Rota: Viyana

Viyana her ne kadar operasıyla, dönem kıyafetleriyle, Mozart’ın doğum yeri olduğu için klasik müziğiyle ve klasik dönem sanatıyla bilinse de, güncel sanat alanında da Avrupa’nın başkentlerinden biri. Sanatta hareketliliğin yavaşlamaya başladığı Haziran’da bile, Viyana’nın hareketi bitmiyor.

Viyana’da ardı ardına açılan sergilerde Türkiye’den sanatçıların ve küratörlerin işlerini görmek bir tesadüf olmasa gerek. 80’lerde ve son yıllarda Türkiye’den Viyana’ya gidip yerleşen sanatçıların üretkenliğinin yanı sıra, Viyana Sanat Fuarı’nda Türkiye’ye geniş yer ayrılmasıyla sanatçıların bilinirlik kazanması önemli rol oynamış olabilir. 

Museums Quartier adlı müze bölgesi, kentin sanat merkezi olduğu kadar dünyanın da en büyük kültür komplekslerinden biri. Kent merkezinde yer alan, birçok sanat kurumunu bünyesinde barındıran bu mekanda süreli sergilerin yanı sıra, konferans ve tartışma programları, film gösterimleri ve atölye çalışmaları yapılıyor. Museums Quartier’de kentin önemli sanat müzelerinden MUMOK, Almanya ve Avusturya’da neredeyse her kent kültürünün bir parçası olan Kunsthalle, Avusturya’da başlayıp dünyaya yayılan sanat hareketi Sessession’ın temsilcileri Gustav Klimt, Oskar Kokoschka, Alfred Kubin, Richard Gerstl ve Albin Egger-Lienza’nın yapıtlarının bulunduğu Leopold Museum önemli yapılardan. Bu alanda, görsel sanatlarla birlikte; dans, müzik, performans gibi etkinlikler ve gösteriler yıl boyu devam ediyor. MUMOK’ta bu günlerde Albert Oehlen’in sergisi yer alıyor. Resim geleneğini ve tarihini, resme dair klişeleri resim, kolaj ve enstalasyonlarla sorgulayan bir sanatçı olarak, günümüzün önemli isimlerinden. Mumok’taki retrospektif, Oehlen’in bugüne dek gerçekleştirdiği en geniş kapsamlı sergi.

Museum Quartier’in küçüklü büyüklü projelerinden biri; İstanbul sanat çevresinden tanıdığımız Süreyya Evren ve Burak Delier’in kurduğu Grup P

tarafından yürütülüyor. İkili, küratörlüğünü yaptıkları projede; Volkan Aslan, Antonio Cosentino, Elmas Deniz, İnci Furni, Mustafa Erdem Özler, İz Öztat, Dilek Winchester’ı farklı dönemlerde Viyana’ya davet ediyor ve sanatçıların orada birer proje gerçekleştirmelerini sağlıyor.

Viyana’da başlayan sanat hareketi Secession’la aynı adı taşıyan müzede Gustav Klimt’in The Beethoven Frieze’ini görmeniz tavsiye edilir.  Müzenin süreli sergi bölümünde, Türkiye’den ve dünyadan güncel sanatçıları bir araya getiren Unrest of Form: Imagining the Political Subject Haziran ortasına kadar görülebilir. 

Viyana’da yaşayan küratör Işın Önol, küratörlüğünü yaptığı Little Bit of History Deleting sergisinde Ana de Almedia, Deniz Alt, Fatih Aydoğdu, Bernard Cella, Şakir Gökçebağ, Römer + Römer, Ardan Özmenoğlu, Pınar Yoldaş, Hyung Min Yoo gibi video, enstalasyon, fotoğraf, karışık malzeme, yağlıboya, yeni medya gibi birçok farklı malzemeyle çalışan sanatçıyı bir araya getiriyor. Galerie Peithner-Lichtenfels’deki sergi; sanatçıların farklı pratikleri yoluyla tarihe, tarihsel gerçekliğin tanımına, ‘bu budur’ diyen bakış açısına eleştirel bir tavır alıyor; tarihin her an yeniden yazıldığını, halen hem geçmişe hem de bugüne müdahale edilebilme imkanını araştırıyor. 

Haziran, Viyana’da olmak için en doğru aylardan biri. Bir Şehir Bisikleti kiralayın, müzeleri gezin. Mola vermek istediğinizde merkezden biraz uzaklaşın ve şehrin hemen yakınlarındaki ormana gidin, gölde yüzün. Bira bahçelerini ve bizlerin Latte dediği Melange’yi atlamayın! 

Museums Quartier: http://www.mqw.at/en/