GÜNDEM
  • 22-06-2025

    İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, erken Cumhuriyet’in önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu’nun bir dönemine odaklanan “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893-1982” başlıklı sergiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor.

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Cumhuriyet’in ilk yıllarının özgün simalarından Arif Hikmet Koyunoğlu’nun çok yönlü dünyasına ışık tutan bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893-1982” başlıklı sergi, Koyunoğlu’nun yaşamının bir dönemini, çektiği fotoğraflar aracılığıyla izleyiciyle buluşturuyor. Sergi, Koyunoğlu’nun 20. yüzyıl başından itibaren çektiği fotoğraflar eşliğinde hem yaşam öyküsüne hem de Türkiye’nin dönüşen yüzüne bir bakış sunuyor.

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Arif Hikmet Koyunoğlu Fotoğraf Koleksiyonu’ndan derlenen sergi, Arif Hikmet Koyunoğlu’nun mimarlık eğitimi aldığı Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ndeki öğrencilik yıllarından İstanbul ve Anadolu’daki mesleki ve kişisel uğraşlarına, Balkan Savaşı’ndan I. Dünya Savaşı’na uzanan bir döneme odaklanıyor. Ankara, İstanbul, Bursa, Nevşehir ve Kırşehir gibi farklı kentlerdeki Selçuklu ve Osmanlı yapılarının yanı sıra Koyunoğlu’nun tasarladığı, Ankara’daki Türk Ocağı Binası’nın detaylı görüntüleri de sergide yer alıyor.

    “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi”, izleyicisini 20. yüzyıl başından 1930’lara kadar uzanan görsel bir yolculuğa davet ederken, mimarın “anıtsal yapılarla bireysel hafızalar arasında” kurduğu ilişkiyi görünür kılıyor. Koyunoğlu’nun fotoğrafları, bugünün gözünden geçmişe bakan değil, geçmişin içinden bugüne seslenen birer belge olarak da değerlendiriliyor.

    “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893-1982” başlıklı sergiyi, 17 Mayıs 2026 tarihine kadar İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Galerisi’nde ziyaret edebilirsiniz. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Arif Hikmet Koyunoğlu Fotoğraf Koleksiyonu’na ise dijital olarak buradan ulaşabilirsiniz.

    Künye:
    1. Arif Hikmet tasarımı Türk Ocağı’nın ön cepheden görünümü, Ankara, yak. 1930.
    2. 1222’de Alâeddin Keykubad’ın yaptırdığı Akköprü’den Ankara Kalesi’ne doğru görünüm.
    3. Türk Ocağı’nın giriş holü, Ankara, yak. 1930.
    4. Nilüfer Çayı kıyısında Arif Hikmet, eşi Mübeccel, kızları Özcan ve akrabaları, Bursa, 1930’lar.
    ​5. Arif Hikmet’in Sanâyi-i Nefîse’den arkadaşları heykeltraş Mahir Tomruk ile Vehbi Yıldırım Camii’nde, Bursa, 1912.

    0
    0
    1413
  • 22-06-2025

    Gazeteci Umur Talu ile Dr. Bengi Başaran’ın hazırladığı Atatürk’ten Che Guevara’ya, Karl Marx’tan Napolyon’a birçok devrimcinin yemek alışkanlıklarının masaya yatırdıkları Devrim Mutfağı adlı kitap, Epsilon Yayınevi ve Kafka Kitap ortaklığıyla yayımlandı.

    Türkiye ve dünyadan 40’a yakın devrimcinin yemek alışkanlıklarının incelendiği ve tariflerin derlendiği kitabın ön sözünü gastronomi yazarları Vedat Milor ve Mehmet Yaşin kaleme aldı. “Karl Marx ne yerdi? Atatürk’ün sofrasında neler konuşulurdu? Fidel’in mutfağından hangi kokular yükselirdi?” sorularına yanıt bulan kitap, benzersiz tariflerle her bir devrimcinin kişiliğini, yaşam felsefesini ve mücadele ruhunu damaklarda yaşatıyor.

    Devrim Mutfağı, her bir “devrim aşçısı” için özel olarak hazırlanmış yemek ve içecek tariflerinin yanı sıra, onların hayatına dair kısa ama etkileyici anlatılara da yer veriyor. Sofraların sadece karın doyurulan bir yer değil, aynı zamanda ideallerin paylaşıldığı, stratejilerin belirlendiği ve direnişin ateşiyle beslenildiği mekânlar olduğunu gözler önüne seriyor.

    0
    0
    988
  • 21-06-2025

    Yasak Helva’nın ikinci albümü Atamba müzikseverlerle buluştu.

    Yasak Helva’nın 2019 yılındaki Rektefe isimli ilk albümünde fark edilen türler arası gezinti, Atamba albümünde de açığa çıkıyor. Albümde müzisyenler rock, funk, disko, pop, caz gibi türlerdeki birikimlerini çağlama, cümbüş, perdesiz gitar ve perdesiz bas gibi geleneksel müzikle iç içe enstrümanlar eşliğinde sekiz özgün şarkıyı dinleyicilerle buluşturuyor. Grup, albümdeki renk kartelasını elektronik öğeler, looplar, sample’lar ile genişletiyor.

