08 MART, SALI, 2016

Darzanà: İki Tersane, Bir Vasıta

Dünyanın önde gelen mimarlık etkinliklerinden Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 28 Mayıs-27 Kasım 2016 tarihleri arasında düzenlenecek. Bienalin ana mekanlarından Venedik Tersanesi’ndeki Sale d’Armi binasında yer alacak olan Türkiye Pavyonu’ndaki projenin detayları, 7 Mart akşamı İstanbul Deniz Müzesi’nde yapılan basın toplantısıyla açıklandı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu yürüttüğü Türkiye Pavyonu sergisi basın toplantısında, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ile Türkiye Pavyonu mimarlık sergisi eş sponsorları Schüco Türkiye adına Genel Müdür Can Eren ve VitrA adına Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Atalay Gümrah da birer konuşma yaptı.

Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda, küratörler Feride Çiçekoğlu, Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar önderliğindeki Hüner Aldemir, Caner Bilgin, Hande Ciğerli, Gökçen Erkılıç, Nazlı Tümerdem ve Yiğit Yalgın’dan oluşan proje ekibinin, Cemal Emden ile Namık Erkal’ın küratöryel işbirliğiyle şekillendireceği Darzanà başlıklı proje yer alacak.

İstanbul ve Venedik tersaneleri arasında bir köprü kuracak olan proje, başlığını Akdeniz’e özgü melez bir sözcükten alıyor. Aynı anlama gelen ‘tersane’ ve ‘arsenale’ sözcükleriyle ortak kökene sahip olan Darzanà, Lingua Franca’ya da atıfta bulunuyor. Lingua Franca, 11. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında Akdeniz coğrafyasında denizciler, seyyahlar, tüccarlar, kısacası aynı dili konuşmadıkları halde birbirleriyle anlaşması gereken insanlar arasında kullanılan melez bir dil. Benzer şekilde ortak bir mimari dilden söz etmek ve bunu Architectura Franca olarak tanımlamak da mümkün.

Bugün farklı kimliklere ve ölçeklere sahip Venedik ve İstanbul’un, geçmişte birbirini yansılayan ve benzer üretimler yapan tersanelerinin ortak nüvesi, tekne inşaatının yapıldığı ve sonrasında teknelerin suya bırakıldığı, denize dik konumlanmış, boyutları tekne boyutlarıyla ilişkili, Türkçede “göz”, İtalyancada “volti” denen mekânlar. Darzanà projesi için de Haliç kıyılarındaki tersane yapılarının içinde, terk edilmiş bir gözde, atık malzemelerden son bir tekne, bir baştarda inşa edilecek. Sale d’Armi binasındaki Türkiye Pavyonu’nun yer aldığı göze taşınacak ve orada tekrar kurulacak.

İKSV’nin girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla, Arsenale’de 20 yıllığına kiralanan uzun süreli mekân sayesinde Türkiye 2014 yılından sonra ikinci defa Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde yer alacak.

Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda yer alacak projeyle ilgili 5 Nisan Salı akşamı Salon İKSV’de bir etkinlik gerçekleştirilecek. Proje için küratöryel işbirliği yapan Cemal Emden ve Namık Erkal, İstanbul’daki tersanelerin tarihini fotoğraflar ve hikâyeler üzerinden katılımcılara aktaracak. Ücretsiz olarak gerçekleştirilecek söyleşinin detayları www.iksv.org adresinden takip edilebilir.

0
2553
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage