17 EYLÜL, ÇARŞAMBA, 2014

Gündelik Hissiyatlar Üzerine

Çalışmalarında; arayış, aidiyet ve yabancılaşma gibi konuları irdeleyen Burçak Bingöl, ArtInternational'ın bu yılki konuğu oluyor. Disiplinlerarası çalışan sanatçının güncel ve gelecek projeleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Gündelik Hissiyatlar Üzerine

Üretimlerinizi farklı disiplinler çerçevesinde gerçekleştiriyorsunuz. Ve şüphesiz ki bu disiplinler birbiriyle oldukça bağlantılı… Sormak istediğim; içlerinden ağır basan, kendinizi çalışırken ‘en rahat’ hissettiğiniz alan hangisi?

Aslında her malzemenin kendine has riskleri var. Bununla birlikte seramikle çalışmak malzemenin doğası gereği müthiş bir mücadele ve direnç istiyor. Seramik yapmanın yanında buluntu nesneler, fotoğraf ve kağıt üzerine işler ve yerleştirme de yapıyorum. Her yeni proje ve malzeme için sanatsal olduğu kadar ciddi oranda teknik sorunlar da çözüp bambaşka şeyler öğrenmek durumunda kalıyorsun. Yine de sanırım kağıt üzerine yaptığım desenler, sistematik yapılarıyla nispeten az riskli ve yapım aşaması da oldukça teskin edici. Nihayetinde kağıt ve kalem çok yakın bir malzeme…

Çalışmalarınızda sosyo-politik ve kültürel öğelerin, geleneklerin altını çizdiğinizi görüyoruz. Dönemleri ve alışkanlıkları irdelerken önceliğiniz neler oluyor?

Çalışmalarımın, özellikle son projeyle bireyselden toplumsal bir ölçeğe geçtiği doğru; geleneksel motif ve semboller de tam bu noktada görünür olmaya başladı zaten. Her şey kendi tarihinin üzerine büyüyor ve tutunuyor. Haliyle tarih özellikle çok ilgimi çeken bir konu şu aralar. Bu, yapılar ve bu yapıların temsil ettiği kültürel kodları ayrıştırmaya, daha iyi anlamaya çalışıyorum. Bu eksende beliren çalışmalarda kendine doğru geri dönerek katlanan, bugünden bambaşka şeyleri yanında taşıyan bir bilgi akışı da var. Bu topraklarda seramiğin, çağdaş işler yapan biri olarak, benim de uzun zaman görmezden geldiğim, ciddi bir tarihi var. Uzun zamandır arayış, aidiyet, yabancılaşma gibi konular arasında dolanan bir sanatçı olarak konunun geleneğe gelip dayanması sanırım çok da tesadüfen olmadı. Nihayetinde malzeme ve konu sadece bir araç ve önümüzde uzun bir yol var…

Burçak Bingöl, "Öngörülemeyen Dönüşüm #2"

Son sergilenen çalışmanız ‘Araba Sevdası’ndan bahsetmenizi istesek?

Araba Sevdası adını aynı isimli romandan alıyor ve merkezinde Esenler Belediyesi'nin asfalt dökme aracından bire bir kalıp alınarak üretilmiş bir seramik kamyon var. Bu, öteden beri gündelik nesneleri kendilerine yabancılaştırarak yaptığım serinin en son ve en büyük çalışması. İşte yabancılaşma sorunsalı öyle bir noktaya varınca bu zahmete girmek de kaçınılmaz oluyor. Sergi, toplum olarak yaşadığımız yabancılaşmayı hem nesne hem de desen kodları üzerinden bir ayrıştırma denemesine girişiyor. Sergideki diger parçalar da aslında kurgusal olarak kamyonu parçalarına ayırıp, onları farklı şekillerde anlamaya çalışıyor. 

Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ArtInternational’da bu yıl sizin çalışmalarınız da yer alıyor olacak. Fuar hakkında görüşleriniz ve beklentileriniz neler?

Geçen yıl fuarın hazırlık aşamasında yaşanan organizasyonel dertlere rağmen, fuarın ölçeği, gerçekleştirildiği yer, mimari yapılanması, hem galeri hem de standlardaki işlerin seçimleriyle keyifli bir sanat fuarı deneyimi yaşattığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bir sanat fuarının sergileme açısından en iyi yer olmadığının farkında olarak, açıkçası müthiş bir sanat deneyimi beklentisi içerisinde değilim. Nihayetinde çok kısa bir süre için sergileniyor. Tam da bu nedenle yarattığı yoğunluk, pek çok yeni tanışma ve yeni geri bildirimler sayesinde büyük bir sosyal etkileşime de neden oluyor ki bu da bir sanatçı için çok besleyici olabiliyor. 

Burçak Bingöl, "Seyir"

Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ArtInternational’da bu yıl sizin çalışmalarınız da yer alıyor olacak. Fuar hakkında görüşleriniz ve beklentileriniz neler?

Geçen yıl fuarın hazırlık aşamasında yaşanan organizasyonel dertlere rağmen, fuarın ölçeği, gerçekleştirildiği yer, mimari yapılanması, hem galeri hem de standlardaki işlerin seçimleriyle keyifli bir sanat fuarı deneyimi yaşattığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bir sanat fuarının sergileme açısından en iyi yer olmadığının farkında olarak, açıkçası müthiş bir sanat deneyimi beklentisi içerisinde değilim. Nihayetinde çok kısa bir süre için sergileniyor. Tam da bu nedenle yarattığı yoğunluk, pek çok yeni tanışma ve yeni geri bildirimler sayesinde büyük bir sosyal etkileşime de neden oluyor ki bu da bir sanatçı için çok besleyici olabiliyor. 

Peki, ArtInternational’da hangi çalışmalarınız sergileneceğine dair bilgi alabilir miyiz?

Bir yanlışlık duygusu, hatalar ve kusurlar öteden beri üzerine çalışmış olduğum, çalışmalarımı besleyen konular. Son zamanlarda çöküş fikri ilgimi çekiyor. Bu sadece sanatsal bir tema olmanın ötesinde sanırım hepimizin malumu bir gündelik hissiyat zaten... Daha ne kadar çökebiliriz, darbe ne kadar büyük olabilir ve nasıl bir hasar bırakabilir göreceğiz. Işte bu hislerle  beslenen bir heykel olacak sergide. 

Burçak Bingöl, "Bir Balon Yok mu? -I"

Son olarak, üzerinde çalıştığınız yeni sergi ya da projelerinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Ekim ayında New York'da Asia Society tarafından düzenlenecek olan etkinlikte konuşmacı olarak yer alacağım. Gündemimdeki önemli etkinliklerden birisi bu. Bunun dışında kişisel ve toplumsalın içiçe geçtiği bir kurgusal müze projesi üzerinde çalışıyorum. Ağır ilerleyen ve öyle ilerlemesi gereken bir süreç. O yüzden hiç acele etmeden, düşünerek, parçaları yavaş yavaş bir araya getiriyorum. Bunun dışında, farklı denemeler ve kendi aksında ilerleyen irili ufaklı projeler her daim var zaten…

***

26-28 Eylül tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek uluslararası çağdaş sanat fuarı ArtInternational hakkında detaylı bilgi için:

http://istanbulartinternational.net/

0
5372
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage