0 YAPILAN YORUMLAR
97096 GÖRÜNTÜLENME
11 TAKİPÇİ
1 BEĞENİ
Bu Evin Kedisi Değil Adamı Öldü

Soru sorma! Bu evin kedisi değil adamı öldü. Bitişik dairelerden çağırılamaz artık. Katla bütün saygını kaldır. Bu dünya, o cevaplara da bir gün haddini bildirecek.

Cevabını bilmediğin sorular sorma. Toprağa dökülen su gibi yitip gideriz. Cevabını bildiğin sorularda sorma. Bazı cevaplar, bazı zamanlarda, dokunur bazı insanlara. Krizi tutan bir hasta gibi kasılır kalır insan. Gözleri istikametini kaybeder, dişlerini sıkmaktan kırar. Soğan soyma yarışmasında birinci olan çocuk gibi ağlar sonra.

Bazı cevapların yan etkisi vardır. 8 kişilik bir asansörde tek başına sıkışır kalırsın. Bütün yardıma muhtaçlar hep bir ağızdan yardım çağırır, herkes onların yardımına koşar, sen kalırsın.

Bazı cevapların bilimsel geçerliliği kanıtlanmadan toplumun içine salınır. Bir kalbi 100 derecede haşlayıp tekrar bir insana takarlar. Bilimsel olarak bir organ eksikliği yoktur, tam ve bütündür o insan. Gel gelelim kalp; suda çalışır, havada çalışır, yağmurda çalışır, toprağa düşse gene çalışır ama haşlanınca çalışmaz. İletkenliğini yitirir, saydamlığını kaybeder.

Ve geçmişte kalır her şey. Zamanın paleontolojik ayrımı çok kötüdür. Geçmişte kalan şey de kısa sürmüş demektir. Kısa süren şeylerde insanda bir iz bırakır. Çocukluk yaraları ile doğum lekeleri arasında bir iz. Sonra fosillerimizden hüzün fışkırır. Dağılır yüzümüz biçimsiz coğrafyalara, kendine görev addeder entel bir filozof, geçmişimizden hiç beklenilmeyen şeyler çıkar. 

Mezar taşlarına yazdıracak söz arar bazı budalalar. İçinden geçemedikleri bir yaşamı, slogan yapıp üstüne astırmak için. Sosyolojinin edebiyattan mahrum eleştirmenleridir bunlar. Yaşarken yapamadıkları şeyi ölüyken yapmaya kalkarlar. Öldükten sonra yapılacaklar diye bir şey olsa, kesin bunlar yaparlar. Diye bilirler ki biz; bu kadar romantiktik, ileri görüşlüydük, sevgi doluyduk, vatanseverdik falan filan. Bazen en afili söz bile sadece yerinde durur, bir adım bile yaklaştıramaz bu gerçeğe sizi.

Romantiklerin tepkisini üstüme çekecekte olsam, birkaç laf etmeliyim burada. Romantizm, gerçek hayatta bulunan bir şey değildir. Yaşadığımız, yaşayabildiğimiz kirli ruhlarımıza alet olmuş bir romantizmdir ancak. Çünkü insan çıkarlarıyla birleşen hiçbir şey, gerçek değildir. Çünkü insan çıkarları, dünyanın kimyasını bozar.

Tek başına zaman, bana modern bir işkence aletini hatırlatır. İçinde beklemek ana temalı müthiş bir karışım vardır ve garip bir tat bırakır içimizde. Hep mi? Hep!Bazı cevaplar kaldırılamayacak kadar ağırdır. Kaldırma kuvveti denenmemiştir bunlara ya da yer çekimini çok ciddiye almışlardır. Zihninizi kullansanız da kaldıramazsınız.

Büyüklerinden sakınmak kaydıyla, voltajı düşük bir elektriğe çarpılmak insanı kendine getirir. Sizi sarsar ve tüm hücreleri uyandırır. Girişi belirsiz, çıkış için bir delik ya da kapı bırakarak vücudunuzdan ayrılır. Aşkta bir nevi elektrik çarpmasıdır. Girmek için bir yol, kapı yoktur. Ama çıkmak için bir delik ya da kapı açılır. Hayal dünyasından sıyrılıp tekrar merhaba dersiniz hayata. Günlük kullanımlarda, etkisini azaltacak önlemler alın ve uzak durun elektrikli canlılardan!

Göğüs kafesim, radyoaktif sızıntılara karşı örülmüş bir duvar gibi. Özel kıyafetler giyinip, kalbime doğru yaklaşanlar var. Hayatta anladığım kadar anlamadıklarımda olacak. Yine de soru sorma! Bütün hocalar, sırasında bırakıp biz çocukları bu dersi bitirdi. Eksik geldi sayımız, kürsü düştü!

Bazı sorularda en az cevapları kadar ağırdır. Karşındakine seni mahvetme yetkisi verir. Ancak bu hakkı kullanmayacağına, sağlam bir dindar edasıyla ikna eder seni. Tövbesini bozan bir dindarın, savunusunu dini temellere bağlaması buradan gelir. İnkârı, tövbeye uydurmaktır bu. Soru sorarken içinden besmele çeker güzel çocuklar.

Bazı soruların cevabı yoktur ya da vardır. Pahalı bir çanta, şık kıyafetler, sosyetik restoranlar, lüks cip ve evler bazen iyi bir cevap olabilir. Special Life, kuşe kağıda tam sayfa basılabilir. Amerikan Expres kredi kartı üzerine yemin edilerek bazı gerçeklere ulaşıla bilinir. Görüldüğü gibi, insanlar, atlıkarıncanın atları kadar uysal değildir. Dünyanın ciddiyetine saygı duyun çocuklar.

Bazı soruların cevabı bekletilemez. Ölüm gibi soğuk bir nidadan, yaşam gibi garip bir mecraya geçilemez. Biyolojinin değil, matematiğin değişmez denklemidir bu. Yaşamdan kendini çıkarmayı göze alırsan, varabilirsin bu sonuca.

Ne zaman düşünmeye başlasam kafam karışıyor. Ya da kafam hep karışık, kafam, düzeltilemeyecek kadar karışık bir çocuk odası. Kafam, bu dünyanın ardiye odası.

Ben sana sayfalarca yazacağım, sen çıkıp en iyi ihtimal bir cümle ya da birkaç hecelik bir sözcük, beklide small göndereceksin. O sayfalar nasıl yanacak, nasıl yırtılıp helak olup gidecek bilemezsin. Soru sorma! Bu evin kedisi değil adamı öldü. Bitişik dairelerden çağırılamaz artık. Katla bütün saygını kaldır. Bu dünya, o cevaplara da bir gün haddini bildirecek.


Hüseyin Arda SALKAYA

30 Ekim 2015

0
2801
1
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Advertisement
Geldanlage