
Max Sansing, yeni resim serisi Lost & Found’da kullandığı parlak renkler aracılığıyla yarattığı görsellerinde insanın mutluluk ve barış arzusunu farklı bir biçimde inceliyor. Chicago'nun güney yakasında doğup büyüyen sanatçı, Instagram hesabı üzerinden yaptığı canlı duvar resimlerinde şehre özgü kültürel motiflere yer veriyor ve küçük ölçekli çalışmalarında kendine özgü bir form benimsiyor.
Sansing'in resimlerinin her biri kalın bir fırça darbesi veya hafif bir dokunuşla oluşturulmuş tek bir konuya odaklanıyor. Sanatçı Colossal'a yaptığı açıklamada ana karakterlerin bir ilham ânının ortasında olduğunu, onların sadece o ân bunu deneyimlediğini veya onun gerçekleşişine ortak olduklarını belirtiyor.
Sansing’in şu sözleri ise yapıtlarını anlamlandırmak için büyük önem taşıyor:
“Bence çoğu Chicagolunun hayatının bir noktasında değişikliğe ihtiyaç duyduğu bir ân eninde sonunda geliyor. Ya Chicago bunu sizin için yapıyor ya da siz bunu kendiniz için yapıyorsunuz. Bunu anlamak ve bu yeni yolları açmak hayatınızın büyük bir parçası hâline geliyor.”
Sansing’in Lost & Found serisi kapsamında sanatseverlerle buluşan eserlerinin çoğu, sanatçının yetiştirilme tarzını gözler önüne seriyor. Özellikle Rapture, arka planda Anita Baker'ın ön plana çıkmasıyla dikkat çekiyor. Bu çalışma aslında Amerikalı R&B şarkıcısının çalışmalarına karşı Sansing'in beslediği sevgiyi ve usta şarkıcının 1980'lerde onun büyüdüğü mahalledekiler için ne denli önemli olduğunu gösteren önemli bir jest. Sanatçı aynı çalışmasında karanlık bir kurşunun genç bir çocuğun kafasına doğru ilerlemekte olduğunu resmetmekten de geri durmuyor. Sansing, bu çalışmasıyla dikkatleri 90 yılların başındaki çete olaylarına ve günlük hayatın bir parçası hâline gelen şiddet eylemlerine çekiyor.
Max Sansing’in oldukça ilginç yöntem ve renklerde ürettiği çalışmalarına sanatçının Instagram hesabı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Colossal
Guillermo del Toro’nun yaklaşık 10 yıldır Pinocchio’nun bir stop-motion uyarlaması için çalıştığı biliniyordu. Hazırlıkları devam eden filmin oyuncu kadrosu da nihayet şekillenmeye başladı. Uyarlamada Gregory Mann ana karaktere, Ewan McGregor onun yoldaşı “Cricket”e ve David Bradley “Geppetto” karakterine hayat verecek.
Filmde ayrıca Wes Anderson’ın süresiz olarak ertelenen yeni filmi The French Dispatch’te başrol oynayacak olan Tilda Swinton ile Finn Wolfhard, Christoph Waltz, Cate Blanchett ve John Turturro da yer alacak isimler arasında.
Bu sıra dışı Pinocchio uyarlamasında Finn Wolfhard, Cate Blanchett, John Tuturro, Tim Blake Nelson ve Ron Perlman’ın rolleri resmi olarak açıklanmasa da usta oyuncuların projeye katkı sunacağı belirtiliyor. Netflix tarafından yapılan açıklamada uyarlamanın Mussolini'nin İtalya'sında faşizmin yükselişi sırasında geçtiği ifade ediliyor.
Ayrıca Alexandre Desplat'ın filmin müzikal yönetmeni olduğu ve projeye Wes Anderson'ın Fantastic Mr. Fox'un canlandırma yönetmenliğini üstlenen Mark Gustafson ile birlikte dâhil olacağı da doğrulandı.
Del Toro, uyarlamayla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Dikkate değer bir oyuncu kadrosu oluşturmak ve ekibin küratörlüğünü üstlenmek için uzun bir süre çalıştık. Hepimiz bu animasyonu büyük bir tutkuyla seviyor ve ciddi bir pratik yapıyoruz. Bu klasik hikâyeyi tamamen yeni bir şekilde anlatmak için uğraşıyoruz.”
Yönetmenin daha önceki işleri de düşünüldüğünde bu “tamamen yeni yol”un oldukça ürkütücü olduğu da akıllara gelebilir.
Kaynak: Dazed
İsveç, Lund'da insanların içine girmesi oldukça zor yeni bir plak dükkânı açıldı. Fiziksel olarak oldukça küçük boyutlarda inşa edilen ve Ricotta Records ismini taşıyan dükkân, insanlar için değil farelere yönelik bir yapı olarak hayata geçti.
Ricotta Records, fareler için çeşitli minyatür binalar üreten ve bu yapıları özel alanlara kurmasıyla tanınan Avrupalı bir sanat topluluğu olan AnonyMouse'un en son enstalasyonu olarak hayata geçti. Bu küçük plak dükkanının önünden geçenler, plak kasalarında Winnimere Houston, Destiny's Cheese ve The Spice Gerbils’i, Rats Against The Machine ve Cat Stevens etkinliklerinin yer aldığı posterleri görebilirler.
AnonyMouse, Amy Winemouse ve Tailor Swiss'in favori seçimleriyle şimdiden büyük yankı uyandıran çalışma, sanatseverlerden fare temalı müzik posterleri göndererek enstalasyona katkıda bulunmaları çağrısında da bulundu. Ricotta'da kolayca bulunabilen fare temalı kayıtlara rağmen katılımcılar yine de muhtemelen Swedish Mouse Mafia ve deadmau5 albümlerinin öteye geçemezdi.
Kaynak: Dancing Astronaut
Lübnanlı sanatçı, yapımcı ve mühendis Fadi Tabbal, geçtiğimiz günlerde Beyrut’ta yaşanan patlama sonrası sanatçıların 34.935 dolarlık maddi kaybını telafi etmek için yeni bir proje başlattı.
Fadi Tabbal’ın kurucusu olduğu Tunefork Recording Studios, yardım projesi Beyrut Müzisyen Fonu’nun duyurusunu gerçekleştirdi. Fon aracılığıyla patlama sonrası ciddi bir ekonomik yıkımla karşı karşıya kalan müzisyenleri desteklemek isteyen kurum, bu kapsamda kampanyadan elde edilecek gelirin müzisyenlerin kaybolan, tahrip edilen veya kullanılamayacak hâle gelen ekipmanlarını telafi etmek için kullanılacağını belirtti. İlk hesaplamalara göre maddi kaybın yaklaşık 35 bin dolar civarında olduğu düşünülüyor.
Fon kapsamında tüm bağışlar Tunefork Recording Studios tarafından toplanacak ve patlamadan etkilenenler arasında eşit olarak paylaştırılacak. İsteyen kullanıcılar Tunefork'un internet sitesi üzerinden hasarlı müzik ekipmanlarının kapsamlı listesine ulaşabilecek.
Beyrut Müzisyen Fonu için buradan bağış yapabilirsiniz.
Kaynak: Pitchfork
Sanatçı KAWS, KAWS Companion serisinin 20. yılını AllRightsReserved ile ortak çalışması HOLIDAY SPACE Companion ile kutluyor.
KAWS, ünlü koleksiyonunun son versiyonu için astronot Companion’ı geri getirdi ve yeni çalışmasında bu kez onu uzaya gönderdi. Bu süreçte AllRightsReserved ekibi ile birlikte çalışan KAWS, proje kapsamında 2013'te MTV Music Video Awards Moonman’ın yeniden tasarımı için kullanılan Companion serisini merkezine aldı.
KAWS Companion'ın 20. yılını ve KAWS: HOLIDAY serisinin Seul, Taipei, Hong Kong, Japonya ve şimdi uzaydaki yerini kutlamak isteyen sanatçı, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu yıl birçok proje iptal edildi. Ben de evden güvenle deneyimlenebilecek bir proje meydana getirmek istedim. Companion'ın üzerinden 20 yıl geçti ve bunu kutlamak için tüm kısıtlamaları aşan özel bir şey yapmak istedim. Geçtiğimiz birkaç ay içinde o kadar sıkıştırılmış hissettim ki, böyle bir proje meydana getirmek bana gerçekten tüm bu zorlu süreçten uzaklaşmak için bir şans verdi."
KAWS: HOLIDAY SPACE bir balon vasıtasıyla storatosfer üzerinde iki saatlik bir yer çekimsiz yürüyüş için uzayda 41,5 kilometrelik yüksekliğe gönderildi.
Koleksiyon ana hatlarıyla altın, gümüş ve siyah olmak üzere üç yansıtıcı renkte ve yaklaşık 30 cm uzunluğunda tasarlandı. Çalışmayı yalnızca 17 Ağustos Pazartesi günü saat 22:00'de DDT mağazasında görebilirsiniz. Projenin fiyatı ise henüz bilinmiyor.
Kaynak: Somewhere Magazine
https://www.youtube.com/watch?v=JwWDtlr2oQI
Bugüne kadar piyasaya sürdüğü birbirinden özel film setleriyle tanınan Criterion Collection, The Irishman’e özel olarak hazırladığı blu-ray film setini önümüzdeki Kasım ayında sinemaseverlerle buluşturacağını duyurdu.
2020’nin son aylarında oldukça yoğun bir tempoda çalışacak olan Criterion Collection, birçok özel film için set çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Martin Scorsese’in The Irishman’inin yanı sıra diğer Netflix yapımları olan Roma ve Marriage Story de koleksiyonun bünyesine dâhil olmaya hazırlanıyor. Koleksiyon, Jim Jarmusch’un eklektik samuray-gansgter filmi Ghost Dog: Way of the Samurai’nin ise izleyiciler tarafından oldukça beğenilerek bir kült film olarak değerlendirileceğini özel olarak belirtiyor. Norman Jewison‘ın Moonstruck’ı ve Cher. Claudia Weill’in Girlfriends’i de önümüzdeki aylarda özel olarak piyasaya sürülecek setler arasında yer alıyor.
Criterion Collection, son olarak ünlü İtalyan yönetmen Federico Fellini’nin filmlerini içeren özel bir set üzerinde çalışıldığını da belirtiyor.
Criterion Collection’ın önümüzdeki aylarda sinemaseverlerle buluşacak set programına ve yapımlar hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Collider
"Artists Band Together" adlı yeni bir girişim, 15 tanınmış ve henüz mesleğin başındaki sanatçıyı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çeşitli seçmen girişimlerine fon sağlamak için sınırlı sayıda olmak şartıyla bandana üretmeye davet etti. Davet sonrası bu etkinlinğe katılan sanatçılar arasında Juliana Huxtable, Marilyn Minter, Christina Quarles, Hank Willis Thomas ve yakın zamanda aramızdan ayrılan ressam Luchita Hurtado gibi isimlerin yer aldığı açıklandı. Bizzat sanatçılar tarafından üretilen bu orijinal tasarımları alıcılarla buluşturmak içinse eBay ile bir ortaklık gerçekleştirildi.
Girişim, gençleri, ilk kez oy kullanacak seçmenleri ve uzun süre yurttaşlık haklarından mahrum bırakılmış toplulukları önümüzdeki Kasım ayında gerçekleştirilecek ABD seçimlerinde oy kullanmaya teşvik etmeyi amaçlıyor.
Girişim tarafından yapılan açıklamada, projeden elde edilecek gelirin tamamının Mijente, Rise ve Woke Vote dâhil olmak üzere seçmen katılımını artırmak için hareket eden programlara ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlara bağışlanacağı ifade edildi.
Projenin küratörlerinden Nora Halpern konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu proje, birliği temsil eden bandananın tarihi serüvenine dayanmaktadır. Bu bandanalar kölelik karşıtı hareketten Rosie the Riveter'a kadar ittifak ve eylemin en önemli sembollerinden olmuştur.”
15 eser yalnızca eBay üzerinden 1Kasım’a kadar satışa sunulacak. Pazartesi gününden itibaren ilk sekiz sanatçının bandanaları her biri 35 dolar karşılığında olmak üzere bireysel sanat eseri kategorisinden temin edilebilecek. Bireysel alımlara paralel olarak her biri 175 dolar değerinde beşli set ve tüm çalışmaları içeren bir başka set ise 525 dolara piyasaya sürülecek.
1 Eylül'de yapılacak ikinci lansmanda, kalan yedi sanatçının eserleri sunulacak.
Geçen Perşembe günü 99 yaşında hayatını kaybeden Venezüella doğumlu ressam Luchita Hurtado, daha önce tasarımıyla ilgili şu açıklamalarda bulunmuştu:
"'Together Forever’, küresel bir pandemi sırasında ırksal eşitsizlik, çevre savunuculuğu ve hayatta kalmayı sadece iki kelimeyle ifade eden çağımızın önemli bir sloganı. Bundan daha önemli bir şey olduğunu sanmıyorum, insan ırkının ihtiyacı olan şey bu.”
Kaynak: Artsy
David Bowie'nin daha önce yayınlanmamış canlı kayıtlardan oluşan bir başka albümü daha dinleyicilerin beğenisine sunuldu. Something In The Air başlıklı kayıt, usta müzisyenin arşivinden çıkan bir dizi yeni çalışmanın sonuncusu olarak erişime açıldı.
15 şarkı kaydından oluşan Something In The Air, ilk olarak 1999'da Paris'teki Elysée Montmartre'de gerçekleştirilen bir gösteri sırasında kaydedildi. Bowie aynı gün bir tesadüf olarak Fransa'nın en yüksek sanat ödüllerinden biri olan the Commandeurs of the Ordre des Arts et des Lettres ile de ödüllendirildi.
Bowie tarafından gerçekleştirilen performans, aynı yıl yayımlanan Hours’un tanıtımı için gerçekleştirilen etkinliklerden biri olarak hayata geçmişti. Sanatçının daha önce görülmemiş fotoğraflarını da içeren Hours, 2020’nin başlarında açıklanmıştı.
1999 yılından kalma bir başka David Bowie albümü olan LiveAndWell.com, daha önce uzun süredir kullanılmayan BowieNet internet sitesi aboneleri tarafından erişime açıldı. LiveAndWell.com, Something In The Air’in aksine New York, Amsterdam, Rio De Janeiro ve İngiltere'de birkaç farklı şehirde gerçekleştirilen gösteriler sırasında kaydedildi.
Kaynak: Dazed
Empresyonist resmin ustalarından Claude Monet'nin nilüfer resimlerinden üçü; Renoir, Cézanne ve pek çok önemli ressamın başyapıtlarıyla birlikte National Gallery London'daki “Impressionist Decorations: The Birth of Modern Décor” sergisi kapsamında gösterilecek.
Monet'nin nilüferlerinin yanı sıra Edouard Manet'nin Jeanne’i (Spring) ve diğer bazı çalışmaları ile Pissarro'nun fayans karoları da sergi kapsamında gösterilecek 80’den fazla eser arasında yer alacak. Renoir, Morisot, Degas, Cassatt, Cézanne, Manet ve Caillebotte gibi önemli ressamları bir araya getirecek sergi için eserler Musée d’Orsay, The J. Paul Getty Museum, the Art Gallery of Ontario, the Dallas Museum of Art ve the Wadsworth Atheneum gibi önemli koleksiyonlardan ödünç alındı.
Sergi, empresyonistlerin galerilerin duvarlarından ziyade insanların evlerini süslemek için yaptıkları boyalı tuvalleri, panelleri ve nesneleri bir araya getirmeyi amaçlıyor. Empresyonist ressamlar 1860'lardan 1920'lere kadar 50 yıllık bir süre boyunca iç mekânları resim ve çeşitli nesnelerle dekore ettiler. Buna paralel olarak büyük şehirlerdeki apartman dairelerini ve kırsal kesimdeki evleri canlandırdıkları parlak ve neşeli çalışmalarıyla da dikkat çektiler.
Empresyonist ressamların National Gallery’de ilk kez gösterilecek dekoratif çalışmaları 11 Eylül 2021 ile 9 Ocak 2022 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Aynı sergi 13 Nisan 2021 tarihinden itibaren Paris’teki the Parisian Musée d’Orsay’da da gösterilecek.
Kaynak: Somewhere
Sigur Rós grubunun üyelerinden Jónsi, yakın zamanda dinleyicilerle buluşacak yeni albümü Shiver’dan yeni bir şarkı paylaştı. Giovanni Ribisi tarafından yönetilen “Cannibal” isimli şarkının video klibinde Jónsi’ye Cocteau Twins’ten Elizabeth Fraser eşlik ediyor.
Şarkıyla ilgili kısa bir değerlendirmede bulunan Jónsi, şu ifadelere yer verdi:
“Sigur Rós müzik kariyerine başladığında her zaman Cocteau Twins ile karşılaştırıldık ve bundan hiç hoşlanmadım. Herhangi biriyle kıyaslanmaktan nefret ediyordum. İki üç yıl önce Cocteau Twins'le gerçek anlamda tanıştım ve onların çok iyi olduğunu gördüm, şimdi bu karşılaştırmayı daha iyi anlıyorum.”
Shiver, Jónsi’nin 2010’da çıkardığı ilk solo albümü Go’nun varisi olarak görülüyor. Jónsi’nin yapımcılığını A. G. Cook ile birlikte üstlendiği Shiver, 2 Ekim 2020’de dinleyicilerle buluşacak.
Jonsí geçtiğimiz Mayıs ayında ise İsveçli sanatçı Carl Michael von Hausswolff ile birlikte okyanustan ilham alan Dark Morph II isimli albümünü çıkardı. Projeyi Haziran ayında bir CBD çalışması takip etti.
Kaynak: Pitchfork
https://www.youtube.com/watch?v=vcveV3Ig_AU