03 EYLÜL, ÇARŞAMBA, 2025

35. Akbank Caz Festivali İçin Geri Sayım Başladı

Türkiye’nin en köklü caz festivallerinden Akbank Caz Festivali, 35. yılında “Şehrin caz hali” mottosuyla dünya caz sahnesinin dikkat çekici isimlerini 27 Eylül-12 Ekim tarihlerinde müzikseverlerle buluşturacak.

Akbank Sanat ile BKM organizasyonunda gerçekleşecek Akbank Caz Festivali, farklı müzik türlerini barındıran geniş yelpazeli müzik programının yanı sıra çok yönlü panel ve atölye programıyla da katılımcılara yeni keşif alanları sunuyor.

“Doğudan batıya köprü” söylemine gerçek anlamını getiren İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, rock ile cazın doğaçlama ruhunu iç içe geçirerek festivalin açılışını yapacak. Antik bir geçmişten modern çağa köprü kuran sesiyle Anadolu’nun unsurlarını dünya müziğiyle harmanlayan Maya Perest, dinleyicileri büyülü bir yolculuğa çıkaracak. 20. Nardis Genç Caz Müzisyeni Yarışması’nda Akbank Caz Festival Ödülü kazanan dört müzisyen Asude Hilal Şaşmaz, Egemen Tosunbaş, Teoman Karalar ve Özgü Dündar’ın önderliğinde Kind of Six, genç cazın sınır tanımayan enerjisini festival sahnesinde canlandıracak.

Ahmet Ali Arslan, doğa ile içe kaydettiği son albümü Manastır’ın pastoral tınılarını; spiritüel bir atmosferle buluşturarak dinleyicisine sunacak. Türkiye’nin ilk kadın müzik kolektifi Sista Sound’dan Özge Ürer, Deniz Taşar, Kamucan Yalçın ve Ana Flávia’nın birlikteliği; elektronik tınılardan Latin ritimlerine uzanan geniş bir yelpazeyi cazın doğaçlama geleneğiyle harmanlayarak enerjisi yüksek bir buluşmaya dönüştürecek.

Caz kulüplerinin enerjisini festival ruhuna taşıyacak Caz Kulüpleri Gecesi kapsamında; davulcu Berkay Sümbül Quintet, birlikte sahne aldığı müzisyenlerle ortaklaştıkları ilham kaynaklarını sahnede yeniden canlandıracak, Yeşim Pekiner Quintet, Reflections on a Jade albümünden parçalarıyla dinleyicileri duru ve samimi bir içsel yolculuğa çıkaracak ve Batu Şallıel and İstanbul Swing Cats, 1950’lerin New York caz kulüplerini İstanbul’a taşıyarak cool jazz ve hard bop’un coşkusunu dinleyicilerine doyasıya yaşatacak. Festivalin özel projelerinden Jazz Meets Rap, cazın doğaçlamacı ruhunu rap’in keskin sözleriyle buluşturarak yeni bir enerji yaratacak. Trompette Barış Doğukan Yazıcı, tenor saksafonda Engin Recepoğulları ve trombonda Bulut Gülen’e eşlik eden Gökhan Sürer ve Adem Gülşen’in klavyeleri, Orhan Deniz’in bas gitarı ve Ediz Hafızoğlu’nun davulu ile birleşerek derin ve akışkan bir groove yaratacak. Sahnenin enerjisine Da Poet’in turntable performansı ve vokallerinin yanı sıra Ayben, Melis Karaduman, Spade427 ve 3pillie de konuk olacak. Balkan ve Roman fanfare geleneğinden beslenen bestelerini sekiz kişilik orkestraya taşıyan Ali Perret, Octopus Band ile modern caz fanfare olarak tanımlanabilecek kompozisyonlardan oluşan yeni projesinin dünya prömiyerini gerçekleştirecek.

Birçok farklı disiplinin müzikle bir araya geldiği, çok renkli ve sesli paneller ve atölyelerden oluşan yan etkinlik programı; bu sene de festivalin ufkunu genişletmeye devam ediyor. Caz Ağı Paneli, Türkiye’de cazın medyadaki görünürlüğünü tartışmaya açacak; Üretim Kaydı kolaylaştırıcılığında gerçekleşecek ve Maya Perest’in konuk olacağı Müzik Yolculuğunun Kaydını Tutmak Atölyesi, müzikal üretim süreçlerini görünür kılmanın yollarını gösterecek. Farklı yaş gruplarından çocuklara özel hazırlanan “Çılgın Çocuk Orkestrası”, soundpainting yöntemiyle küçüklerin ritim ve ses dünyalarını özgürleştirecek. Bant Mag. dergisi ekibinin moderatörlüğünde, Ayben ve 3pillie ile Borusan Sanat Genel Müdürü Aydın Dorsay’ın konuk olacağı Beni Bu Şarkılar Mahvetti etkinliği ise konukların hayatlarına damga vuran şarkıları ve bu şarkıların ardındaki hikâyeleri paylaştıkları samimi bir buluşma olacak.

Hakan Rauf Tüfekçi moderasyonu ve Hakan Atala, Atilla Ayginin ve Eray Düzgünsoy’un katılımıyla gerçekleşecek “Caz Tarihinin Dönüm Noktaları” paneli, caz tarihine yön veren müzisyenleri ve akımları yeniden hatırlatacak. fugamundi yürütücülüğünde gerçekleşecek Caz Dinleme Kulübü, katılımcıları ve yazar Hakan Bıçakçı’yı buluşturarak cazın sinemada bir gerilim unsuru olarak nasıl kullanılacağını şarkılar üzerinden keşfe çıkaracak. Hülya Tunçağ moderasyonuyla gerçekleşecek “Edebiyat ve Caz” söyleşisi ise İnci Aral ve Esra Kayıkçı’nın katılımıyla cazın yazın, dil ve seslerle kurduğu çok katmanlı bağları görünür kılacak.

Grammy adayı ve NAACP ödüllü arpist Brandee Younger, çağdaş arpın sesini cazla yeniden tanımlayan performansıyla sahnede olacak. Dark jazz’ın öncüsü olarak bilinen Bohren Und Der Club Of Gore, atmosferik yoğunluğuyla dinleyicileri derin bir müzikal yolculuğa çıkaracak. Piyanist Joel Lyssarides ve buzuki ustası Georgios Prokopiou, caz ile buzukiyi olağanüstü bir doğallıkla buluşturan yorumlarıyla sahne alacak. Moğol müzikal geleneklerini folk ve cazla bir araya getiren şarkıcı Enji, etkileyici vokaliyle festivalin dikkat çeken isimlerinden biri olacak. İskandinav cazının son yıllardaki en büyük heyecanlarından biri olan RYMDEN, Bugge Wesseltoft, Dan Berglund ve Magnus Öström üçlüsüyle güçlü bir sahne deneyimi sunacak. Klasik Kuzey Hindistan müziği, modal caz ve hip hop estetikleri arasında özgürce dolaşan Jaubi, The Guardian’ın “dünyanın en iyi küresel albümleri” listesine giren müzikleriyle festivalde yer alacak. Avrupa caz sahnesinin yükselen yıldızı, “Polonya cazının yeni umudu” olarak anılan bas virtüözü Kinga Głyk, enerjik performansıyla izleyicilerle buluşacak. Blue Note ve ECM gibi kült plak şirketlerinden yayımladığı albümlerle tanınan piyanist ve besteci Aaron Parks ise grubu Little Big ile türler ötesi cazın güçlü bir temsilini sahneye taşıyacak.

Grammy ödüllü Brezilyalı piyanist ve vokalist Eliane Elias, Brezilya müziğini ve cazı etkileyici sesi ve virtüözlüğüyle buluşturacağı bir performansla sahnede olacak. Müzik türlerinden bağımsız ve sınırsız bir füzyon anlayışı benimseyen “stretch music” tarzının öncüsü, trompetçi, prodüktör ve besteci Chief Adjuah (önceki adıyla Christian Scott), dinleyicileri cazın geleceğine doğru bir yolculuğa çıkaracak. Piyanist Alfredo Rodriguez ve perküsyoncu Pedrito Martínez; cazı, Afro-Küba müzikal geleneklerinin perküsyon ve vokal stilleriyle bir araya getirdiği performanslarıyla sahnede olacak. Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti olan Nilüfer Verdi, aktivist yönüyle de tanınan bir sanatçı olarak triosuyla birlikte “barış için şarkılar” çalacak.

Flamenkoya getirdiği deneysel ve modern yaklaşımıyla tanınan ve Rosalía’dan Lee Ranaldo’ya uzanan iş birlikleriyle dikkat çeken Raül Refree, akustik enstrümanları sampler’lar ve çeşitli dokularla harmanladığı El Espacio Entre albümünü sahneye taşıyacak. Cazın özgün üçlü formatlarından gitar, Hammond org ve davulu bir araya getiren Önder Focan & Yavuz Darıdere “Legendary Hammond Trio”, genç müzisyen konuklarıyla birlikte dinleyicilere müzikal zenginliğiyle renkli bir caz akşamı yaşatacak. Mehmet Uluğ Gecesi kapsamında bu yıl; usta perküsyoncu Adam Rudolph’un “Invisible Threads” projesi, başta usta müzisyenler Okay Temiz ve Hacı Tekbilek olmak üzere, farklı coğrafyalardan müzisyenleri bir araya getirerek kolektif müziğin kültürlerarası iyileştirici etkisini sahneye taşıyacak.

​Festival, caz tınılarıyla gece boyu temponun düşmeyeceği, bol danslı All Night Jazz buluşması için Hindistan doğumlu DJ ve prodüktör Jitwam’ın hip-hop, house ve soul etkili seçkilerinden oluşan DJ setini ağırlayacak. Ardından tüm zamanların en iyi house plak şirketlerinden biri olarak kabul edilen Prescription Records ile tanınan ve deep house’un önemli figürleri arasında anılan Chicago çıkışlı DJ Chez Damier sahne alacak. Öncesindeyse Grup Ses, dinleyicileri arşivinden seçtiği plaklarla caz, funk, krautrock, psikedelik ve post-punk gibi türler arasında bir yolculuğa çıkaracak. Polonya çıkışlı grup Niechęć, karanlık, sinematik ve elektronik seslerin jazz-noir estetiğiyle örüldüğü yeni albümünden parçaları İstanbul dinleyicisiyle ilk kez paylaşacak. Lokal alternatif sahnenin dikkat çeken isimlerinden multi-enstrümanist Dilan Balkay, trompet ve vokallerin etrafında kurulmuş duygu yüklü melodileriyle etkileyici bir performans sunacak. Müzik hayatını New York ve İstanbul arasında kurmuş ve güçlü kompozisyonlarıyla dikkat çeken davulcu Ömercan Şakar, sesin birleştirici gücüne olan bağlılığını yansıtmaya devam ettiği projelerinden biri olan Project OM 4.0 ile Caz Kulüpleri Gecesi’nde sahne alacak. Caz ve tiyatroyu yıllardır başarıyla birleştiren Sinem İslamoğlu Group, neo-soul’un cazla harmanlandığı modern tınılara, geniş repertuarı ve özgün yorumlarında yer verecek.

0
269
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage