GÜNDEM
  • 29-05-2025

    Türkiye’nin en iyi sokak dansçılarının yarışacağı Red Bull Dance Your Style’ın elemeleri 15 Haziran’da İzmir’de, 22 Haziran’da Ankara’da, 29 Haziran’da ise İstanbul’da gerçekleşecek.

    Dans tutkunlarını bir araya getiren Red Bull Dance Your Style Türkiye Finali’nin birincisi, bu yıl Los Angeles’ta gerçekleşecek Red Bull Dance Your Style Dünya Finali’nde Türkiye’yi temsil edecek. Müziğin ve doğaçlamanın gücüne dayalı yarışmada kazananlar izleyici oylarıyla belirleniyor.

    Yarışmada elemeler 15 Haziran’da İzmir’de, 22 Haziran’da Ankara’da ve 29 Haziran’da İstanbul’da düzenlenecek. Sokak dansının farklı türlerinde ustalaşmış dansçılar, doğaçlama performanslar sergileyecek.  

    ​Red Bull Dance Your Style hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    816
  • 29-05-2025

    Larry Muñoz’un “Graceful Elegant Beasts” başlıklı İstanbul’daki ilk kişisel sergisi 26 Temmuz’a kadar Zilberman’ın Beyoğlu, Mısır Apartmanı’ndaki ana mekânında sanatseverlerle buluşuyor.

    Larry Muñoz, buluntu malzemelerin odağında nesnelerin taşıdığı hafızalar aracılığıyla, zamanın ve mekânın dışına taşan bir anlatı açığa çıkarmayı hedefliyor. Muñoz’un pratiğinin merkezinde, detaylara duyulan saygı ön plana çıkıyor. Nesnenin yüzey, jest ya da biçiminde saklı anlam kırıntısına odaklanan Larry Muñoz, yıllar boyunca biriktirdiği materyaller ve kavramlar arasındaki çelişkiler ve gerilimler üzerine geliştirdiği düşünsel yolculuğun yansımalarını, üç katman üzerinden ele alıyor; “Graceful” (zarif), evrene şekil veren ilahi ve gizemli güçleri çağrıştırırken; “Elegant”, insan eliyle yaratılan, estetik yargılarla tanımlanan uyumlu ve rafine bir güzellik anlayışını ifade ediyor. “Beasts” (canavarlar) ise, bireyin kendi ahlaki ve fiziksel yargılarını yansıtan bir otoportre işlevi görerek, toplumun yanlış olarak tanımladığı, aşina olmadığı unsurları temsil ediyor.

    ​Terk edilmiş, bozulmuş ve işlevini yitirmiş unsurlarla karşılaşmalardan ilham alan Muñoz, video, fotoğraf ve yerleştirmelerinden oluşan bir takım yıldızı yaratıyor. Çeşitli parçalardan oluşan, tükenmiş maddeleri, endüstriyel ve organik kalıntıları, işlevsellikleri nedeniyle değil; taşıdıkları potansiyeller üzerinden yeni bir kompozisyonda bütünleştiriyor. Kent keşifleri sırasında bulundukları çevrenin ve tarihin izlerini taşıyan nesneleri bir araya getiren Muñoz, bu nesneleri onarmak ya da idealize etmek yerine, belirsizliklerini muhafaza ediyor; sabit bir anlatı dayatmaktan kaçınıyor ve “sergilenebilir” olanın sınırlarının ne olduğu sorusunu merkezine alarak izleyiciye yöneltiyor.

    0
    0
    1346
  • 29-05-2025

    Julian Sedgwick’in hem düzyazı hem manga biçiminde kurguladığı, felaketin gölgesinde filizlenen bir büyüme hikayesi anlattığı kitabı Tsunami Kız, Yuzu Kitap’tan çıktı.

    ​On beş yaşındaki Yūki Hara Jones, çok sevdiği dedesiyle 2011 Japonya depremi ve tsunamisine yakalanınca hayatı sonsuza dek değişir. Felaketin ardında çok daha büyük zorluklar ve bu dünya ile öteki dünya arasında bir bölgeye yolculuk yatmaktadır. Beklenmedik bir arkadaşın ve hayalî bir süper kahramanın yardımıyla Yūki, kapkaranlık bir yerde yeni bir hayat aramak zorundadır.

    0
    0
    707
  • 28-05-2025

    Almanya ve İstanbul’dan sanatçıları Mary Fischer küratörlüğünde bir araya getiren “Binding References – on (RE) FRAMING Narratives” başlıklı festival, 29 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında Barın Han’da gerçekleşecek.

    Barın Han’ın geçmişinden de esinlenen “Binding References” festivalinde; resim, desen, yerleştirme, ses projeleri, sanatçı kitapları, yerleştirmeler, konserler, okumalar ve performanslar yer alıyor. Festivalin kavramsal çerçevesi yer aldığı mekân ile de bütünleşiyor.

    “Mekânın ruhunu yansıtan proje: Bir kitap, bilgiyi barındıran bir araç olmaktan öte, bir sanat eserinin çerçevesi niteliğinde bağlam, yönlendirme ve sınırlar taşır. Çağdaş anlatılar ve dijital dünya fiziksel sınırları sorgularken, çerçeveleme maddi sınırların ötesinde önemini korumaktadır. Sanata bir anlatı olarak bakarsak, ‘çerçeveleme’ görünür olamayan daha derin bir amaca hizmet edebilir. Kişisel hikâyeler giderek dijital arşivlere taşınırken, kitaplar statik saklama unsurlarından dinamik etkileşim alanlarına dönüşüyor, kitaplar tıpkı sergiler gibi, sanatçılar ve izleyicilerin hikâyelerini ve deneyimlerini paylaştıkları buluşma alanları, paylaşım yerleri hâline geliyorlar. 

    Binding References mini festivali, nesneler ve hikâyeler arasındaki bağlantıları araştırıyor ve kitabın fiziksel yapısını, düşünme ve katılım için samimi bir alan olarak kutluyor. Sekiz gün sürecek Binding References sanat festivali, Almanya'dan katılan sanatçılarla İstanbul Beyoğlu’nda bulunan ATELIER GALATA sanatçı rezidansının bursiyerlerini bir araya getiriyor. [ATELIER GALATA, Köln Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü ve Düsseldorf’taki Arthena Vakfı ve Kuzey Ren-Vestfalya Sanat Vakfı'nın (Kunststiftung NRW) ortak projesidir.]”

    Adres: Binbirdirek, Boyacı Ahmet Sk. No:4, 34122 Fatih/İstanbul 

    Künye:
    1. Klara Paterok Pistazienmuschel 2023
    2. Michael Maurissens Sükran Cakmak STILL
    3. Aysegül Yapar Afiyet Olsun
    4. Tino KukuliesTransformation II
    ​5. Elif Karadenizli Workshop

    0
    0
    805
  • 28-05-2025

    OG Gallery, Yaz Taşçı’nın “Koyu Çiçekler” başlıklı kişisel sergisini 29 Mayıs-5 Temmuz tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.

    Yaz Taşçı’nın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “Koyu Çiçekler”, Taşçı’nın Paris’te, Cité Internationale Des Arts’daki bir yılı aşkın misafir sanatçı programı süresince ürettiği yeni resimlerini bir araya getiriyor. Sanatçı, kendi iç dünyasından beslenerek kurguladığı sahnelerde kadın figürleri aracılığıyla arzu, duygusal yakınlık ve yoldaşlık temalarını işlerken; geceye, doğaya ve bedene dair kırılgan ama dirençli anlatılar kuruyor.

    Birbirine dokunan, birbirini taşıyan figürler; güvenlik ile tedirginlik, tanıdıklık ile yabancılık arasında gidip gelen bir gerilim yaratıyor. Yağlı boya ile katman katman işlenen koyu çiçekler yalnızca bir fon değil; bedenlerin etrafında koruyucu bir çeper, aynı zamanda bastırılmış arzuların ve sınırlanmış hareketlerin sembolü hâline geliyor. Taşçı’nın resimleri, yalnızca görünen yüzeylerle sınırlı kalmıyor. Zamanla kalınlaşan hikâyeler, biriken hafızalar, tanıdık gelen yüzlerin yavaş yavaş yabancılaşmasıyla izleyiciyi resmin içinde tanıklık eden bir pozisyona yerleştiriyor. Yakınlık ile gözetlenme arasındaki sınır belirsizleşiyor.

    Künye:
    1. Échos d’elles, 2025, Tuval üzerine yağlı boya, 193 x 216 cm
    ​2. İsimsiz, 2025, Tuval üzerine yağlı boya, 193 x 216 cm

    0
    0
    1084
  • 28-05-2025

    Koray Ariş’in Arter’de devam eden, küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği “İçinde Yaşadığımız Deri” başlıklı kişisel sergisine eşlik eden kitap Arter Yayınları tarafından yayımlandı.

    Ariş’in altmış yıla uzanan heykel pratiğine figür, ten, tını, hareket ve denge gibi yapıtlarındaki merkezi temaların merceğinden bakan “İçinde Yaşadığımız Deri” başlıklı sergide, sanatçının farklı dönemlere ve serilerine ait heykelleri, mekâna özgü bir kurgu içinde, atölyesindeki üretim süreçlerini belgeleyen çeşitli nesnelerle bir araya geliyor.

    Sergiyle aynı başlığı taşıyan yayında Selen Ansen, Francesco Albano, Sevinç Çalhanoğlu, Necmi Sönmez ve Yaşam Şaşmazer’in kaleme aldıkları yeni metinlerin yanı sıra Ali Akay ve Antonio Antonio Del Guercio’nun sanatçının üretiminin farklı katmanlarına odaklanan arşivsel yazıları yer alıyor. Serginin küratörü Selen Ansen’in “İçinde Yaşadığım Deri” başlıklı, bir taşın ağzından yazılmış mektubu ile açılan yayında ayrıca, bu kitap için özel olarak kaleme alınmış, sanat tarihçisi Necmi Sönmez’in Ariş’in Roma dönemine (1969-1974) odaklanan incelemesi; iki heykeltıraşın, Francesco Albano ile Yaşam Şaşmazer’in, yapıtlarıyla ve sanatçının dünyasıyla kurdukları kişisel ve yaratıcı ilişkileri aktardıkları ‘karşılaşma’ yazıları ve şair Sevinç Çalhanoğlu’nun sanatçının özellikle form ve denge anlayışını yeniden yorumladığı şiiri yer alıyor. Ariş’in 1960’lardan 2010’lara dek serüveninden kesitler içeren fotoğrafların sunulduğu arşiv bölümündeyse, Ali Akay ve Antonio Del Guercio’nun daha önce farklı mecralarda okuyucuyla buluşmuş metinleri de yeniden yayımlanıyor.

    Tasarımını Emre Çıkınoğlu’nun üstlendiği kitapta, Hadiye Cangökçe tarafından çekilen röprodüksiyon fotoğraflarıyla birlikte, flufoto’nun (Barış Aras ve Elif Çakırlar) sergiden görünüm fotoğraflarına ve Fırat Rüzgar’ın Ariş’i “Ahenk / Vurmalı Heykeller” serisinden eserleri Arter’de icra ederken kaydettiği fotoğraflara da yer veriliyor.

    İçinde Yaşadığımız Deri başlıklı kitap, Arter Kitabevi’nden satın alınabilir veya kitabevi@arter.org.tr e-posta adresi üzerinden sipariş edilebilir. Ayrıca, İstanbul Kitapçısı aracılığıyla www.arter.org.tr/yayin adresinden de satın alınabilir. Salı-Pazar günleri 11:00-19:00, Perşembe günleri ise 11:00-20:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebilen Arter Kütüphanesi’nde kitabın sayfaları karıştırılabilir.

    0
    0
    773
  • 28-05-2025

    Dünyaca ünlü İtalyan gitar quartet’i 40 Fingers, StagePass organizasyonuyla 22 Kasım akşamı İstanbul Lütfi Kırdar Kongre – ICEC’de müzikseverlerle buluşacak.

    Klasik müzikten rock’a, film müziklerinden pop’a uzanan geniş bir repertuvara sahip olan 40 Fingers; “Sound of Silence”, “Bohemian Rhapsody”, “Libertango”, “Game of Thrones Theme”, “Hotel California” ve “Cinema Paradiso” gibi ikonik parçaları kendilerine özgü düzenlemeleriyle, fingerpicking tekniğinde uzmanlaşarak yorumluyor. “Bohemian Rhapsody”ye yaptıkları yorum, grubun onayını alarak, resmi sitelerinde de yayımlandı. Sahne üzerindeki enerjileri ve teknik ustalıklarıyla dikkat çeken grup, sahnede dört ayrı kişiliği tek bir ses hâline getirerek büyüleyici bir uyum yakalıyor.

    2000’li yıllarda kurulan grup, Andrea Vittori, Emanuele Grafitti, Matteo Brenci ve Enrico Maria Milanesi’den oluşuyor. Gitarı sadece bir enstrüman değil, bir anlatı aracı olarak kullanan bu dört yetenekli müzisyen, sahneye adım attıkları andan itibaren izleyicilerini zamansız bir müzik yolculuğuna çıkarıyor. 40 Fingers, aralarında Andrea Bocelli, Matteo Bocelli, Amerikalı şarkıcı Tori Kelly ve The Police’ten Andy Summers’ın da bulunduğu çeşitli ulusal ve uluslararası sanatçılarla iş birliği yaptı. Giderek büyüyen küresel bir hayran kitlesine sahip olan grup, ilk İstanbul konseriyle hem klasik müzik tutkunlarını hem de modern yorumlara açık dinleyicileri bir araya getirecek.

    ​22 Kasım akşamı saat 21.00’de gerçekleşecek 40 Fingers konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    764
  • 28-05-2025

    Jorinde Voigt’un “365 Mevsim” başlıklı kişisel sergisi 30 Mayıs-29 Haziran tarihleri arasında Dirimart Dolapdere’de sanatseverlerle buluşacak.

    Jorinde Voigt’un pratiğinde yeni bir döneme işaret eden “365 Mevsim” sergisi, 2023’ten bu yana ürettiği yağlıboya resimlerini ilk kez izleyiciyle buluşturuyor. Yeni eserlerin yanı sıra, Voigt’un imzası hâline gelen paslanmaz çelik heykelleri ve büyük ölçekli resimleri de sergide yer alıyor.

    Zaman, mekân, hareket ve algı gibi kavramları müzik, felsefe ve fenomenolojiden beslenen bütünlüklü bir temsil sistemine dönüştüren yapıtlarıyla tanınan Voigt, uzun yıllardır mürekkep, kurşunkalem, suluboya, kolaj ve heykel gibi malzemelerle yapılandırılmış kompozisyonlar üretiyor. “365 Mevsim” sergisinde sanatçı bu kez bakışını içe, doğrudan deneyimin kendisine çeviriyor; yağlıboyayı seçerek, resmettiklerini bedenselleştirdiği bir deneyim sunuyor. Sergide yer alan yağlıboya resimler söze dökülemeyen algıların taşıyıcısına dönüşüyor. Gökyüzünden, bir ağaçtan ya da suyun yüzeyinden gelen renkler bilinçli tercihlerle seçiliyor, algılanıp özümsendikten sonra sanatçının eliyle yeni, akışkan bir yapıya dönüşüyor. Renkler tasarlanmıyor; doğadan alınıyor, doğanın vericiliğine saygı duyarak yeniden yorumlanıyor. Sanatçının bu süreci, doğada zaten var olanı kullanmanın adil ve dürüst bir yaklaşım olmasına dayanıyor.

