Profesyonel ya da henüz kariyerinin başında olan tüm opera sanatçılarının katılabileceği Siemens Opera Yarışması’nın elemeleri 6-8 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Jüri başkanlığını Profesör Yekta Kara’nın yürüteceği yarışmaya katılım Siemens.com.tr/opera19 adresi üzerinden sağlanacak. Yarışma için son başvuru tarihi 29 Ağustos.
Yarışmayı birinci olarak tamamlayan opera sanatçısı, Almanya’daki Karlsruhe Operası’nda bir yıllık eğitim bursu ve Goethe-Institut İstanbul’da dört aylık Almanca dil eğitimi alma fırsatı yakalayacak. Yarışmanın ikincisi Avusturya Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi’nde altı haftalık eğitim bursu ve Goethe-Institut İstanbul’da iki ay Almanca dil eğitimi alma şansı kazanacak. Yarışmanın üçüncüsü ise 2 bin Euro para ödülünün sahibi olacak.
Kitap sanatları ve hat koleksiyonlarından oluşan “Yazıda Âhenk ve Renk’’ adlı sergi, çarşamba günleri hariç her gün 22 Aralık’a kadar Sadberk Hanım Müzesi’nde görülebiliyor. Kitap sanatları konusunda uzman Prof. Dr. Zeren Tanındı’nın küratörlüğünü yaptığı sergide nâdîde el yazması Kur’ân-ı Kerîm, dua kitapları, ferman, berat ve vakfiye gibi belgelerle Osmanlı döneminin ünlü hattatlarının elinden çıkma Hilye-i Şerif, veciz sözleri ve duaları içeren hüsn-i hat levhalardan oluşan 200 eser yer alıyor.
Sergide yer alan eserler arasında Seyyid Ahmed b. Abdurrahman’nın 1201’de (1786-87) kopyaladığı Kur’ân-ı Kerîm, Mîr Idris Ali tarafından 1789 – 1807 tarihleri arasında hazırlanmış Sultan III. Selim’in tuğrası, Bağdatlı hattat Derviş Ali Talibzâde’nin elinden Delâ’ilü’l – Hayrât’ta karşılıklı üç sayfada altın ve vişne rengi cetvel içine bol yeşil yapraklı pembe gül ve goncalardan oluşan yapıtlar yer alıyor.
John Garrison’ın düşüncenin alanını tek bir nesne üzerinde genişletme deneyine giriştiği çalışması Cam, İthaki Yayınları’nın “ince şeylerin hatırını gözeten” dizisi Minima’nın üçüncü kitabı oldu.
Garrison, camı saydam olduğu varsayılan ve dolayısıyla üzerine pek düşünülmeyen yaygın bir nesne olarak irdeliyor. Tarih boyunca içinde bulunulan dönemin kültürüne göre farklı işlevlere ve anlamlara bürünmüş camın hep başka dünyalara pencereler açtığını yalın bir dille anlatıyor.
Cam hakkındaki muhtelif tasvirler ile camın yeni etkileşimler için eşsiz bir vaat sunduğu iddiasında olan gelecek vizyonları arasında düşünce açısından ilham verici bağlantılar kuruyor. Kutsal metinlerden Shakespeare ve Rönensans’a, Azınlık Raporu ve Uzay Yolu gibi popüler bilimkurgu filmlerinden güncel interaktif teknolojilere uzanan örneklerle meramını somut bağlamlara oturtarak, gündelik dünyamızı her geçen gün daha da saran cama dair ufuk açıcı iç görüler sunuyor.
Görsel: Reem Hossam
Hakan Erdoğan Productions tarafından 1998’den beri düzenlenen İstanbul Bach Günleri ve Konserleri saraylar, müzeler gibi pek çok sıra dışı mekânda gerçekleşiyor. Bu sene ikinci kez düzenlenen “Bahçede Yaz Festivali’’, 5 Ağustos-5 Eylül tarihleri arasında Fıstıklı Teras’ta gerçekleşecek.
Festivalde bayram tatilinin ardından 21 Ağustos’ta, Bach müziğini caz ile birleştiren Thomas Gabriel Trio yer alacak. Grupta Thomas Gabriel, kontrabasta Gunnar Polansky ve davulda Martin Klusmann bulunuyor. 22 Ağustos’ta Çek Cumhuriyeti’nin en iyi topluluklarından kabul edilen MartinPetrik direktörlüğündeki Musica Minore konser verecek. Konserde Musica Minore’ye vizyolonsel virtüözü Jiri Barta ve konserin solistlerinden Nazlı Erdoğan da eşlik edecek. Dünyanın en iyi piyanistlerinden Konstantin Lifschitz, 23 Ağustos’ta baroktan klasiğe uzanan repertuvarıyla bir piyano resitali sunacak.
