GÜNDEM
  • 29-01-2025

    Gülden Bostancı, Baran Kurtoğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği “Ara” başlıklı sergiyi 8 Mart’ta kadar sanatseverlerle buluşuyor.

    “Ara” sergi; sanatçıların yaratım süreçlerine dair araştırma materyalleri ve düşünsel notlarını eserleriyle birlikte sergileyerek, izleyiciyi sanatın epistemolojik dinamikleriyle yüzleştirmeyi amaçlıyor. İzleyiciyi keşifsel bir alanda tutan sergi, eserler ve düşünsel süreçler arasında mekânsal bir ağ kurmak için gölgelerin metaforik dilini kullanıyor. Materyaller ve eserler, duvarda oluşan gölge iz düşümleri aracılığıyla birbirine bağlanarak, üretim süreçlerini görünür kılan soyut bir harita oluşturuyor. Böylelikle sergi, üretimleri fiziksel ve kavramsal bir bağlamda yeniden yorumlayarak, sürecin çok katmanlı yapısını eleştirel bir düzlemde sunuyor.

    ​Sergide; Cem Adrian, P. Hazal Aktaş, Pelda Aytaş, Baki Bodur, Serdar Eğer, Hale Feriha Hendekcigil, Alp İşmen, Burhan Kum ve Baran Kurtoğlu yer alıyor.

    Künye:
    1. Burhan Kum ‘Kampanya’ 61x88cm 2003
    2. Cem Adrian ‘Untitled’ 50x70cm Hahnemühle Baskı Tek edisyon 2024
    3. Hale Feriha Hendekcigil ‘Untitled’ 42x30x10cm Glass casting 2025

    0
    0
    1152
  • 29-01-2025

    Julian Cribb’in yaşam tarzımızın felakete yol açan sonuçlarından kaçınmak için hem küresel hem de kişisel düzeyde yapabileceklerimize odaklandığı kitabı Gezegeni Nasıl Düzeltiriz? – 21. Yüzyılda Sağ Kalmak İçin Tavsiyeler, Barış Gönülşen’in çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı.

    Gezegeni Nasıl Düzeltiriz?, insanlığın karşı karşıya olduğu büyüyen yok oluş tehlikesini konu ediniyor.

    “Başta gençler olmak üzere pek çok insan iklim değişikliği, küresel zehirlenme, pandemiler, nükleer savaş gibi muazzam küresel sorunları çözme görevinin devasalığı karşısında umutsuzluğa kapıldığını söylüyor. Umutsuzluğun panzehri eylemdir. Bu kitap tamamen eylemle ilgili; neler yapılması gerektiğini anlatan zengin bir bilimsel literatürden ve diğer güvenilir kaynaklardan alınan tavsiyelerin damıtılmasıyla oluştu.”

    0
    0
    725
  • 29-01-2025

    Pera Film’in “Vera Molnár’ın İzinde” sergisine paralel hazırladığı, Matrix serisinin tüm filmlerinin gösterileceği “Sıfırlar ve Birler” programı, 31 Ocak-16 Şubat tarihleri arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda sinemaseverlerle buluşacak.

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Film ve Video Programları (Pera Film), 2025 yılının ilk programı “Sıfırlar ve Birler” ile sinemaseverleri dijital sanat ve algoritma dünyasının derinliklerine davet ediyor. Program, bilgisayar sanatının öncülerinden Vera Molnár’ın algoritmalara dayanan yaratıcı süreçlerini ve onun çalışmalarından etkilenen çağdaş sanatçıların eserlerini bir araya getiren “Vera Molnár’ın İzinde” sergisine paralel olarak bilimkurgu ve aksiyon sinemasının kült serilerinden Matrix’i izleyiciyle bir araya getirecek.

    25 yıl önce beyaz perdede ilk filmi izleyiciyle buluşan Matrix serisi, dijital estetiği, çığır açan görsel efektleri ve ikonlaşan “yeşil kod” tasarımıyla hem popüler kültüre hem de dijital sanata yön verdi. Yapay zekâ, algoritmalar ve sanal gerçeklik kavramlarını felsefi bir derinlikle ele alan seri, dijital dünyaların sanat ve teknolojiyle olan ilişkisine yeni bir bakış açısı kazandırdı. Serinin dört ikonik filmi, 31 Ocak-16 Şubat arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda izlenebilecek.

    “Sıfırlar ve Birler” programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    Gösterim Programı:
    Matrix
    31 Ocak Cuma, 19.00
    9 Şubat Pazar, 15.00

    Matrix Reloaded
    1 Şubat Cumartesi, 15.00
    12 Şubat Çarşamba, 19.00

    Matrix Revolutions
    7 Şubat Cuma, 19.00
    15 Şubat Cumartesi, 15.00

    Matrix Resurrections
    8 Şubat Cumartesi, 15.00
    ​16 Şubat Pazar, 15.00

    0
    0
    656
  • 29-01-2025

    Gökhan Gökseven’in “Choose Your Own Adventure” başlıklı kişisel sergisi 30 Ocak - 1 Mart tarihleri arasında x-ist Gümüşsuyu’nda sanatseverlerle buluşacak.

    “Choose Your Own Adventure”, izleyiciyi alternatif hikâyeler yaratmaya davet eden, farklı katmanlar barındıran bir anlatı dünyası sunuyor. Sergi, 1980’lerde Edward Packard tarafından yaratılan ve Türkiye’de “Macera Tüneli” olarak bilinen, okuyucunun olayların akışını ve sonunu kendi seçimleriyle şekillendirdiği kitap serilerinden ilham alıyor.

    Gökhan Gökseven’in eserlerinde, retro çizgi film estetiğinin büyüsü, 80’ler kültürüne ait oyuncak figürlerin nostaljik cazibesi ve 19. yüzyıl İskandinav folk illüstratörlerinin detaycı dünyası iç içe geçiyor. Alman romantizmi ile Theodor Kittelsen ve John Bauer gibi isimlerin etkilerini hissettiren sanatçı, izleyicisini geçmişin görsel hafızasıyla günümüzün psikolojik sorgulamalarını harmanlayan bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Önceki sergisinde korku temasını merkeze alan sanatçı, bu kez macera kavramını odak noktası olarak seçiyor. Korkunun bilinmezlik duygusuyla kurduğu paralellikten yola çıkarak, izleyiciyi kendi hikâyesini yaratmaya teşvik ediyor. Çocukluk anılarından beslenen eserler, nostalji, zaman, kayıp ve ölüm gibi evrensel temaları gündeme getirirken, psikolojik katmanlarıyla derinleşiyor.

    Künye:
    1. On Patrol, 2023-24, oil on board, 64.5 x 54.5
    2. A thief & a mother,2024-25, oil on board, 60x45 cm

    0
    0
    1019
  • 29-01-2025

    Donatella Di Pietrantonio’nun bir kadının terk edilişini, aidiyet arayışını ve ayakta kalma mücadelesini anlattığı, 2024 Strega ödüllü romanı Geri Verilen Kız, Aydagül Ferullo’nun çevirisiyle Domingo Yayınevi’nden çıktı.

    Geri Verilen Kız, on üç yaşındayken büyüdüğü ve sevildiği ortamdan alınıp o güne kadar tanımadığı öz ailesine geri verilen bir kızın bir kızın hikâyesini anlatıyor. 2017’de Premio Campiello ödülünü de kazanan roman, 2021’de de sinemaya uyarlandı.

    On üç yaşındaki bir kız, sevgi dolu, kitaplarla çevrili güvenli dünyasından koparılır ve hiç tanımadığı bir gerçekliğe, beş çocuklu öz ailesinin yanına bırakılır. Bu geri verilişin nedenleri ondan sır gibi saklanır. Yoksulluğun ve sertliğin hüküm sürdüğü kırsal bir hayatın parçasıdır artık. İki anne, iki farklı hayat ve iki kimlik arasında savrulurken, tüm bu zorlukların içinde, bir ışık parıldar: Küçük kız kardeşi Adriana'nın saf, sarsılmaz sevgisi. Adriana, bu sert dünyada ablası için hem bir sığınak hem de direnişin simgesi olacaktır.

    “Ben Arminuta’ydım, yani geri verilen. Konuştuğum dil başka bir dildi ve kime ait olduğumu bilmiyordum...”

    0
    0
    926
  • 28-01-2025

    KAIROS, 11 sanatçının bedenin ve zihnin sınırlarını zorlayan günümüz hikâyelerine odaklandığı “Korbut Flip” başlıklı sergiyi 31 Ocak-22 Şubat tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.

    “Korbut Flip”, sanatçıların üretimleriyle bedenin ve zihnin sınırlarının zorlandığı günümüz hikâyelerine odaklanıyor. Hakikatin sınırlarını kaybettiğimiz bir çağda sanatçıların kendi ölümcül dönüşlerini incelikle nasıl planladıklarını izlemeye davet ediyor. Sergide; Alptekin Soy, Can Akgümüş, Deniz Pasha, Ecem Yüksel, Erol Eskici, Fulya Çetin, İlhan Sayın, Kazım Şimşek, Murat Balcı, Semra Çelik, ŞANT’ın eserleri izleyicilere sunuluyor.

    “Olga Korbut’un 1972 Münih Olimpiyatları’nda sergilediği ‘Ölümcül Dönüş’ olarak adlandırılan Korbut Flip, bedenin sınırlarını aşan bir cesaret eylemi olarak hatırlanır. Bu cesaret, yalnızca fiziksel bir başarı değil, aynı zamanda genç bir bedenin siyasallaştırılmasının açık bir göstergesidir. Paralel olmayan asimetrik barlarda icra edilen bu çığır açıcı hareket, fiziksel sınırların aşılmasına dair bir manifesto niteliğindedir. 

    Bedenin ve yaratıcılığın doruk noktasına ulaştığı anlar, bir özgürlük eylemi midir, yoksa bir iktidar sahnesi mi? İnsan, sınırlarını aşarken, aynı zamanda kimin sınırlarını yeniden çizdiğinin farkında mıdır? Susan Sontag’ın dediği gibi, “Her performans bir gösteridir, ama her gösteri bir savaş alanıdır.” Sporcular ve sanatçılar, kendi iradelerinden bağımsız olarak bu gösterinin savaşçıları hâline gelir. Onların yaratıcılığı ve bedensel çabaları, bireysel olmaktan çıkar, sistemin kolektif iradesine teslim edilir. Sansür ve propaganda, bu iradeyi yöneten en keskin araçlardır: Ne gösterileceği ve neyin görünmez kılınacağına dair verilen kararlar, iktidarın sınırlarını çizer.”


    Künye:
    1. Ecem Yüksel, Stalkers, 2018, 95 x 120 cm, oil on canvas
    2. Can Akgümüş, Orlando, London Olympics, 1948_ 2025, 50x50cm, Framed Archival Pigment Print 5+2 AP
    3. Erol Eskici, Gym (homo ludens), 2018,  200 x 200 Acrylic on canvas
    4. Fulya Çetin, İsimsiz(Alice), 2015, 130 x 220cm, Oil on canvas

    0
    0
    678
  • 28-01-2025

    İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, N Kolay sponsorluğunda, 11-22 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 44. İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülü, sinema ve tiyatro oyuncusu Zuhal Olcay’a sunulacak.

    Sanat yaşamına sayısız tiyatro oyunu, film ve müzik albümü sığdıran usta oyuncu ve şarkıcı Zuhal Olcay’a ödülü, festivalin 11 Nisan Cuma akşamı düzenlenecek açılış töreninde verilecek.

    ​Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olan Zuhal Olcay, 1980’li yıllarda, başta ilk televizyon filmi Sönmüş Ocak ve ardından Parmak Damgası olmak üzere ekranda çeşitli yapımlarda rol aldı. Bu süreçte, ekranın yanı sıra tiyatro sahnesinde de yer aldı ve kendisine Avni Dilligil Tiyatro Ödülü'nü kazandıran Martı (1986) oyunu ve şarkıcılık kariyerinin başlamasında büyük etkisi olan Evita (1989) müzikaliyle izleyiciyle buluştu. Amansız Yol (Ömer Kavur, 1985) filminde rol aldı; Sahte Cennete Veda (Tevfik Başer, 1989) filmindeki performansıyla Almanya’da Altın Film Şeridi En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Sinemadaki bu başarısı Orhan Pamuk’un Kara Kitap romanından uyarlanan, İstanbul Film Festivali’nde Yılın En İyi Türk Filmi ve Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film Ödüllerini kazanan Gizli Yüz (Ömer Kavur, 1991) ile devam etti. Hiçbiryerde (Tayfun Pirselimoğlu, 2002) ile başta İstanbul Film Festivali olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında pek çok ödülün sahibi oldu. Kel Diva (2024) oyunuyla 26.⁠ ⁠Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü başta olmak üzere pek çok ödül kazandı. 2024’ten bu yana Oyuncular Sendikası Başkanı olarak görev yapmaktadır.

    0
    0
    1134
  • 28-01-2025

    Sait Faik Abasıyanık’ın anısını yaşatmak adına her yıl bir öykücüye verilen ve Darüşşafaka Cemiyeti ile İş Bankası Kültür Yayınları’nın iş birliğiyle düzenlenen 71. Sait Faik Hikâye Armağanı’na başvurular başladı.

    Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Onursal Jüri Başkanı Doğan Hızlan adına “Doğan Hızlan Özel Ödülü” de verilecek. Kısa listeye kalan yazarlardan birine takdim edilecek bu özel ödül, Armağan’ın sonucu ile birlikte duyurulacak.

    71. Sait Faik Hikâye Armağanı ve Doğan Hızlan Özel Ödülü’nün ön jürisi, Emrah Kolukısa’nın koordinatörlüğünde toplanacak. Ön jüride Seray Şahinler Demir, Eray Ak ve Ali Bulunmaz yer alıyor. Jüri ise Prof. Dr. Nazan Aksoy, Prof. Seval Şahin, Cemil Kavukçu, İhsan Yılmaz, Faruk Duman, Darüşşafaka Cemiyeti Kültürü ve Tarihi Komisyonu Üyesi Beşir Özmen ve Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali’den oluşuyor.

    ​Yarışmaya katılacak yazarların, başvuru yapacakları hikâye kitabından on beş (15) nüshayı, 28 Şubat 2025, Cuma günü saat 17.00’ye kadar Darüşşafaka Cemiyeti’ne elden ya da posta yoluyla ulaştırması gerekiyor. Yarışmaya katılacak hikâye kitaplarının 2024 yılında yayımlanmış olması, herhangi bir ödül almamış olması ve yazarın daha önce Armağan’ı kazanmamış olması gerekiyor. Ön jüri ve jürinin değerlendirme süreçlerinden geçecek başvuruların kazananı mayıs ayı içinde açıklanacak.

    0
    0
    1110
  • 28-01-2025

    Konsept ve koreografisi Ekin Tunçeli’ye ait olan çağdaş dans performansı heartquake, 31 Ocak Cuma saat 20.00’de Arter’in performans salonu Karbon’da sahnelenecek.

    Hareket araştırmasının çıkış noktasını bedenin yaşadığı coğrafya ile somatik ilişkisi üzerinden kurgulayan heartquake adlı performans; çeşitli “sallantılı” hâlleri, arayışlar, ilişkilenmeler ve inşa edememeler üzerinden koreografik bir örgüyle sahneye taşıyor. Bedenin yaşadığı coğrafya ile kurduğu somatik ilişkiye odaklanan gösteri, bir yaşam tarzı hâline gelen “sallantılı” hâllerin ve yıkımlara rağmen ayakta kalma çabalarının izini sürüyor.

    Sürekli değişen belirsizlikler denizi içinde hayalini kurduğumuz gelecek yok olup giderken hayal kurmaya nasıl devam edebiliriz? Antik kentlerin depremlerle yerle bir oluşunu dinleyerek büyüdüğümüz bu topraklarda, eninde sonunda yıkılacağını bildiğimiz bir yapıyı nasıl ve ne şekilde inşa edebiliriz? Devam edebilmek için unutmaktan başka çare yokken, ne tür bir bellek ve yapma hâlinden bahsedebiliriz? Çabalamaların, bir yere varamamanın, çok verimli olup bir verim elde edememenin, yorulmaların, duramamaların normalimize dönüştüğü, altından faylar geçen, üzerinde Sisifos’un kayasını yuvarladığı coğrafyada bunların aksi belki de buraların doğasına aykırıdır ve her yıkıma rağmen baki olan tek şey bizlerin çabasıdır.”

    31 Ocak Cuma akşamı saat 20.00’de Arter’in performans salonu Karbon’da sahnelenecek heartquake performansının biletlerine Biletix ve Mobilet üzerinden ulaşabilirsiniz.

    ​Fotoğraf: Jonas Bilberg

    0
    0
    594
  • 28-01-2025

    EVİN, eşzamanlı olarak açılışı gerçekleşen iki karma sergiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Furkan Akhan, Emel Ezal, Ilgaz Gürün ve Ece Haskan’ın eserlerinden oluşan “Yeni!” başlıklı sergi 15 Şubat’a kadar, “EVİN’Salon” başlıklı karma sergi ise 29 Mart’a kadar izleyicilerle buluşacak.

    Furkan Akhan, Emel Ezal, Ilgaz Gürün ve Ece Haskan’ın eserlerinden oluşan “Yeni!”, ikinci kuşak bir koleksiyoner olan Osman Yiğit Çetin ve sanatçı bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisi, EVİN’in galeristi olan Osman Nuri İyem tarafından geliştirildi. Bu proje, Osman Yiğit Çetin’in uzun yıllardır sıklıkla düzenlediği; bağımsız genç sanatçıların yapıtlarını izleyici, koleksiyoner ve sanat profesyonelleriyle buluşturan kısa süreli etkinlikleri daha kapsamlı bir sergiye dönüştürme fikriyle ortaya çıktı. “Yeni!”, genç sanatçıların çağdaş resim alanındaki yaratıcı çabalarını desteklerken, izleyiciye ülkemiz sanatının yeni yeteneklerini yakından tanıma imkânı sunuyor.

    Paris’in tarihi Salon sergilerinden esinlenen “EVİN’Salon” başlıklı sergi, sanat alanında geçmiş ve geleceği, geleneksel ve yenilikçi yaklaşımları, bireysel ve kolektif üretimleri bir arada düşündürmeyi amaçlıyor. Sergi, resim, heykel ve fotoğraf gibi geleneksel medyumların yanı sıra gravür ve serigrafi gibi baskı yöntemlerinden dijital ve yapay zekâ temelli yapıtlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Sergide; Kuzgun Acar, Rahmi Aksungur, Setenay Alpsoy, Avni Arbaş, Yüksel Arslan, Kader Genç, Hakan Gürsoytrak, Ilgaz Gürün, Defne Hadiş, Nasip İyem, Nuri İyem, Ömer Koçağ, Komet, Temür Köran, Orkhan, Güneş Terkol, Emin Turan, Devin Oktar Yalkın, Cansu Yıldıran yer alıyor.

    18. yüzyılda Paris’te düzenlenmeye başlayan ve zaman içinde kamuya açık hâle gelmeleri ile birlikte sanat eleştirisinin doğuşuna zemin hazırlayan Salon sergileri, yalnızca bir sergi biçimi olarak değil, aynı zamanda sanatsal çeşitliliği ve yeniliği teşvik eden bir kültürel fenomen olarak tarihe geçti. “EVİN’Salon”, bu fenomene çağdaş bir bakış getirerek, günümüz sanat pratiklerinin çok yönlülüğünü ve derinliğini göstermeyi hedefliyor. Galerinin sanatçılarının yanı sıra misafir sanatçıların da yapıtlarının yer aldığı sergi, toplumsal dönüşüme paralel olarak başkalaşan izleyici-yapıt ilişkisini tartışmak için bir alan yaratıyor. Ayrıca sanat yapıtlarının galeri mekânında sergilenmesi, deneyimlenmesi ve kritiğinin kamusal alanda yapılmasının önemini vurgularken sanat izleyicisini bu alanda aktif bir katılımcı olmaya davet ediyor. Sergi boyunca düzenlenecek etkinlikler yoluyla ziyaretçiler bu konular üzerine düşünme fırsatı bulacak. “EVİN’Salon”, yalnızca bir sergi değil, aynı zamanda bir buluşma noktası olmayı hedefliyor. Küratör, galerici ve tasarımcı Şule Gazioğlu’nun mekânsal tasarımını üstlendiği sergi, EVİN’in kendine edindiği sanat alanında geçmiş ile gelecek arasında bir köprü kurma misyonunu gözler önüne seriyor.

    Künye:
    1. Ece Haskan, Oyun Çadırı, Tüab, 130x90 cm, 2023
    2. Ilgaz Gürün, Tüyb, 25,5x25,5 cm, 2022
    3. Emel Ezal, Yankı, Tüab, 120x73 Cm, 2024
    4. Furkan Akhan, İsı̇msı̇z, Tüab, 198x90 Cm, 2024
    ​5. Devı̇n Oktar Yalkın, Ağustos Ayında Tı̇lden, Pı̇gment Mürekkep Baskı, 36x53 cm, 2016, 6+2 AP Edisyon
    6. Kader Genç, Olay Mahallı̇ _ I Need More, Küyb&Yağlı Pastel, 152x131 cm, 2024
    7. Rahmı̇ Aksungur, Sı̇yam, Alçı, 23 X 14 X 57 cm, 1992
    ​8. Temür Köran, İsı̇msı̇z, Tüyb, 90 X 65 cm, 1997

    0
    0
    872
DAHA FAZLA
Geldanlage