GÜNDEM
  • 13-01-2025

    Kaan Müjdeci’nin senaryosunu Ercan Kesal’la birlikte kaleme aldığı yeni filmi Dreamgirl, Berlinale Ortak Yapım Marketi’ne seçildi.

    Berlin Uluslararası Film Festivali (Berlinale) kapsamında düzenlenen Berlinale Ortak Yapım Marketi (Berlinale Co-Production Market), uluslararası film endüstrisinde faaliyet gösteren yapımcılar, satış temsilcileri, dağıtımcılar ile yayın ve finansman kuruluşlarını bir araya getiriyor. Her yıl yaklaşık 600 seçkin katılımcı, yeni uzun metrajlı film ve dizi projelerini sunmak, yapım ve finansman ortakları kurmak ve uluslararası ortak yapımlardaki güncel eğilimler hakkında bilgi edinmek amacıyla bu platformda buluşuyor. Kaan Müjdeci’nin yeni filmi Dreamgirl, Berlinale Ortak Yapım Marketi’ne Türkiye’den seçilen tek proje oldu.

    ​22. Berlinale Ortak Yapım Marketi’ne 27 ülkeden seçilen 35 projeden biri olan Dreamgirl, toplum tarafından dışlanmış bir Roman kızıyla yaralı yarış atı Dreamgirl’ün yollarının kesişmesini ve bu karşılaşmanın her ikisinin kaderini nasıl değiştirdiğini konu alıyor. Kaan Müjdeci ve Ercan Kesal’ın senaryosunu birlikte kaleme aldığı, yönetmenliğini Müjdeci’nin üstleneceği filmi, masumiyetle vahşetin, dostlukla kıskançlığın, hayallerle gerçeklerin çarpışmasını merkezine alarak, şiddet ve umutsuzlukla dolu bir dünyada direnme ruhunu ve umudun kırılganlığını gözler önüne seriyor. Dreamgirl, hayatta kalma mücadelesinin odağında, umudun derinliklerine inen güçlü, gerçekçi ve şiirsel bir anlatım sunuyor. Çekimlerinin 2026 kışında başlaması planlanan filmin yapımcılığını, Toronto, Tribeca, Berlinale gibi uluslararası festivallerde birçok ödül kazanan filmlerin yapımcıları Olena Yershova (TatoFilm) ve Kanat Doğramacı (Asteros Film) üstleniyor.

    Künye:
    1. Dreamgirl
    2. Kaan Müjdeci (Foto - Emre Ünal)

    0
    0
    957
  • 13-01-2025

    Toygun Özdemir’in “Basit Hatalar, Kaybolan Yıllar ve Rastlantılar Üzerine” başlıklı kişisel sergisi 8 Şubat’a kadar Öktem Aykut’ta sanatseverlerle buluşuyor.

    “Basit Hatalar, Kaybolan Yıllar ve Rastlantılar Üzerine” sergisi, Toygun Özdemir’in yaklaşık son üç yıl içerisinde yaptığı yeni resimlerini bir araya getiriyor. Özdemir’in kendisine has zengin bir imge repertuvarı ile ayrışan resim dili, yeni serisindeki 22 eserde katmanlı bir anlatıda ifade buluyor. Bir önceki sergisi “Altın Çağ”da geçmişi yoklayan bakışı, bu sergide tekrar 21. yüzyılın gelgitlerini yaşayan bireylerin çok sesli anlatılarına odaklanmaya çalışıyor. Hayatın akışına karşı gözenekleri olabildiğince açık, antenleri olabildiğince sivri; neşeli, öfkeli, hüzünlü ve küskün karakterler iç içe geçerek resimden resme yer değiştiriyorlar. Kendilerine dünyada rahat birer köşe bulamamış gibi görünen bu karakterler, Özdemir’in tuvallerinde soluklanma imkânı buluyor. Özdemir’in geleneksel Türk-İslam mesellerinden güncel deneysel caza kadar geniş bir referans havuzundan beslenen resim dili hem karakterlerine hem de izleyiciye, kendileriyle barışma ihtimali sunuyor.

    “Basit Hatalar, Kaybolan Yıllar ve Rastlantılar Üzerine” sergisi sonrasında tasarımını Neşe Nogay’ın gerçekleştireceği bir yayında da sanatseverlerle buluşacak. Bu yayın, Toygun Özdemir'in Öktem Aykut Kitapları’ndan çıkan ve Duygu Demir ile kapsamlı söyleşisini içeren monografi yayınından sonraki üretimini içeren bir temsil sunacak.

    ​Künye: Toygun Özdemir, Cartographers / Haritacılar, 2024, Oil on canvas / Tuval üzerine yağlı boya, 120 x 210 cm

    0
    0
    1586
  • 13-01-2025

    Senem Kale’nin yazdığı, Gökçe Akgül’ün resimlediği Anadolu’nun bereketli topraklarındaki binlerce yıllık tarihimizi ve kültürel zenginliğimizi anlatan Arkeoloji Macerası, Doğan Çocuk’tan çıktı.

    Arkeoloji Kampı’nın genç konukları Şahin, Barbaros, Defne, İnci, Orhan ve Gülseren’i Gaziantep Zeugma Müzesi’nde eğlenceli bir zaman yolcuğu bekliyor. Bu kampta ülkemizdeki 50 müzede yer alan dünyanın en önemli eserlerini tanıyacak; Taş Devri’nden Hititlere, Hunlardan Abbasilere, Selçuklulardan Osmanlı İmparatorluğu’na bu topraklarda yaşamış atalarımızın bizlere emanet ettiği kültür miraslarımızı öğrenecekler. Arkeologlar gibi kazılar yapacak, ilk Türk devletlerinin giysilerini kuşanıp yemeklerini tadacaklar. Bazen bir ören yerini keşfederken, bazen de müzelerde dolaşıp tarihin izlerini sürecek, hatta bir hologramın geçmişten fısıldadığı hikâyeleri dinleyecekler.

    ​Genç okurlar bu kitapta; Adana Arkeoloji Müzesi, Afyon Karahisar Müzesi, Alacahöyük Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Antalya Arkeoloji Müzesi, Aydın Müzesi, Bergama Müzesi, Beşiktaş Deniz Müzesi, Hatay Arkeoloji Müzesi, İslam Bilim Ve Teknoloji Tarihi Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, Pera Müzesi, İzmir Arkeoloji Müzesi, Kars Müzesi, Kastamonu Arkeoloji Müzesi, Kayseri Arkeoloji Müzesi, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Bodrum Moseleum Anıt Müzesi, Burdur Müzesi, Bursa Arkeoloji Müzesi, Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi, Çorum Arkeoloji Ve Etnografya Müzesi, Denizli Hierapolis (pamukkale) Arkeoloji Müzesi, Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, Efes Müzesi, Gaziantep Arkeoloji Müzesi, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi, Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Hasankeyf Müzesi, Konya Arkeoloji Müzesi, Konya Karatay Çini Eserleri Müzesi, Konya İnce Minareli Medrese Müzesi, Kütahya Müzesi, Kütahya Çini Müzesi, Likya Uygarlıkları Müzesi, Mardin Müzesi, Mersin Arkeoloji Müzesi, Mevlana Müzesi, Nasreddin Hoca Arkeoloji Müzesi, Milet Müzesi, Rumeli Hisarı Müzesi, Sakarya Müzesi, Sivas Arkeoloji Müzesi, Sivas Atatürk Ve Kongre Müzesi, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Tokat Müzesi, Troya Müzesi, Uşak Müzesi, Van Müzesi ile tanışacaklar.

    0
    0
    1105
  • 12-01-2025

    21. yüzyılın önemli caz piyanistlerinden Hiromi, virtüöz tekniğini ve farklı müzik türlerini harmanlayan enerjik performansı ile 15 Mayıs Perşembe akşamı İş Kuleleri Salonu’nda müzikseverlerle buluşacak.

    Dünya turnesi kapsamındagerçekleşecek İş Sanat konserinde Hiromi, son albümü Sonicwonderland ile dinleyicilerin karşısına çıkacak. Albümünü “hayal gücümde başlayan yeni bir maceranın yolculuğu” olarak tanımlayan sanatçı, bu albümde yer alan parçalar için özel bir topluluk oluşturdu. “Albüm yapmak, bir film çekmek gibi; ben de her rol için mükemmel oyuncuyu arayan bir yönetmenim,” diyen Hiromi’ye bu projede Adam O’Farrill (trompet), Hadrien Feraud (bas) ve Gene Coye (davul) eşlik ediyor. “Hiromi’s Sonicwonder” yalnızca caz değil, aynı zamanda elektronik ve funk ögelerini de barındıran yenilikçi bir müzik anlayışıyla sahnede olacak.

    ​15 Mayıs Perşembe saat 20.30’da İş Kuleleri Salonu’nda gerçekleşecek “Hiromi’s Sonicwonder” konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1287
  • 12-01-2025

    Pera Müzesi’nin “Hesaplar ve Tesadüfler” ile “Vera Molnár'ın İzinde” sergileri kapsamında düzenlenen Macaristanlı matematik profesörü Miklós Hoffmann rehberliğindeki özel sergi turları 18 - 21 ve 23 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilecek.

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, çağdaş sanat ve matematiği bir araya getiren iki güncel sergisi “Hesaplar ve Tesadüfler” ile “Vera Molnár’ın İzinde” kapsamında “Matematik Profesörü Miklós Hoffmann ile Sergi Turu” serisi düzenliyor. Macaristanlı matematik profesörü Hoffmann’ın rehberliğinde İngilizce olarak gerçekleşecek turlar, sergilenen eserlerin matematik, olasılık, geometri ve bilgisayar teknolojisiyle olan ilişkilerini keşfetmek isteyen sanatseverlere ilham verici bir deneyim sunuyor.

    “Hesaplar ve Tesadüfler” sergisi, algoritma ve bilgisayar sanatının öncülerinden Vera Molnár, Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy’nin eserlerini sanatseverlerle buluşturuyor. “Vera Molnár’ın İzinde” sergisi ise Molnár’ın çalışmalarından esinlenerek güncel yapıtlar üreten 16 sanatçının eserlerini bir araya getiriyor.

    Pera Müzesi Dostluk Programı üyelerinin ücretsiz katılabileceği bu rehberli turlar sırasında, eserlerin matematiksel temelleri ve teknolojik yeniliklerle olan bağlantıları detaylı bir şekilde incelenirken, katılımcılar, sanat yoluyla Öklidyen olmayan dünyalara ulaşmanın mümkün olup olmadığını, bilgisayarın bir sanat eseri yaratımındaki rolünü ve bilgisayar destekli sanatın ilk örneklerinin nasıl ortaya çıktığını tartışma fırsatı buluyor.

    ​Özellikle soyut geometrik sanatlar ve bilgisayar destekli sanatlar alanında uzmanlaşan Miklós Hoffmann, turları yönetecek. “Matematik Profesörü Miklós Hoffmann ile Sergi Turu” serisi 18 Ocak Cumartesi saat 15.00, 21 Ocak Salı saat 19.00 ve 23 Ocak Perşembe saat 19.00’da Pera Müzesi’nde gerçekleşecek. Program hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    Künye:
    1-2.  “Hesaplar ve Tesadüfler”
    3-4. “Vera Molnár”ın İzinde”

    0
    0
    971
  • 12-01-2025

    Hanzade Servi’nin günümüzün en büyük sorunlarından olan akran zorbalığını mizahi pencereden ele aldığı kitabı Zorbanı Nasıl Eğitirsin?, Rüya İğit’in çevirisiyle Tudem Yayınları’ndan çıktı.

    Zorbanı Nasıl Eğitirsin?, hayatımızı başkalarının fikrine göre yaşamanın yersizliğine, aslolanın kendi fikrimiz ve mutluluğumuz olduğuna değiniyor. Servi, zorbalığın yetişkinlerin dünyasında da hüküm sürdüğünü gösterirken kontrolcü ebeveynliğin sebepleri ve sonuçları üzerine düşünmeye, tartışmaya davet ediyor. Sevdiği şeylerden, başkaları yüzünden vazgeçmemeye karar veren bir gencin aydınlanma hikâyesini anlatan Zorbanı Nasıl Eğitirsin?, zorbalığın ardında yatan nedenlere inip çözümü eğlenceli sularda arıyor.

    “Bir “zorbadabunuz” varsa ne yapmalısınız? Her şeyi akışına bırakıp teslim olmak mı, yoksa bir şeyleri değiştirmek için mücadele etmek mi?

    Uzun süredir zorbalığa maruz kalan Dora Fahir'in okula gitmemek için ürettiği bahaneler gerçeklik duvarına toslamak üzere. Yaşadığı sıkıntıyı ailesinden saklıyor ve içinde bulunduğu durumla tek başına mücadele etmenin yükü altında eziliyor. Kahramanımız kendince çıkış yolları ararken zorba çocuk, namı diğer Zorbadabu boş durmuyor. Dora Fahir artık emin, dünyaya zorbalanmak için gelmiş! Bu çıkmazın, bu karanlık tünelin bir çıkışı var mı acaba? Belki de tek çözüm her şeyi olduğu gibi büyüklere anlatmaktır. Ama o zaman da başkasını şikâyet etmiş bir kurbana dönüşecek. Hayat, daha on bir yaşındayken bu kadar karmaşık olmamalı...”

    0
    0
    1242
  • 11-01-2025

    Kerem Pilavcı’nın yazdığı, Gülhan Kadim’in yönettiği ve Gülçin Kültür Şahin’in rol aldığı Aşk Bize Masal Olur oyunu, 15 Ocak’ta Fişekhane’de 25 Ocak’ta ise Alan Kadıköy’de tiyatroseverlerle buluşacak.

    Geçtiğimiz aylarda prömiyer yapan Aşk Bize Masal Olur, Aslı’nın aşk hayatını ve başından geçen acı tatlı anları konu alıyor. Gülhan Kadim’in rejisini üstlendiği, Kerem Pilavcı’nın kaleme aldığı, 2383yapım oyunu Aşk Bize Masal Olur, masallarla büyümüş Aslı’nın ergenliğinden 40’lı yaşlarına kadar olan aşk hayatını ve tökezlediğinde yola devam edebilmenin gücünü izleyiciye aktarıyor.

    “Her masal anlatılmaya, her kalp kırığı hatırlanmaya değer. Peki unutmaktan korktuğumuz için mi, inanmaktan vazgeçemediğimiz için mi anlatıyoruz masallarımızı?

    Rapunzel gibi saçlarını balkonundan sallandırdı, Uyuyan Güzel gibi derin bir uykuya daldı.

    Ergenliğinden kırklı yaşlarına kadar yaşadığı aşkları masallarla süsleyen Aslı, yürüdüğü bu büyülü ve çetrefilli yolda mutlu sonları değil, tökezlediğinde devam edebilmenin gücünü anlatıyor. Çünkü masallarla büyüyen çocukların kuracağı cümleler hiç bitmez. Sonlara inanmazlar. Mutlu sonların hiç anlatılmayan ‘sonralarını’ yazar, yazar dururlar kafalarında.”

    Aşk Bize Masal Olur oyununun biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    986
  • 11-01-2025

    Dijital Deneyim Müzesi, katılımcıları sesin derinliklerinde yolculuğa çıkaran “Gong Banyosu” etkinliğine ev sahipliği yapacak.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Hizmet ve İletişim Grubu iştiraki Kültür AŞ’ye bağlı Dijital Deneyim Müzesi’nde beden, zihin ve ruh dengesinin yeniden keşfedileceği “Gong Banyosu” başlıyor. Müzenin sürükleyici atmosferinde, eğitmenler eşliğinde farklı bir deneyim sunan “Gong Banyosu”, katılımcıların sesin iyileştirici gücünü derinlemesine hissetmesi için tasarlandı.

    Gonglar, Tibet ve kristal kaseler gibi enstrümanların büyüleyici titreşimleri, 50 dakikalık bu immersive deneyimde, stresi eriterek katılımcıları dingin bir yolculuğa çıkaracak. Nefes ve meditasyon teknikleriyle zenginleştirilmiş bu seans, günün yorgunluğunu ve zihinsel yoğunluğu geride bırakmak isteyenler için benzersiz bir fırsat sunuyor.

    “Gong Banyosu” biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    Etkinlik Takvimi:
    13 Şubat, Saat: 19.30 - Dilara Moran, Emine Boyner, Sanem Akanlı, Sedef Işıksel Irmak, Sevan Paylan
    20 Şubat, Saat: 19.30 - Sedef Işıksel Irmak, Sevan Paylan, Sanem Akanlı
    ​27 Şubat, Saat: 19.30 - Sedef Işıksel Irmak, Sevan Paylan

    0
    0
    1058
  • 11-01-2025

    James Clavell’ın ilk kez 1975 yılında yayımlanan, 17. yüzyıl Japonya’sında geçen epik tarihi romanı Shōgun, Seda Çıngay Mellor’un yetkin çevirisiyle tam metin olarak Holden Kitap’tan çıktı.

    Geçtiğimiz yıl Disney tarafından diziye uyarlanan ve Emmy dahil pek çok ödülün sahibi olan Shōgun ilk kez tam metin olarak Türkçede. Roman, Batı ile Doğu kültürlerinin çarpıştığı bir dönemde, bir İngiliz denizcinin Japonya’ya zorunlu inişi ve burada yaşanan karmaşık olaylar anlatılıyor. New York Times şöyle tanımlıyor: “Sadece okumuyorsunuz, onu yaşıyorsunuz.”

    Shōgun, İngiliz gemisi Nautilus’un gemi enkazı sonucu Japonya’ya sürüklenmesiyle başlar. Geminin kaptanı John Blackthorne, Japon samurayları tarafından esir alınır. Başlarda düşman olarak görülen Blackthorne, zamanla Shogun’un en güvendiği adamlarından biri hâline gelir. Blackthorne, Japon kültürünü öğrenirken, aynı zamanda Batı teknolojisi ve düşünce yapısını da Japonya’ya tanıtmaya çalışır. Bu durum, geleneksel Japon toplumunda büyük bir çalkantı yaratır. Blackthorne, hem Japon samuraylarının karmaşık dünyasına dahil olur hem de ülkenin siyasi entrikalarının ortasında kalır. Roman, feodal Japonya’nın siyasi entrikalarını, samurayların şerefi ve sadakati kavramlarını, aşk ve ihanetin karmaşık örgüsünü detaylı bir şekilde anlatır. Blackthorne’un hem kendi kimliğiyle hem de iki farklı kültür arasında sıkışıp kalması, romanın ana izleğidir.

    0
    0
    1124
  • 10-01-2025

    Kanadalı şarkıcı, söz yazarı, film müziği bestecisi ve piyanist Patrick Watson, 20 Mart akşamı DasDas’ta müzikseverlerle buluşacak.

    “The Great Escape”, “Melody Noir”, “Lighthouse”, “Je te laisserai des mots” şarkıların yaratıcısı, efsane vokal Patrick Watson, 14 yıl aradan sonra yeniden İstanbul’da dinleyicilerle bir araya gelecek. Polaris Müzik Ödülü sahibi ve kendine özgü tarzıyla geniş bir hayran kitlesine ulaşan Patrick Watson, 20 Mart akşamı DasDas’ta dinleyicilerine unutulmaz bir gece yaşatacak.

    ​20 Mart saat 21.00’de DasDas’ta gerçekleşecek Patrick Watson konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1741
DAHA FAZLA
Geldanlage