
Gökçen Cabadan’ın “Anti-Baby” başlıklı kişisel sergisi 3 Mayıs’a kadar Öktem Aykut’ta sanatseverlerle buluşuyor.
Gökçen Cabadan “Anti-Baby” sergisinde son iki yılda ürettiği 13 eser ile kendi deneyimlerinden oluşan bir gerçekliği ortaya koymayı amaçlıyor. Sanatçı, galerinin tanımlı hacmi içerisinde, gerçek dışı sahneleri resmettiği eserleri ve hayali portre önermelerini bir arada sunuyor.
Ağırlıklı olarak yağlı pastel ile çalışan sanatçı, resimlerinde ev içindeki yaşam ve büyüme temalarını ele alıyor. İnsanın kendi benliği ile meşgul oluşu ve sürekli bu benliğin dış dünyadaki yerini anlamaya çalışması ile ilgilenen Cabadan, kendini tekrar ve tekrar cenin pozisyonunu tahayyül ederken buluyor. Sergideki eserlerde, ana rahmindeki pozisyona duyulan arzu ile konfor, güven ve yalnızlık kavramları; dış dünyanın ürkütücü devasalığı, öteki ve ötekiyle bir araya geliş konuları ile bir karşıtlık arz ediyor. “Anti-Baby”, sanatçının insanın dünyayla ve başkalarıyla olan asli ayrılığını sorguladığı bir anlatı sunuyor. Bu anlatı, izleyiciyi bir yetişkin masalının içine sürüklüyor: verimlilik, kuşku, arzu, ihtimaller ve zaman... “Anti-Baby” başlığı, doğumun peşi sıra gelen bu yorucu sürece dair içten bir serzeniş niteliği taşıyor.
Çocuk gelişiminde hikâye aktarımının rolünden ilham alan sanatçı, kendi deneyimlerinden oluşan bir anlatı sunarken, sorularına ziyaretçi ile birlikte yanıt bulmayı umuyor. Ana rahminin konforunu cesurca bir kenara koyarak ya cevaplar bulmak ya da yalnızca başkalarıyla ortak bir zeminde var olmak için sorgulama ve tereddütlerini açık yüreklilikle ortaya seriyor.
Künye:
1. “Anti-Baby” Sergisi
2. Accuracy Paradox / İsabet Ikilemi, 2025. Oil on canvas, wooden balls / Tuval üzerine yağlı boya, ahşap toplar, 95 x 65 cm (each / her biri); 6 Ø (each / her biri)
Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), Filistin topraklarının tarihsel, politik ve kültürel bağlamda nasıl gözlendiğini ele alan “Kuşbakışı Filistin” başlıklı sergisini 25 Ocak 2026 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.
Hem somut hem soyut anlamda havadan bir bakışın sonuçlarını gözler önüne seren “Kuşbakışı Filistin” başlıklı sergi, ilk olarak, Eylül 2021–Ocak 2022 tarihleri arasında Ramallah’taki A.M. Qattan Vakfı'nda ziyarete açıldı. Serginin İstanbul’a getirilen güncellenmiş hâlinde, Ortadoğu’daki şiddet, savaş teknolojilerindeki yükseliş ve Gazze’de devam eden yıkım da ele alınıyor. Arşiv belgeleri, fotoğraf albümleri, haritalar, mektuplar, videolar ve sanat işlerinden oluşan seçki, havadan bakışın gözetim aracı olarak nasıl kullanıldığını ve bunun Filistin tarihine nasıl yön verdiğini inceliyor. Serginin küratörlüğünü Yazid Anani, Zeinab Azarbadegan, Zeynep Çelik ve Salim Tamari; asistan küratörlüğünü ise Asma’ Al-Mozayen üstleniyor.
Ramallah'taki özgün tasarım diline sadık kalınarak İstanbul’a getirilen serginin güncellenmiş hâlinde, Ortadoğu’daki şiddet, savaş teknolojilerindeki yükseliş ve Gazze’de devam eden yıkım da ele alınıyor. ANAMED’de yeniden ele alındığı şekliyle sergi, son dönemdeki savaşı göz önünde bulundurarak tarihsel süreci tekrar inceliyor. Sergi küratörlerin tanımladığı altı ana tematik bölüm aracılığıyla gökyüzünden yeryüzüne uzanarak sömürgeci bakış açısı ile yerel direniş arasındaki mücadeleyi gözler önüne seriyor.
Sergide; Amer Shomali, Andrew Yip, Dia’ Azzeh, Fares Shomali, Forensic Architecture, Gian Spina, Jack Persekian, Kamal Jaafari, Lumière Kardeşler, Mahmoud Alhaj, Mohanad Yaqubi, Nida Sinnokrot, Raed Helou, Riwaq–Centre for Architectural Conservation, Sophie Halabi, Zeina Zarour yer alıyor.
Künye:
1-3. “Kuşbakışı Filistin” Sergisi
4. Zeplin Graf Zeppelin Kudüs üzerinde uçuyor, Kongre Kütüphanesi, Washington, DC Nisan 1931
5. Vadi el-Fera’nın Bombalanması Stuart Reid İmparatorluk Savaş Müzeleri 1918
Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünde, Deniz Aktaş, Arda Diben, Tuğçe Diri ve Lara Sayılgan’ın eserlerini bir araya getiren “nokta/çizgi/nokta: S.O.S” sergisi, 9 Mayıs’a kadar Akbank Sanat’ta sanatseverlerle buluşuyor.
Mors alfabesinde acil durum sinyali anlamına gelen S.O.S “nokta/çizgi/nokta”yı merkezine alan sergi, bir nokta, bir çizgi ve bir noktanın yan yana geldiğinde bir çığlık ve bir kurtuluş umudu yarattığı fikrinden yola çıkarak çizginin bitmeyen uzanımının, belki de kurtuluşların çözümlerini barındırabileceğini sorguluyor. Sergi, çağdaş sanatın sınırlarını zorlayan ve izleyicilere düşünsel bir yolculuk sunan eserleri izleyicilere sunuyor.
“Deniz Aktaş
Mürekkeple çizdiği eserlerinde kent hafızasında yer eden travmaları ve insan-mekân ilişkisini irdeleyerek, kentsel dönüşümün, tahliyenin, yıkımın ve çatışmanın izlerini işleyen Deniz Aktaş, izleyiciyi soyut bir mekân algısına yönlendirirken, eserleriyle bir labirentte kaybolma hissi yaratıyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan ve Yeditepe Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlayan Aktaş, uluslararası birçok sergide yer aldı.
Arda Diben
Dijital bağımlılık ve imge bombardımanından ilham alarak distopik şehir manzaralarını tuvallerine taşıyan Arda Diben, şehir ve onu çevreleyen katmanlarla olan ilişkisini öfkeli fakat dingin bir yaklaşımla yansıtıyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan sanatçı hem kişisel hem de karma sergilerde yer alarak çağdaş sanat alanında dikkat çeken bir isim.
Tuğçe Diri
Tuğçe Diri, desen, boya, kolaj, dikiş ve nakış gibi çeşitli tekniklerle tarih, hafıza ve kültür kavramlarını ele alıyor. Geleneksel sanatları çağdaş bir bakış açısıyla harmanlayan sanatçı, geçmiş ve günümüz arasında bir köprü kurarak sanat ve zanaat arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden mezun olan Diri, yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladı.
Lara Sayılgan
Moda ve portre fotoğrafçılığıyla başladığı sanat yolculuğunu, doğa fotoğrafları ve farklı tekniklerle oluşturduğu eserlerle zenginleştiren Lara Sayılgan, izleyiciyi hem estetik hem de duygusal bir deneyime davet ediyor. Ulusal ve uluslararası birçok sergide eserleriyle yer alan Sayılgan, sanatıyla geniş bir kitleye ulaşıyor.”
Bu yıl 13-21 Aralık tarihleri arasında 42’nci kez gerçekleşecek Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, onur yazarı olarak Murathan Mungan’ı ağırlarken edebiyatın tüm renklerini “Edebiyatın Her Hali” teması altında bir araya getirecek.
Tüyap Fuarcılık Grubu ve Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle gerçekleşecek olan fuar, kitapseverlere zengin bir etkinlik programı sunacak. Tüyap Kültür Fuarları Danışma Kurulu tarafından 42. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın “Onur Yazarı” olarak seçilen Murathan Mungan, şiirden tiyatroya, hikâyeden romana uzanan eserleriyle edebiyatımıza derin izler bırakmış bir isim. Fuar kapsamında, Mungan’ın edebiyat serüveni çeşitli söyleşiler, paneller ve özel etkinliklerle ele alınacak. Ayrıca, yazarın hayatı ve eserlerinden oluşan özel bir anı kitabı da okurlarla buluşacak.
Bu yılki fuarın teması ise “Edebiyatın Her Hali” olacak. Edebiyatın farklı türleri, yaratıcı ifade biçimleri ve anlatı gelenekleri, fuar boyunca düzenlenecek etkinliklerle kapsamlı şekilde tartışılacak. Kitapseverler, yazarlar ve yayın sektörü profesyonelleri, bu tema altında gerçekleşecek paneller, imza günleri ve söyleşilerle edebiyatın geniş dünyasını keşfetme imkânı bulacak.
42. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'na giriş, öğrenci, öğretmen, çocuk, emekli ve engelliler için ücretsiz olacak. Ziyaretçiler, hafta içi 10.00-19.00, hafta sonu ise 10.00-20.00 saatleri arasında fuarı ziyaret edebilecekler. Etkinlik, son günü olan 21 Aralık 2025 Pazar günü saat 19.00’da sona erecek. Fuardaki etkinliklerin detaylı programı, imza günleri ve daha fazlası için www.istanbulkitapfuari.com adresinden bilgi alabilirsiniz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı (İBB Kültür), şiirimizin yenilikçi şairlerinden, Garip akımının öncüsü Orhan Veli Kanık’ın doğumunun 111. yılını Metrohan’da özel bir etkinlik ile kutlayacak.
13 Nisan Pazar günü gerçekleşecek etkinlik dört oturumdan oluşacak ve Orhan Veli’nin yaşamı ve edebi mirası ele alınacak. Seray Şahinler’in koordinatörlüğünde gerçekleşecek oturumlarda Haluk Oral, Osmantan Erkır, Sevengül Sönmez, Nazım Alpman, Başar Başarır, Şeref Özsoy ve Sunay Akınbütün yönleriyle Orhan Veli’yi konuşacaklar. Etkinlik kapsamında İBB Şehir Tiyatroları sanatçısı Hümay Güldağ’ın Orhan Veli’nin sevilen şiirlerinden hazırladığı bir de özel dinleti olacak.
Program
13 NİSAN 2025 PAZAR – METROHAN
13.00 Açılış Konuşmaları
13.30 “Her Nisan Bir Yaş Daha Genç” / Konuşmacılar: Haluk Oral, Osmantan Erkır, Seray Şahinler
14.30 “Şairin ‘Garip’ Portresi” / Konuşmacılar: Sevengül Sönmez, Seray Şahinler
15.30 Şiir Okumaları / Dinleti / Sanatçı: Hümay Güldağ
15.45 “Bir Fikir İnsanı Orhan Veli” / Konuşmacılar: Nazım Alpman, Başar Başarır
16.45 “Şairane Söyleşiler” / Konuşmacılar: Sunay Akın, Şeref Özsoy
Goethe-Institut Istanbul yürütücülüğünde, Türkiye’de kültür ve sanat alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarını, sanatçıları, inisiyatifleri ve aktivistleri destekleyen CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı için başvurular başladı.
