Uta Seeburg’ün uygarlığın başlangıcından günümüze 50 yemeğin serüveniyle insanlığın; gelişimin ve ilerlemenin, geleneğin ve inancın, aidiyetin ve ayrımcılığın öyküsünü anlattığı kitabı Bir Mamut Nasıl Yenir? - 50 Lokmada İnsanlığın Tarihi, Ali Tacar’ın çevirisiyle Timaş Yayınları’ndan çıktı.
Seeburg; arkeolojik buluntular, tarihî belgeler ve bilimsel araştırmalar ışığında insanların beslenme kültürlerini, yeme alışkanlıklarını ve bunların toplumsal, ekonomik ve ekolojik etkilerini anlatıyor.
“‘Piknik’ kavramını İngiltere’de yaygınlaştıranın Fransız Devrimi’nden kaçan soylular olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya Romalı gladyatörlerin kölelerden de alt bir sınıfa ait olduklarından yalnızca tahıl yiyebildiklerini? Çinlilerin hot pot’u Moğollardan öğrendiklerini? Yemek insani bir ihtiyaç ve zevktir, fakat bunun yanında çağları ve kıtaları aşan toplumsal bir rolü de üstlenmiştir: Sofralar toplumsal huzuru sağlar, isyanlar çıkartır, gücü simgeler ve acımasız bir hiyerarşi tesis eder.”