    ​Kopukluk ve katılıkla şekillenen bir çağda, “365 Mevsim” duygusal ve algısal akışkanlık için meditatif bir çağrı sunuyor. Sanatçı, yağlıboya eserleriyle bizlere yalnızca estetik bir yaklaşım olarak değil, iyileştirici bir çağrı olarak da “İçsel süreklilik hâline kavuşmak, yeniden bütünün parçası gibi hissedebilmek için sudan neler öğrenebiliriz?” sorusunu yöneltiyor.

    Künye:
    1. June II 2024 tuval üzerine yağlıboya oil on canvas 120 x 160 x 4.5 cm
    2. Lilies in my Kitchen at Night 2024 tuval üzerine yağlıboya oil on canvas 70 x 50 x 2 cm

    0
    0
    920
  • 28-05-2025

    Burcu Ural Kopan’ın yazdığı ve Gözde Eyce’nin resimlediği çocukları Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan seçilen tablolarla birlikte kentin kültürel dokusuyla tanıştıran Çok Severim adlı kitap Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı.

    İş Sanat, sanatın büyülü dünyasını çocuklarla buluşturuyor. Çok Severim, minik sanatseverleri kentin cıvıl cıvıl sokaklarında, martılar eşliğinde vapur seyahatlerinde, Boğaz’ın büyüleyici manzaralarında ve denizde süzülen kayıkların arasında bir gezintiye davet ediyor. Şeker Ahmed Paşa, Zeki Faik İzer, Fausto Zonaro ve Sami Yetik gibi sanatçıların Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde sergilenen eserleri eşliğinde eğlenceli bir rehberlik sunan bu kitap için Burcu Ural Kopan, “Çocuklar, dünyanın en masalsı ve renkli kenti İstanbul’un farklı dönemlerini, bugünkü haliyle karşılaştıracaklar,” diyor.

    Çok Severim’e RHM Dükkân, İş Kültür mağazaları ve internet sitesi ile seçkin kitabevlerinden ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    725
  • 27-05-2025

    Şehrin asi ruhlarını, kendi dilini kendi yazanları ve sokağın ruhunu taşıyan müzikseverleri bir araya getiren “+1 Sunar: Alt Kültür”, +1 Sunar katkıları ve URU organizasyonuyla 15 Haziran’da KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek.

    15 Haziran Cumartesi günü ilk kez gerçekleşecek “+1 Sunar: Alt Kültür” festivalinde, farklı müzikal kimlikleri ve sokağın sesini taşıyan tarzlarıyla dikkat çeken Dubioza Kolektiv, BaBa ZuLa, Sattas ve Second, Alt Kültür sahnesinde olacak. Festival, kalıplara sığmayanları, sesini yükseltenleri, farklı olmaktan korkmayanları bir araya getirecek.

    “+1 Sunar: Alt Kültür”de, enerjik sahne performanslarıyla geçen sezon KüçükÇiftlik Park’ın en eğlenceli konserlerinden birine imza atan, Balkan coğrafyasının en güçlü alternatif müzik gruplarından Dubioza Kolektiv sahne alacak. Alt Kültür sahnesinde ayrıca, psikedelik Anadolu rock’ı elektro-saz ve görsel performanslarla sentezleyen öncü grup BaBa ZuLa; Türkiye’nin en köklü reggae grubu, barışın ve ritmin sesi Sattas; Türkçe sözlü punk rock’ın yıldızlarından Second ve daha fazlası katılımcılarla buluşacak.

    ​“+1 Sunar: Alt Kültür” biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    928
DAHA FAZLA
Geldanlage