
34. São Paulo Bienali, dünya çapında etkili yeni tip corona virüs (COVID-19) salgını nedeniyle sanatçı, küratör, çalışan ve sanatseverlerin güvenliğini sağlayabilmek adına takvimde değişikliğe gittiğini açıkladı. Bu yıl 5 Eylül’de başlaması planlanan binenalin açılışı 3 Ekim’e, kapanışı ise 13 Aralık 2020 tarihine ertelendi.
Güney Amerika’nın önde gelen sanat etkinlikleri ve bienallerinden biri olan 34. São Paulo Bienali, bünyesinde barındırdığı birçok sanatçı ve küratörle kıta için önemli gösterimlere hayat veriyor. Uzun yıllardır devam eden bienalin bu yılki durumu ise çeşitli nedenlerden ötürü tartışılmaya devam ediyor. Bienalin Yönetim Kurulu Başkanı José Olympio da Veiga Pereira’nın son açıklamasına göre bienal bu yıl gecikmeyle de olsa sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. 3 Ekim’de São Paulo, Brezilya’daki Ibirapuera Park’ta gerçekleştirilecek açılış, birçok sanatçı ve küratörün katılımıyla hayata geçeceğe benziyor.
Netflix, orijinal dizilerinden Locke and Key’in ikinci sezonunun çekileceğini takipçileriyle paylaştı. 7 Şubat 2020’de gösterime giren dizinin ilk sezonu büyük beğeni toplamış ve izleyicileri sıra dışı bir macerayla buluşturmuştu. Netflix Orijinal Diziler Başkan Yardımcısı Brian Wright, Joe Hill ve Gabriel Rodriguez’in olağanüstü çizgi romanına dayanan Locke and Key’in yeni sezonunda da serüvenini aynı tempoda devam ettirmeyi arzuladıklarını belirtti.
İlk sezonunda kadrosunda Darby Stanchfield, Connor Jessup, Emilia Jones, Jackson Robert Scott, Laysla De Oliveira, Aaron Ashmore, Petrice Jones ve Griffin Gluck gibi isimlerin yer aldığı Locke and Key, babaları gizemli bir şekilde öldürülen üç kardeş ve annelerinin hikâyesini izleyicilerle buluşturdu. Anneleriyle birlikte dedelerinden kalma Keyhouse’a yerleşen kardeşler, evde birtakım gizemli olayların döndüğünü fark eder. Evin farklı noktalarında buldukları anahtarlar üzerinden babalarının ölümünü çözmeyi planlayan kardeşler, bu süreçte bambaşka bir evrenin kapılarını aralar ve kendilerini bir dizi olayın içerisinde bulur.
Netfilix’in sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı duyuruya buradan ulaşabilirsiniz.
Hollanda’daki The Singer Laren Museum dün sabah bir hırsızlık haberiyle uyandı. Maskeli hırsızlar gece 3:15 sularında yeni tip corona virüs salgını nedeniyle bir süredir kapalı olan müzeye girip Van Gogh’un değerli tablolarından biri olan The Parsonage Garden at Nuenen in Spring (1884) isimli eserini çalarak kayıplara karıştı.
Van Gogh’un 167. doğum gününün kutlandığı şu günlerde vuku bulan hırsızlık olayı, Hollanda’nın kuzeyindeki Laren şehrinde gerçekleşti. Şehrin önemli müzelerinden birisi olan The Singer Laren Museum, bir süredir Van Gogh’un Groningen’deki Groninger Museum’da yer alan bir tablosunu misafir ediyordu. Groninger Museum’un koleksiyonunda yer alan tek Van Gogh tablosu olan The Parsonage Garden at Nuenen in Spring (1884), sanatçının tuval üzerine yaptığı yağlı boya resimlerinden birisiydi. Bölgenin polis departmanından yapılan açıklamaya göre cam kapıyı kırıp müzeye giren hırsızlar önce alarmı etkisiz hâle getirdi, ardından da tabloyu çalarak bölgeden uzaklaştı. Olay ile ilgili soruşturma devam ederken tablonun nereye kaçırıldığı ile ilgili belirsizlik de sürüyor.
Küresel bir boyut kazanan yeni tip corona virüs salgınından en fazla etkilenen ülkelerden biri olan İspanya’nın önde gelen festivallerinden Primavera Sound Barcelona’nın yeni tarihleri belli oldu. Festivalin bu yıl 26 ile 30 Ağustos 2020 tarihleri arasında müzikseverlerle buluşacağı duyuruldu.
Bu yıl yirminci yaşını kutlamaya hazırlanan Primavera Sound Barcelona, sahnesinde ağırladığı isimlerle ön plana çıkan etkinlerden biri olarak heyecan uyandırıyor. Festivalin bu yıl düzenlenip düzenlenmeyeceği üzerindeki belirsizlik sürerken komiteden yapılan son açıklama durumu netleştirdi. Gecikmeyle de olsa festivalin bu yıl ağustos ayında gerçekleşmesi ve daha önce alınan biletlerin yeni tarihlerde geçerli olması kararlaştırıldı. Primavera Sound Barcelona bu yıl yine line-up’ıyla oldukça dikkat çekerken; Abbath, Bauhaus, Pavement, Massive Attack, The Strokes, Tyler, the Creator, Massive Attack, Nejo, Lana Del Rey, Young Thug, the National, Kacey Musgraves, Iggy Pop, PNL, Beck, the National, Bill Callahan, Chromatics, Dinosaur Jr., King Krule, Yo La Tengo, Weyes Blood, Earl Sweatshirt, 100 gecs, Mica Levi ve Tyler The Creator gibi birçok önemli ismin önceden planlandığı biçimde sahnedeki yerini alacağı duyuruldu.
Celeste Ng’nin 2017 yılında yayımlandığında uzunca bir süre listelerin ilk sırasından inmeyen romanı Little Fires Everwhere, Hulu tarafından mini bir dizi hâline getirildi.
18 Mart’ta yayımlanmaya başlayan ve sekiz bölümden oluşan dizinin başrollerinde Reese Witherspoon ve Kerry Washington yer alıyor. Her ailenin bir sırrı olduğunu hatırlatan dizi ilk bölümünde bir yangın sahnesiyle açılıyor ve sonrasında gözleri her şeyin başladığı yere çeviriyor. 1990’ların sonlarında geçen dizide sınıfçılık ve ırkçılığın altını çiziliyor.
Ayrıca kitap, dilimizde de Ufak Yangınlar ismiyle Yabancı Yayınları’ndan çıkmıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=JWGkX8ClhBI
Oslo merkezli görsel sanatçı Malin Bülow, performans sanatıyla yerleştirmeyi iç içe geçirerek ortaya yeni ve disiplinlerarası çalışma çıkarıyor. Sanatçı, likrayla kuşatılmış dansçılar vasıtasıyla uzay boşluğunda kendine özgü bir gerilim ve hareket ivmesi yaratıyor.
Bülow’un özellikle Firkanta elastisitet – Skulptur i spenn,
Elastic Bonding ve Elastic Still Lives gibi çalışmaları insan bedeninin kendine has bir kareografiyle hareket etmesine müsaade ediyor ve likra ile kaplanmış bedenleri birbirleri ve çeşitli mimari yapılarla buluşturuyor.
Bülow, bu tür çalışmalarıyla “insan vücudunun en doğal sınırı olan deri”yi araştırmayı amaçlıyor. “Cilt kişilerarası bir sınır, iç taraf için bir engel. Ben çalışmalarımla kararlı bir sertlik ve esneklik duygusu yaratmaya çalışıyorum” diyen sanatçı, Firkanta elastisitet – Skulptur i spenn isimli çalışmasında sergi alanının iki girişini de likra ile kaplayarak tüm kapıları kapıyor ve seyircileri performansı sırasında bulundukları alana kapatıyor. Ardından boşlukta dolaşan nesneler birbirlerine temas etmeye başlıyor ve aralarında gerilim merkezli bir etkileşimin önü açılıyor. Elastik bir heykel ve yaratıcı bir natürmort çalışması gibi bir araya gelen tüm bu unsurlar, derinin ve etkileşiminin sınırlarını arıyor.
2014 yılında Birdman ve 2015 yılında The Revenant filmleriyle Oscar’da En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan Alejandro González Iñárritu, yeni filmi için çalışmalarına devam ediyor. Son olarak 2017 yılında Flesh and Sand isimli bir VR filmi çeken yönetmen, beş yıllık aranın ardından yeni uzun metraj filmiyle sinemaya iddialı bir şekilde dönmeye hazırlanıyor.
