GÜNDEM
  • 11-12-2024

    Paul Craddock’un ilk deri greftlerinden modern organ nakillerine varan bir tarihi gözler önüne serdiği çalışması Yedek Parça: Doku ve Organ Nakillerinin Şaşırtıcı Öyküsü, Gürol Koca’nın çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı.

    Kitabın başrolünde sadece doktorlar yok; sanatçılar, berberler ve filozoflar da var. Craddock, okuru organ naklinin çok eski çağlara uzanan yolculuğuna davet ediyor.

    “İnsanlık, var olduğu günden bu yana en ilkel korkularından biriyle, ölüm korkusuyla mücadele ediyor. Ruhunu ve vücudunu zaman karşısında dik tutabilmek için çabalayıp duruyor. Bu yüzden de eski zamanlardan bu yana tıp dünyası insan vücudunu tedavi etmek için yeni yöntemler geliştiriyor. Organ nakli de bu yöntemlerden biri. Belki de en önemlisi. 18. yüzyılda dişçiler neden yoksul çocukların dişlerini alıyordu? Berberler ve cerrahlar neden aynı hastalarla çalışıyordu? 17. yüzyılda ilk kan nakli kim tarafından, hangi yöntemle yapılmıştı? Kimi zaman eğlenceli kimi zaman üzücü tarihi hikâyelerle bezeli kitap, bize organ nakli geleceğinin sadece kim olduğumuz değil, ne olduğumuz ve ne olabileceğimizle ilgili sorulara bağlı olduğunu da gösteriyor.”

    0
    0
    934
  • 11-12-2024

    1 Oda 1 Tiyatro topluluğunun 2024-25 sezonu için hazırladığı yeni oyunu Yansıma, 21 Aralık Cumartesi saat 20.30’da Asmalı Sahne’de tiyatroseverlerle buluşacak.

    Evrin Araç’ın kaleme aldığı, Venda Altuntaş’ın yönettiği oyunda Semra Özgün Emrah ve Olcay Tanberken iki kardeşi canlandırıyor. Toplumsal ve sosyolojik derinliklerdeki sorulara yanıt arayan oyun, nesilden nesile aktarılan ve istenmeyen yansımaların izindeki sıkışıklığı çekirdek bir aile, o ailenin büyükleri ve bir türlü geçmeyen yaralar üzerinden gözler önüne seriyor.

    2022 yılında İzlanda’nın Başkenti? oyunuyla yolculuğuna başlayan 1 Oda 1 Tiyatro, Nilüfer Belediyesi 2020 Oyun Yazma Yarışması’nda ikincilik ödülünü alan Yansıma oyununu sahneye taşıyarak tiyatro seyircisiyle ilk kez buluşturuyor.

    Yansıma oyununun biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    “Rıfat’ın yaşadığı eve her gün olduğu gibi bugün de ablası Gaye gelir, ancak bugünün diğer günlerden bir farkı vardır. Görünen ve mesele hâline gelen yaraların kaynağını tek bir yerde bulamayacağımız ‘Yansıma’, önceki kuşaklardan miras kalan yansımalarla yaşayan, belki de yaşayamayan iki kardeşin bu yılki ‘dedelerini anma günü’nde yaşadıkları ve içinde taşıdıklarına dair. Gelecek gerçekten onların mıdır?”

    Künye:
    Yazan : Evrin Araç
    Yöneten : Venda Altuntaş
    Oynayanlar : Semra Özgün Emrah, Olcay Tanberken
    Video Oyuncuları : Venda Altuntaş, Muzaffer Yöntem, Yusuf Otsekin
    Yapım Asistanı : Eda Akel
    Yapım : 1 Oda 1 Tiyatro
    Proje Tasarım : 1 Oda 1 Tiyatro & İstanbul Düşünce Tiyatrosu
    Müzik Tasarım : Uyar Altuntaş
    Video Tasarım : Venda Altuntaş, Uyar Altuntaş
    Işık Tasarım : Eren Süloğlu
    Ses-Işık : Eren Süloğlu, Hilmi Nevruzpul
    Koreografi : Serap Üsküplü, Yusuf Otsekin
    Afiş Tasarım : Olcay Tanberken
    İllüstrasyon : Evrin Araç
    ​Fotoğraf : Volkan Erkan

    0
    0
    1244
  • 11-12-2024

    ENKA Sanat, 2024 yılını, 17 Aralık Salı akşamı saat 20.30’da ENKA Oditoryumu’nda gerçekleşecek Borusan Quartet’in “Yeni Yıl Konseri: Minyatürler” başlıklı konseriyle noktalayacak.

    ENKA Oditoryumu’nda sonbaharda bu yana müzikseverlerle buluşan konser serisi, Borusan Quartet’ın “Yeni Yıl Konseri: Minyatürler” ile sona eriyor. “Yeni Yıl Konseri: Minyatürler” konserinde, baba ve oğul Johann Strauss, Kreisler, Borodin, Mendelssohn ve Elgar’ın yapıtlarından bir seçki sunacak. Esen Kıvrak (1. keman), Nilay Sancar (2. keman), Efdal Altun (viyola) ve Poyraz Baltacıgil’den (viyolonsel) oluşan ekibe, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın vurmalı sazlar grup şefi Müşfik Galip Uzun, konuk sanatçı olarak eşlik edecek.

    ​17 Aralık Salı akşamı saat 20.30’da ENKA Oditoryumu’nda gerçekleşecek “Yeni Yıl Konseri: Minyatürler” konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    937
  • 11-12-2024

    Küratörlüğünü Misal Adnan Yıldız’ın yaptığı Alican Şahinler’in “Yerçekimsiz” sergisi ile Somon’un “Blood Semt Magik” sergisi 12 Aralık’tan itibaren Barın Han’da sanatseverlerle buluşacak.

    Aralarında İstanbul’un en renkli sanatçı stüdyolarının olduğu, 1970’lerden beri genişleyen Atatürk Oto Sanayi’de bulunan atölyesinde yaşayan ve çalışan Alican Şahinler’in ilk kişisel sergisi “Yerçekimsiz”, 12 Aralık - 1 Şubat tarihleri arasında Barın Han’da izleyici karşısına çıkacak. Sergi, elle üretimin, tarayıcı ve yazıcıların, dijital kültürün ve yeni görsel teknolojilerin dönüştürdüğü resimsel ifadeye ve görsel kültüre adandı. Atölyesinin evi olduğu, gözlemci, sürekli üreten ve tutarlı bir pratiği görünür kılmayı amaçlayan sergi, yaklaşık bir yıllık bir hazırlık süreci içeriyor. “Yerçekimsiz” makine ve insan ilişkisini derinlemesine inceleyerek, resmin üretim, kavramsallaşma ve inşa metotlarını merkezine alıyor. Yüzeyine yakından bakınca elle mi boyanmış yoksa yazıcıdan mı çıkmış (?), anlamanın mümkün olmadığı farklı boyutlardaki resimler hayret, şaşkınlık ve algı eşiklerinde anlamlı sürprizleri izleyiciye sunuyor.

    Somon’un “Blood Semt Magik” başlıklı kişisel sergisi 12 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında Barın Han’da sanatseverlerle buluşacak. Somon’un eserleri, gündelik dünyanın yüzeyinin altında sinsice dolaşan kadim gölgeleri resmediyor. Bu imgeler, bireyin anlam arayışıyla şekillenen, yüzeydeki maddesel gerçekliğin sınırlarını zorlayan ama sonunda yine bu dünyaya bağlanan bir döngüyü ortaya koyuyor. Zaman kadar eski şeytanların sessizce tilt attığı arkaik bilinç altını, çağın kentsel ve ancak yüzeyde “yüzeysel” ritüellerinin içine ustaca yerleştiriyor.

    Künye:
    1-2. Alican Şahinler’in “Yerçekimsiz” Sergisi
    ​3-4. Somon’un “Blood Semt Magik” Sergisi

    0
    1
    1246
  • 10-12-2024

    İstanbul Modern Sinema’nın sinemamızın en yeni filmleri bir araya getirdiği “Biz de Varız!” programı, yönetmen ve oyuncuların katılımıyla 19-29 Aralık tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak.

    İstanbul Modern Sinema’nın Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla düzenlediği ve bu yıl 12’ncisini düzenlenen “Biz de Varız!” programı hikâyeleri ve anlatım tarzlarıyla öne çıkan yenilikçi filmlerden çok sesli bir seçki sunuyor. Belgeselden kurmacaya uzanan yapımlarla, hikâye anlatımından görsel dile kadar sinemaya dair taze fikirler ve yeni bakış açıları sunuyor. Kadın meselelerinden toplumsal bunalıma, Türkiye’nin farklı coğrafyalarına uzanan bu insan hikâyeleri, genellikle vizyonda hak ettiği yeri bulamayan filmlerden oluşuyor.

    Bu yılın programında, Adana Altın Koza ve Ankara Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülünü kazanan Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri ile 81. Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapan ve ardından Adana Altın Koza’da “Yılmaz Güney Ödülü”ne layık görülen Gecenin Kıyısı yer alıyor. Vizyona girmeden önce İstanbul Modern’de izleyiciyle buluşacak bu filmler, Altın Portakal’da “En İyi Film” ödülünü kazanan Mukadderat gibi önemli yapımların da bulunduğu bir seçki sunuyor. “Biz de Varız!” belgeselleri arasında ise, İstanbul Film Festivali’nde “En İyi Belgesel” ödülünü kazanan Dargeçit ile birlikte, sinema ile diğer sanat disiplinlerini bir araya getiren yapımlar da dikkat çekiyor. Bunlar arasında, Didem Pekün’ün Çıplak Ayaklar Kumpanyası üzerine çektiği Bazen Hep Birlikte ve İstanbul Modern Koleksiyonu’nda yer alan İsviçreli sanatçı Renée Levi’ye odaklanan Bir İsim ve Bir Yer gibi filmler de bulunuyor.

    ​İstanbul Modern Sinema’nın “Biz de Varız!” programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1001
  • 10-12-2024

    Sakıp Sabancı Müzesi, 14 Aralık Cumartesi günü elektronik müzik ile görsel sanatları bir araya getiren AudioVisual Gecesi isimli özel bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.

    Noise_Media Art iş birliğiyle düzenlenen etkinlik, müziğin sanatsal ifade gücü canlı görsellerle buluşarak izleyicilere farklı bir deneyim sunacak. Etkinlikte, dünya elektronik müzik sahnesinin önde gelen ikonik kulüplerinden Berghain daimi Dj’lerinden SHED (René Pawlowitz), Tresor’dan Nadia Struiwigh ve İstanbul’dan dikkat çeken isimlerinden biri olan KAOSMOS sahne alacak.

    Ambient müziğin dingin atmosferinden tekno ve elektronik müziğin enerjik ritimlerine uzanan canlı performansların izleneceği gecenin görselleri ise interdisiplinler sanatçı Rahul Sharma imzası taşıyor. Sanat ve teknolojiyi birleştiren bu etkinlik, izleyiciler için SSM’de farklı bir atmosfer oluşturacak. 

    ​Mey|Diageo ve Hilton İstanbul Bomonti sponsorluğunda gerçekleştirilecek gecenin biletlerini Sakıp Sabancı Müzesi’nin internet sitesinden satın alabilirsiniz.

    0
    0
    1029
  • 10-12-2024

    Dr. Necmi Sönmez’in hakkında çok az yayın bulunan çağdaş Türk sanatının önemli sanatçılarından Tiraje Dikmen üzerine kaleme aldığı kitabı Tiraje Sözlüğü, Doğan Kitap’tan çıktı.

    Tiraje Sözlüğü, önemli bir boşluğu doldurup okurları sanatçının benzersiz kişiliği ve eserleriyle tanıştırıyor.

    “İstanbul’da başladığı sanat eğitimini 1950’lerde Paris’te sürdürdü ve dönemin önde gelen ressamlarıyla temas hâlinde oldu. İki desenini satın almış olan Max Ernst’in eserlerine ilham verdi.

    Daima Tiraje imzasını kullanarak hiçbir gruba katılmadan, herhangi bir sanat akımının peşinde gitmeden, kendi doğruları çerçevesinde sıkı bir kumaş gibi dokuyarak özel bir resim dili oluşturdu. Farklı açılımları olan bir kurgu ve renk anlayışı geliştirerek Türk sanatı içinde tekil bir konuma sahip oldu.

    Onu bu denli farklı kılan, kişisel değerlerinin üzerine kurduğu karakteriydi. Mutlak doğrunun peşinde, erişilmez kompozisyonları kurgulayarak daha önce yapılmayanın, görülmeyenin şekillendirilmesinde Tiraje gerçek bir öncüydü.”

    0
    0
    1502
  • 10-12-2024

    DasDas, aralık ayında da ziyaretçilerine tiyatro, müzik ve eğlence dolu bir program sunuyor.