    ​Yasak Helva’nın Atamba isimli yeni albümünü buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    843
  • 21-06-2025

    Yeşim Akdeniz’in son dönem işlerinden geniş bir seçkiyi bir araya getiren “New Home” başlıklı kişisel sergisi, 17 Ağustos’a kadar Galerie der Stadt Backnang’da sanatseverlerle buluşuyor.

    “Yeşim Akdeniz’in sanatsal pratiği, kültürel üretim, müzakere ve sahiplenme temalarını yansıtan simgesel anlatılarla örülüdür. Biçimlerin, malzemelerin ve emeğin dolaşımını keşfederken, zanaat ile endüstriyel üretim arasındaki kesişimleri de sorgular. Eserlerinin özünde, kişisel ve kültürel referansları harmanladığı kendine özgü bir simgesel görsel dil yer alır. Bu sayede tarih, kimlik ve kolektif hafıza üzerine katmanlı yorumlar sunar. SAHA’nın değerli destekleriyle gerçekleşen sergiye bir yayın eşlik edecek.”

    Enstalasyon görselleri: Yeşim Akdeniz, New Home, Galerie der Stadt Backnang, 2025 Fotoğraf: Frank Kleinbach.

    0
    0
    672
  • 21-06-2025

    Sanatçı Rocio Bonilla’nın yazıp resimlediği, çevresine yabancılaşan çocukları mahalle kültürünün samimiyetiyle tanıştırdığı kitabı Komşu Komşu Huu!, Hülya Dayan’ın çevirisiyle Uçanbalık’tan çıktı.

    Komşu Komşu Huu!, 4 yaş ve üzeri çocuklara bireyselleşen dünyada birlikte yaşamanın, paylaşmanın, dayanışmanın ve farklılıklara saygı duymanın önemini anlatıyor.

    Komşuluk, bir mahallenin kalbini oluşturur. Peki ya komşular birbirlerinden tamamen habersizse?
    ​Kulakları duymayan bir tavuk, öfkeli bir ejderha, vegan bir kedi, bilgisayarın başından hiç kalkmayan bir baykuş, kitap kurdu bir dev ve daha niceleri... Hepsi aynı mahallenin sakinleri ama “nedense” birbirlerini pek tanımıyorlar. Ta ki bir gün, mahallelilerden birinin internet bağlantısı kesilene değin! Ardından minik bir teşekkür jestiyle kesişen hayatlar, yepyeni dostluklar ve dilden dile yayılan hikâyeler...

    0
    0
    689
  • 20-06-2025

    Bruce Springsteen’in 1982 tarihli efsanevi Nebraska albümünün yaratım sürecini, müziğin ruhuna ve bir sanatçının içsel yolculuğuna odaklanarak anlatan Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni, 24 Ekim’de vizyona girecek.

    20th Century Studios yapımı Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni filminin başrolünde Jeremy Allen White yer alıyor. Bruce Springsteen’in 1982 tarihli Nebraska albümünün yaratım sürecini konu alan film, Springsteen’in hayatındaki dönüm noktalarından birini temsil ediyor. Karanlık ve içe dönük atmosferiyle dikkat çeken akustik albüm Nebraska, Springsteen’in müzik kariyerindeki en kalıcı ve etkileyici işlerden biri olarak kabul ediliyor. Filmin senaryosunu Warren Zanes’in aynı adlı kitabından (Deliver Me from Nowhere) uyarlayan Scott Cooper aynı zamanda filmin yönetmenliğini de üstleniyor.

    Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni, Bruce Springsteen’in henüz dünya çapında bir süperstar olmadan önce, başarı baskısıyla geçmişinin hayaletleri arasında sıkışıp kaldığı dönemi anlatıyor. Albüm, Springsteen’in New Jersey’deki yatak odasında bir 4 kanallı kayıt cihazıyla kaydedildi ve onun kariyerinde önemli bir kırılma anına işaret ediyor.

    “Boss” rolünde Jeremy Allen White’ın başrolde yer aldığı filmde ayrıca; Jon Landau rolünde Jeremy Strong, gitar teknisyeni Mike Batlan rolünde Paul Walter Hauser, baba Doug rolünde Stephen Graham, sevgilisi Faye rolünde Odessa Young, anne Adele rolünde Gaby Hoffman, Chuck Plotkin rolünde Marc Maron ve Columbia yöneticisi Al Teller rolünde David Krumholtz rol alıyor. Filmin yapımcılığını Scott Cooper, Ellen Goldsmith-Vein, Eric Robinson ve Scott Stuber, yürütücü yapımcılar ise Tracey Landon, Jon Vein ve Warren Zanes üstleniyor.

    24 Ekim’de sinemalarda gösterime girecek Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni filminin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

    0
    0
    758
  • 20-06-2025

    Depo’da izleyicilerle buluşan Ateş Alpar’ın “İmkân ve İhtimal” başlıklı kişisel sergisi kapsamında Can Memiş, Dilara Erdem, Mehmet Said Aydın ve Uraz Aydın’ın katılımıyla 24 Haziran Salı saat 18.30’da bir söyleşi gerçekleşecek.

