Mine Söğüt’ün kaleme aldığı ormanda kalpsiz kalan ceylan ile o kalbi geri almak için ceylanla birlikte yola düşen kız cüce Mantıklı’nın masalı Ormandaki Kalpsiz Ceylan, Can Yayınları’ndan çıktı.
Bahadır Baruter’in çizimlerinin eşlik ettiği masal herkesin bildiği Pamuk Prenses’i temel alıyor. Öldürmek için görevlendirilen avcı Pamuk Prenses'in kalbi yerine kraliçeye bir ceylanın kalbini çıkarıp götürür. O ceylan bu masalda başrol oluyor ve kalbini geri almak için yola çıkıyor.
"Ceylan dehşetle göğsündeki yara izine baktı. O an gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Ağlarken bir yandan da başına geleni anlamlandırmaya çalışıyor ve yanıtı zor soruyu soruyordu:
'Kalpsiz bir ceylan nasıl hayatta kalabilir bu ormanda?"
Noise_Media Art ve Babylon iş birliğiyle düzenlenen OI_Music: Made In Germany, bu sene 23 ve 24 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek.
Almanya’nın elektronik müzik sahnesine adanmış OI_Music: Made In Germany, İstanbul’u elektronik müziğin deneysel, endüstriyel ve çağdaş sesleriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Etkinlik, dünya çapında tanınan sanatçıların performansları ve ilham verici atölyeleriyle elektronik müziği sanatın tüm yönleriyle keşfetmeye davet ediyor.
Made In Germany, 23 Mayıs Cuma akşamı Pleizel’in Uzak & Arian iş birliğindeki görsel-işitsel performansıyla açılacak. 24 Mayıs Cumartesi günü ise gündüz gerçekleşecek atölyelerle katılımcılar yaratıcı süreçlere dahil olurken, akşam Mondual ve diğer sanatçılar sahnede unutulmaz bir deneyim sunacak.
OI_Music: Made In Germany biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Program:
23 Mayıs 2025 - Cuma
Stimming (Live AV)
Hainbach (Live AV)
Pleizel (Live Visuals: Uzak & Arian)
24 Mayıs Cumartesi
Kollektiv Turmstrasse (Live AV)
Mouse on Mars (Live AV)
Mondual (Live Visuals: griang)
İstanbul Rotary Sanat Fonu desteğiyle projelerini hayata geçiren Buşra Çeğil, Delal Eken, Xebat Bayram ve Fatoş Güneri Kartal’ın eserleri, Begüm Güney’in küratörlüğünde “Hatırlama Biçimleri” sergisi ile 31 Mayıs’a kadar Elgiz Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor.
İstanbul Rotary Kulübü, 2010-2011 döneminde başlattığı “İstanbul Rotary Sanat Ödülü Yarışması ve Sergisi” programını, 2023-2024 döneminde yeni bir yaklaşımla “İstanbul Rotary Sanat Fonu”na dönüştürdü. Türkiye’nin farklı illerinden 25-40 yaş arası sanatçıların başvuruda bulunduğu programın seçici kurulunda Ayda Elgiz Güreli, Ayşe Umur, Fatoş İrwen, Hera Büyüktaşcıyan, Işın Önol, İpek Duben, Nural Denker, M. Özalp Birol ve Tolga Kılıç yer aldı. Değerlendirmeler sonucunda Buşra Çeğil, Delal Eken, Xebat Bayram ve Fatoş Güneri Kartal’ın projeleri fon desteğine hak kazandı. Genç sanatçıların İstanbul Rotary Sanat Fonu desteğiyle ürettikleri eserler Elgiz Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
“Buşra Çeğil, kendi evindeki malzemeleri performans objeleri olarak yeniden değerlendirdiği ‘Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var’ adlı yerleştirmede, hatırlamanın kırılganlığına ve aidiyetin dönüşen doğasına işaret ediyor. Sanatçının kültüründe hatırlama imgesi olan Türk Kahvesi, onun günlük ritüellerinde de önemli bir yer tutuyor. Topraksı görünümlü şamot kiliyle kendine özgü bir doku yaratan Çeğil, eserin tamamını seramikten üretti.
Atıklar ve kalıntılar, unutulmaya bırakılmış kültürel yıkımlar ile aynı kaderi paylaşır. Görmezden gelinenin yüzeye çıkışı, müdahale edildiğinde ona yeni bir anlam kazandırır. Tıpkı hafızanın silinmeye çalışıldığında başka biçimlerde geri dönmesi gibi. Delal Eken’in ‘Kayıp Işığın Gölgesi’ adlı yerleştirmesi, parçalanmış bir atık yığınının duvara birçok açıdan yansıyan ışık huzmeleriyle geçmişin izini tarıyor. Üzeri örtülmüş bir kültür ile çürümeye bırakılmış bir nesne arasındaki ortaklık, hafızanın kırılgan ama inatçı yapısını görünür kılıyor.
Fatoş Güneri Kartal’ın konteyner kent krokisinden ilhamla yaptığı ‘Multiple Conservation’ adlı yerleştirme, barınmanın fizikselden öte ilişkisel bir konu olduğunu hatırlatırken mekânı, biriktiren bir hafıza olarak kurguluyor. Sanatçının konserve kutularıyla kurduğu düzenli ve sıkışık düzlem, yaşam alanlarına sıkıştırılmış öznelerin, tekinsiz bir barınma hâlindeki gündelik varoluşlarını temsil ediyor.
Xebat Bayram’ın video işi ‘Bêname / İsimsiz’, temsilin kendisini hem araç hem de içerik olarak kullanan bir önerme sunuyor. Folklorik dans, yalnızca bir kültürel ifade biçimi değil, geçmişte kalmış gibi görünen bir kolektif direnişin bedensel bellekte yeniden canlandırılması olarak karşımıza çıkıyor. Toplumsal hafızayı doğrudan anlatmak yerine, onu taşıyan formları yeniden kurarak gösteren sanatçı, izleyiciye bildiği şeyleri başka bir dille hatırlatıyor.”
Künye:
1. Delal Eken, “Kayıp Işığın Gölgesi”, 2025. Mekâna özel yerleştirme. Işık, atık materyaller, kumaş, 300x200 cm
2. Buşra Çeğil, “Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var”, 2025. Seramik yerleştirme, değişken ölçüler
3. Fatoş Güneri Kartal, "Multiple Conservation", 2024. Mekâna özel yerleştirme, 300 adet 84 mm metal konserve kutusu
4. Xebat Bayram'ın "Bêname / İsimsiz" adlı video işinden ekran görüntüsü
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Atlas Publishing Lab iş birliğiyle düzenlenen “Yazar Editör Sohbetleri”nin mayıs ayı konukları teknoloji lideri Ayşegül İldeniz ile Doğan Kitap Yayın Direktörü Cem Erciyes olacak.
İldeniz, yapay zekâ ve gelecek vizyonu konularında küresel ölçekte öncülük etmiş bir isim. Erciyes, İldeniz’in ilham verici kariyeri ve teknoloji alanındaki birikimi üzerine sohbet gerçekleştirecek.
Konuşmacılar, Ayşegül İldeniz’in Doğan Kitap’tan yayımlanan kitaplarında da yer bulan ilham e dair bir fikir alışverişine de zemin hazırlayacak. verici kariyerini, teknoloji alanındaki deneyimlerini ve geleceğe dair öngörülerini paylaşacak. Sohbet, aynı zamanda yayıncılık ve içerik üretimi perspektifinden bu alanlara nasıl yaklaşılabileceğin
27 Mayıs Salı saat 18.00’de Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleşecek sohbet herkesin katılımına açık olacak. Rezervasyon gerekmeyecek.
İrlandalı post-punk sahnesinin önemli gruplarından The Murder Capital, İstanbul’daki ilk konserini %100 Müzik katkılarıyla 1 Haziran’da Blind’da verecek.
Dublin çıkışlı The Murder Capital, 2019’da yayımladığı When I Have Fears albümüyle dikkatleri üzerine çekerek, kısa sürede post-punk sahnesinin en önemli isimlerinden biri hâline geldi. 2023’te çıkan Gigi’s Recovery albümüyle de müzikal sınırlarını genişleten grup, melankoli ve enerjiyi ustalıkla harmanlayan sahne performanslarıyla tanınıyor.
Yılın başında yeni albümü Blindness’i yayımlayıp turneye çıkan The Murder Capital, ilk İstanbul konserinde sert gitar riff’leri, yoğun atmosferi ve güçlü vokalleriyle dinleyicilere unutulmaz bir gece yaşatacak.
1 Haziran Pazar akşamı Blind’da gerçekleşecek The Murder Capital konserinin biletlerine Passo, Biletix ve Biletinial üzerinden ulaşabilirsiniz.
Seda Gazioğlu’nun insan-hayvan ayrımını ve türler arası adaletsizliği sorguladığı “Menüde Ben Yokum” başlıklı kişisel sergisi 23-25 Mayıs tarihleri arasında Müze Evliyagil Ankara’da sanatseverlerle buluşacak.
Seda Gazioğlu’nun yeni kişisel sergisi “Menüde Ben Yokum” türcülüğün görünmeyen yapısını sorgularken, insani değerlerimiz ile gündelik tüketim alışkanlıklarımız arasındaki çelişkileri gözler önüne seriyor. Sofranın simgesel anlamı ters yüz edilerek, empati sınavı veren bir yüzleşme alanına dönüşüyor.
“Seda Gazioğlu, yerleştirmelerinde izleyiciyi sessiz ama çarpıcı bir paradoksla karşı karşıya bırakıyor: Bazı yaşamlar görünür, bazıları ise sadece birer “yemek” olarak algılanıyor. Her bir eser, izleyeni içsel bir sorgulamaya çağırıyor: Görmek, sorumluluk almaktır. Görmezden geldiklerimizi fark ettiğimizde, etik ile eylem arasında yeni bir denge kurma zamanı gelir.
Antik halılardan paslanmaz çeliğe, işlemeli kumaşlardan aynalara kadar geniş bir malzeme yelpazesiyle çalışan Gazioğlu, bu sergide de kendine özgü disiplinlerarası yaklaşımını sürdürüyor. Mistisizm, ritüeller ve gündelik hayattaki görünmez yapılar üzerine kurulu işleriyle tanınan sanatçı, bu kez sofraya oturmamızı istiyor ama yemeğe değil, düşünmeye.”
İyi Kalpli Küçük Tavşan, Sihirbaz Tavşan ve Büyük Beyaz Tavşan kitaplarının yazarı Michaël Escoffier’in çocukların hayal güçlerinin ne kadar muhteşem olduğunu mizahi bir dille anlattığı kitabı Süper Güçlerimi Kaybettiğim Gün, Korkut Erdur’un çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı.
3 yaş ve üzeri okurların hayal gücünü canlandıran kitap Kris Di Giacomo resimleriyle renkleniyor. Küçük kahramanımız bir gün süper güçleri olduğunu keşfeder. Süper güçleri sayesinde sıradan bir günü inanılmaz bir maceraya dönüştürür. Unutmayın süper güçlerinizi kullanabilmek için azıcık hayal gücü yeterli!
Başak Doğan yönetimindeki Chromas, 10. yıl konser serisi kapsamında 23 Mayıs’ta Kadıköy’deki Surp Levon Kilisesi’nde müzikseverlerle buluşacak.
Chromas, 10. yıl sahne serisine kilise konseriyle dönüyor. Konser kapsamında on yıllık repertuarını masaya yatıran Chromas, eski nota sayfalarından seçtiği, farklı düzenlemeleri de eklediği özel bir repertuarla dinleyicilerle buluşacak. Akustik, insan seslerinin dinleyeni sarmaladığı bu konser, sezonun son kilise konseri olacak.
