GÜNDEM
  • 20-06-2025

    Hiba Tawaji ve Ibrahim Maalouf, özel bir konseptle, senfonik orkestra eşliğinde Piu Entertainment’in organizasyonu ile 24 Haziran’da Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahne alacak.

    Sınırları aşan müzikal kimlikleri ve özgün ruhlarıyla uluslararası bir fenomen hâline gelen İbrahim Maalouf ve Hiba Tawaji romantizm, nostalji ve müzikal zarafetin iç içe geçtiği unutulmaz bir performansla İstanbul’da sahneye çıkacak. Farklı kültürlerden beslenen sanatsal kimlikleriyle, her iki sanatçı da geleneksel melodileri modern dokunuşlarla harmanlayarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmayı vadediyor. Hiba Tawaji ve Ibrahim Maalouf bu konseptle ilk konserlerini ilk defa İstanbul’da verecek.

    ​Yaşayan caz efsanesi ve New York Times tarafından “virtüöz” olarak tanımlanan, dünyaca ünlü enstrümantalist ve besteci Ibrahim Maalouf; yalnızca kendisinin yaratabileceği özgün düzenlemelerle bu repertuvara sihirli dokunuşunu katarken, Andrea Bocelli, Lara Fabian gibi dünya sanatçıları ile aynı sahneyi paylaşan Arap dünyasının eşsiz sesi Hiba Tawaji, güçlü ve etkileyici yorumuyla Fransız şansonlarına yeniden hayat verecek.

    0
    0
    848
  • 20-06-2025

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 21 Haziran Dünya Müzik Günü’ne özel düzenlediği Sahnem İstanbul etkinliği; Üsküdar Meydanı, Kadıköy Meydanı ve Sultanahmet Turşucuzade Konağı önünde 21 Haziran Cumartesi günü 17.00-21.00 saatleri arasında gerçekleşecek.

    İBB’nin kültür sanata erişimi temel bir kent hakkı olarak gören anlayışı çerçevesinde farklı sanat dallarına temsil imkânı tanıma ilkesiyle hazırlanan program, İstanbul’un üç kamusal mekânında sanatsal performanslarla hayat buluyor.

    İBB, sokak müzisyenlerine yönelik yürüttüğü uygulamalarla yalnızca özel günlerde değil, yıl boyunca kamusal müzik üretiminin koşullarını iyileştirmeye yönelik adımlar atıyor. Metro istasyonları, vapurlar, sokaklar ve meydanlarda sokaklar performanslar gerçekleştiren sanatçılar için hayata geçirdiğimiz daha adil ve sürdürülebilir sistemin rehberliğinde sokak sanatçılarının kamusal görünürlüğü ve İstanbul halkının kültür sanata erişimini güçlendiriyor.

    0
    0
    855
  • 20-06-2025

    Cho Nam-Joo’nun birbirinden farklı ama bir bütünün parçası olan genç kadınların hikâyesini anlattığı kitabı Mandalina Yeşili, Faden Ataseven Yoon’un çevirisiyle Yuzu Kitap’tan çıktı.

    Bu kitap okuruna kırık, dağınık ve çok tanıdık bir hikâye sunuyor. Lise birinci sınıfa başlayan dört genç kız: Dayoon, Soran, Haein ve Eunji. Onları bir arada tutan dostluk, Shinyeongjin Lisesi’nin beton duvarlarının ardında, zamanla derinleşen çatlaklardan sızar. Jeju Adası’nda bir gece gömdükleri söz, büyümeye, değişmeye ve kırılmaya karşı verdikleri sessiz yemindir. Her karakter farklı yaralar, beklentiler ve yüklerle büyürken; aileleri, sınıfsal koşulları, okul baskısı ve cinsiyet rolleriyle boğuşur. Yine de birbirlerine tutunarak geçirirler o “yeşil zamanı”, yani çocuklukla yetişkinlik arasındaki o karmaşık, geçiş dönemini.

    “Biz bu yolu beraber yürüdük. Hem yalnızdık hem birlikteydik.”

    0
    0
    1130
  • 19-06-2025

    13-21 Kasım tarihleri arasında Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda gerçekleşecek 36. Ankara Film Festivali’nin Ulusal Uzun, Belgesel ve Kısa Film Yarışmaları için başvurular başladı.

    Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen ve bu yıl 36. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanan Ankara Film Festivali’nin uzun, belgesel ve kısa kategorilerinde gerçekleşecek ulusal yarışma başvuruları 15 Eylül Pazartesi gününe kadar devam ediyor. 12 farklı ödül kategorisinde gerçekleşecek Ulusal Uzun Film Yarışması, yılın dikkat çeken yapımlarını Ankara’da ilk kez izleyiciyle buluşturacak. Ulusal Belgesel Yarışması, yılın öne çıkan belgesel filmlerine ev sahipliği yaparken; festivalin sinema öğrencileri ve genç yönetmenler için önemini koruyan Ulusal Kısa Film Yarışması ise tür sınırlaması olmaksızın tüm kısa metraj yapımlara açık olacak.

    Ankara temalı belgesel ya da kısa filmlerin yer aldığı Ankara Filmleri Yarışması’na da başvurular başladı. Festivalin Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ile ortaklaşa düzenlediği yarışmanın kazanan filmi ayrıca, VEKAM Kütüphanesi ve Arşivi’ne girecek ve akademik araştırmalara açılacak.

    Festivalin bu yılki yüzünü belirleyecek Afiş Yarışması’na da başvurular devam ediyor. Türkiye’den grafik tasarımı bölümü öğrencileri ve mezunlarına açık olan yarışmanın jürisinde, çizer ve gazeteci Aslı Alpar, ressam Habip Aydoğdu, Ankara Film Festivali Direktörü İrfan Demirkol, tasarımcı, sanatçı ve akademisyen Melike Taşcıoğlu Vaughan ile akademisyen Zülfükar Sayın yer alıyor.

    ​Ankara Film Festivali’nin başvuruları 15 Eylül Pazartesi günü saat 23.59’da sona erecek. Aday filmler ise 9-17 Ekim tarihleri arasında duyurulacak.

    0
    0
    744
  • 19-06-2025

    Salt, İzmirli Levanten Romano ailesinin fotoğraf arşivini çevrim içi erişime açtı.

    Fernando Romano’nun İzmir ve İstanbul’un yanı sıra Fransa, İsviçre ve Yunanistan’a yaptığı seyahatlerde çektiği fotoğraflardan oluşan koleksiyon, 1950’lerden 1980’lere Levanten bir ailenin yaşamından kesitler ile dönemin deniz acentelerinin faaliyetlerine ilişkin ipuçları sunuyor.

    Karşıyaka’da (İzmir) doğan, Fernande ve Jozef Romano’nun oğlu Fernando (1923–2011), İzmir Saint Joseph Lisesi ve Fransa’daki üniversite eğitiminin ardından mezunu olduğu okulda öğretmenlik yapar. Kısa bir süre babasının deniz taşımacılığı şirketinde çalıştıktan sonra Alex Dabcovitch’in şirketinin İzmir acentesinde işe girer. 1957’den 1964’e İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği’nin genel sekreterliğini de üstlenir. 1964’te eşi Rita (1922–2017) ve iki oğlu Alain (1949–1999) ve Jojo (1956–1976) ile İstanbul’a taşınır; Galata Rıhtımı’nda bulunan Dabkoviç Deniz Acentalığı Nakliyat Şirketi’nde çalışmaya başlar. Önce Şişli, ardından Yeşilköy’e yerleşen Fernando, 1982’de Besi–Dabcovich–Makzume ortaklığıyla kurulan Deniz Kontuarı Ltd. Şti. yöneticiliğini üstlenmek üzere ailesiyle birlikte İzmir’e döner.

    Salt Araştırma bünyesinde derlenen ve 2 milyonun üzerinde belgeyi içeren dijital arşiv koleksiyonları “Sanat”, “Mimarlık ve Tasarım” ile “Kent, Toplum ve Ekonomi” alanlarını kapsıyor. 19. yüzyıldan günümüze eğitim, toplumsal yaşam ve yapılı çevreye ilişkin belgeleri bir araya getiren Kent, Toplum ve Ekonomi Arşivi’ndeki görsel malzemeler arasında basılı fotoğraf, cam negatif ve pozitif, dia ve negatif filmler ile dolaşıma giren kartpostal ve fotokartlar bulunuyor.

    İzmirli Levanten Romano ailesinin fotoğraf arşivine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1319
  • 19-06-2025

    Gazeteci, yazar Bedia Ceylan Güzelce’nin belleğe, zamanın ruhuna ve iç sesimize yolculuğa davet ettiği ilk deneme kitabı Bu Çağın İnsanı, Çınar Yayınları’ndan çıktı.

    Güzelce, toplumun hızla değişen ruh hâlini, yakın tarihimizde iz bırakan meselelerin izleğinden takip ederken bir yandan insan olmaya çalışırken, diğer taraftan bu uğurda verilen iç çatışmalara, küçük hayatlarımızın büyük mücadelelerine de dikkat çekiyor. Ekranların hafızamız ve yegâne odağımız hâline geldiği bu çağda, giderek hissizleştiğimize dikkat çeken kitap, inadına yaşamak, inadına insan olmak ve inadına hatırlamak üzerine hem bir durup soluklanma hem de bir hatırlama seansı niteliği taşıyor.

    Bedia Ceylan Güzelce, kitabıyla ilgili olarak şu görüşleri paylaştı: “Her şey boş demenin içi, hiç bu kadar dolu olmamıştı. Yaşamı ekrandan takip ediyoruz. Hepimiz gizli birer bağımlıyız artık. Birbirimize ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir zamanda, bu denli yalnızlaşmamız nasıl açıklanabilir? Herkes kendi içine kapanırken, toplumsal hafızamız da dijital belleğe teslim oluyor. Dünya tarihinde ilk kez bir kuşak, kendinden önceki kuşaktan daha kısıtlı imkânlarla büyüyor. Savaşlar, gündelik siyaset, kimlik arayışları, değerlerin sorgulanması, yıkılması ve yerine yenilerinin konamaması gibi meselelere bir de memleket dertleri ekleniyor. Pandemi, deprem, yangınlar, afetler, yitip giden hayatlarla birlikte kaybettiğimiz şey sadece gözyaşlarımız olabilir mi? Peki, kaybettiklerimizi nasıl geri kazanırız? Elbette hatırlayarak.”

    0
    0
    749
  • 19-06-2025

    Depo’da sanatseverlerle buluşan “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz” sergisi kapsamında sergisinin küratörü Nergis Abıyeva ile düzenlenecek sergi turu 21 Haziran Cumartesi 16.00’da gerçekleşecek.

    ​Depo’da 12 Temmuz’a dek ziyarete açık olacak “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz” sergisi kapsamında, küratörü Nergis Abıyeva’nın katılımıyla bir sergi turu düzenlenecek. “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz” adlı arşiv sergisi, dört sanatçı arkadaş olan Gülçin Aksoy (1965-2024), Nancy Atakan (d. 1946), Gül Ilgaz (d. 1962) ve Neriman Polat’ın (d. 1968) arşivlerinden bir seçkiyi sunuyor. Sergi, dört sanatçının iş birliğinin ilk kamusal çıktısı olan ve 1997 yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “Arada” sergisinden başlayarak 2003 yılında Karşı Sanat’ta katılımcıları genişleyen ve daha kolektif bir yapıya bürünen “Aileye Mahsustur” başlıklı sergiye uzanan bir zaman dilimini mercek altına alıyor. “ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz”, 1990’ların güncel sanat tarihi yazımına alternatif bir anlatıyla katkıda bulunurken, grubun farklı yönlerini de açığa çıkarıyor.

    0
    0
    718
  • 19-06-2025

    ALMA Ödüllü Jean-Claude Mourlevat’nın türler arası dayanışmaya yaptığı vurguyla okuru toplumumuzun doğası ve seçimlerimiz üzerine düşünmeye teşvik ettiği Jefferson ve Gizemli Soruşturma, Mehmet Erkurt’un çevirisiyle Can Çocuk’tan çıktı.

    10 yaş ve üzeri okura hem şefkat dolu hem de mizahı bol bir macera anlatıyor bu kitap. Kirpi Jefferson müşterisi olduğu berber dükkânı Özel Kesim'e gittiğinde, berberi Mösyö Edgar'ın yerde hareketsiz yattığını görüp şaşkınlıktan donakalır. Haksız yere cinayetle suçlanan Jefferson, gerçek katilleri ortaya çıkarmak için en iyi arkadaşı Gilbert'le beraber kaçmak zorunda kalır. İnsanların ülkesine yapacakları yolculukta, Jefferson ile hayvan dostlarını nefes kesen bir macera, karanlık sırlar ve tüyler ürpertici bir dizi olay beklemektedir.

    “İki genç tekenin bu çığlıklarla ayaklandığını ve kendisine doğru önce hızlı adımlarla, sonra da koşarak yaklaştıklarını görünce dünyanın en eski refleksine başvurdu: Kaçmak. Tüydü, basıp gitti, tabanları yağladı, sıvıştı, artık ne derseniz deyin. Hayatında hiç bu kadar süratli koşmamıştı. Sanki bacakları bir yarış arabasının biyel kolları gibi hareket ediyordu. Korku onu kanatlandırmıştı ki YOL ÇALIŞMASI yazan bir panoyu ve en az üç metre genişliğinde bir çukuru tek sıçrayışta aştığında gerçekten uçtuğu izlenimine kapıldı. Peşindekiler çukurun çevresinden dolaşmak zorunda kalınca Jefferson arayı kesinkes açabildi. İçlerinden biri, "Dur Jefferson!"diye bağırsa da Jefferson hızını kesmeden koşmayı sürdürdü. Her sokağın köşesinden sapıp, izini kaybettirmeye çalıştı.”

    0
    0
    728
  • 18-06-2025

    31 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında İzmir-Efes’teki Ephesus Retreat’te gerçekleşecek International Stage Camp, uluslararası tiyatro sahnesinin önemli isimlerini Türkiye’de ilk kez bir araya getirecek.

    Disiplinlerarası yaklaşımı ve Uluslararası iş birliğini merkezine alan kültür sanat alanında bilinen iki oluşum olan; Vajra Theatre & NO Tiyatro’nun bir araya gelmesiyle hayata geçirilen International Stage Camp, katılımcılarına dört gün boyunca yaratım, doğa, disiplinlerarası üretim ve ilham dolu bir deneyim sunmayı hedefliyor. International Stage Camp’a hem profesyonel sanatçılar hem de gelişmekte olan yetenekler katılabiliyor. Bu yıl kampın eğitmen kadrosu, Avrupa sahnelerinin önemli isimlerinden Omar Elerian, Carmen Nasr ve Alex Murphy’den oluşuyor.

    ​Türkiye’nin kültür ve sahne sanatları alanındaki uluslararası bağlantılarını güçlendirmeyi amaçlayan International Stage Camp kapsamında katılımcılar dört gün boyunca doğayla iç içe, yüksek tempolu ve disiplinlerarası bir çalışma sürecine dahil olacak.

    0
    0
    1055
  • 18-06-2025

    Bir Avrupa Birliği projesi olan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı’nın düzenlediği Kentler Arası Ağ Geliştirme Hibe Programı için başvurular 14 Temmuz’a kadar devam ediyor.

    Yürütücülüğünü Goethe-Institut Istanbul’un üstlendiği CultureCIVIC, Kentler Arası Ağ Geliştirme Hibe Programı kapsamında şehirlerarası büyük ölçekli projeleri destekliyor. CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı, 2029’a kadar kültürel diyalog ve toplumsal katılımı, ifade özgürlüğünü, demokratik süreçleri ve ayrımcılığa karşı çoğulculuğu teşvik eden kültür-sanat projelerine destek veriyor. Program, metropollerin ötesine uzanarak Türkiye’nin kültürel altyapısını yerel düzeyde ve tabana yayılan bir yaklaşımla güçlendirmeyi hedefliyor. Hibe Programları, Kapasite Geliştirme Programı ve Ağ Geliştirme Programı olmak üzere birbirini tamamlayan üç eksende yürütülen CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı, yeni açık çağrısını Kentler Arası Ağ Geliştirme Hibe Programı için yaptı.

    Türkiye genelinde merkeziyetçi olmayan bir etkileşimi ve ağ oluşturmayı teşvik eden Kentler Arası Ağ Geliştirme Hibe Programı, farklı şehirlerden aktörler arasındaki diyaloğun ve iş birliğinin geliştirilmesine odaklanıyor. Coğrafi kapsayıcılığı ve çeşitliliği sağlamak için başvurulan proje kapsamında gerçekleştirilmesi öngörülen aktivitelerin birden fazla şehri kapsaması gerekiyor. Şehirlerarası projelerin uygulanması ve farklı şehirlerden kültürel aktörlerin bu projelere dahil edilmesini amaçlayan programa 14 Temmuz Pazartesi günü saat 18.00’e kadar buradan başvurabilirsiniz.

    ​Kentler Arası Ağ Geliştirme Hibe Programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    735
DAHA FAZLA
Geldanlage