Ahmet Sipahioğlu, Ali Can Metin, Constantin Xenakis, Ekin Saçlıoğlu, Korhan Başaran ve Rüstem Aslan’ın işleri bu kapsamda görülebiliyor.

“Hasarlı veya Tahrip Edilmiş: Kültür” başlıklı sergisi kapsamında ise sadece kadın sanatçıların çalışmalarına yer veriliyor. Bu kapsamda sergide Fransa, Romanya, İspanya, Dağıstan(Rusya), Polonya, Çin, Amerika, İran, Türkiye, Hollanda ve Hırvatistan’dan davet edilen 11 kadın sanatçının video, stop-motion, animasyon, tekstil, seramik, kolaj, poster gibi tekniklerle ürettikleri eserler yer alıyor. Sanja Ivekovic, Aslı Altay, Anahita Razmi, Cristina Lucas ve Nora Turato’nun sergi için özel olarak ürettikleri ve ilk kez Çanakkale Bienali’nde görülebilecek yeni eserleri ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Troya Müzesi ev sahipliğinde gerçekleşen “Hiç istemeden ama seve seve” başlıklı sergi ise Agah Uğur Koleksiyonu’ndan çeşitli eserleri izleyicilerle bir araya getiriyor. Başlığını Leyla Erbil’in Cüce romanındaki bir cümleden alan sergi, Füsun Onur, Hale Tenger, İnci Eviner, Gülsün Karamustafa, Halil Altındere, Cevdet Erek gibi Türkiye sanat tarihinin öncü sanatçılarının tarihsel işlerinin yanı sıra, Koki Tanaka, Marcos Ávila Forero, Nasan Tur gibi uluslararası tanınmış sanatçıların video eserlerini ve Erinç Seymen, Serkan Demir, Marko Mäetamm ve Nabuaki Onishi’nin yeni denemelerini aynı anda görme imkânı sunuyor. Sergi kapsamında Ekin Bernay da bienale özel bir performansla çalışmaya katkı sağlıyor. 

Bu yıl 7. Çanakkale Bienali kapsamında eserlerine yer verilen sanatçılar ise şöyle:

 Agnès Varda, Agnieszka Polska, Ahmet Sipahioğlu, Alexandra Pirici, Ali Can Metin, Anahita Razmi, Aslı Altay, Cao Fei, Cevdet Erek, Constantin Xenakis, Cristina Lucas, Ekin Bernay, Ekin Saçlıoğlu, Erinç Seymen, Füsun Onur, Gülsün Karamustafa, Hale Tenger, Halil Altındere, İnci Eviner, Koki Tanaka, Korhan Başaran, Marcos Ávila Forero, Marko Mäetamm, Nabuaki Onishi, Nasan Tur, Nora Turato, Pınar Yoldaş, Rüstem Aslan, Sanja Iveković, Serkan Demir, Taus Makhacheva.

​Pandemi koşulları nedeniyle sosyal mesafe ve hijyen kuralları gözetilerek gezilebilen 7. Çanakkale Bienali, 17 Ekim 2020 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Sergiler, daha sonraki süreçte ise çevrim içi erişime açılacak.