Mustafa Bağcı’nın “Masalsı İzler” başlıklı ilk kişisel sergisi 29 Haziran’a kadar Simbart Projects’te sanatseverle buluşuyor.
“Masalsı İzler” sergisi, Mustafa Bağcı’nın endüstriyel nesne, doğa ve insan ilişkisi üzerine olan yeni üretimlerini bir araya getiriyor. Bağcı, üretimlerini çoğunlukla dikotomi kavramı üzerine kurarken geçmiş ve şimdi arasında bağlantı kurmaya çalışıyor. İmgelerin ve göstergelerin barındırdığı anlam üzerine yoğunlaşarak izleyiciyi bir yüzey üzerinde konumlandırdığı imgeler arasında ilişki kurmaya davet ediyor. Çalışmalarını üretirken sürecin deneyimlenmesini de üretimin bir parçası olarak gören sanatçı, endüstrinin parçası olan didaktik, ikaz amaçlı kullanılan ve genele hitap eden piktogramların anlamlarını manipüle edip kişiselleştirerek üretimlerinde kullanıyor.
Sergide yer alan Oyun Parkı serisi bir çocuk gözünden harika bir dünya olabilirken modern toplum içinde şekillenen bireyin oyun parkları ile arasına giren mesafe ve toplumsal rollerin zaman içinde değişimini gösteriyor. Oyun parkı kentin işlevsel akışının bir parçası olarak gözükse de gerçekliği yadırgatan bir uzam yaratıyor. Gündelik akışın hızını kesen ve toplumun farklı yaş gruplarının çeşitli amaçlar için kullandığı oyun parklarındaki konseptlerin barındırdığı ironi sanatçının incelediği konular arasında yer alıyor. Gökyüzü serisi sanatçının gökyüzünden ilham alarak ürettiği işlerden oluşuyor. Seride sanatçının hazırladığı yüzeyin üzerindeki katmanın yırtılması sonucu oluşan işler bulunuyor. Sanatçı bu serideki işleri üretirken kullandığı teknik dolayısı ile yüzeyde oluşacak etkiyi tam anlamıyla kontrol etmiyor ve bu öngörülemezlik ve değişkenliği doğanın değişkenliği ve öngörülemezliği ile ilişkilendirerek oluşturuyor. Masalsı İzler sergisi ise insanın sürekli ileri gitme çabası etrafında doğadan uzaklaştığı bir alana farkındalık yaratırken, içinde ironi barındıran imgeler ve zıtlıklar sanatçının ifade biçimini destekleyen unsurlar olarak izleyicilerle buluşuyor.