GÜNDEM
  • 19-12-2025

    Kasabian, Two Door Cinema Club ve Chezile, Pozitif Müzik organizasyonuyla Pozitif Vibrations kapsamında 13 Haziran 2026’da Bonus Parkorman’da sahne alacak.

    Brit rock sahnesinin ikonik gruplarından Kasabian, modern indie popun en enerjik temsilcilerinden Two Door Cinema Club ve psiko-pop ve indie-pop tınılarıyla dikkat çeken ABD’li sanatçı Chezile Bonus Parkorman’da müzikseverlerle buluşacak. Pozitif Müzik organizasyonuyla gerçekleşecek bu özel gecede, Brit rock’ın en güçlü canlı performans geleneğini sürdüren Kasabian, günümüzün en güçlü canlı performans gruplarından biri olan ve etkileyici sahne şovlarıyla tüm dünyada büyük kitlelere ulaşan Two Door Cinema Club ve 2023’te viral olan “Beanie” ile kısa sürede 1.6 milyon aylık dinleyiciye ulaşan Chezile sahnede olacak.

    ​13 Haziran’da İstanbul’un en özel açık hava mekânlarından Bonus Parkorman’da gerçekleşecek etkinliğin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    236
  • 19-12-2025

    Can Göknil’in “Evrende Vals” başlıklı kişisel sergisi 19 Aralık 2025-14 Şubat 2026 tarihleri arasında Bozlu Art Project’te sanatseverlerle buluşuyor.

    1970’li yıllardan itibaren her sergisini mitler ve anlatılar etrafında şekillendiren Can Göknil, “Evrende Vals” başlıklı yeni sergisinde Güneş sistemi, astronomi ve galaksiler arası bir yolculuğa çıkıyor.

    Can Göknil; Antik Yunan ve Roma mitolojisi, Osmanlı astrolojisi ve kendi kaleminden çıkan masallarla ördüğü eserlerin ortaya çıkış sürecini şu sözlerle ifade ediyor: “Gök kubbede, öncelikle Güneş sistemine göz atayım derken Samanyolu mitleriyle karşılaştım. Sanatımın can suyu olan mitolojinin astronomiyle buluşması, yani bilim ve efsanenin birleşmesi hoşuma gitti. Antik Yunan ve Roma tanrı ve tanrıçalarından isimlerini alan gök cisimleriyle, Samanyolumuz zihnimde masal yoluna dönüştü. Çeşitli galaksiler (kütleçekimsel yuvarlak nesneler), cüce gezegenler, sigar galaksiler, doğal uydular (bizim Ay dedemiz gibi), küçük gökada grupları, kuyruklu yıldız asteroitlerle de zenginleşen hayal dünyam, göklerin resimsel anlatılarıyla sergimi oluşturdu. Burçların gezegenlerden etkilendiğini, Aslan Burcu’nun Güneş’in, Yengeç Burcu’nun ise Ay’ın yönetiminde olduğunu yeni öğrendim.

    Bana sorarsanız, kâinat bir balo salonu.

    En parlak yıldızımız Güneş kendi çevresinde döne dursun, onun etrafında da vals yapan gezegenler ve burçları var. Dünyamızı sorarsanız o da en yakın dostu Ay ile dans etmekte.”

    “Evrende Vals”, Göknil’in yeni eserlerinin yanı sıra Güneş sistemindeki gezegenler, bize en yakın galaksi olan Andromeda ve diğer gök cisimleriyle ilgili sanatçının kaleminden çıkan kısa anlatıları içeriyor. Sanatçının hem resim dilini hem de metinselliği içeren estetik perspektifini yansıtan sergide, Bozlu Sanat Yayınları’ndan çıkan Ressam Masalı kitabının orijinal çizimleri de yer alıyor. Sanat yaşamının erken dönemlerinden itibaren resimli çocuk kitapları hazırlayan Göknil’in farklı dillere çevrilmiş eserleri sergi boyunca yetişkinlerin ve çocukların erişimine açık olacak. Ebeveynler, sergi için hazırlanan Can Göknil kitaplığındaki yayınlardan ödünç alıp sergi alanında çocuklarıyla birlikte bu kitapları okuyabilecekler.

    Künye:
    1. Ceres (Cüce Gezegen), 2025, padauk ağacı ve akrilik, 17 x 23 cm
    2. Koç, 2002-2025, tuval üzerine akrilik, 60 x 60 cm
    3. Mars (Merih), 2025, tuval üzerine akrilik, 60 x 50 cm
    ​4. Akrep, 2025, tuval üzerine akrilik, 60 x 35 cm

    0
    0
    164
  • 19-12-2025

    Aslı Tohumcu’nun gerçekle mitin, bedenle öfkenin, aşkla yok edişin iç içe geçtiği gotik ve radikal romanı öylesine bir sevgili, İletişim Yayınları’ndan çıktı.

    Tohumcu, erkek şiddetinin kutsallaştırıldığı, suskunluğun erdem sayıldığı, kadın bedeninin pazarlık konusu edildiği dünyaya karşı yeni bir dünya yaratıyor. Adaletin mahkemelerde aranmadığı, yasaların erkekten yana çalışmadığı... Öyle bir dünya ki, ne diyelim, ilahi dünya, sen adamı öldürtürsün!

    “Erkeklerin lanet dediği dişilere hediyedir mutlaka, bunu unutma.”

    0
    0
    204
  • 19-12-2025

    Berkun Oya’nın yazıp yönettiği Bir Başkadır, aradan geçen beş yılın ardından, dört bölümden oluşan yeni sezonuyla geri dönüyor.

    ​Netflix, 2020’de yayımlanan ve kısa süre içerisinde kültleşen dizisi Bir Başkadır’ın ikinci sezon çekimlerinin başladığını duyurdu. Yapımcılığını Evrim Zeybek, Ali Farkhonde ve Berkun Oya’nın üstlendiği dizinin yeni sezonunun oyuncu kadrosunda ise Öykü Karayel, Defne Kayalar, Fatih Artman, Funda Eryiğit, Onur Saylak, Berkun Oya, Cihat Süvarioğlu, Gökhan Yıkılkan, Oğulcan Arman Uslu, Eda Akalın, İdil Çelik, Cemre Zişan Sağbır, Göktuğ Yıldırım ve Nur Sürer yer alıyor.

    0
    0
    333
  • 19-12-2025

    Ludovic Bernhardt’ın “Soytarı Şapkasında Dünya Haritası” başlıklı kişisel sergisi 26 Aralık 2025-7 Şubat 2026 tarihleri arasında SANATORIUM’da sanatseverlerle buluşacak.

    Görsel sanat ve şiirsel yazın kesişiminde çalışan Ludovic Bernhardt, “Soytarı Şapkasında Dünya Haritası” başlıklı sergisinin kavramsal temeli olarak 1580 tarihli bir gravürü odağına alıyor.

    “Fool's Cap Map of the World (Monde dans un tête de fou, O caput elleboro dignum), yüzü dönemin usta kartograflarından ilham alan bir dünya haritasıyla değiştirilmiş bir saray soytarısını tasvir ediyor. Bu tarihi eser, insanlığın ahmaklığını ve dünyayı temsil yoluyla kavrayıp kontrol etme arzusunu yorumluyor. Dünyanın kendisinin mi, yoksa onu taşıyan delinin mi daha aptal olduğu sorusunu soruyor. Bir vanitas olarak işlev gören eser, izleyicilere insan bilgisinin sınırlarını ve mantıksızlığını hatırlatıyor.

    Dört yüzyıldan fazla bir süre sonra Bernhardt, çağdaş dünyamıza ve onun temsillerine "hükmeden" ve sızan delilik üzerine estetik, şiirsel ve politik bir düşünme öneriyor. Her çalışma ve enstalasyon, bizi homo sapiens, homo demens ve nihayetinde homo sapiens demens “bilge deli” olarak tanımlayan şeyi ifade eden bir parça oluşturuyor. Aynı başlıklı çağdaş bir şiir el yazmasıyla paralel olarak geliştirilen sergi, homojen bir birlik içermeyen heterojen bir kaleidoskop olarak açılıyor: Fukushima'da robotlar tarafından çekilen videolar, Mars yazısıyla işlenmiş yoga minderleri, robotlar ve maymunlar için bir dilbilgisi kitabı, uzaktan şiir parçaları üreten yazıcılarla donatılmış eski bir sal, petrol fiyatlarını takip eden bir finansal diyagram, tahrip edilmiş bir derslik, akıllı telefon seslerini dinleyen bir kaktüs, Hüzün başlıklı internet-sonrası bir yapboz, Hepimiz Kaybolduk (USCO’dan sonra) adlı sözde totaliter psikedelik bir gezegen diyagramı, dengesiz bir dünya-beşik ve Ölü İnternet'ten kayıtlar içeren ses kasetleri. Sergideki çalışmalar, çözülmeyi bekleyen bir resfebeye benzer bir ilişkiler dokusu oluşturuyor.

    Bu sergi, haritacılık ve şematik kesinliklerin ortadan kalktığı bir çağda, dünya hakkındaki temsillerimizi sorguluyor. Geleneksel bir sergi yerine, Bernhardt akış hâlinde bir yazma işini, görsel sanat ve şiirsel yazın arasında çağdaş yaşamlarımızı şekillendiren deliliği ifade eden bir melezleşme sürecini ortaya koyuyor.”

    Künye:
    1. Fool's Cap Map of the World, O caput elleboro dignum [Monde dans une tête de fou], 1580 civarı, (Anonim gravür, Ludovic Bernhardt tarafından düzenlendi)
    ​2. Ludovic Bernhardt, Free Flow Oil World Markets, 2025, Tekstil üzerine arşivsel pigment baskı, 315 x 112 cm

    0
    0
    165
  • 19-12-2025

    Özden Selim Karadana’nın gündelik hayatın sıradan anlarını sarsıcı biçimiyle ortaya koyduğu öykülerinden oluşan kitabı Yeryüzünün Zararları, Epona Yayınları’ndan çıktı.

    Öykülerinde aile bağları, geçmişle yüzleşme, ekonomik zorluklar, yalnızlık ve modern hayatın dayattığı yabancılaşmayı konu alan Karadana, hayatın sıradan anlarında gizlenen karmaşıklıkları açığa çıkararak toplumsal çatışmaları ve gündelik hayatın derinliklerinde gizlenen duygusal katmanları derinlemesine ele alıyor.

    Yeryüzünün Zararları’ndaki bir babaannenin bahçesinden bir mutfak isçisinin iç çatışmalarına, bir aşk mektubundan sahne ışığına dek uzanan bu öykülerin karakterleri hem küçük şehirlerin sessiz arka sokaklarında hem de büyük metropollerin kalabalığında, varoluşlarına anlam ararken okuru da kendi iç yolculuğuna davet ediyor.

    0
    0
    299
  • 18-12-2025

    Progressive rock tarihine yön veren eski King Crimson üyeleri Adrian Belew ve Tony Levin, gitar virtüözü Steve Vai ve Tool’un efsanevi davulcusu Danny Carey ile bir araya gelerek kurduğu BEAT grubu, Stagepass organizasyonuyla, 11 Temmuz 2026 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda konser verecek.

    Dört usta müzisyenin bir araya gelmesiyle doğan BEAT, 80’lerin ikonik King Crimson trilojisi Discipline, Beat ve Three of a Perfect Pair albümlerinin yaratıcı, modern ve ileri seviye bir yeniden yorumunu 2026 yazında sahneye taşıyor. Her biri kendi kuşağının ve enstrümanının sınırlarını yeniden tanımlamış isimlerden oluşan bu benzersiz kadro, yalnızca bir tribute projesi değil; King Crimson’ın çığır açan poliritmik yapısını, disiplinli minimalizmini ve devrim niteliğindeki gitar/davul kompozisyonlarını günümüzün teknik, ton ve sahne teknolojisiyle yeniden inşa eden bir üst düzey müzikal laboratuvar niteliği taşıyor.

    Adrian Belew’in deneysel gitar teknikleri ve eşsiz vokal yaklaşımı, Tony Levin’in Chapman Stick ve bas gitar konusundaki yenilikçi virtüözitesi, Steve Vai’nin ileri teknik gitar dili ve armonik zenginliği ile Danny Carey’nin çok katmanlı, matematiksel davul anlayışı BEAT’in ses dünyasını olağanüstü bir seviyeye taşıyor.

    Bu birleşim, King Crimson’ın 80’lerde rock müziğine getirdiği ritmik devrimi—özellikle polifonik dokular, asimetrik zamanlar, Frippertronics mirası, disiplinli riff yapıları ve minimalist döngülerin karmaşık örgüsünü—tamamen yeni bir enerjiyle yeniden canlandırıyor. Bu özel konser, sadece bir performans değil; progresif rock’ın evrimi, King Crimson mirasının çağdaş yorumu ve dört usta müzisyenin kusursuz sahne enerjisinin buluştuğu tarihi bir müzikal an olacak.

    ​BEAT konseri biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    284
  • 18-12-2025

    14-16 Nisan 2026 tarihleri arasında düzenlenecek 21. Köprüde Buluşmalar’ın Kısa Film Atölyesine başvurular 13 Ocak 2026 tarihine kadar devam ediyor.

