25 NİSAN, PERŞEMBE, 2013

Başkalarının Hayatı

Güncel sanat alanında yeni projeleri teşvik etmek ve küratöryal çalışmalara olan ilgiyi artırmak için geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen Akbank Sanat Uluslararası Küratör Yarışması 2012’yi kazanan Alejandra Labastida’nın, “Başkalarının Hayatı. Tekrar ve Hayatta Kalma” (The Life of Others: Repetition and Survival) adlı projesi Akbank Sanat’ta.

Başkalarının Hayatı

Tarihsel eserleri ve olayları kendine mal etme, onlara atıfta bulunma, çevirisini yapma ve yeniden yaratma sanatsal stratejileri üzerine odaklanan sergi tekrara dayalı çağdaş sanat uygulamalarını anlamaya yönelik yeni bir bakış açısına ulaşmayı amaçlıyor.

Deleuze’ün, yasaların kapsadığı özel niteliklerin ihlali ve istisnası olarak, tekilliğe karşı duran bir güç olarak tanımladığı tekrar kavramının izinden giden sergiye baktığımızda aklımızda pek çok soru belirir. Tarihsel eserlerle olaylar yaşandığı ve geride kaldığı an sonrasında birine mal edilebilir mi? Üretilmiş ve kendi döneminin koşullarında izleyiciyle buluşmuş bir sanat eserinin çevirisi yapılabilir mi? Sanatçının geçmiştekini bugüne taşırken takındığı tavrın izleyiciye sunduğu nedir? Sorular mı, hüzün mü, hiciv mi, nostalji mi?


Deleuze’ün “tekil”liğe karşı duran bir güç olarak tanımladığı “tekrar”, bir hayatta kalma biçimi midir? Bu soru cümlesi yukarıda dile getirdiğimiz soruları kavrayan bir soru cümlesi olarak karşımıza çıkar. Zamanının ve kendi anının ekseninde, kendi tekrarlarıyla var olan sanatçı, geçmişte var olan başka bir sanatçının eserinin yarattığı anlamın tekilliği karşısında yeni tekillikler yaratma çabasıyla hareket eder. Günümüz sanatçısı anların toplamından oluşan bir mirasın varisi olarak kendi üretiminin tekilliğine yatırım yapar. Elindekinin anlamını ve değerini yeniden yorumlarken geçmişe ait anlara yönelik yarattığı tekrarlarla tekilliklerini sıfırlar fakat her tekrar tıpkı kelimenin kökünde olduğu gibi kendi var oluş biçimiyle tektir. Yani aslında hiçbir şey tekil değildir ve aynı zamanda her şey tekildir.

Başkalarının Hayatı sergisinin pek çok duygu durumuna neden olduğunu söyleyebiliriz. Sergi üretilmişin yeniden üretilmesi ve yeni bir bakış yaratmak üzere kurgulanmış tekrarlar üzerine şekilleniyor. Tekrar edenin asla ilk olarak önünüze konulanın aynısı olamayacağı gerçeğinin getirdiği yitirmişlik duygusu, tekrar etse de yeni bir şeye dönüşmüş olan ve kendi tekilliğini sunan karelerdeki yeni gerçeklikle yer değiştiriyor. Sergideki eserler, anların ardışık dizilimindeki lineer akışın derinleşmesine ve genişlemesine neden olan tekrarlara sahipler. Bazılarında tekrar eden sekanslar olarak gözlemlediğiniz bu durum bazılarında ise  anlamı kırmak ve yeniden yorumlayarak genişletmek üzerine kuruluyor.

Örneğin Ming Wong’un çalışması, tema edindiği konuya yönelik ciddiyetimizi bir anda kırar. Tekrar edilerek sıradanlaşan politik söylem karşısında yabancılaşırız ve eser bizi bir hiciv performansıyla yüzyüze getirir.

Aynı şekilde MY Nauman’ın Kiss adlı çalışması ise bizi, Kiss grubunun sahneye çıkmadan önceki hazırlığına götürür. Sahne öncesi makyajlarını yaparak büyük bir ritüele hazırlanan Kiss Grubu’nun makyajı yaptıkları “o an”a geri dönüp baktığımızda o anın tekilliğinin bir daha yaşanamayacağını bilir  ve hüzünleniriz. Aynı sekansın tekrarı bize ambiyansın kendi değişkenlerini ve duygusunu taşıyamaz. Bu sebeple bir tekrardan ibarettir ve artık kendi gerçekliğini yaratmıştır.

Magdalene Leite, Cover performansıyla izleyiciyi endüstriye dönüşmüş olan pop müzik kültürününün getirdiği statülerin inşasına ve yıkımına yönelik bir araştırmaya sokar. Jorge Mendez’in okyanusun ortasına bırakılmış kırmızı kütüphaneye dair hikayesinin hüznü ve yalnızlığı ise aynanın aksında tekrarlayan dalgalarla giderek büyür.

Sergideki her bir eser kendi karakteristiği ile tekrarın bünyesinde barındırdığı tehlike, hüzün, yalnızlık ve diğer duygular, anların ardışık diziliminin doğal bir unsuru olan tekrarın asla temsil ettiği bir önceki olmayacağı gerçeği ve her yeni tekrarın kendi var oluş amacı ile varlık göstermesi durumuyla yüzleştirerek bir öncekine olan inancımızı kaybetmemize neden olur. 

Başkalarının Hayatı sergisi belki de bu yüzden tekrar ve hayatta kalma paranteziyle açımlanıyor. Bulunduğumuz anın sunduğu gerçekliğinin doğruluğuna yönelik şüpheler sunmak ve buna rağmen bulunduğumuz her ana yeniden inanmanın yollarına ışık tutmak için.

0
2386
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage