06 MAYIS, CUMA, 2022

Kıyameti Şekillendiren Kadın: “Cadının Yüreği”

Genevieve Gornichec’in İskandinav mitlerinden esinlenerek kaleme aldığı, kıyametin gelmesinde doğrudan rol oynayan buz devi cadı Angrboda’nın hikâyesini anlattığı romanı Cadının Yüreği üzerine bir yazı.

Kıyameti Şekillendiren Kadın: “Cadının Yüreği”

Genevieve Gornichec’in İskandinav mitlerinden esinlenerek yazdığı romanı Cadının Yüreği, Ceren Gürein çevirisiyle İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. Yazarın ilk romanı olma özelliğini taşıyan kitap kadim bilginin sırlarına sahip Cadı Angrboda’yı odağına alan hem mitik hem de modern bir anlatı.

Mit, efsane, destan, halk hikâyesi gibi kolektif sözlü ürünler her daim modern yazına kaynaklık etmiştir çünkü yıllar boyu anlatılagelen, değişen, dönüşen bu ürünler insanlık tarihinin kadim çağlarından bu yana insanı anlatır. Bu bağlamda psikanalizin de konusu olan çok katmanlı bu anonim anlatılar arketipleri oluşturarak kolektif bilinç-dışını ortaya koyar. Nitekim aynı zamanda hem yazınsal ürünler olup hem de modern yazına kaynaklık ederler. Bu doğrultuda Cadının Yüreği, uzun zaman Vikingler, İskandinav mitleri ve İzlanda destanları üzerine çalışan Ohio Eyalet Üniversitesi tarih mezunu Genevieve Gornichec’in ilk romanı olmasına karşın modern ve mitik anlatıyı başarıyla harmanlayan bir kurgu.

“İnsanlar ölür. Hikâyelerse şiirlerde ve şarkılarda yaşar. Yaptıklarının hikâyeleri. Tanrılarının.” (s.144)

Kitap ilkin Odin’in “kişinin bedenini terk ederek geleceği görmesine izin veren bir büyü olan” seid ilmine vakıf bir cadıyı yakalaması ve onu zamanın sırlarını öğrenmeye zorlamasıyla başlıyor. Bunu kabul etmeyen cadı üç defa yakılıyor ve kaçarken “mızrağa geçirilmiş hâlde odun yığınının üzerinde dumanı tüten yüreğini” ardında bırakıyor. Odin’in ona ulaşmaması için Demirkoru ormanına saklanan cadıyı bulan kişi ise Odin’in kan kardeşi Loki. Loki, cadıyı bulmakla kalmayıp ona yüreğini de getiriyor. Anlatı içerisinde adı değişse de en çok “keder getiren” anlamındaki Angrboda ismine sahip cadı ve Loki arasında kurulan dostluk zamanla bir ilişkiye dönüşüyor ve bu ilişkiden üç çocuk doğuyor: Hel, Fenrir ve Jormungundr. Bu üç çocuğun da İskandinav mitolojisindeki yeri önemli çünkü üçü de İskandinav mitolojisindeki kıyamet tasavvuru olan Ragnarök’te kilit rollere sahip olacak.  Yabancı dillerde “cehennem” sözcüğünün kökeni olduğu düşünülen Hel, yarı ölü bir çocuk. Büyüdüğünde bedeninin bir tarafının etleri çürümüşken öbür tarafı güzel bir kadın. Hel, ileride yeraltı tanrıçası olacak ve Ragnarök’te ölüler ordusunu toplayacak. Fenrir ise devasa boyutlarda erkek bir kurt. O da kıyamet zamanında en büyük tanrı, “Herkesin Babası” sıfatına sahip olan Odin’i öldürecek ama onun oğlu Vadir tarafından öldürülecek. Jormungundr ise zehirli, devasa bir yılan. O da Ragnarök’te Thor tarafından öldürülecek ama onun zehrinden Thor da ölecek. Nitekim, Loki ve Angrboda’nın kıyamette kilit roller oynayacak çocukları, Loki’nin Asgard’daki eşi Sigyn tarafından keşfedilince Sigyn bunu tanrılarla paylaşacak, Fenrir zincirlenecek, Jormungundr suya atılacak ve tanrılarca “canavar” olarak nitelendirilmediği için sadece Hel, Asgard’da kalacaktır. Angrboda ise seid ilmini öğrettiği Freya tarafından önceden hazırlanmış bir büyüyle bir ağaca bağlanacak. İşte tam da burada Angrboda’nın asıl öyküsü başlar. Skadi tarafından bağları bıçakla kesilerek kurtarılan Angrboda, ağaca bağlıyken Thor’un çekiciyle kendinden geçtiği zaman Odin’in diretmesiyle neler gördüklerine kafa yormaya başlar. Bu sayede Odin’in, öleceğini bile bile hâlen ne aradığının da farkına varır: Seid ile görülenler değiştirilemez onlardır ve Odin, değiştirilebilir olanın peşindedir. Neticede kıyametten sonra herkes ölecek fakat oğlu Balder yeni dünyada tekrar dirilecektir. Yani Odin, her halükârda iktidarını korumuş olacaktır. Böylelikle iki oğlunun da ölümünün kaçınılmaz olduğunu anlayan Angrboda, ölümünü görmediği Hel’i kurtarma şansı olduğunu anlar ve zihnindeki sesin kılavuzluğunda dişi bir kurdun yanına varınca kendisinin “Yaşlı Cadı” olduğunu anlayarak gücünü yeniden kazanmaya çalışır…

“Angrboda vagonunun kolunu bıraktı ve en yakın ağaca yaslandı. Şimdi ne olacaktı? Buraya ilk yaklaştığı zamanı hatırladı. Rüzgârda sesler duyduğunu, onu takip eden bir varlık hissettiğini, arkasından geldiğini ve ‘Yaşlı Cadı’ kelimelerini fısıldadığını sandığını hatırladı.” (s.214)

Bu noktadan sonra bir annenin kızını kurtarmak için yaptığı fedakarlıkları okuruz. Öte yandan Angrboda yılmayan, güçlü kadının sembolüdür, tıpkı ona yardım eden tek kişi Skadi gibi. Angrboda bilgisi ve gücü ile Odin’in “baba” iktidarını sarstığı için eziyet görmüş, Loki’nin Asgard’daki karısına göz yummuş, hayatını çocuklarına adamış ama sevdiği adam olan Loki, yakın dostlarından olan Gerd dahil yakın çevresinin ihanetine uğramıştır.

“Dişi kurt onlara hırladı ama Angrboda, yakılan, bıçaklanan, öldürülen, ihanete uğrayan, bilgi için huzursuz edilen, uyandırılan ve bunların dışında bir gece çocuklarını ondan çalan aynı grup kişiler tarafından sürekli rahatsız edilen biri nasıl cefakâr bir şekilde iç çekerse öyle iç çekti. Beni hiç rahat bırakmayacaklar mı? Eğer tanrılar bu kadar büyükse, bana ne için ihtiyaçları var?” (s.250)

Genevieve Gornichec

Bütün bu yaşadıklarına, üç defa yakılmasına, bir defa da Thor’un çekiciyle öldürülmesine rağmen pes etmez. Loki’nin ikiyüzlülüğüne bile güçsüzlükten değil sevgisinden dayanan güçlü bir kadındır. Böylelikle başına gelen felaketler asıl gücünü fark etmesine hizmet eder fakat bu gücü alması için de zorlu bir yolculuk vardır önünde. Üstelik, anlatının başından beri ona sevgisini gizlemeyen, ona ihanet etmeyen tek kişi olan, tanrıların gazabından korkmadan onu kurtaran av tanrıçası Skadi’yi artık o da sever ve Skadi’nin yanında kalırsa huzurlu bir hayata alışıp yola çıkamamaktan korkar. Yani, sevgisini de feda etmiştir Angrboda. Öte yandan bu yolculuk, sonunda Dokuz Âlem’i değiştiren bir yolculuk olacaktır…

“İlkel kuyunun en derinlerinden yankılandı, ta zamanın başlangıcından ve Angrboda sonunda –nihayet– sesin, kendi sesi olduğunu fark etti. Bu güç senin, Yaşlı Cadı. Her zaman senindi. Sadece elini uzat ve al.” (s.316)

​Böylelikle Gornichec, kıyamete doğru gelişen bu anlatıda mitik unsurları modern bir kurguya dahil etmiştir. Bunu yaparken de erkeği ön plana çıkaran bilindik kurgular yerine kadını ön plana çıkaran bir kurgudan hareket eder. Şimdiye sirayet eden süreğen bir geçmiş zamana sahip mitolojik zamanı tercih etmese de sıfatlı anlatım kullanmış, söylencelere yer vermiştir. Başka bir deyişle romanın tekniği mitik anlatıların özelliklerinden farklı olup İskandinav mitolojisi romanın içeriğini şekillendirmiştir.

Başlık ve slider'da kullanılan eser: Peter Nicolai Arbo, The Wild Hunt Of Odin

0
4871
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage