GÜNDEM
  • 18-12-2025

    Progressive rock tarihine yön veren eski King Crimson üyeleri Adrian Belew ve Tony Levin, gitar virtüözü Steve Vai ve Tool’un efsanevi davulcusu Danny Carey ile bir araya gelerek kurduğu BEAT grubu, Stagepass organizasyonuyla, 11 Temmuz 2026 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda konser verecek.

    Dört usta müzisyenin bir araya gelmesiyle doğan BEAT, 80’lerin ikonik King Crimson trilojisi Discipline, Beat ve Three of a Perfect Pair albümlerinin yaratıcı, modern ve ileri seviye bir yeniden yorumunu 2026 yazında sahneye taşıyor. Her biri kendi kuşağının ve enstrümanının sınırlarını yeniden tanımlamış isimlerden oluşan bu benzersiz kadro, yalnızca bir tribute projesi değil; King Crimson’ın çığır açan poliritmik yapısını, disiplinli minimalizmini ve devrim niteliğindeki gitar/davul kompozisyonlarını günümüzün teknik, ton ve sahne teknolojisiyle yeniden inşa eden bir üst düzey müzikal laboratuvar niteliği taşıyor.

    Adrian Belew’in deneysel gitar teknikleri ve eşsiz vokal yaklaşımı, Tony Levin’in Chapman Stick ve bas gitar konusundaki yenilikçi virtüözitesi, Steve Vai’nin ileri teknik gitar dili ve armonik zenginliği ile Danny Carey’nin çok katmanlı, matematiksel davul anlayışı BEAT’in ses dünyasını olağanüstü bir seviyeye taşıyor.

    Bu birleşim, King Crimson’ın 80’lerde rock müziğine getirdiği ritmik devrimi—özellikle polifonik dokular, asimetrik zamanlar, Frippertronics mirası, disiplinli riff yapıları ve minimalist döngülerin karmaşık örgüsünü—tamamen yeni bir enerjiyle yeniden canlandırıyor. Bu özel konser, sadece bir performans değil; progresif rock’ın evrimi, King Crimson mirasının çağdaş yorumu ve dört usta müzisyenin kusursuz sahne enerjisinin buluştuğu tarihi bir müzikal an olacak.

    ​BEAT konseri biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    194
  • 18-12-2025

    14-16 Nisan 2026 tarihleri arasında düzenlenecek 21. Köprüde Buluşmalar’ın Kısa Film Atölyesine başvurular 13 Ocak 2026 tarihine kadar devam ediyor.

    Anadolu Efes’in ana destekçisi olduğu 21. Köprüde Buluşmalar Kısa Film Atölyesi, Türkiye’de kısa film üretimini desteklemek, genç sinemacılara yaratıcı bir geliştirme alanı sunmak ve uluslararası iş birliklerini güçlendirmek amacıyla sinemacıları bir araya getiriyor. Atölye, grup çalışmaları ve birebir görüşmelerle yürütülen kapsamlı eğitimi sayesinde kısa film senaryolarının geliştirilmesine katkı sağlamayı; Türkiye ve dünya sinemacıları arasındaki diyaloğun gelişmesine öncülük etmeyi hedefliyor. Program ayrıca, yönetmen ve yapımcıların projelerinin uluslararası platformlarda görünürlük kazanması için de önemli bir ağ oluşturuyor. Sinema profesyonelleri arasında sürekli iletişimin bulunduğu bir yaratıcı ortam sağlayarak bilgi ve deneyim paylaşımının devamlılığını desteklemek, atölyenin temel öncelikleri arasında yer alıyor. Atölyeye, geliştirme aşamasında olan ve süresi en fazla 20 dakika planlanan kısa metraj kurmaca veya belgesel projeler başvurabiliyor. Mart ayı boyunca yoğun bir eğitim programının uygulanacağı Kısa Film Atölyesi’ne en fazla dört proje seçilecek.

    ​21. Köprüde Buluşmalar Kısa Film Atölyesi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    228
  • 18-12-2025

    Leziz Kadavralar’ın yazarı Agustina Bazterrica’nın çevresel kıyametin hüküm sürdüğü gelecekte hayatta kalmaya çalışan bir kadının direnişine dair bir hikâye anlattığı romanı Değersizler, Seda Ersavcı’nın çevirisiyle Siren Yayınları’ndan çıktı.

    Bazterrica bu distopik kurgusunda savaşların ve afetlerin ardından doğal hayatın durma noktasına geldiği bir dünyada, kurtulacağını umarak sığındığı manastırda kendisi gibi birçok değersizle beraber onları gölgelerin arkasından izleyen bir erkeğin -O’nun- egemenliğine maruz kalan bir kadının kendini keşfediş hikâyesini anlatıyor.