Bir Avrupa Birliği projesi olan ve 2021’de başlayan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı, geçtiğimiz 4 yıl içerisinde 200 projeye destek verdi ve ikinci 4 yıllık döneminde ilk açık çağrısını Yerel Projeler Hibe Programı için yapıyor. Yerel topluluklar ve izleyiciler üzerinde etkili olan girişimlere ve bireylere ulaşma amacıyla tasarlanan Yerel Projeler Hibe Programı, kültür-sanat alanında çalışan STK’lara, kültür üreticilerine ve aktivistlere fon sağlıyor. Programa başvurular, 20 Mayıs tarihine kadar Goethe-Institut’un Hibe Başvuru Portalı üzerinden yapılabiliyor.
Türkiye’de kültür-sanat alanındaki sivil toplum çalışmalarını güçlendirmeyi amaçlayan Avrupa Birliği projesi CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı’nın yürütücülüğünü Goethe-Institut Istanbul üstleniyor. Program, kültürel diyalog ve toplumsal katılımı, ifade özgürlüğünü, demokratik süreçleri ve ayrımcılığa karşı çoğulculuğu teşvik eden projelere ve bireylere destek sağlıyor. Öncelikli hedefi ana kültürel merkezlerin ötesine uzanarak Türkiye’nin kültürel altyapısını yerel düzeyde ve tabana yayılan bir yaklaşımla güçlendirmek olan programdan, kültür-sanat alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, inisiyatifler, sanatçılar, kâr amacı gütmeden proje üretmek isteyen tüm kişi, kurum ve girişimler yararlanabiliyor.
Hibe Programları, Kapasite Geliştirme Programı ve Ağ Geliştirme Programı olmak üzere birbirini tamamlayan üç eksende yürütülen CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı’nın ikinci 4 yılında, farklı ihtiyaçlara yönelik hibe kategorilerinde 12 açık çağrı yapılarak 2029 yılına kadar 170’in üzerinde projeye destek sağlanacak. Kapasite ve Ağ Geliştirme programlarını daha da kapsamlı hâle getiren program yeni açık çağrısını ise Yerel Projeler Hibe Programı için yapıyor. Yerel Projeler Hibe Programı’na, sergi, çevrim içi ve matbu yayın, atölye-seminer-sempozyum, konser, performans, tiyatro prodüksiyonu, tüm sanat türlerinde eğitim programları, gazetecilik ve belgeselcilik faaliyetleri, koleksiyon ve arşivcilik faaliyetleri ile film prodüksiyonu projeleriyle başvurulabiliyor.
CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Künye:
1. Kulturlerin Senfonisi, Hatay Akademi Orkestrasi, 2022
2. Kadin Eli, Canan Budak'ın kamusal alanda sanat sergisi, 2022
3. Fata Morgana, Alper Aydin, Ordu, 2023
4. Ayvalik Uluslararasi Film Festivali, 2023
5. Sevgili Hafizamiz, BGST oyunu icin sanatsal uretim projesi, Istanbul, 2024
Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde 2024-2025 Güz döneminde Meltem Ahıska tarafından verilen “Tasarım ve Toplum: Estetik ve Politika” başlıklı lisansüstü dersinin öğrencileri ders kapsamında yaptıkları araştırmaları 12 Nisan Cumartesi günü Depo’da tartışmaya açacak.
“Tasarım ve Toplum: Estetik ve Politika” başlıklı lisansüstü dersi kamusal alana taşınıyor. Robotlar, yapay zekâ, arşivler, hafıza, ekoloji ve sanatla ilgili olan bu araştırmalar, yaşanan gerçekliğin temsillerini estetik duyumsama ve modern iktidar ilişkileri bağlamında sorguluyor; görsellik, işitsellik, zaman ve mekân gibi kavramların ışığında harabeleşme ve hissizleşmeye işaret ederek estetiğin politikasını ve potansiyellerini tartışmaya açıyor. Etkinlik hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Bir Üniversite Dersi Nasıl Çoğalır?
Estetik ve Politika Üzerine Tartışmalar
12 Nisan Cumartesi, 15:00 - 18:00
Program Akışı
Açılış | 15.00
Meltem Ahıska
1. Oturum | 15.15
Teknoloji, Hata ve Macera
• Tolgay Keskin – Off-Modern Bir Harabe: Detroit: Become Human
• Çılga Doğukanlı – Kırık Yapay Zeka: Reflektif Nostaljik Bir Araç Olarak Kullanmak Mümkün Mü?
Duyu Rejimleri ve Hayal Edilen Topluluklar
• Sedanur Akyavaş – Hayal Edilen Topluluklar ve Modernizm: D Grubu’nu Yeniden Hayal Etmek?
• Beyza Oruç – Gerçeklik ve Yapaylık Arasında Estetik Algının Dönüşümü
• Özkan Fıçıcıoğlu – Pazarlama Görselleri ile İnsansı Robotların Günlük Yaşamdaki Konumu
2. Oturum | 16.15
Zaman, Mekân ve Tüketim
• Bengisu Öten – Mit ve İktidarın Gerilim Hattında Moda Fotoğrafçılığı: Ground Control
• Aydıncan Ataberk – Çağdaş Medya Politikalarında Hareket ve Güç İlişkileri: “Succession” Dizisi
Temsilin Ötesinde Yaratıcı Karşılaşmalar
• Bengisu Yağışan – Duyusal Dokuda Bir Dönüşüm Vaadi: Ses Şiiri
• Lisa Araz – Karşılaşma Olarak Arşiv: Huşamadyan Arşivindeki Aile Fotoğrafları
• Dicle Beştaş – SedimentXILT: Canlı ve Cansız Emeğin Katmanları
3. Oturum | 17.30
Tartışma: Üniversiteden ne bekliyoruz?
Fransa’da büyük ses getiren, uluslararası bir fenomen hâline gelen Neige Sinno’nun kaleme aldığı gerçek bir istismarın hikâyesini anlatan eseri Hüzünlü Kaplan, Ebru Erbaş’ın çevirisiyle Can Yayınları’ndan çıktı.
Hüzünlü Kaplan, üvey babası tarafından yıllarca tecavüze uğrayan küçük bir kızın hikâyesini konu alan otobiyografik anlatı türünde. Eser, hafızanın farklı yönlerini, tüm canavarlığı ve sıradanlığıyla istismarın kendisini keşfediyor.
Neige Sinno, on dokuz yaşında sessizliğini bozuyor, ardından kamu davası, tecavüzcünün hapsedilmesi, Sinno’nun Fransa’dan uzakta yeni bir hayat kurması geliyor. Sinno, Hüzünlü Kaplan’da okura karanlığı aşmak için konuşmayı ve soru sormayı öneriyor.
Argun Okumuşoğlu ve Esat Tekand’ın “2 tek” başlıklı sergisi 19 Nisan’a kadar Galeri Siyah Beyaz’da sanatseverlerle buluşuyor.
Argun Okumuşoğlu ve Esat Tekand’ın son dönem işlerinden oluşan sergi, “2 tek” üzerinden farklı okumalara imkân tanıyor. İkiliğin ve teklik algısının keskinleşen sınırında izleyiciyi dolaştıran sergi, sanatçıların yaklaşımlarını sanat ve bireysellik kavramları etrafında yeniden düşünmeye davet ediyor. Aynı mekânda, aynı kuşaktan, farklı üsluplarda çalışan iki sanatçının eserleri izleyici ile bir araya getiriyor.
Sergi, tek olanın kendi başına var olma hâli ile ikiliğin getirdiği tamamlanma hissi arasında gidip geliyor. Kavramsal düzeyde varoluşun temel dinamiklerini taşırken derin bir araştırma alanı açan sergi, ikilik, zıtlık ya da karşıtlık değil, bir aradalığın yaratıcı gerilimini sorguluyor. Bu bağlamda, birlikteliğin zorunluluğunun yanı sıra tekilliğin yalıtılmışlığını görünür kılıyor. Sergi, 2 ve tek olanın birbiriyle diyaloğunu belli belirsiz bir sınır ve sınırsızlık, geçirgenlik aracılığıyla mekân üzerinden yeni bir bakışla yorumluyor.
Künye:
1. Argun Okumuşoğlu, 2024, kağıt üzerine grafit
2. Esat Tekand, 2025, tuval üzerine akrilik, 148x197 cm
3. Esat Tekand, 2024, tuval üzerine yağlı boya, 100x90 cm
4. Argun Okumuşoğlu, 2024, kağıt üzerine grafit
Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen CI BLOOM, dördüncü edisyonuyla 16-20 Nisan tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak.
Çağdaş sanat galerilerini, sanatçılarını ve sanatseverleri bir araya getiren CI BLOOM, yeni edisyonunda 25 galeri ile 4 sanat inisiyatifin katılımıyla Türkiye’de üretilen sanatın gelişmesini ve çeşitlenmesini desteklemeyi amaçlıyor. Contemporary Istanbul tarafından gerçekleştirilen CI BLOOM’un 4. edisyonu, Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Türkiye partnerliğinde, Pernod Ricard Türkiye’nin co-partnerliğinde, Türk Hava Yolları’nın iş birliği TGA (Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı) desteğiyle düzenleniyor.
CI BLOOM’un katılımcı galerileri arasında; 44A / SITKI KÖSEMEN, İstanbul; Anna Laudel, İstanbul, Bodrum, Düsseldorf; Art On İstanbul; Belm’Art Space, Ankara; Bozlu Art Project, İstanbul; C.A.M, İstanbul; Chi Art Gallery, İstanbul; DG Art Gallery, İstanbul; DIRIMART, İstanbul, Londra; Galeri 77, İstanbul; Gülden Bostancı Gallery, Antalya; Martch Art Project, İstanbul; MUSE Contemporary, İstanbul; One Arc Gallery, İstanbul; Öktem Aykut, İstanbul; Pi Artworks, İstanbul, Londra; Pilot Gallery, İstanbul; Piramid Sanat, İstanbul; Rıdvan Kuday Gallery, Diyarbakır; RS Sanat Alanı, İstanbul; SIMBART PROJECTS, İstanbul; Summart, İstanbul; The Key Art Gallery, Eskişehir; Vision Art Platform, İstanbul; ZILBERMAN, İstanbul, Berlin, Miami bulunuyor. Bu yıl fuarda The Key Art Gallery, Chi Art Gallery ve RS Sanat Alanı’na ilk kez yer alacak.
Ayrıca CI BLOOM’un 4. edisyonunda, bağımsız ve kültürlerarası birliktelikleri merkeze alan ve disiplinler arası etkileşimi teşvik eden bir platform olarak sergilere, atölye çalışmalarına ve deneysel projelere ev sahipliği yapan NOKS ART SPACE, sanatsal deneyim ve iş birliği odaklı bir alan olarak konumlanan, kimlik ve cinsiyetin akışkanlığına odaklanan ve değişimin gerekliliğine olan inançla faaliyetlerini sürdüren KOLİ Art Space, güncel sanat pratiklerini desteklemek amacıyla Cengiz Tekin ve Erkan Özgen’in girişimiyle kurulan, genç sanatçılar ve sanatçı adayları için kâr amacı gütmeyen bir sanat mekânı olarak sanat üretimini ve paylaşımını teşvik eden Loading Art Space, kültür ve sanat projeleriyle hem ülkemiz yarışma sergilerinde dikkat çeken hem de başarılarıyla yol almış genç sanatçılar ile sergiler düzenleyen bağımsız küratör, sanat danışmanı ve sanat yazarı DEHA ÇUN yer alacak.
CI BLOOM hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Künye: MONOLiT 2.0: The Iconic Glow- Can Büyükberber