23 Mayıs Cuma akşamı saat 20.30’da Surp Levon Kilisesi’nde gerçekleşecek Chromas konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Fotoğraf: Salih Üstündağ
Beyoğlu Tünel Meydanı’nda bulunan Metrohan’ın, İBB Miras tarafından restorasyonu tamamlanan üçüncü katı, fotoğraf sanatçısı Ziya Tacir’in “Ses ve Sessizlik” başlıklı sergisiyle açıldı.
İBB Kültür ve İBB Miras’ın katkılarıyla sanatseverlerle buluşan “Ses ve Sessizlik” sergisinin küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu üstleniyor. Sergi, Ziya Tacir’in mekân, doğa ve insan ilişkisini odağına alan çarpıcı fotoğraflarından oluşuyor. Mimari yapılardan doğa manzaralarına, tarihi iç mekânlardan modern kent dokularına uzanan geniş bir yelpazede ürettiği fotoğraflarıyla Tacir, izleyiciyi tanıdık olduğu kadar yabancılaşacağı bir görsel evrene davet ediyor. 2011’den bu yana dijital fotoğraf üretimindeki deneyimini ve teknik ustalığını gözler önüne seren sanatçı, dijital dönüşüm çağında fotoğrafın belge mi yoksa bir sanat nesnesi mi olduğu sorusunu irdeleyerek, uzun yıllara yayılan üretim sürecinden seçtiği çalışmalarıyla görsel bir bellek yaratıyor. Tacir’in kadrajına giren her bir yapı, iç mekân ya da doğa kesiti, izleyiciyi sadece görmeye değil, hissetmeye ve düşünmeye de davet ediyor. Ziya Tacir’in fotoğraflarında uzun pozlama ile yarattığı dingin ve etkileyici kompozisyonlar hem zamanın izlerini görünür kılıyor hem de sessizliğin ve yalnızlığın mekânla kurduğu ilişkiyi görünmez bir şekilde hissettiriyor. Endüstriyel yapılar, kültürel miraslar ve doğa manzaraları üzerinden geçmiş ile şimdi arasında bir bağ kuran sanatçı, bir zamanlar sesle dolu olan mekânların bugünkü sessizliğini, zamanın bükülmesiyle anlatıyor.
“Ses ve Sessizlik”, sadece büyük ölçekli iç ve dış mekân temsilleriyle değil, aynı zamanda sürprizli bir yönüyle de dikkat çekiyor. Sergide, uzun pozlamanın yerini hızlı ve dinamik insan hareketlerinin aldığı, daha gündelik hayatın içinden sahneler de yer alıyor. İnsan davranışlarını öne çıkaran çalışmalar, fotoğrafın durağan yapısı içinde zamanın hızlandığı anlara tanıklık ediyor. Tacir, bu zıtlığı bilinçli şekilde kullanarak ses ve sessizlik, varlık ve yokluk arasındaki hassas çizgiyi görünür kılıyor.
Ziya Tacir’in “Ses ve Sessizlik” sergisini 31 Ağustos’a kadar pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında Metrohan’ın üçüncü katında ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul Modern’in Ömer Uluç’un “Ufuk Çizgisinden Öteye” sergisi kapsamında, 21 Mayıs’ta sanat eleştirmeni Ayşegül Sönmez ve Seda Yörüker’in katılımıyla sanatçının yaşamı, yapıtları ve sanata dair düşünsel süreçleri üzerine bir söyleşi düzenlenecek.
İstanbul Modern Şef Küratörü Öykü Özsoy Sağnak ve Asistan Küratör Naz Uğurlu Benek moderatörlüğünde gerçekleşecek söyleşide sanatçının çok yönlü dünyasına dair farklı bir bakış açısı sunularak, yazarların Ömer Uluç’a dair kişisel anılarına da yer verilecek. Söyleşide, Uluç’un deniz tutkusu, bilimle olan bağları ve son dönem yapıtlarındaki dijital dönüşüm gibi konulara da değinilecek.
Söyleşi, 21 Mayıs 2025, Çarşamba günü 18.30’da İstanbul Modern Oditoryum’unda gerçekleşecek.