GÜNDEM
  • 21-11-2024

    2023-2024 tiyatro sezonunda Direklerarası Seyirci Ödülleri’nde “Yenilikçi Tiyatro Ödülü” ve İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Yapımı” ödüllerini kazanan Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı, 22 ve 29 Kasım tarihlerinde Metrohan’da tiyatroseverlerle buluşacak.

    18 Ekim’de Kaş Tiyatro Günleri kapsamında Antiphellos Antik Tiyatrosu’nda sezon prömiyerini gerçekleştiren oyun, oyuncu kadrosunda yer alan Ayşe Lebriz Berkem’in performansıyla Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri’nde “Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” ödülünü almasını sağladı. Mekâna özgü bir oyun olarak tasarlanan Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı, seyirciyi bir anne ile kızının ilişkisi üzerinden, geçmiş ve bugün arasında çeşitli anların odağında değişen ve dönüşen bir semtin peşinde bir yolculuğa çıkarıyor. Ferdi Çetin’in kaleme aldığı oyunun yönetmen koltuğunda Kayhan Berkin oturuyor. ba-tiyatro ve H6 Act'in ortak yapımcılığında hazırlanan oyunda Ayşe Lebriz Berkem, Kayhan Berkin, Nergis Öztürk ve Okan Urun’a vokal performansıyla Anıl Aslan eşlik ediyor. Oyun gerçek ve rüya arasında uzanan ilişkiler, kayıplar ve yas duygusunun altını çizerek bugünün canlı bir tablosunu ortaya çıkarıyor.

    ​22 ve 29 Kasım tarihlerinde Metrohan’da sahnelenecek Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı oyunu sezon boyunca yine Metrohan’da seyirciyle buluşmaya devam edecek. Oyunun biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    Fotoğraf: Salih Üstündağ

    0
    0
    1271
  • 21-11-2024

    Merve Tüfekçi’nin “Healing Art By Healing Hands” başlıklı kişisel sergisi 23 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında, 42 Maslak’ta yer alan Artopol Gallery’de sanatseverlerle buluşacak.

    Merve Tüfekçi’nin “Healing Art By Healing Hands” sergisi izleyiciyi sanatla şifalanmaya, renklerin frekansıyla iyileşmeye davet ediyor. Tüfekçi bu sergi ile sağlık ve mutluluk için pozitif duygular ve düşünceler uyandıran, ruhunuzu yücelten resim ve objeleri tercih ederek ortaya çıkarıyor.

    Tüfekçi’nin tekniği, duygusal özgürleşme sağlamaya yönelik bir şifa yönteminden ilham alıyor. Bu sergide, sanatçının izleyicilerle etkileşim kurduğu atölyeler ile şifa sanatının daha geniş bir anlam bulması amaçlanıyor. Sergiyle paralel olarak düzenlenecek atölyelerde, katılımcılar renklerin frekanslarını kullanarak ruhsal ve zihinsel dengelerini destekleyen tablolar yapacak. Onun sanatı, bütünsel sağlık ve dengeli bir yaşam arayışındaki herkese hitap eden içsel bir yolculuk sunuyor.

    ​Sergi öncesinde gerçekleştirilen “Art Tapping Therapy For Healing” atölyesinde, katılımcıların sanatçıyla birlikte yaptığı Dünya tablosu, sergi süresince Artopol’un internet sitesinde açık artırmada olacak. Eserin tüm geliri TOG Vakfı’na bağışlanacak.

    0
    0
    1256
  • 21-11-2024

    Metis Yayınları tarafından, Bilge Karasu’nun günlükleri, metinleri, not defterleri ve mektuplarından yola çıkarak hazırlanan, yapıtlarından pasajlar içeren “Bilge Karasu’yu Düşünmek” adlı sergi 30 Kasım-27 Aralık tarihleri arasında Goethe Enstitüsü – Ankara’da ziyaret edilebilecek.

    Geçtiğimiz yıl İstanbul’da sergilenen ve yoğun ilgi gören bu sergi şimdi de hayatının büyük bölümünü Ankara’da geçiren Karasu’yu anmak ve şehrin edebi mirasına katkıda bulunmak için Ankaralılarla buluşuyor.

    Sergide yazarın terekesinden daha önce yayımlanmamış malzemelerin yanı sıra kitaplarından alıntılar, kitap kapakları, fotoğraflar da yer alıyor. Sergi salonunda Karasu’nun Loyola Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşma ile İoanna Kuçuradi’nin onun edebiyatı hakkındaki kısa bir konuşmasını izlemek de mümkün.

    Serginin açılış günü 30 Kasım Cumartesi günü 16.00-17.30 saatleri arasında yapılacak panelde Jale Özata Dirlikyapan, Aytül Özüm ve Adem Gergöy, Savaş Kılıç’ın moderatörlüğünde Bilge Karasu’nun yapıtlarından söz edecek. Jale Özata Dirlikyapan, Troya’da Ölüm Vardı’nın edebiyat tarihimizdeki yeri ve 50 Kuşağı öyküleriyle ilişkisi üzerine konuşacak. Aytül Özüm, Bilge Karasu’nun masalları ve metin çözümlemesi, Adem Gergöy ise Karasu'da “'Dokunsal' Hayvanlar” konularını ele alacak. Panelin ardından Tansu Açık, Karasu için hazırladığı “Kırk Ambar” projesini tanıtacak.

    “Bilge Karasu’yu Düşünmek” adlı sergiyi 27 Aralık 2024’e kadar haftanın her günü saat 10.00-18.00 arası ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.

    ​Adres: Goethe-Institut Ankara - Meşrutiyet Mahallesi Atatürk Bulvarı 131K/1 06420 Bakanlıklar - Ankara

    0
    0
    3250
  • 20-11-2024

    Norveç asıllı Amerikalı müzisyen Okay Kaya, 22 Kasım Cuma gecesi Blind sahnesinde müzikseverlerle buluşacak.

    Afro-Amerikan denizci bir babayla Norveçli ressam bir annenin kızı olan Okay Kaya, ilk gitarını 13 yaşında eline aldı ve bundan birkaç yıl sonra model olarak gittiği New York’ta ilk şarkılarını yazmaya başladı. Şu sıralar dördüncü albümünü yayımlamaya hazırlanan Okay Kaya, insan deneyiminin gösterişsizliğini, içgüdüsel oluşunu ve duygusal zorluklarını, kendinden geçirici vokal melodileriyle yan yana getiren kendine özgü şarkı yazma tarzıyla tanınıyor. Sanatçı, büyük beğeni toplayan Both (2018), 2021 Spellemann En İyi Indie/Alternatif Ödülü’nü kazanan Watch This Liquid Pour Itself (2020), Surviving Is The New Living (2020) ve The Incompatible Okay Kaya (2021) albümleriyle özel bir takipçi kitlesi oluşturdu. Baba Stilz, Onyx Collective, Anne Imhof, Porches, King Krule, Deem Spencer, L'Rain, Austin Lee ve Adinah Dancyger gibi sanatçılarla iş birliği yapan Kaya’nın son albümü SAP (2022) tamamen kendi yazdığı, icra ettiği, mühendisliğini ve yapımcılığını üstlendiği bir albüm olarak dikkat çekiyor.

    Spotify’da 40 milyonu aşan dinlenmeye ulaşan “Mother Nature's Bitch” ile dikkatleri üzerine çeken Okay Kaya dördüncü uzunçalarını bu sonbaharda yayımlamaya hazırlanırken, bir yandan da konserlerine devam ediyor.

    ​22 Kasım Cuma gecesi Blind’da gerçekleşecek Okay Kaya konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1077
  • 20-11-2024

    Salt’ın “Bitkiler ve Bitkileri Sevenler için Sıcak Toprak Sesleri” programı kapsamında çellist, besteci ve doğaçlamacı Zeynep Ayşe Hatipoğlu, 27 Kasım Çarşamba günü saat 19.00’da Kış Bahçesi’nde Ulrike Ruf ile canlı performans gerçekleştirecek.

    Zeynep Ayşe Hatipoğlu’nun Bilmem Nasıldır Hâli Sılanın adlı ses enstalasyonunu 1 Aralık Pazar gününe kadar Salt Beyoğlu’ndaki Kış Bahçesi’nde sanatseverle buluşmaya devam ediyor. Enstalasyon adını Yaşar Kemal’in Üç Anadolu Efsanesi’nde geçen bir Karacaoğlan türküsünden alıyor. Zeynep Ayşe Hatipoğlu ile Ulrike Ruf, 27 Kasım’da gerçekleştirecekleri canlı performansın yanı sıra 30 Kasım Cumartesi günü de ses ve doğaçlama üzerine bir atölye çalışması yürütecek. İki oturumdan oluşan programda hikâye anlatımı aracılığıyla dinleme, doğaçlama ve yaratıcı müzik süreçlerine odaklanılacak. Pauline Oliveros’un derin dinleme pratiklerini Hatipoğlu’nun doğaçlama yaklaşımı ve Ruf’un performatif teknikleriyle bir araya getiren atölyede, bireysel ve kolektif doğaçlamalar üzerine çalışılacak.

    ​Kış Bahçesi’ndeki bitkiler ile ses ve müzik üzerinden ilişki kuran üretimleri bir araya getiren “Bitkiler ve Bitkileri Sevenler için Sıcak Toprak Sesleri” L’Internationale’nin Museum of the Commons [Müşterekler Müzesi] projesi kapsamında ve EK BİÇ YE İÇ desteğiyle gerçekleştirilmektedir.

    Künye:
    1-3. Bilmem Nasıldır Hâli Sılanın performansından bir kare Fotoğraf: Nazlı Çapar
    ​4-5. Kış Bahçesi, Salt Beyoğlu Fotoğraf: Mustafa Hazneci

    0
    0
    975
  • 20-11-2024

    ISTANBUL’74, 21 Kasım Perşembe akşamı açılacak Arnavutköy’deki yeni kültürel mekânı ile ziyaretçilerine her katın kendine özgü bir hikâye anlattığı sürükleyici bir yolculuk sunuyor.

    ISTANBUL’74, Arnavutköy’de yenilenmiş beş katlı geleneksel bir ahşap binada, yıllar içinde oluşan topluluğu için bir buluşma noktası yaratıyor. Ana sergi programı ve özel projelerinin ötesinde, bu yeni mekân, yaratıcılığın sınırsız olanaklarını ve heyecan dolu bir geleceğin kapılarını aralayan bir alan sunuyor.

    Şehrin kültürel dokusuyla iç içe geçmiş Arnavutköy, yüzyıllardır medeniyetlerin ve kültürlerin izlerini taşıyan çok katmanlı bir tarih sunuyor. Bu mahalle, 4. yüzyıldan bu yana çok kültürlü bir nüfusa ev sahipliği yaparak çeşitliliği kucaklıyor. Boğazın büyüleyici manzarasına karşı konumlanan semt, ‘74’ün İstanbul’dan dünyaya açılan kültürel ve sanatsal bağlar kurma misyonu için ideal bir zemin hazırlıyor.

    Açılış Programı:

    Freeman & Lowe, Boo-Hooray, Alphan Eşeli
    Okuma Odası ve Dinleme Odası
    “Rastlantısal Orman” Sergisinden Bir Seçki
    Kitap ve Plak Koleksiyonu

    İkinci katta, ISTANBUL’74, Freeman & Lowe ve Boo-Hooray iş birliğiyle gerçekleşen “Rastlantısal Orman: Bir Okuma Odası” sergisinden uzun dönemli ödünç alınan bir koleksiyonu izleyiciyle buluşturuyor. William S. Burroughs’un “The Electronic Revolution” adlı eserinden ilham alan sergi; dilin, hikâye anlatımının ve değişimin dönüştürücü etkisini keşfe çıkıyor. “Dinleme Odası” ise Alphan Eşeli’nin vinyl koleksiyonundan bir seçki sunarak her ay yeni seslerle deneyimi zenginleştiriyor.