    Söyleşi kapsamında konuşmacılar sesin politikası, mülksüzleştirme pratikleri, edebiyat ve görsel sanatlar arasındaki geçişler ile kolonyalist yöntemler ve direniş formlarını Ateş Alpar’ın sergisi bağlamında ele alacak.

    Sergi sınırlar, güvenlik, gözetleme araçları, mülksüzleştirme gibi konulara dair geniş bir anlatı sunmayı amaçlıyor. Gündelik nesnelerin ne zaman ve nasıl politikleştiği, bireysel hikâyeler ile kolektif hafıza arasındaki bağlar serginin temel soruları arasında yer alıyor. “İmkân ve İhtimal” kolonizasyonu devam eden bir süreç olarak ele alıyor. Bu bağlamda Ateş Alpar, belgelemenin ve temsilin ötesinde, mekânın, nesnelerin ve dilin sunduğu direnç imkânlarına odaklanarak, sömürgeciliğin görünmez kıldığı ihtimalleri araştırıyor.

    Ateş Alpar’ın “İmkân ve İhtimal” sergisini 5 Temmuz’a kadar Depo’da ziyaret edebilirsiniz.

    ​Künye: Ateş Alpar, Dışardan İçeriye Sızanlar serisinden, 2022, Archival pigment print, 35 x 50 cm, ed. of 5 + 1 AP

    0
    0
    595
  • 20-06-2025

    Reşad Ekrem Koçu’nun “Bu benim en büyük  eserimdir” diye andığı, dört kez genişleterek yazdığı Galata Canavarı Bıçakçı Petri, ilk kez kitaplaşarak Doğan Kitap tarafından yayımlandı.

    Galata Canavarı Bıçakçı Petri, temposu hiç düşmeyen bir dönem polisiyesi. 19. yüzyıl Osmanlı dünyasında, kurbanlarını kalplerine bıçak saplayarak öldüren bir katilin, “boylu boslu, yakışıklı, çehreli, pençeli, sırım gibi bir genç adam” olan Petri’nin soluk soluğa macerası... Ayamavri Adası’ndan Galata’ya ve açık denizlere uzanan hikâye, milletlerin ve dillerin iç içe geçtiği Osmanlı dünyasında renkli bir yolculuk aynı zamanda…

    0
    0
    769
  • 20-06-2025

    Hiba Tawaji ve Ibrahim Maalouf, özel bir konseptle, senfonik orkestra eşliğinde Piu Entertainment’in organizasyonu ile 24 Haziran’da Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahne alacak.

    Sınırları aşan müzikal kimlikleri ve özgün ruhlarıyla uluslararası bir fenomen hâline gelen İbrahim Maalouf ve Hiba Tawaji romantizm, nostalji ve müzikal zarafetin iç içe geçtiği unutulmaz bir performansla İstanbul’da sahneye çıkacak. Farklı kültürlerden beslenen sanatsal kimlikleriyle, her iki sanatçı da geleneksel melodileri modern dokunuşlarla harmanlayarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmayı vadediyor. Hiba Tawaji ve Ibrahim Maalouf bu konseptle ilk konserlerini ilk defa İstanbul’da verecek.

    ​Yaşayan caz efsanesi ve New York Times tarafından “virtüöz” olarak tanımlanan, dünyaca ünlü enstrümantalist ve besteci Ibrahim Maalouf; yalnızca kendisinin yaratabileceği özgün düzenlemelerle bu repertuvara sihirli dokunuşunu katarken, Andrea Bocelli, Lara Fabian gibi dünya sanatçıları ile aynı sahneyi paylaşan Arap dünyasının eşsiz sesi Hiba Tawaji, güçlü ve etkileyici yorumuyla Fransız şansonlarına yeniden hayat verecek.

    0
    0
    848
  • 20-06-2025

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 21 Haziran Dünya Müzik Günü’ne özel düzenlediği Sahnem İstanbul etkinliği; Üsküdar Meydanı, Kadıköy Meydanı ve Sultanahmet Turşucuzade Konağı önünde 21 Haziran Cumartesi günü 17.00-21.00 saatleri arasında gerçekleşecek.

    İBB’nin kültür sanata erişimi temel bir kent hakkı olarak gören anlayışı çerçevesinde farklı sanat dallarına temsil imkânı tanıma ilkesiyle hazırlanan program, İstanbul’un üç kamusal mekânında sanatsal performanslarla hayat buluyor.

    İBB, sokak müzisyenlerine yönelik yürüttüğü uygulamalarla yalnızca özel günlerde değil, yıl boyunca kamusal müzik üretiminin koşullarını iyileştirmeye yönelik adımlar atıyor. Metro istasyonları, vapurlar, sokaklar ve meydanlarda sokaklar performanslar gerçekleştiren sanatçılar için hayata geçirdiğimiz daha adil ve sürdürülebilir sistemin rehberliğinde sokak sanatçılarının kamusal görünürlüğü ve İstanbul halkının kültür sanata erişimini güçlendiriyor.

    0
    0
    854
DAHA FAZLA
Geldanlage