Şimdiye dek rock müziğin efsaneleşmiş birçok ismiyle iş birliği gerçekleştiren, rock müzik ile virtüözlüğü yenilikçi bir biçimde harmanlayan Intelligent Music Project, 13 Aralık’ta çevrim içi bir konserle seyircileriyle buluşacak.

Doktor, müzisyen ve çok yönlü bir iş insanı olan Milen Vrabevski'nin 2012 yılında hayata geçirdiği, efsanevi grup TOTO'nun davulcusu Simon Philips'in hem davulda hem de prodüksiyonda yer aldığı süper grup projesi Intelligent Music Project’te, Simon Philips'in yanı sıra, Ronnie Romero (Ritchie Blackmore's Rainbow) John Lawton (Uriah Heep), Joseph Williams (TOTO), John Payne (Asia) gibi isimler de yer alıyor. Grubun yaratıcısı, prodüktörü, söz yazarı ve bestecisi olan Milen Vrabevski birbirinden yetenekli isimleri bir araya getirerek dinleyicileri özlenen gitar müziği ile buluşturuyor.

Müzikal yolculuğuna 2012 yılında Power of Mind albümüyle başlayan Intelligent Music Project, hemen ardından 2014 yılında My Kind o' Lovin' albümüne imza attı. 2015 yılında yayımladıkları Touching the Divine albümünde gruba, Michael Jackson, Roger Waters, Alice Cooper ve daha birçok isimle çalışmış olan ünlü gitarist Tim Pierce eşlik etti. Michael Jackson'ın "Black or White" ve The Goo Goo Dolls'un "Iris" şarkısı başta olmak üzere müzik tarihinde önemli yer tutan sayısız şarkıda yer alan Tim Pierce'ın yanı sıra yine albümde gruba, Daft Punk'ın Grammy Ödüllü "Get Lucky" şarkısında bas gitarda yer almış ünlü gitarist Nathan East de eşlik etti. 2019 yılında yayımladıkları Sorcery Inside albümünde, Simon Philips, Carl Sentance ve Joseph Williams'ın yer aldığı "Yesterdays That Mattered" şarkısı ile dikkatleri üzerine çeken grup bu yıl içerisinde ise Life Motion albümünü yayımladı. Life Motion albümünde Simon Philips'in yanı sıra vokalde Ritchie Blackmore's Rainbow grubundan Ronnie Romero yer alıyor. Albümde yer alan "Every Time", "We Keep on Running" ve "The Things in Your Mind" şarkıları büyük beğeni topladı. Canlı performansı ile dikkat çeken grubun "Every Time" şarkısının canlı performans videosu ise Youtube'da 1 milyon izlenmeyi aştı. Yeni albüm hazırlıklarına devam eden grubun yaratıcısı, prodüktörü, söz yazarı ve bestecisi olan Milen Vrabevski'ye her albümde olduğu gibi yeni albümde de ünlü isimler eşlik edecek. 

https://www.youtube.com/watch?v=q-YjbjWkOTg

Newcastle’lı müzik grubu Maxïmo Park, 26 Şubat’ta çıkması beklenen albümü Nature Always Wins’de yer alacak parçalardan biri olan “I Don't Know What I'm Doing”i Türkiye’de GRGDN Müzik’in temsil ettiği Prolifica Inc. etiketiyle yayımladı.

Grubun çıkacak albümü Nature Always Wins, psikoloji biliminin en ünlü tartışmalarından biri olan “Gen mi Çevre mi?” sorusuna odaklanıyor, "Biz kimiz, kim olmak istiyoruz ve bunun üzerinde herhangi bir kontrolümüz var mı?" gibi bir merakın peşinden gidiyor. “I Don't Know What I'm Doing” adlı yeni teklide de kişiyi neden-sonuç doğasıyla ilişkili korku, endişe ve suçluluk duygularıyla yüzleştiriyor.

Grubun solisti Paul Smith, yeni single’ı şu sözlerle ifade ediyor: “Bu parça kendi davranışınızın diğer insanları nasıl etkileyebileceğinin ve hiç kimsenin bunun farkında olmamasının sorumluluğunu almakla ilgili. Daha kişisel olarak ifade etmem gerekirse, yeni bir ebeveyn olarak yaşadığım korkular ve şüphelerle alakalı.”

​Nature Always Wins’in 2021 Şubat ayında gerçekleşecek lansman şovları için biletler 1 Aralık’tan itibaren satışta olacak.

Arctic Monkeys, ekim ayının sonunda çıkacağını duyurduğu son albümü Tranquility Base Hotel + Casino’nun konser turunda 7 Haziran 2018’de İngiltere’nin ikonik mekânlarından biri olan Royal Albert Hall’de gerçekleştirdiği konserin kaydını Live At The Royal Albert Hall albümü olarak 4 Aralık’ta (bugün) yayımlandı.

Arctic Monkeys’in Live at The Royal Albert Hall konseri her ne kadar Tranquility Base Hotel + Casino albümünün turnesi kapsamında gerçekleştirilmiş olsa da konserde kayıtlara geçen klasik parçalarından “I Bet You Look Good On The Dancefloor”, “Brainstorm”, ve “R U Mine?” da yer alıyor. Grup, ilk resmi konser kaydı niteliği taşıyan bu albümden elde edilen geliri, koronavirüsle mücadele kapsamında, ülkeler arası savaş ve çatışmalardan etkilenen çocuklar için destek sağlayan bir yardım kuruluşu olan War Child UK’e bağışlayacağını duyurdu.

https://www.youtube.com/watch?v=oJTncbC8xZs

2013 yılından bu yana her yıl “Big Stories / Büyük Hikâyeler” serisinin bir parçası olarak son 12 ayın en çok konuşulan projelerini derleyen designboom, geçtiğimiz günlerde 2020’nin en iyi 10 müzesini ve kültürel mekânını açıklamıştı. designboom “Big Stories 2020” için bu kez 2020’nin en iyi 10 dijital sergisini ve sanal turunu sıraladı.

Kapanmayla geçen 2020 yılında pandeminin yayılmasını azaltmaya yardımcı olmak amacıyla birçok sanat kurumu da çevrim içi platformlara taşındı. Zorunlu bir trend hâline gelen çevrim içi olma durumu bizlere evlerimizde birçok sergiyi gezme fırsatı sundu. designboom’un yaptığı “En İyi 10” listesinde birinci sıraya Spirit of Space tarafından çekilen video seçildi. Fransa, Lyon’da yer alan Le Corbusier’ın tasarladığı Sainte Marie de la Tourette manastırını sanal tura açmak için çekilen video mimari tasarımda doğal ışık kullanımını vurgulayarak otantik bir deneyim sunması sebebiyle birinci sıraya yerleşti. İkinci sırada ise 500’den fazla sanat kurumuyla ortaklık kurarak sanat kurumlarını ücretsiz olarak halka açan Google Arts and Culture var.

designboom tarafından seçilen 2020’nin en iyi 10 dijital sergisinin ve sanal turunun tamamı ise şu şekilde:

1 – A Delightful Video of Le Corbusier’s La Tourette by Spirit Of Space
2 – Google Partnered with Over 500 Global Art Institutions to Open Their Virtual Tours to the Public
3 – The Tomb of Pharaoh Ramses VI in Egypt
4 – The Art Basel Online Viewing Rooms
5 – ‘Louise Bourgeois Drawings 1947-2007’ by HAUSER & WIRTH
6 – Penguins Get Private Tour of Nelson-Atkins Museum of Art in Kansas City
7 – Tour of Bjarke Ingels Group’s Occupiable Sculpture, Vancouver House
8 – MASSIMO DE CARLO Launched A Virtual Space with the John Armleder And Rob Pruitt
9 – WHAT’S UP/TWENTY TWENTY: A Digital Art Exhibit Set Within Fictional Architectural Worlds
10 – ‘Museum Of No Spectators’ Proposed for Burning Man

Görseller sırayla dizilmiştir.

Kaynak: designboom​

The Museum of Modern Art (MoMA), pandemi sebebiyle ziyaretçilerinden uzak kalan eserleri evlerimize konuk ediyor. MoMA’nın yeni çevrim içi etkinliği “Virtual Views”, Van Gogh’un Yıldızlı Gece’si ile başlıyor. MoMA’nın Youtube kanalında çevrim içi olarak canlı gerçekleştirilecek “Virtual Views: Van Gogh’s Starry Night, a Live Q&A” etkinliği Türkiye saati ile 4 Aralık’ta 04.00’te başlayacak.

MoMA, eşsiz arşivini seyirciyle paylaşacağı yeni etkinliği “Virtual Views” ile ziyaretçileri sergilere götürecek, koleksiyondaki en sevilen sanat eserlerini öne çıkaracak ve küratörler ve sanatçılarla canlı sohbetler, video hikâyeleri, kitaplar, müzik ve daha fazlasıyla sanatçıların seslerini sanatseverlerle paylaşacak. MoMA, Youtube kanalında, dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri canlı olarak ağırlayacağı ilk etkinliğinde 1935'te gerçekleşen Van Gogh retrospektifinde ilk kez MoMA’da seyirciyle buluşan ve 1939'da koleksiyona dahil edildiğinden beri MoMA'da ziyaretçilerin favorisi olan Starry Night (Yıldızlı Gece) ile sanatseverlerle buluşacak.

​MoMA'nın baş küratörü Ann Temkin ile ünlü aktör ve oyun yazarı Anna Deavere Smith’in katılacağı canlı yayında Smith, Van Gogh ile kardeşi Theo arasındaki sıra dışı ünlü mektupları da okuyacak ve izleyicileri Van Gogh’ın Yıldızlı Gece'sinde bir yolculuğa çıkaracak. Eğer bu konuda sorunuz varsa şimdiden hazırlayıp buradan form doldurarak sorabilirsiniz. Canlı olarak gerçekleştirilecek etkinlik kaydedilecek ve daha sonra da MoMA’nın Youtube kanalında izlenebilecek.

https://www.youtube.com/watch?v=0MBxm--qUm4

ABD, Utah’ta bulunan monolitin ardından dört gün önce Romanya’nın kuzey kesimindeki Piatra Neamt dışında önemli bir arkeolojik sit alanına yakın bulunan ikinci parlak, metal monolit de Salı günü ortadan kayboldu. Ziar Piatra Neamt gazetesinden gazeteci Robert Losub, Reuters'e verdiği demeçte, dokuz fit (2 metre 7 cm) yüksekliğindeki yapıyla ilgili olarak "Geçen hafta ortaya çıktığı gibi sessizce bir gecede ortadan kayboldu. Şimdi geriye kalan tek şey, kayalık toprakla kaplı küçük bir delik" dedi. Kimse monolitin nereden geldiğini veya onu dört gün önce Piatra Neamt kasabasının yakınına kimin koyduğunu bilmiyor. Ancak Romanya’daki yapının ortaya çıktığı gün Utah çölündeki ikiz monolitin kaybolduğu ortaya çıktı.

New York Times tarafında yer alan bir teoride, ABD’nin Utah eyaletinde ücra bir bölgede 18 Kasım’da bulunan monolitin ABD'li sanatçı John McCracken'in bir çalışması olduğu öne sürüldü. Tam bu sırada Utah’taki monolitin akıbeti belli oldu. Utah’taki monolitin dört kişilik bir grup tarafından götürüldüğü açığa çıktı. Bu kişilerden biri olan bir tur rehberi, sosyal medya hesabından yaptıklarıyla övündü, "Eğer sizden alınmasını istemiyorsanız, kişisel eşyalarınızı kamusal arazilerde bırakmayın" dedi. Tur rehberliği yapan Sylvan Christensen, Instagram sayfasında paylaştığı bir videoda, üç kişiyle birlikte monoiliti bir el arabasına bağlayıp götürürken gruptan başka birinin "En güvenli kelime ‘koş’” diyerek şaka yaptığı duyuldu.

Kaynak: Insider, Sputnik Türkiye

Geçtiğimiz günlerde Tate Ward’ın çağdaş sanat eserlerinin satışına yönelik düzenlediği “By Collectors for Collectors” adlı çevrim içi müzayedede Andy Warhol, Keith Haring, Anish Kapoor, Damien Hirst, Cy Twombly gibi isimlerin arasında Banksy keskin bir şekilde öne çıktı.

Müzayedede Banksy’nin 2004 yılında yaptığı Quentin Tarantino'nun 1994 tarihli kült filmine saygı niteliği taşıyan Pulp Fiction baskısı 125.000 sterline yani yaklaşık 166.331 Amerikan dolarına satıldı. Baskının hikâyesi ise şöyle: Pulp Ficton duvar resmi olarak ilk kez 2002 yılında Old Street metro istasyonunun yakınlarında görülmüştü. Daha sonra  2007 yılına kadar da Transport for London'ın duvarı üzerinde yer aldı. Daha sonra buradaki duvar resmi kapatıldı ve yerel bir sanatçı Banksy'e aynı duvarda "Come Back" notunu bıraktı. Banksy bu nota cevaben aynı yere bu kez karakterleri elinde gerçek bir tabaca ve üzerlerinde  muz kostümleri giyilmiş olarak resmetti.

Baskıda John Travolta ve Samuel L. Jackson’ın filmde hayat verdikleri Vincent Vega ve Jules Winnfield karakterleri ellerinde muz tabancalarıyla tasvir ediliyor.

Banksy'nin son dönemde rekor satışlarına bir örnek de geçtiğimiz ay yaşanmıştı. East London müzayede evinde Banksy'nin Thrower adlı eseri 200,000 Amerikan dolarına satılmıştı.

Kaynak: Somewhere, Hypebeast

2013 yılından bu yana her yılın sonunda “Big Stories / Büyük Hikâyeler” serisinin bir parçası olarak son 12 ayın en çok konuşulan projelerini derleyen designboom, 2020’nin en iyi 10 müzesini ve kültürel mekânını açıkladı. Listede birinciliği, Bangkok Project Studio tarafından tasarlanan ve ziyaretçileri fillerin Tayland halkıyla olan yakın bağlantısı hakkında eğitmeyi uman “Fil Müzesi” aldı.

Bu benzeri görülmemiş ve öngörülemeyen yılın son ayına başlarken, popüler müzelere ve kültür merkezlerine göz atarak, yılın en büyük ve en iyi projelerinden oluşan yıllık TOP 10'ini başlattı. Devam eden salgının bir sonucu olarak birçok yeni kurumun açılmalarına rağmen, 2020, yaratıcı vizyonlarını hayata geçirmek için kurumlarla iş birliği yapan bir dizi yerleşik isim gördü. Tayland'da, asla unutmayan hayvana adanmış bir müzeden, İsviçre'deki sarmal bir yapıya uzanan 10 müzeye ve kültür merkezinden şema dikkat çekti. Önümüzdeki haftalarda designboom’un “Big Stories” serisine devam edeceği de açıklandı.

designboom tarafından seçilen 2020’nin en iyi 10 müzesinin tamamı ise şu şekilde:

1 – Elephant Museum in Thailand by Bangkok Project Studio
2 – Jingdezhen İmperial Kiln Museum by Studio Zhu Pei
3 – Musée Atelier Audemars Piguet by Bjarke İngels Group
4 – He Art Museum in China by Tadao Ando
5 – Zhang Yan Cultural Museum by Horizontal Design
6 – Kinder Building at the Museum of Fine Arts, Houston by Steven Holl Architects
7 – Kadokawa Culture Museum in Japan by Kengo Kuma And Associates
8 – Baitasi Hutong Gallery in Beijing by DnA Design and Architecture
9 – Depot Boijmans van Beuningen in Rotterdam by Mvrdv
10 – Bourse De Commerce Museum in Paris by Tadao Ando

Görseller sırayla dizilmiştir.

​Kaynak: designboom

Marina Abramovic, herkes için dramatik deneyimlere sebep olan 2020 yılını ağaçlara şikâyet etmemizi istiyor. 2020 ile ilgili hayal kırıklıklarınızı bir ağaca bırakmak sanatçının halka verdiği bir tavsiye niteliğini taşıyor.

“Ağaçlar insanlar gibidir. Zekâları, duyguları vardır. Birbirleri ile iletişim kurarlar ve ayrıca tamamen sessiz dinleyicilerdir. Onlara şikâyette bulunabilirsiniz.” diyen Marina Abramovic, “Complain To A Tree” adını verdiği performansı ile 5 Aralık’ta Sky Arts kanalında 5 saatlik bir yayın gerçekleştirecek ve izleyicilere performans sanatının ne olduğunu anlatıp öğretmeye çalışacak. Abramovic, İngiltere’nin Sky Arts kanalını devrelan ilk sanatçı olacak. Sanatçı The Art Newspaper’a yaptığı açıklamada “Sky Arts’ın bir sanatçıya istediklerini yapması için beş saat vermesi bir devrim gibi. Son kez olmaması gerektiğine dair inanılmaz bir sorumluluk hissediyorum. Gerçekten çalışmalıyız ve mümkün olduğunca çok izleyiciye ulaşmalıyız - özellikle genç izleyicileri hedefliyoruz. Bu programdaki beş saatten sonra, umarım ki herkes performans sanatının ne olduğunu öğrenecek” dedi.

Marina Abramovic, performans sanatı kariyeri boyunca, dayanıklılığa dayalı çalışma için gerekli olan daha yüksek bir bilinç düzeyine sahip olmasını sağlayacak bir yöntem geliştirdi. Abramovic yöntemi olarak adlandırılan bu teknikler, nefes, hareket, durgunluk ve konsantrasyona odaklanan egzersizleri birleştirerek hem zamanda hem de uzayda var olma fikrini araştırıyor. Yönteme yaptığı son ek, sanatçının, insanlardan bu dramatik yılın hepimizde yarattığı duyguları açığa çıkarmalarını istediği bir ağaca şikâyet et olarak adlandırdığı bir egzersiz.

Marina Abramovic'in bir ağaca şikâyet etme talimatlarını buradan öğrenebilir ve performansa eşlik edebilirsiniz.

Kaynak: Designboom

https://www.youtube.com/watch?v=bQmAHmLy5DA

Elektronik müziğin usta ismi Solomun’un, Alman indie-rock grubu Isolation Berlin’le ortak çalışması olan yeni teklisi “Kreatur der Nacht”ın klibi Fatih Akın tarafından çekildi.

NINL etiketiyle yayımlanan single, 80’li yıllar boyunca Avrupa’da etkili olan Cold Wave ve Post-Punk türlerinin tınısını yakalayarak metalik bir bas dizilimi ve Isolation Berlin’in agresif vokalini bir araya getiriyor. “Kreatur der Nacht”, Solomun’un geçtiğimiz aylarda yayımladığı single’ı “Home”la birlikte Mayıs 2021’de çıkması beklenen albümünde yer alıyor. Fatih Akın’ın yönettiği klipte ise Mercedes Müller boş sokaklarda umarsızca dolaşırken karşımıza çıkıyor.

Solomun yeni parçasını şu sözlerle açıklıyor: “Bir 80’ler çocuğu olarak uzun zamandır o dönemin Punk ve New Wave akımını hissettirecek, özel duygulara sahip bir parça yapmak istiyordum. Isolation Berlin’le birlikte yaptığımız çalışmalar sonrasında ortaya “Kreatur der Nacht” gibi bir parça çıktığı için çok mutluyum.”

​Fatih Akın ise parçayı ve klibi şu sözlerle anlatıyor: “Mladen ve ben aynı zamanlarda aynı mahallede büyüdük. O zamanlardan hatırlayabildiğim tek şey çete dünyası olsa da o dünya bana inanılmaz derecede yaratıcı bir ortam sundu. Yıllar önce sahip olduğumuz ortak hayallerimizi bu video ile ifade ettik. Mladen’in müziklerinde çağdaş tınıyı ve 80’lerin New Wave akımını harmanlaması beni de şekillendirdi. Görsel ve anlatım olarak bu olağanüstü parçaya katkıda bulunmak benim için büyük bir armağan. Bu videonun yönetmenliğini yapmamı sağlayarak, bana kendimi kişisel olarak ifade etme şansı veren kişi Solomun’dur.” 

https://www.youtube.com/watch?v=Zn28G5-6Jow