El Universal’dan yapılan açıklamaya göre Alejandro González Iñárritu, yeni uzun metrajlı filmi için Meksika’nın başkenti Mexico City’de çalışmalara başladı. Şehirde planlama, kostüm ve birtakım kamera testleri gerçekleştiren Iñárritu’nun bu süreçte görüntü yönetmeni Bradford Young ile birlikte çalıştığı da görüldü. Filmin ismi veya içeriği hakkında resmi bir açıklama olmamakla beraber yönetmenin Chapultepec Castle yakınlarında 90’lı yıllar Meksika kostümlü çalışanlarla çeşitli çekimler gerçekleştirdiği haberleri medyaya yansıdı. Iñárritu’nun yeni filminde Meksika tarihine ışık tutacak bir dönem filmi çekebileceği de söylentiler arasında bulunuyor.
14 Mart 2020’de açılan ve yeni tip corona virüs (COVID-19) salgını nedeniyle zor günler geçiren Sydney Bienali, çalışmalarını durdurma kararı aldı. 101 sanatçı, koleksiyoner ve küratörü bir araya getiren, 700’den fazla sanat eserini ziyaretçilerle buluşturan bienal, çalışmalarına online devam ederek bu zorlu süreci geride bırakmayı amaçlıyor.
Uzak Doğu’ya yakınlığı nedeniyle corona virüs tehdidini yakından hisseden Avustralya kıtası, salgından korunmak için sıkı tedbirler almaya devam ediyor. Ülkenin önemli sanat organizasyonlarından olan Sydney Bienali, planlanan takvimin öncesinde kapanmasına rağmen sanatseverleri bir dizi online etkinlikle buluşturmayı sürdürüyor. Komite tarafından yapılan açıklamaya göre bienalin yoluna online devam edebilmesi için Google Arts & Culture ile ortak bir çalışma yürütülüyor. Bu sayede bienalin Avustralya kıtasını aşarak tüm dünyadan sanatseverlerle çok daha kolay ve ücretsiz bir şekilde buluşması hedefleniyor. Küratör turları, podcastler, interaktif etkinlikler ve sanatçı konuşmaları gibi birçok online çalışmaya ev sahipliği yapması planlanan bienal, projenin ilerleyen yıllarda da devamlılığını sağlamayı hedefliyor. Sydney Bienali’nden yapılan açıklama son olarak şu sözlerle bitiyor: “Küresel çaptaki krizlerle yüzleşmeye devam edeceğiz. Sydney’deki kapılarımızı kapatıyoruz ancak online olarak dünyanın her yerinden insanların karşısına çıkmaya hazırlanıyoruz. Bienal sanatçılara değer vermeyi sürdürecek ve içinde bulunduğumuz zor günlere rağmen sosyal, politik ve çevre sorunlarını ön plana çıkarmaya devam edecek.”
Meksikalı yazar Valeria Luiselli, üçüncü romanı Kayıp Çocuk Arşivi ile bu yılki Rathbones Folio Ödülü’nün sahibi oldu.
Luiselli’ye 30.000 sterlin değerindeki ödülü Londra’daki British Library’de verilmesi planlanırken koronovirüs salgını sebebiyle Twitter’da yayımlanan dijital törende takdim edildi.
Luiselli, Kayıp Çocuk Arşivi ile Meksika sınırında yaşanan dehşetli olaylara eğilmesi bir yana, oyunbaz ve derinlikli yapısıyla çarpıcı, unutulmaz bir yol romanı sunuyor okuruna. Kitap dilimizde geçtiğimiz yılın eylül ayında Siren Yayınları tarafından yayımlanmıştı.
Phuong Nguyen veya bilinen adıyla Jacquell, Vietnam’ın Saigon isimli şehrinde doğdu ve gençlik dönemini burada geçirdi. Sanatçı uzun yıllar yurt dışında çeşitli ülkelerde yaşadıktan sonra İtalya’nın Bolonya kentine yerleşme kararı aldı ve üretimlerine burada devam etti.
Jacquell, eserlerinde kullandığı siyah sulu boyayla dikkatleri üzerine çekiyor. Ana tema olarak bir araya getirdiği yaşam ve yalnızlık, yükseliş ve yıkım, ölüm ve sonsuzluk gibi kavramları kullanış biçimi oldukça yankı uyandırıyor. Eserlerinde toprağı tüm unsurları birbirine bağlayan bir merkez olarak kullanarak ona ne derece önem atfettiğini gösteriyor. Karanlık ama şiirsel yanı güçlü üretimler gerçekleştiren sanatçı, insan ile doğa arasındaki uyumu eserlerine farklı mesajlar içeren kombinasyonlarla birlikte taşıyor ve sanatseverlere farklı yapısıyla orijinal sanat eserleri vaat ediyor.