Tony ödüllü kült Broadway müzikali Sidikli Kasabası’nın Mon Yapım prodüksiyonuyla hayata geçirilen yeni yorumu 20 Ekim akşamı Zorlu PSM’de prömiyerini yapacak.
Yönetmenliğini Kayhan Berkin’in üstlendiği Sidikli Kasabası, Füsun Demirel ve Settar Tanrıöğen’in yanı sıra pek çok önemli isimden oluşan 27 kişilik kadrosuyla sezon boyunca Zorlu PSM’de sahnelenecek. Ana kast karakterleri New York Theatre’ın aylık “Müzikal Tiyatro Tarihinin En Önemli 100 Rolü” sıralamasına giren Sidikli Kasabası müzikali, İstanbul Devlet Tiyatroları’nda sahnelendiği her sezon kapalı gişe oynadı ve Türk tiyatro tarihinin tek resmi Broadway müzikali olma özelliğini taşıyor.
Sidikli Kasabası’nın oyuncu kadrosunda Settar Tanrıöğen ve Füsun Demirel’in yanı sıra Doruk Şengün, Gizem Erdem, Mehmet Aykaç, Ceren Gündoğdu, Adnan Ata Yiğit, Aslı Kodallı, Alper Aksoy, Selmin Artemiz, Anıl Aslan, Bartu Ayaz, Derman Cinkılıç, Zeynep Çötelioğlu, Bucan Ekin, Göker Ersivri, Eyüp Okumuş, Buse Özgel, Melisa, Zeynep Şahin, Nazlı Uğurtaş, Köksal Ünal ve Nil Yıldız yer alıyor. Aynı zamanda sahnede oyunculara İstanbul Devlet Opera ve Balesi Şefi Murat Kodallı önderliğindeki canlı orkestra eşlik edecek. Kayhan Berkin’in yönetmenliğini üstlendiği müzikalin hareket tasarımı koreograf İzmir Tenim’e ait.
Geri dönüşüm, sürdürülebilirlik, küresel ısınma, doğal kaynakların azalması gibi konuların sıklıkla konuşulduğu bu zamanlarda Sidikli Kasabası müzikali tüm bu tehlikeleri, satirik, alaycı ve eğlenceli olduğu kadar ciddiyetinin altını çizen bir anlatımla seyirciye sunuyor. Müzikal 20 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleşecek ilk gösterimi ile izleyiciyle buluşmaya başlayacak. Müzikalin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
“Dünyanın kuraklıkla boğuştuğu bir dönemde; halkın tuvalete girmesinin sınırlanarak özel bir şirketin denetimine verildiği bir yerde geçen hikâyede, tuvalet parasını ödeyemeyenler gizemli Sidikli Kasabası’na gönderilmektedir. Bir gidenin bir daha geri gelmediği, kimsenin birbirinin gözünün yaşına bakmadığı, tüm genel tuvaletlerin özelleştirildiği bu tuhaf ‘sistem’e başkaldırının başlaması ise sadece bir aşk kıvılcımına bakar.”