    Anadolu Efes’in ana destekçisi olduğu 21. Köprüde Buluşmalar Kısa Film Atölyesi, Türkiye’de kısa film üretimini desteklemek, genç sinemacılara yaratıcı bir geliştirme alanı sunmak ve uluslararası iş birliklerini güçlendirmek amacıyla sinemacıları bir araya getiriyor. Atölye, grup çalışmaları ve birebir görüşmelerle yürütülen kapsamlı eğitimi sayesinde kısa film senaryolarının geliştirilmesine katkı sağlamayı; Türkiye ve dünya sinemacıları arasındaki diyaloğun gelişmesine öncülük etmeyi hedefliyor. Program ayrıca, yönetmen ve yapımcıların projelerinin uluslararası platformlarda görünürlük kazanması için de önemli bir ağ oluşturuyor. Sinema profesyonelleri arasında sürekli iletişimin bulunduğu bir yaratıcı ortam sağlayarak bilgi ve deneyim paylaşımının devamlılığını desteklemek, atölyenin temel öncelikleri arasında yer alıyor. Atölyeye, geliştirme aşamasında olan ve süresi en fazla 20 dakika planlanan kısa metraj kurmaca veya belgesel projeler başvurabiliyor. Mart ayı boyunca yoğun bir eğitim programının uygulanacağı Kısa Film Atölyesi’ne en fazla dört proje seçilecek.

    ​21. Köprüde Buluşmalar Kısa Film Atölyesi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    326
  • 18-12-2025

    Leziz Kadavralar’ın yazarı Agustina Bazterrica’nın çevresel kıyametin hüküm sürdüğü gelecekte hayatta kalmaya çalışan bir kadının direnişine dair bir hikâye anlattığı romanı Değersizler, Seda Ersavcı’nın çevirisiyle Siren Yayınları’ndan çıktı.

    Bazterrica bu distopik kurgusunda savaşların ve afetlerin ardından doğal hayatın durma noktasına geldiği bir dünyada, kurtulacağını umarak sığındığı manastırda kendisi gibi birçok değersizle beraber onları gölgelerin arkasından izleyen bir erkeğin -O’nun- egemenliğine maruz kalan bir kadının kendini keşfediş hikâyesini anlatıyor.

    Değersizler, totaliter ideolojilerin baskıcılığını, iklim krizinin kaosunu ve insan içgüdülerinin sapkınlığını bir potada eriten, esaretin pençesindeki bir kadının yazarak, kendi hikâyesini anlatarak nasıl direnmeye çalıştığına eğilen, tıpkı bir kırbaç gibi sert ve keskin darbelerini esirgemeyen bir roman; bir gece kitabı.

    0
    0
    295
  • 18-12-2025

    Art On İstanbul, Eli Bensusan’ın “Bir Damlanın Notaları” başlıklı kişisel sergisi ile Fran Aniorte’nin “Celestial” başlıklı pop-up sergisini 10 Ocak 2026 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    Eli Bensusan, 1900’lerin ilk yarısında yazılmış bilim eğitimi kitaplarını kesip yeniden düzenleyerek bir yağmur damlasının yolculuğunu anlatan mitolojik bir hikâye hâline getiriyor. Bağlamından koparılmış metinleri yeni bir kitap oluştururcasına, bambaşka bir olay örüntüsünü takip edecek bir şekilde düzenliyor. Aynı dönemde üretilmiş buluntu nesneleri kullandığı asamblaj-heykel çalışmaları vasıtasıyla kurgusal dünyasını seyirciye açıyor. Yıllar sonra tozlu raflardan kurtarılmış kelime, görsel ve nesne yığını kimi zaman şiirsel, kimi zaman eleştirel, kimi zaman da hicivli bir üslup ortaya çıkarıyor. İşlere müzisyen Arad Musosoğlu’nun bestelediği ve müzisyen Yusuf Hacıalioğlu’nun prodüksiyonuna katkıda bulunduğu sesli anlatı ve canlı ses performansı eşlik ediyor. Dileyenlere yeni bir katman ile pekiştirilmiş bir deneyim sunan ses çalışması aynı hikâyenin müzisyenlerce üretilmiş yeni bir yorumu niteliğinde.

    Barselona’dan İstanbul’a uzanan ve izleyiciyi mit, doğa ve hayal gücüyle karşı karşıya getiren bu yolculukta, her bir eser yaşadığımız dünyanın enerjisini, hareketini ve canlılığını yakalayan gerçeküstü ve ruhsal alanları keşfe çıkarıyor. Seramik, form ve rengin ustaca birlikteliğiyle yaratılan çalışmalar, mitolojik kuşları, büyülü manzaraları ve düşsel hikâyeleri çağrıştırıyor. “Celestial”, izleyiciyi sıradanın olağanüstüye dönüştüğü ve her anın yaşamla titreştiği bir evrene adım atmaya davet ediyor.

    Künye:
    1-2. Eli Bensusan “Bir Damlanın Notaları”
    ​3-4. Fran Aniorte - “Celestial”

    0
    0
    334
DAHA FAZLA
Geldanlage