    Değersizler, totaliter ideolojilerin baskıcılığını, iklim krizinin kaosunu ve insan içgüdülerinin sapkınlığını bir potada eriten, esaretin pençesindeki bir kadının yazarak, kendi hikâyesini anlatarak nasıl direnmeye çalıştığına eğilen, tıpkı bir kırbaç gibi sert ve keskin darbelerini esirgemeyen bir roman; bir gece kitabı.

    0
    0
    196
  • 18-12-2025

    Art On İstanbul, Eli Bensusan’ın “Bir Damlanın Notaları” başlıklı kişisel sergisi ile Fran Aniorte’nin “Celestial” başlıklı pop-up sergisini 10 Ocak 2026 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    Eli Bensusan, 1900’lerin ilk yarısında yazılmış bilim eğitimi kitaplarını kesip yeniden düzenleyerek bir yağmur damlasının yolculuğunu anlatan mitolojik bir hikâye hâline getiriyor. Bağlamından koparılmış metinleri yeni bir kitap oluştururcasına, bambaşka bir olay örüntüsünü takip edecek bir şekilde düzenliyor. Aynı dönemde üretilmiş buluntu nesneleri kullandığı asamblaj-heykel çalışmaları vasıtasıyla kurgusal dünyasını seyirciye açıyor. Yıllar sonra tozlu raflardan kurtarılmış kelime, görsel ve nesne yığını kimi zaman şiirsel, kimi zaman eleştirel, kimi zaman da hicivli bir üslup ortaya çıkarıyor. İşlere müzisyen Arad Musosoğlu’nun bestelediği ve müzisyen Yusuf Hacıalioğlu’nun prodüksiyonuna katkıda bulunduğu sesli anlatı ve canlı ses performansı eşlik ediyor. Dileyenlere yeni bir katman ile pekiştirilmiş bir deneyim sunan ses çalışması aynı hikâyenin müzisyenlerce üretilmiş yeni bir yorumu niteliğinde.

    Barselona’dan İstanbul’a uzanan ve izleyiciyi mit, doğa ve hayal gücüyle karşı karşıya getiren bu yolculukta, her bir eser yaşadığımız dünyanın enerjisini, hareketini ve canlılığını yakalayan gerçeküstü ve ruhsal alanları keşfe çıkarıyor. Seramik, form ve rengin ustaca birlikteliğiyle yaratılan çalışmalar, mitolojik kuşları, büyülü manzaraları ve düşsel hikâyeleri çağrıştırıyor. “Celestial”, izleyiciyi sıradanın olağanüstüye dönüştüğü ve her anın yaşamla titreştiği bir evrene adım atmaya davet ediyor.

    Künye:
    1-2. Eli Bensusan “Bir Damlanın Notaları”
    ​3-4. Fran Aniorte - “Celestial”

    0
    0
    226
  • 18-12-2025

    Choi Eunyoung’un Güney Kore’deki genç kadınların hayatlarını anlatırken kişisel hikâyelerle politik gerçekleri dengeli bir şekilde harmanladığı öykülerden oluşan kitabı Shoko’nun Gülüşü, Betül Tınkılıç’ın çevirisiyle Timaş Yayınları’ndan çıktı.

    Sally Rooney, Banana Yoshimoto ve Marilynne Robinson gibi farklı kültürlerden gelen, insan ilişkilerini ve kadınların deneyimlerini yalın bir bakışla ele alan yazarlarla anılan Choi Eunyoung, Güney Kore edebiyatının parlayan yıldızlarından biri olarak görülüyor.

    ​Eunyoung’un kitaba adını veren öyküsünde, bir değişim öğrencisi ile onu ağırlayan arkadaşının gergin dostluğu, ergenlikten yetişkinliğe uzanıyor. “Uzaklardan Gelen Şarkı”da ise genç bir kadın, sevgilisinin ölümünün acısıyla başa çıkmaya çalışır ve ölen kişi hakkında bilgi edinmek için Rusya'ya gider. “Sır” adlı öyküde, bir feribot kazasından hayatını kaybeden bir öğretmenin ailesi, ölüm haberini büyükanneden saklıyor.

    0
    0
    208
  • 17-12-2025

    Uluslararası müzik sahnesinin zamansız ikonlarından Alphaville, Stagepass organizasyonuyla 12 Temmuz 2026’da İstanbul Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne alacak.

    Grubun uzun zaman sonra vereceği İstanbul konserinin biletleri 23 Aralık Salı günü satışa çıkacak. 1980’lerin başında sahneye adım atan Alphaville, synth-pop estetiğini sinematik bir anlayışla birleştirerek modern pop tarihinin en etkili gruplarından biri hâline geldi. “Forever Young”, “Big in Japan” ve “Sounds Like a Melody” gibi kuşaklar boyunca değerini koruyan şarkılarıyla dünya genelinde milyonlara ulaşan grup, sahnede yarattığı güçlü duygusal atmosferle her dönem yeni dinleyiciler kazanmayı sürdürdü. Özellikle 1984’te yayımlanan “Forever Young”, kültürel bir referansa dönüşerek dijital platformlarda yüz milyonları aşan dinlenme rakamlarına ulaştı; “Big in Japan” ise uluslararası listelerde zirveye yerleşerek Almanya’nın dünya çapındaki en büyük başarılarından biri olarak kayıtlara geçti. Bu dönemi taçlandıran Forever Young albümü, birçok ülkede altın ve platin satış sertifikaları kazanarak grubun adını pop müzik tarihine kalıcı biçimde yazdırdı.

    ​Bugüne kadar yüzlerce film, dizi, belgesel ve reklamda kullanılan şarkılarıyla Alphaville, yalnızca 80’ler nostaljisi yaratan bir grup olmanın ötesine geçerek modern elektronik pop sahnesinin gelişimine yön veren bir referans noktası olarak kabul ediliyor. Yeniden yorumlanan kayıtlar, popüler yapımlarda yer alan versiyonlar ve dijital platformlardaki keşiflerle birlikte grubun etkisi her yıl daha da büyüyor.

    0
    0
    322
  • 17-12-2025

    Timothée Chalamet’nin başrolünde yer aldığı, Josh Safdie’nin yönettiği Muhteşem Marty, 1 Ocak itibarıyla Başka Sinema dağıtımıyla Türkiye’de vizyona girecek.

    Timothée Chalamet’e filmde Oscar ödüllü Gwyneth Paltrow, genç oyuncu Odessa A’zion, televizyon ve iş dünyasının tanınan ismi Kevin O’Leary, müzisyen ve performans sanatçısı Tyler, the Creator, usta aktör Abel Ferrara ve komedi ikonu Fran Drescher eşlik ediyor. Gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenen film, masa tenisi şampiyonu, şovmen ve girişimci kimlikleriyle tanınan efsanevi figür Marty Reisman’ın (1930–2012) yaşamından ilham alırken; Reisman’ın enerjisini, risk alma tutkusunu ve sınır tanımaz ruhunu özgün bir anlatıya dönüştürüyor.

    Hayalleri kimse tarafından ciddiye alınmayan genç Marty Mauser’ın, “kazanmak” uğruna cehennemi andıran bir yolculuğa çıkışını merkezine alan film, klasik bir başarı hikâyesinin çok ötesine geçiyor. Muhteşem Marty, saygı görmek, kazanmak ve efsane olmak arasındaki bulanık çizgide dolaşan, hırslı ve kışkırtıcı bir karakter portresi sunuyor.

    ​Timothée Chalamet, filmde yalnızca başrolü üstlenmekle kalmıyor; aynı zamanda yapımcılar arasında da yer alarak projeye yaratıcı düzeyde katkı sunuyor. Muhteşem Marty, 91 adaylık elde ederek yılın en çok konuşulan yapımlarından biri oldu.

    0
    0
    276
  • 17-12-2025

    Antoine Wilson’ın gerçekle yalanın, iyilikle art niyetin birbirine karıştığı gerilim dolu oyunbaz romanı Ağızdan Ağıza, Alican Saygı Ortanca’nın çevirisiyle Tersine Kitap’tan çıktı.

    Ağızdan Ağıza, yayımladığı yıl Barack Obama’nın Yaz Okuma Listesi’nde yer aldı; Scotiabank Giller Prize, Prix Fitzgerald ve CALIBA Golden Poppy ödüllerine aday oldu; Time, Vogue, Esquire, NPR ve CBC tarafından yılın en iyi kitaplarından biri olarak görüldü. Wilson, Ağızdan Ağıza’da hikâyenin içindeki boşlukları, anlatının yönlendirdiği ahlaki kör noktaları, sınıf farkının ve hırsın görünmez baskılarını ustalıkla görünür kılıyor. Yeni bir şüpheye açılan her cümleden sonra, okur tek bir soruyla baş başa kalıyor: Cehenneme giden yol, gerçekten iyi niyet taşlarıyla mı döşeli?

    Romanda her şey, Jeff’in havalimanında karşılaştığı eski bir tanıdığına içini dökmesiyle başlıyor. Bir adamı denizde boğulmaktan nasıl kurtardığını, o ânı aklından nasıl çıkaramadığını… ve merakın, bir takıntıya nasıl dönüştüğünü anlatıyor. Jeff önce uzaktan izliyor kurtardığı adamı. Güçlü. Sanat dünyasının devlerinden biri. Sonra dünyasına yaklaşıyor, çevresini öğreniyor. Sırlarını. Gün geliyor, Jeff kendini o dünyanın tam ortasında buluyor. Bu dünyada her şey ışıltılı; bu dünyada her şey kirli. Anlatıcı, Jeff’in söylediklerinin içindeki garip parıltıyı fark ediyor. Gerçekle yalanın, iyilikle art niyetin birbirine karıştığı bir hikâye bu. Jeff’in yükselişi bir mucize gibi görünüyor, gelgelelim mucizelerin de bir bedeli var.

    0
    0
    301
  • 17-12-2025

    Yeşim Ustaoğlu, yeni filmi Artakalan ve Kuru Taşın Başı belgeseliyle 2026 yılında sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

    Yeşim Ustaoğlu’nun yedinci uzun metraj filmi Artakalan’ın başrollerinde, Öykü Karayel, Metin Akdülger, İlyas Salman ve Ali Kayra Kul yer alıyor. Senaryosunu Yeşim Ustaoğlu’nun yazdığı Artakalan’ın şiirleri şair Birhan Keskin’in imzasını taşıyor. Türkiye, Lüksemburg, Fransa ve Bulgaristan ortak yapımı olan film, Keskin’in derin ve katmanlı dizeleri eşliğinde, şair Elif ve müzisyen Mehmet’in “başka bir dünya” ihtimali için çıktıkları cesur yolculuğu konu alıyor. Görüntü yönetmenliğini Kiril Prodanovun, sanat yönetmenliğini Osman Özcan’ın yaptığı filmin kurgusunda Mathilde Muyard, müziklerinde de Şevket Akıncı yer alıyor.

    Ustaoğlu Film (Türkiye), Cite Films (Fransa), Tarantula Film (Lüksemburg) ile Rff International (Bulgaristan) ortak yapımı olan filmin yapımcılığını Türkiye’den Yeşim Ustaoğlu ve Anna Maria Aslanoğlu üstlenirken, ortak yapımcılığını da Irmak Pakdemir ve Yağmur Ünal yürütüyor.

    ​Ustaoğlu 2026’da ayrıca, Kuru Taşın Başı adlı belgeseliyle de gündemde olacak. Bir Ustaoğlu Film yapımı olan ve Yeşim Ustaoğlu’nun yazıp yönettiği, Selen Heinz’ın co-direktörlüğünü ve sinematografisini üstlendiği film, “suyun ölümü”ne odaklanıyor.

    0
    0
    266
  • 17-12-2025

    Josep Maria Miro’nun yazdığı, Ersin Umulu’nun yönettiği Tiyatro Dokuz yapımı Arşimet Prensibi, 28 Aralık’ta DasDas’ta, 13 Ocak’ta Fişekhane’de, 24 Ocak’ta Alan Kadıköy’de tiyatroseverlerle buluşacak.

    İspanyol oyun yazarı Josep Maria Miro’nun büyük yankı uyandıran eseri Arşimet Prensibi’nde Özge Özder, Erdem Kaynarca, Alp Özbayram ve Ersin Umulu karakterlere hayat veriyor. Oyun, modern dünyada bireyler arasındaki güven, suçlama ve gerçeklik algısı üzerinden çarpıcı bir tartışma yaratıyor. Oyun, küçük bir kız çocuğunun ailesine yüzme öğretmeni Jordi’nin, çocuklardan birine “çok şefkatli” davrandığını söylemesi ve ailenin bu durumdan şüphelenmesiyle gelişiyor.

    Bu “şüphe” uyandıran durum üzerine herhangi bir görsel ya da açık kanıt olmadan yapılan yorumlar, varsayımlar sosyal medya üzerinden büyüyor. Olayın tanıkları yok ama herkesin bir fikri var. Ve sonunda durum öyle bir noktaya ulaşıyor ki, “şüphe”den dahi şüphe ediliyor.

    Çevirisini İrem Aydın’ın, dramaturgisini Hatice Yurtduru’nun, sahne tasarımını Hakan Dündar’ın, müziklerini Barış Manisa’nın, uygulayıcı yapımcılığını Cansu Sıtacı’nın, yapımcılığını Özkan Binol’un yaptığı oyun, 25 Kasım’da Baba Sahne’de ilk gösterimini gerçekleştirdi.

    Arşimet Prensibi biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    370
DAHA FAZLA
Geldanlage