
Cem Gönül’ün “Love is All Around” başlıklı kişisel sergisi, 10 Eylül’e kadar Sevil Dolmacı İstanbul’un tarihi mekânı Villa İpranosyan’da sanatseverlerle buluşuyor.
Renk, figür ve geometrik formlarla örülü bu şiirsel dünyada Cem Gönül, içe dönük bir duygu haritası sunarken, her tuvalde aşkın başka bir yüzünü, sezgisel bir anlatımla görünür kılıyor. Gönül’ün aşkı bir his değil, bir varoluş biçimi olarak yorumladığı sergisi “Love is All Around”, izleyiciyi yalnızca göze değil, kalbe ve zihne hitap eden çok katmanlı bir dünyaya davet ediyor. Renk, figür ve geometrik formların iç içe geçtiği bu dünya, sanatçının aşkı, umudu ve hayal gücünü nasıl biçimlendirdiğine dair şiirsel bir keşfe kapı aralıyor.
Cem Gönül’ün duygusal derinlik ve görsel incelikle yarattığı eserlerinde kullandığı renk paleti yalnızca estetik bir tercih değil; duyguların görünür hâle geldiği bir harita niteliği taşıyor. Her tuval, sezgiyle akıl arasındaki ince çizgide salınan tonlarla, izleyicinin iç dünyasında yankılanan bir anlatıya bürünüyor. Sanatçının renklerle kurduğu ilişki, bir yandan plansız bir iç dökme gibi görünürken, öte yandan dikkatle hesaplanmış bir denge duygusunu da beraberinde getiriyor.
Gönül’ün resimlerindeki figürler ise yalnızca görsel karakterler değil; sanatçının zihinsel evreninin yaşayan, düşünen ve hisseden varlıklar. Her biri kendi hikâyesini taşırken, aynı zamanda aşkın farklı bir yüzünü yansıtan simgesel formlara dönüşüyor. Bireysel ile evrensel arasında gezinen bu figürler, izleyiciyi kişisel bir duygu alanına davet ediyor. Sanatçının onlarla kurduğu ilişki neredeyse meditatif bir hâl alıyor; onlarla yaşıyor, konuşuyor, onları yeniden yaratıyor. Her tuvalde bir karşılaşma, her karşılaşmada yeni bir anlam doğuyor. Geometrik formlar, Cem Gönül’ün eserlerinde yalnızca düzeni ve ritmi kurmakla kalmıyor; aşkın duygusal boyutunun ötesine geçerek, onun zihinsel ve yapısal doğasına da işaret ediyor. Sanatçının kendi geliştirdiği tekniklerle oluşturduğu bu yalın şekiller, kozmik bir uyum içinde bir araya geliyor ve izleyiciyi bir denge hissine yönlendiriyor. Bu görsel ritim ve sessiz yapı, sergi boyunca hissedilen güçlü ama ölçülü bir armoni yaratıyor.