Pera Film, “Hesaplar ve Tesadüfler” sergisi kapsamında hazırladığı, bilimkurgu klasikleri ve belgesel film seçkisi “dijital”i, 22 Kasım-22 Aralık arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda izleyicilerle buluşturacak.
Stanley Kubrick ve Ridley Scott başta olmak üzere usta yönetmenlerin bilimkurgu klasikleri arasında gösterilen filmlerinden oluşan bir seçkinin gösterileceği “dijital” programında ayrıca dijital sanatın öncüleri Vera Molnár ile Gizella Rákóczy’yi anlatan iki özel belgesel de yer alıyor.
Pera Müzesi’nin Vera Molnár, Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy’nin eserlerini bir araya getirdiği “Hesaplar ve Tesadüfler” sergisine paralel olarak Pera Film’in hazırladığı “dijital” programında Vera Molnár’ın sanat çalışmalarını bilgisayar kullanarak üretmeye başladığı yıllarda teknolojinin beyazperde ve televizyon ekranları üzerindeki etkilerini yansıtan yapıtlardan oluşan bir seçki izleyici karşısına çıkacak. Program kapsamında bilimkurgu sinemasının en büyük yönetmenlerinden Stanley Kubrick imzalı 2001: Bir Uzay Macerası, usta yönetmen Ridley Scott’un yönettiği Bıçak Sırtı ve Rainer Werner Fassbinder imzalı Yalan Dünya gösterilecek. Ayrıca Vera Molnár’ın sanatını daha yakından keşfetme imkânı sunan Vera Molnár: Geometrinin Hazzı belgeseli ve Gizella Rákóczy üzerine yapılmış kısa belgesel Gizella Rákóczy: Derinliği Keşfetmek de gösterilecek.
Gösterim programı hakkında detaylı bilgiye ve biletlere buradan ulaşabilirsiniz.
Program:
Vera Molnár: Geometrinin Hazzı (52’)
22 Kasım Cuma, 19.00
1 Aralık Pazar, 15.00
Gizella Rákóczy: Derinliği Keşfetmek (22’)
22 Kasım Cuma, 19.00
1 Aralık Pazar, 15.00
Yalan Dünya (213’)
23 Kasım Cumartesi, 15.00
13 Aralık Cuma, 18.30
2001: Bir Uzay Macerası (149’)
27 Kasım Çarşamba, 19.00
21 Aralık Cumartesi, 15.00
Bıçak Sırtı (117’)
11 Aralık Çarşamba, 19.00
22 Aralık Pazar, 15.00
Summart, Kenyalı sanatçı Cyrus Kabiru’nun “World Nowadays” başlıklı kişisel sergisi 30 Kasım'a kadar sanatseverlerle buluşturuyor.
Buluntu objeleri kullanarak kimlik, gelenek ve geleceğe dair sorgulamalar sunan işleriyle tanınan Cyrus Kabiru’nun İstanbul’daki ilk kişisel sergisi “World Nowadays”, sanatçının buluntu objeleri başlıklara dönüştürdüğü ve kültür ile tüketim üzerine yeni perspektifler sunduğu çalışmalarını izleyiciye sunuyor.
Hikâyesi genç yaşta babasının gözlüğünü kırmasıyla başlayan C-Stunners serisi, Kabiru’nun çöpten ve kentin sokaklarından topladığı atık malzemelerle oluşturduğu gözlük tasarımlarından oluşan bir heykel serisi olarak öne çıkıyor. Sanatçı, bu giyilebilir heykelleriyle kendini fotoğraflar ve bu portreleri heykelleriyle birlikte sergileyerek kendi geçmişine, özellikle de babasıyla olan ilişkisine gönderme yapıyor. C- Stunners, geleneksel Afrika el sanatlarının değerleriyle fütürist bir estetiği bir araya getiriyor ve görme ve görülme biçimleri üzerine düşünmeye davet ediyor. Bu yönüyle sanatçı, Afrofütürizm akımının öncülerinden biri olarak kabul ediliyor. Kabiru’nun bir diğer serisi Black Mamba ise şehirde giderek azalan bisiklet kullanımı ve günümüz dünyasında hızla değişen tüketim alışkanlıklarına dikkat çekiyor.
Künye:
1-3. Yerleştirme fotoğrafları Fotoğraf: Deniz Tapkan Cengiz
4. Asian Boobs, 2024, Mixed Medium, 0435
5. Akili, 2024, Mixed Medium, 0525
6. Mathematics, 2022, Mixed Medium, 0326
Salah Naoura’nın geçtiğimiz yıllarda filme de uyarlanan, eksantrik bir ailenin deli dolu hikâyesini anlattığı kitabı Matti, Sami ve Evrenin En Büyük Üç Hatası, Ufuk Kuhl’un çevirisiyle Tudem Yayınları’ndan çıktı.
Küçük, beyaz bir yalanın yanlış zamanda ve yanlış yerde nasıl mosmor bir yalana dönüşebileceğini gösteren roman, 10 yaş ve üzeri tüm okurlara huzurlu bir yaşam için, ''hatasavar'' olmaktansa ''hatasever'' olmayı öneriyor. Aynı zamanda günümüz dünyasında iyilik, şefkat, fedakârlık ve merhamet gibi değerlerin insanı nasıl şekillendirdiği hakkında ezberlenmiş bilgileri de sorgulatıyor.
“Esaslı bir hatasavar olan Matti'nin en büyük düşü, babasının doğduğu toprakları, yani Finlandiya'yı görebilmek. Kardeşi Sami'nin ise aklı fikri yunuslarda! Kendi küçük dünyalarında büyük hayallere sarılan iki afacanın ebeveynlerini soracak olursanız; hep meşgul, hep meşgul! Hâl böyle olunca, aileyi Finlandiya'ya taşıma işi de maalesef Matti'ye kalıyor. Ama durun bir dakika! Evrendeki devasa hataları düzeltmeden taşınmak olur mu hiç? Peki ya oraya buraya saçılan renk renk yalanlara ne demeli?”
2002 yılında sahnelendiğinde New York’ta büyük yankı uyandıran Off Broadway müzikali, Rota Yeniden Oluşturuldu ismiyle yerli sahnede izleyiciyle buluşacak. Kayhan Berkin’in yönettiği, Pelin Akil ve Mehmet Aykaç’ın başrollerini paylaştığı Rota Yeniden Oluşturuldu müzikali prömiyerini 5 Aralık akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde yapacak.
Melek ve Jamie’nin aşkını, ilişkilerinin iniş ve çıkışlarını James Robert Brown’ın dokunaklı melodileri eşliğinde dinlediğimiz müzikalde, Jamie hikâyelerini ilk günden Melek ise en sondan başlayarak anlatıyor. Jason Robert Brown’ın yazıp bestelediği, Kayhan Berkin yönettiği müzikalin müzik direktörlüğünü Serpil Günseli’nin üstleniyor.
Rota Yeniden Oluşturuldu, Jamie ve Melek’in beş yıllık ilişkisini, her iki karakterin perspektifinden, farklı zaman akışlarında anlatıyor. Melek’in ayrıldıkları günden, Jamie’nin ise ilk kez buluştukları günden başlayarak yaşananları paylaştığı bu aşk yolculuğu, izleyiciye iki farklı perspektif sunuyor. İzleyici; Rota Yeniden Oluşturuldu ile aşkın farklı hâllerine, iniş çıkışlarına, Jamie ve Melek’i nasıl dönüştürdüğüne tanık olacak.
5 ve 6 Aralık’ta Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde sahnelenecek müzikalin biletlerine Passo üzerinden ulaşabilirsiniz.
İngiliz romancı Eve Chase’in karanlık bir aile sırrının kapılarını araladığı, gizemli ve gerilim dolu çok satan romanı Sırça Köşk, Nurbike Bengisu Yılmaz’ın çevirisiyle Altın Kitaplar’dan çıktı.
Sadece İngiltere’de 200.000’den fazla satan ve 20’nin üzerinde dile çevrilen Sırça Köşk, üç karakterin gözünden anlatılırken son ana kadar saklı kalan sırlarını gizli tutmayı başarıyor.
Harrington ailesi, Londra’daki evleri yanınca iki çocuk ve dadılarıyla birlikte masalsı bir ormandaki gözlerden ırak Foxcote Malikânesi’ne taşınır. Şehirden ayrılıp ıssız bir ormanda, eski bir evde yaşamak kolay olmayacaktır ama mutsuz macera başlamıştır artık…
Ailenin sıra dışı üyesi, on üç yasındaki Hera ormanı keşfetmeye çıktığı günlerin birinde arazilerinde terk edilmiş bir bebek bulur. Geçmişi yas ve trajediyle lekeli Harrington ailesinin üyeleri, bebeği evlerine almaya ve yetkililerden saklayarak kendi bebekleri gibi büyütmeye karar verirler. Umutsuzlukları kısa sürede sevince dönüşür ancak iki kişinin bildiği sır, artık sır olmaktan çıkmıştır.
Akbank Sanat Dans Atölyesi’nin “Avuçların İçinde” projesi, profesyonel dansçıların katılımı ve zenginleştirilen içeriğiyle hazırlanan bir performans olarak PALMA adıyla 15 Kasım’da Akbank Sanat'ta sanatseverlerle buluşacak.
Geçtiğimiz sezon Akbank Sanat Dans Atölyesi öğrencilerinin sahnelediği “Avuçların İçinde” dans projesi, bu yıl profesyonel dansçıların katılımı ve zenginleştirilen içeriği ile PALMA adıyla tüm geceyi kapsayan bir performansa dönüşüyor. Koreografisi Serhat Kural’a ait olan PALMA, Ay Çakır, Ceren Sezgi Çopur, Duru Yılmaz, Derin Ağma, Gizem Yalman, İpek Özgen, Nazlı Deniz Mercan ve Rayna Ķeleş’ten oluşan kadrosuyla, 15 Kasım Cuma günü Akbank Sanat’ta prömiyerini yapacak. İzleyicilere dansın evrensel dilini unutulmaz bir deneyimle sunmayı vaat eden performansın müzikleri Onur Seçki tarafından hazırlandı. Işık tasarımında Utku Kara, kostüm tasarımında ise Ece Özlem Yeşilbaş’ın imzası var. Oğuz Turgutgenç’in repetitörlüğünde gerçekleştirilecek PALMA, dansın evrensel dilini derin görsel deneyimlerle birleştiriyor.
Deniz Kulaksızoğlu’nun “(Tebrikler)” başlıklı kişisel sergisi 1 Aralık’a kadar OG Gallery’de sanatseverlerle buluşuyor.
Deniz Kulaksızoğlu, sergide okul anıları, özgürlük özlemi ve yaratım öncesinin bulanık alanı gibi temaları araştırıyor. Her bir eser bu üçgenin içinde kendi yolunu ararken, okul anılarını yeniden ziyaret etmek, belirli anıların peşini bırakmak ve geçmiş, şimdi ve hatta gelecek arasındaki farklı noktaları birleştirmek arasında, akışkan bir şekilde hareket ediyor. Sergide izleyici zamanın parçalandığı ve dağıldığı bir alanda, sürekli değişen, belirsiz bir arzu bedeniyle karşı karşıya geliyor. Kulaksızoğlu, çorak ama sınırsız bir alanda bir su kaynağı, bir vaha arıyor ancak suyun bir yenilenme vaadi mi yoksa yerin sonsuz bir serap mı olduğu belirsizliğini koruyor.
Künye: (Detail 2) yarına ödev var mı, 2024, paslanmaz çelik, 13 sene kullanılmış okul çantası, pla, yumurta, uv baskı
Çocuk kitabı yazarı Bernadette Gervais’in alakasız görünen nesnelerin şaşırtıcı ortak özelliklerini gösterdiği keşif dolu kitabı Şöyle Şeyler Böyle Şeyler, hep kitap’tan çıktı.
4 yaş ve üzeri okura yönelik bu kitap gerçekçi illüstrasyonlarla iki yüzden fazla nesneyi bir araya getiriyor. Güzel kokan şeyler, parıldayan şeyler, uçan şeyler, çizgili şeyler... Bu kitapta okur ilk bakışta alakasız görünen nesnelerin şaşırtıcı ortak özelliklerini keşfederken daha fazla “şey” bulmak için sabırsızlanacak.
İrlandalı post-punk grubu Fontaines D.C., Epifoni ve Uru organizasyonuyla 29 Haziran 2025 tarihinde KüçükÇiftlik Park’ta konser verecek.
Grian Chatten (vokal), Conor Curley (gitar), Conor Deegan III (bas), Tom Coll (davul) ve Carlos O'Connell'den (gitar) oluşan Fontaines D.C, 2022 tarihli Skinty Fia albümüyle dünya çapında başarı kazandı. 2014 yılında Dublin'in sokaklarında doğan Fontaines D.C., bu yıl yayımlanan son albümü Romance’le dikkatleri üzerine çekti.
Fontaines D.C. ismindeki “D.C.” ifadesi “Dublin City”nin kısaltılması. Grup, kökenlerine ve müziklerinde sıkça yer verdiği Dublin kültürüne olan bağlılıklarını bu şekilde ifade ediyor. Post-punk, goth ve alternatif rock gibi çeşitli müzik türlerinden etkilenerek kendi müzikal kimliklerini oluşturan grup, tüm bu müzikal etkileşimleri, İrlanda kültürü ve tarihi ile birleştirerek özgün bir ses ortaya koyuyor. Kısa sürede Grammy, Mercury gibi prestijli ödüllere aday olan grup, “En İyi Uluslararası Grup” kategorisinde Brit Ödülü’nü kazandı.
29 Haziran 2025 tarihinde KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek Fontaines D.C. konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Alp İşmen’in “Aşk İle” başlıklı kişisel sergisi 21 Aralık’a kadar Gülden Bostancı Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor.
“Aşk insandan önce de vardı; atomları moleküle dönüştüren de buydu, moleküllerden de hücrelere. Öyle bir aşkla sarıldılar ki denizlerde yosun olduk; ışığa doğru yüzen kurbağa, onu besleyen larvalar, balıklar... Aşkın gücü nereden geliyor diye soracak olursanız bu bilinmezin sarmalında bulduk kendimizi ve kaybettik. İnsan olmaklığımızın süreçlerinde sanatı ‘aşk ile...’ keşfettik ve kendimizi yarattık ateşi hiç sönmeyen mağaramızda; gri gölgelerden doğduk, ışığın cazibesine kaptırdık yüreklerimizi. Aşkla resmettik soyumuzun kadim kitabını, Aşk ile!”
Alp İşmen
Künye: Alp İşmen “The Big Hug” Charcoal on paper 56 x 76 cm 2024 / “Aşk İle” Sergisi Gülden Bostancı Galeri