Nörobilimle anlatıyı harmanlayan David Robson’ın beklenti etkisinin gücünü fark etmeye, bu gücü zinde ve mutlu bir yaşam sürmek için kullanmanın yollarını keşfetmeye davet ettiği Beklenti Etkisi: Düşünce Biçimimiz Zihnimizi Nasıl Değiştirir?, Gökçe Çakmak’ın çevirisiyle Domingo Yayınevi’nden çıktı.
Stresin yararlı olduğuna inanan insanların baskı altında daha yaratıcı hâle geldiğine şahit oluyor, yaşlanmayı bilgelikle ilişkilendirmenin hayatımıza yedi yıldan fazla bir süre ekleyebileceğini öğreniyoruz. İnsan gördüğüne inanır derler ancak Robson defalarca bunun tersinin daha doğru olduğunu kanıtlıyor: İnanmak görmektir.
Plasebo etkisini ve sahte hapların iyileşmeyi nasıl hızlandırabildiğini duymuşsunuzdur. Peki sahte kalp ameliyatlarının, gerçek stent yerleştirme işlemleri kadar etkili olabildiğini biliyor muydunuz? Ya da yemeğe karşı olumlu bir tutum benimsemenin kilo vermeye yardımcı olduğunu, şans kolyesinin bir sporcunun performansını gerçekten artırabildiğini. İşte bunlar hep beklenti etkisinin marifetleri: Ne hissettiğimiz ve düşündüğümüz, neyi deneyimlediğimizi belirler; bu da hissettiklerimizi ve düşündüklerimizi etkiler… Sonsuz bir döngü içinde böylece devam eder.”