    Jonas Bresnan
    “A Day in Arnavutköy”, 2024
    Fotoğraf Serisi

    İkinci katta aynı zamanda, ISTANBUL’74 tarafından sunulan, Jonas Bresnan’ın “A Day in Arnavutköy” adlı fotoğraf serisi, mahallenin ruhunu izleyiciye sunuyor. Bu seri, Arnavutköy’ün canlı günlük yaşamını, bölgenin eşsiz cazibesini, insanlarını ve İstanbul’un kalbinden akan Boğaz’ı gözler önüne seriyor. Seri, izleyicilere Arnavutköy’ü başka bir perspektiften yeniden görme fırsatı sunuyor.

    Mehmet Ali Uysal
    “Hanger”, 2024
    Mekâna Özgü Enstalasyon

    Üçüncü katta, ISTANBUL’74 tarafından sunulan ve PiArtworks iş birliğiyle gerçekleştirilen Mehmet Ali Uysal’ın “Hanger” başlıklı mekâna özgü yerleştirmesi, kişisel bir yolculuğu form ve varlık üzerine bir yansıma olarak genişletiyor. İlk olarak tekli ve üçlü formatlarda sergilenen bu eser, şimdi altı formda yeniden şekillenerek sanatçının içsel keşfini yansıtıyor.

    Ekin Bernay
    “Kalp”, 2024
    Katılımcı Performans

    Dördüncü katta, ISTANBUL’74’ün sunduğu, Performistanbul iş birliğiyle gerçekleştirilen Ekin Bernay’ın “Kalp” performansı, 2022’den bu yana ilk kez izleyiciyle buluşuyor. Basit ama güçlü bir ritüelle katılımcılar, yumruklarını alçıya dökerek “kalplerini bırakmaya” davet ediliyor. Bu performans, kalp ve gönül arasında köprü kurarak, katılımcıları ortak kırılganlık ve insanlıkta birleştiriyor.

    Ralph Sason & Barış Erdemli
    “Gastro-Sonic Experience”, 2024
    Duyusal Deneyim

    En üst katta, ISTANBUL’74 tarafından sunulan, Ralph Sason ve Barış Erdemli’nin yarattığı Gastro-Sonic Experience, ses ve tat arasındaki sinerjiyi araştırıyor. Arnavutköy’ün zengin mutfak mirasından ilham alan her yemek, lezzetin gizli katmanlarını ortaya çıkaran özel ses manzaralarıyla eşleştiriliyor. İşitsel-gustatorik bilimden ilham alan bu deneyim, Arnavutköy ve Boğaz’dan kaydedilen özgün seslerin, bestelenmiş kısa parçalar ve ambient tınılarla birleştiği bir duyusal yolculuk sunuyor. Tatlarla uyumlu frekanslar, her notada özenle işlenerek çok katmanlı bir lezzet ve ses deneyimi yaratıyor.

    Şef Rose Chalalai Singh'in Mahalleden Esinlenen Menüsü

    Programa, Şef Rose Chalalai Singh’in Arnavutköy'ün mirası ve İstanbul’un değişen kültürel manzarasının izini süren lezzetleri harmanladığı bir menü eşlik ediyor.

    0
    0
    1868
  • 20-11-2024

    Claudia Goldin’e Nobel Ödülü kazandıran, yirminci yüzyılın başından itibaren kadınların ekonomideki yerini incelediği çalışması Kariyer ve Aile - Kadınların Yüzyıllık Eşitlik Yolculuğu, Ayşegül Cebenoyan’ın çevirisiyle Doğan Kitap’tan çıktı.

    Goldin, bazı mesleklerin nasıl “açgözlü” olduğunu, iş kültürleri yüzünden erkekler ile kadınlar arasındaki ücret farkının nasıl bir türlü kapanamadığını anlatıyor. Bu çalışma, cinsiyetler arası ücret farkının sebeplerini araştırırken kadınların ekonomideki tarihini de aydınlatıyor.

    ​Bundan yüzyıl önce üniversite mezunu bir kadın kariyer ile aile arasında bir seçim yapmak zorundaydı. İkisine birden sahip olma imkânı yoktu. Günümüzde ise hiç olmadığı kadar üniversite mezunu kadın var ve daha fazla kadın hem kariyer hem de aile istiyor. Kariyer ve Aile, nesiller içinde kadınların ev ve iş hayatını nasıl dengelediğini, hangi zorluklarla başa çıktığını ve neden hâlâ tam bir ücret eşitliği yaşanamadığını açıklıyor.

    0
    0
    912
  • 20-11-2024

    2016’dan bu yana Türkiye’den çıkan pek çok hikâyeyi hem yerel hem de global izleyicilerle buluşturan Netflix, dün (19 Kasım) The Seed’de gerçekleşen bir etkinlik ile önümüzdeki yıl ve daha sonrasında sunacağını yeni projelerini duyurdu.

    Netflix Türkiye Diziler Direktörü Özge Bağdatlıoğlu etkinlikte, önümüzdeki dönemde Netflix’te yayımlanacak 12 yeni yapım ve 2 devam sezonunu duyurdu. Etkinlikte, yeni filmler ve dizilere ait özel görüntülerin yanı sıra, yapım aşamasındaki projelerin daha önce paylaşılmamış kamera arkası materyalleri de paylaşıldı. Duyurulan yeni projeler arasında; Halit Ergenç ve Funda Eryiğit’in rol aldığı, aşkın tedavisini arayan bir “aşk hastanesi”ni konu alan Adsız Aşıklar; Yavuz Turgul imzası taşıyan Ayrılık da Sevdaya Dahil; Ata Demirer’in ilk Netflix iş birliği Bir İhtimal Daha Var; kalpleri ısıtacak bir gençlik hikâyesi Geleceğe Mektuplar; Gupse Özay’ın yaratıcısı olduğu animasyon serisi Gupi ve yine Özay’ın senaryosunu Onur Bilgetay ile kaleme alarak başrolünü üstlendiği komedi dizisi Platonik; ödüllü yönetmen Selman Nacar’ın yazıp yönettiği ilk dizisi İstanbul Ansiklopedisi; ilk sezonuyla ilişki dünyasına yeni bir soluk getiren Kimler Geldi Kimler Geçti’nin ikinci sezonu; Seren Yüce’nin yönetmen koltuğunda oturduğu Kasaba; efsanevi futbolcu Lefter Küçükandonyadis’in yaşamını konu alan Lefter: Bir Ordinaryüs Hikayesi; Mert Ramazan Demir’in başrolünde yer aldığı bir yeniden doğuş hikâyesi Metruk Adam, eski para ile yeni paranın savaşını çarpıcı bir şekilde ele alan drama dizisi Old Money; ikinci sezonu heyecanla beklenen Mezarlık ve Orhan Pamuk’un dünyaca ünlü eserinden uyarlanan Masumiyet Müzesi yer alıyor.

    Netflix Türkiye Diziler Direktörü Özge Bağdatlıoğlu etkinlikte şunları söyledi: “Türkiye’nin zengin kültüründen ilham alan yeni yapımlarımızı duyurmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde üyelerimizi birbirinden farklı türlerde, özgün ve güçlü hikâyelerle buluşturacağız. Bu hikâyelerin hayata geçmesinde, kreatif sektördeki çalışma arkadaşlarımızın kamera önünde ve arkasında verdiği emeğin payı büyük. Hepsine bir kez daha içtenlikle teşekkür ediyorum. Hedefimiz, kreatif ruhumuzu ve becerilerimizi, farklı ve ilham verici perspektiflerle hem Türkiye’de hem de dünyada daha geniş bir izleyici kitlesine ulaştırmak.”

    Tag: Netflix
    0
    0
    1457
  • 20-11-2024

    Artsy, Serdar Acar’ın “Bulutların Altında: Gerçekler ve Düşler” başlıklı kişisel sergisini 22 Kasım-5 Aralık tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.

    Serdar Acar’ın en kapsamlı ve Ankara’daki ilk sergisi olan “Bulutların Altında: Gerçekler ve Düşler” sanatçının iki yüzü aşkın eserini izleyiciye sunuyor. Çalışmalarında modern insanın tek başınalığını ve varoluş sancılarını naif bir dinginlikle ele alan Acar ile Artsy’yi bir araya getiren sergideki eserlerde; kader, aşk, kaybediş, çocukluk, büyümek, delilik gibi insana dair evrensel temalar yarı düşsel yarı gerçek bir bakış açısıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Ayrıca sergi kapsamında farklı etkinlikler de düzenlenecek.

    Etkinlik Programı:

    Art Talk – Söyleşi / 24 Kasım - Saat: 14.00
    Sanatçı Serdar Acar ve Akademisyen, Sanat Yazarı Dilek Karaaziz Şener

    Art & Jazz / 27 Kasım - Saat: 21.00
    Ferit Odman Quartet

    Art & Cocktails - Kokteyl Tadımı / 29 Kasım - Saat: 19.30
    Sergideki eserlerden esinle hazırlanan kokteyller

    Çocuk Atölyesi, Müzik Renk ve Bulutlar / 29 Kasım - Saat: 15.00
    Sergide yer alan eserler ekseninde renklerin baskın olduğu bir çalışma

    Serdar Acar’ın “Bulutların Altında: Gerçekler ve Düşler” sergisini 22 Kasım-5 Aralık tarihleri arasında 10.00-20.00 saatlerinde
    Atakule Event Hall’da ziyaret edebilirsiniz.

    0
    0
    2169
  • 20-11-2024

    Sevim Ak’ın çocuklara doğanın ve yavaşlayabilmenin insanları yakınlaştıran ve iyileştiren gücünü anlattığı, Öykü Akarca’nın resimlediği yeni romanı Herhangi Bir Günden Fazlası, Can Çocuk’tan çıktı.

    11 yaş ve üzeri okurlara hitap eden Herhangi Bir Günden Fazlası, başkahramanı Çağlar’ın  ara tatilde senarist dayısının Büyükada’daki evinde misafir olmasıyla başlar. Şehrin rutinine ve beklentilerine alışık Çağlar için adanın havası da, insan ilişkileri de farklıdır. Yeni arkadaşlarla tanıştığı bu tatilde yolu, Ninja adını verdiği gizemli ada sakiniyle kesişir. Adanın doğayla, sanatla, oyunla ve sohbetle dolu atmosferine Ninja’nın hikâyesi de eklenince, Çağlar kendine ve hayata yeni bir gözle bakmaya başlar.

    “Dün tanıştığı çocuklar kim bilir neredeydi! Çıt çıkmıyordu sokakta. Yol kenarında bulduğu sivri uçlu taşla kapı önündeki betona seksek kareleri çizmeye koyuldu. Bir kareyi tamamlayamadan taşın sivri ucu kırıldı. Elinde kalanla çizmeye çalıştı. İstediği gibi olmuyordu. Taştan vazgeçip karşı kaldırıma fırlattı. Çizime uygun yeni bir taş aranırken ısrarlı bir cam tıklaması duydu. Sesin geldiği yöne doğru istemsiz ve tedirgince bakındı. Birinin, 'Yerleri kirletme,' diyeceğinden adı gibi emin, direnmeden kaldırıma çöktü. Camı tıklatan kimse, pes etmiyordu. 'Kim bu ısrarcı!' diye az buçuk merakla, az buçuk kızgınlıkla, tıklayan cama çevirdi yüzünü.”

    0
    0
    1100
DAHA FAZLA
Geldanlage