    DasDas, aralık programında yer alan konser ve oyunlarla tiyatroseverlerin yanı sıra müzikseverleri de ağırlamaya hazırlanıyor. Kendi oyunlarının yanı sıra farklı ekipleri de sahnesinde ağırlayan DasDas, bu ay da birçok misafir oyuna ev sahipliği yapacak. Will Eno’nun yazdığı, yönetmenliğini İbrahim Çiçek’in yaptığı, Hakan Kurtaş’ın tek kişilik performansı Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım 12 Aralık akşamı yeniden DasDas Açık Sahne’ye konuk olacak.

    DasDas’ın ödüllü prodüksiyonu Titus Kompleks, aralık ayında da gösterimlerine devam ediyor. Shakespeare’in aynı adlı unutulmaz eserinden farklı bir uyarlamayla sahnelenen, izleyenlere adeta bir sinema filmi hissi veren oyun 10, 11, 21 ve 22 Aralık tarihlerinde DasDas’ta sahnelenecek. Olga Helen Bach ve Thomaspeter Goergen’in uyarladığı Titus Kompleks’in yönetmenliğini, sahne ve kostüm tasarımını Ersan Mondtag üstleniyor. Uluslararası bir ekibin kollektif çalışmayla ortaya çıkardığı oyunun kadrosunda Can Sipahi, Didem Balçın, Doğukan Polat, Elçin Afacan, Ferit Kaya, Mert Fırat, Onur Dilber, Yalım Danışman, Hilal Attar yer alıyor.

    Stand-up gösterileri DasDas’ta aralık ayında da devam ediyor. Sarp Apak, Özge Özel, Baturay Özdemir, Berk Karan, Melikşah Altuntaş, Bengi Apak ve komedyenlerinin 15’er dakika sahne aldığı TuzBiber ekibi aralık ayı boyunca DasDas’ta izleyicilerle buluşacak.

    DasDas’ın bu sezonki yeni prodüksiyonu, İngiliz yazar Sam Holcroft’un ünlü oyunu Ayna da sahnelenmeye devam ediyor. İlham Yazar’ın yönetmenliğinde oyun içinde bir oyunun anlatıldığı Ayna, 14 ve 21 Aralık tarihlerinde aynı gün iki ayrı temsille izleyicilerle buluşacak. Oyunda Aytek Şayan, Barış Gönenen, Begüm Akkaya, Uğur Uzunel ve Serhat Barış rol alıyor.

    Türkiye’nin önde gelen alternatif rock gruplarından mor ve ötesi, akustik projesiyle 16 ve 17 Aralık akşamları DasDas’ta müzikseverlerle bir araya gelecek.

    Murat Menteş’in aynı isimli romanından uyarlanan Dublörün Dilemması, 24 ve 25 Aralık’ta DasDas Açık Sahne’ye konuk olacak. Nuh Tufan isimli karakterin başından geçen absürd ve trajikomik bir öyküyü konu edildiği oyunun yönetmenliğini ve uyarlamasını Sercan Özinan yaparken oyuncu kadrosunda Abdurrahman Merallı, Çetin Kaya, Deniz Işın, Ediz Akşehir ve Tekin Ezgütekin yer alıyor.

    ​DasDas’ın detaylı programına buradan ulaşabilirsiniz.

    Tag: DasDas
    0
    0
    878
  • 10-12-2024

    OG Gallery, Sine İçli’nin “Huzursuz Haritalar” başlıklı kişisel sergisini 18 Ocak 2025 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    Sine İçli “Huzursuz Haritalar” sergisinde yeraltına doğru bir mitolojik hikâyeye ve birçok yönden alt katman olarak algılanan doğaüstü bir boyuta dalıyor. Bu yolculuk sonucunda da zamansız görünen bir kadınlık hâlinin keşfi açığa çıkıyor.

    Serginin metnini Cecília Vilela kaleme alırken, müziklerini ise Berk İçli yaptı.

    “Mitolojik masallar kendi içlerinde birden fazla hikâyeyi bir arada taşırlar. Aktarıldıkça, anlatıldıkça ve dinlendikçe, her seferinde yeni bir bağlamda farklı detaylara odaklanarak ve farklı bir insanla bağlantı kurarak; kendi kanatlarını, bacaklarını, kollarını ve sayısız yöne savrulan saç tellerini büyütürler. Bu ilk solo sergisinde Sine İçli, yeraltına doğru bir mitolojik hikâyeye ve birçok yönden alt katman olarak algılanan doğaüstü bir boyuta dalıyor. Bu yolculuğun açığa çıkardığı şey ise zamansız görünen bir kadınlık hâlinin keşfidir.

    Bu Sümer iniş ve geriye dönüş mitinde, Gök ve Yer Tanrıçası Inanna, dünya derinliklerinde kız kardeşi Ereshkigal'i ziyaret etmek için bir yolculuğa çıkar. Tanrıça bir dizi kapıyı geçebilmek için güçlerinden ve savunmalarından yavaş yavaş sıyrılır, sembolik olarak çıplak hâlde imgeleştirilir. Bu kapıların ardında Inanna’yı bekleyen, kendi kız kardeşi tarafından işlenen ölüm; bilgelik, empati ve beslenmenin vesile olduğu müzakerelerle ters yüz edilir ve Tanrıça tekrardan hayata döndürülür. Çoğu antik hikâyeleştirmede olduğu gibi, karakterler tek bir bütünün parçaları olarak algılanabilir; dolayısıyla bu hikâye, tek bir bireyin - bir kadının - ruhunun metaforudur. Bu iniş eylemi, bir geçit ritüelinde yavaş yavaş soyunmaya, dişil olanın mahrem doğasına bir inisiyasyona -ya da onunla uzlaşmaya- değinir. Bu dengeyi oluşturan ve kendinin en karanlık parçalarını tanıyan, kucaklayan bir benliktir; burada aklın ve dünyanın gizemlerine yer açılır ve bunlardan sezgi, hassasiyet ve güç filizlenir.

    Bu sergide, çeşitli formlardaki kilden eserler ve kâğıt üzerindeki bir dizi çizim, hayali haritalara anlam kazandırır: yollar bir parçadan diğerine devam ederken, bağlantılar ve güzergâhlar hayal gücüne bırakılır. Davetsiz düşünceler kadar, biraz eğlenmeye; gölge ve ışığa, katmanlara inmek kadar arşlara çıkmaya da yer vardır. Bir oyun daveti olarak, bu serginin bazı parçaları kişinin zihninde - ve sadece orada - bir araya getirilmelidir. Orada, yani tam da arayış ve farkındalığın en büyük zorluklarının hepimizi beklediği yerde."

    Künye:
    1. Cacti Kids, 2024, Acrylic on paper
    2. Puissance I, 2024, Glazed ceramics, 54,5 x 36,5 x 36 cm
    3. Sunflower, 2024, Glazed ceramics, Steel, 106 x 44 x 40 cm
    ​4. Earthbound Curves  8, 2024, Unglazed ceramics, 47 x 36 cm

    0
    0
    1278
  • 10-12-2024

    Su Kürü ve Mavi Bilet’in ödüllü yazarı Sophie Mackintosh’un kaleme aldığı Fransa’da bir kasaba halkının zehirlendiği ve sorumluların ortaya çıkmadığı gerçek bir olayın ekseninde ilerleyen tutku romanı Lanetli Ekmek, Püren Özgören’in çevirisiyle Can Yayınları’ndan çıktı.

    Eleştirmenler Lanetli Ekmek’i şu şekilde yorumluyor: “Yazar, sadece yakın geleceği kaygı uyandıracak kadar ayrıntılı hayal edebildiğini değil, tarihteki olayları da şakacı bir dille yorumlayabildiğini gösteriyor.”

    ​“1951 ilkbaharı. Dört kişi ufak bir Fransız kasabasında karşılaşırlar: Fırıncı ile karısı ve büyükelçi ile karısı. İkisi kasabanın yerlisidir, diğer ikisi dışarlıklı. Durağan taşra yaşamından usanan fırıncının karısı, bu karşılaşmayı yaşantısına renk katmak için fırsat olarak görür ve onlarla yakınlık kurar. Bir süre sonra tuhaf şeyler olmaya başlar. Atlar tarlalarda düşüp ölür. Çocuklar çılgınlaşır ve zapt edilemez olur. Karanlık çökünce hayaletler kol gezmeye başlar. Kasabanın tüm halkı bu gizemli hastalığa yakalanır. Kimileri bunu ekmeklerin bozulmasına bağlarken, kimileri de hükümetin yöre halkı üzerinde kimyasal bir deney yaptığını iddia eder. Aslında birileri tehlikeli bir kedi-fare oyunu oynuyordur, ama avcı kim, av kimdir bilinmez.”

    0
    0
    1036
DAHA FAZLA
Geldanlage