Festival, 27 Ağustos’ta keman virtüözü Andres Mustonen şefliğindeki Hortus Musicus ve 3 Eylül’de solistliğini soprano Nihan İnan ve mezzo soprano Senem Demircipğlu’nun yaptığı İklim Tamkan’ın oluşturduğu ensemble ile devam edecek. Festivalin kapanışını 5 Eylül’de Rusya’dan gelen ve olağanüstü performanslarıyla tanınan The Barock Moscow Ensemble yapacak.
Bu sene 7’ncisi düzenlenecek Sinop Bienali, Aslı Serbest ve Mona Mahall’in küratörlüğünde gerçekleşecek. Bir konum politikası olarak ‘’Burada ve Nerede’’nin inceleneceği bienal, 16 Ağustos – 20 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek.
Türkiye’nin en kuzeydeki sahil kenti Sinop’un en eski pazar yeri Hal’i başlangıç noktası alan bienal yerleşik uygulamalara ve iş birlikçi süreçlere dayanarak çeşitli geçmişleri, deneyimleri ve sanatsal sorunları Karadeniz’in arşivsel ve kolonileştirilmiş yeryüzü biçimlerinde ve su kütlesinde/yerlerinde ele almayı amaçlıyor.
Bienal, alternatif bilgi süreçleri başlatmaya, yeni kolektif uygulamaları test etmeye ve müşterek bir sanat üretimine odaklanıyor; misafirler, yerel ve küresel çevre ve çevre sakinleri (hayvanlar, insanlar, bitkiler, teknoloji) arasındaki ilişkileri geliştirmeye çalışıyor.
Polisiye ve gerilim edebiyatın üretken yazarlarından Tess Gerritsen’in okurunu gizemli bir rehine krizinin ortasına sürüklediği romanı Rehine, Selim Yeniçeri’nin çevirisiyle, Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı.
“Kimliği belirsiz, güzel bir kadın morgda, otopsi sırasını beklemektedir. Morgda duyduğu sesin nereden geldiğini bulmaya çalışan Adli Tabip Maura Isles, ceset torbasını açtığında dehşete düşer. Ceset gözlerini açmıştır. Acilen hastaneye yetiştirilen kadın, soğukkanlılıkla bir güvenlik görevlisini öldürüp altı kişiyi rehin alır. Rehinelerden biri doğum yapmak için hastanede olan hamile dedektif Jane Rizzoli’dir.
Bu öfkeli kadın kimdir, neyin peşindedir? Jane’in kocası FBI ajanı Gabriel Dean ile Maura Isles güçlerini birleştirip gizemli kadının kimliğini öğrenmeye çalışırlar. Olay yerine aniden federal ajanlar doluştuğunda, bunun sadece basit bir rehine krizi olmadığı anlaşılır. Gizemi sadece silahlı kadının elindeki Jane çözebilir, tabii geceyi sağ salim atlatırsa…”
Fransız sinemasının son dönemlerdeki en güzel filmleri ağustos ayı boyunca Başka Sinema’ya konuk oluyor. 2 Ağustos’ta vizyona giren François Ozon’un By the Grace Of God (Yüzleşme) adlı filmini, 9 Ağustos’ta vizyona girecek Louis Garrel’in hem yönetip hem oynadığı filmi A Faithful Man (Sadık Bir Adam) izliyor. Romantizm ve komedinin başarılı bir biçimde harmanladığı filmde Garrel’e başrolde Laetitia Casta ve Lily Rose Depp eşlik ediyor.
Little White Lies’ın (Küçük Beyaz Yalanlar) devamı olan Little White Lies 2 (Küçük Beyaz Yalanlar 2) ise 16 Ağustos’ta vizyona giriyor. Başrolünde Marion Cotillard’ın yer aldığı filmde ekip, arkadaşlarının doğum günü için seneler sonra yeniden bir araya geliyor. Türk oyuncu Melisa Sözen’i de izleyebileceğiniz Adopt a Daddy (Acil Baba Aranıyor) 23 Ağustos’ta sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. İstanbul Film Festivali’nde Sinemada İnsan Hakları bölümünde yer alan film, çocuk bile olsalar mültecilerin Fransa’da çektikleri zorlukları esprili bir dille anlatıyor.
Ayın son iki filminde ise Çin yapımı So Long, My Son (Elveda Oğlum) ve başrollerini Timothée Chalamet ve Elle Fanning paylaştığı, Woody Allen’ın yeni filmi A Rainy Day (Yağmurlu Bir Gün) yer alıyor.
Ressam İdil Berf’in “Knidos Melekleri” adlı sergisi Eski Datça Astrantia Galeri’de sanatseverlerle buluşacak. 9 Ağustos’ta başlayan sergi bir ay boyunca devam edecek. “Knidos Melekleri” her biri birbiriyle ilişki hâlinde uzun bir şiirin dizilerinden oluşan, renkli döngüsel yapılar kurarak bilinenin ötesine geçmeyi hedefleyen monobaskı tekniğiyle yapılmış resimlerden oluşuyor. 1960 yılında ressam Giovanni Benedetto Castiglione tarafından oluşturan monobaskı tekniği pürüzsüz bir cam yüzeye yapılan resmin kâğıda alınan baskısına deniyor.
Datça’da yaşamını sürdüren İdil Berf “Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımadada yaşayınca denizsel imgelerden mitolojiden etkilenmemek mümkün değil. İnsanın ve doğanın iç sularını resmediyorum. Yeryüzünün altında akan nehirler, kaynak suları, denizler ve içlerinde yüzen balıklar, deniz kızları yansıyor resimlerime. Benimki yeni bir yaşam arayışı…” diyor.
Ahmet Tulgar’ın kendine özgü anlatımıyla kaleme aldığı, trajik bir karakterin izini sürerken kendini saklayan kitabı Volkan’ın Romanı, Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Özünde derin kimlikler, derin devlet, derin ülke, derin komplo olan bu kitap, okurundan kabuklarını soymasını, özüne ulaşmasını, ama kabukların da tadına varmasını istiyor.
Volkan genç bir polis. Babası emekli Emniyet Müdürü Hilmi Bey; Volkan onun yakışıklılığını, komşu kadınları (ve kocalarını) nasıl etkilediğini, bacak arasını pudralayıp giyindiğini, sabahları ayakkabılarını annesinin giydirdiğini hatırlıyor. Hayat, Volkan’a böyle bir ihtimam göstermiyor ama; Teşkilat onu kurban seçiyor ve Volkan’ın varoluşunun ekseni bir günde değişiyor.
“Sustu. Önüne baktı. Ağlamaya başladı. “Volkan’ın o kamera görüntüsünde ne yaptığını sizden iyi kim anlar? Otogarın altında ne aradığını ya da?” diye konuştu sonra hıçkırıklarının arasından. Bir erkek ağlarken nasıl da güzelleşir.”
Görsel: Sparse (Ahmed Mostafa)
Küratöryel sergi programı kapsamında ‘’Parça Bütün’’ sergisinin ikinci ayağı ‘’Parça Bütün II‘‘ Art On İstanbul’da gerçekleşecek. Guido Casaretto, Canan Dağdelen, Şakir Gökçebağ, Nuri Kuzucan ve Seçkin Pirim’in eserlerinin yer alacağı sergi, 4 Eylül-26 Ekim tarihleri arasında görülebilecek.
Guido Casaretto’nun mermer ocaklarından çıkarılmış Calacatta Scarts serisinden blok küpleri, Canan Dağdelen’in seramikten yapılmış 2 büyük yerleştirmesi, Nuri Kuzuzan’ın çok katmanlı kısıtlı renk paleti ile oluşturduğu Parça Bütün adlı resmi, Şakir Gökçebağ’ın Reorientation serisinden halısı ve Seçkin Pirim’in kağıt malzeme ile ürettiği yeni işi sergide görülebilecek eseler arasında yer alacak.
Sergi, merkez nokta olarak parça-bütün ilişkisini seçip sınırlı örnekler üzerinden hem zihinsel hem de plastik olarak yapıtın katmanlarını gözlemlemeyi ve karşılaştırmayı önerecek. Her sene yinelenen sergi dizisine, sanatçıların farklı dönemlerinden eser örneklerinin de yer aldığı bir kitap eşlik edecek. Sergi, yayını ile birlikte kişisel pratiklerin zamanla geçirdiği evrelere ışık tutacak.