
Bonner Kunstverein son sergisinde Banu Cennetoğlu'nu ağılıyor. Galerinin yeni program direktörü Michelle Cotton tarafından başlatılan programda Cennetoğlu'nun Almanya'daki ilk kişisel sergisi olacak ve sanatçının dört yıldır gerçekleştirdiği çalışmaları sergilenecek.
Fotoğraf, yerleştirme ve basılı malzemeyi kullanan işler üreten Cennetoğlu, sosyopolitik açıdan ortaya çıkan belirsizlik, bu belirsizliğin görsel kayıt edilebilirliliği ve fotoğrafın belgeleme sorunu üzerine çalışıyor.
14 Kasım'da açılacak sergi 17 Ocak tarihine dek ziyaret ediebilecek.
İngiliz müzisyen Sting ve eşi Trudie Styler'ın sanat koleksiyonu satışa çıkıyor. Çiftin koleksiyonunda yer alan 200'den fazla eser müzayedede satışa sunulacak. İçlerinde Matisse, Picasso ve Klimt’den parçalar da bulunan koleksiyon 24 ŞubattaChristie’s’de sergilenecek.
Çiftin 20 senedir topladığı eserlerin satışa çıkacak olması akıllara geçtiğimiz Ağustos’ta Londra’da St. James Park yakınlarındaki 4 katlı evini satarak Battersea enerji istasyonu yakınlarındaki Thames Nehri'ni yukarıdan gören bir ev satın almalarını getirdi. Christie’s yetkilisi Andy Waters ikilinin hayatlarında yeni bir sayfa açtıklarını belirtiyor.
Space Debris, 2015/16 “Wrong Embassy Network” ünün Türkiye ayağı olarak 1 Kasım’da erişime açılacak dünya çapında gerçekleşecek internet bienalinin İstanbul’daki sergi bölümünü 30 Ekim günü açıyor.
Yeni medya sanatlarının mekan-izleyici ilişkisi üzerinden sorgulanarak sunulduğu sergide, dijital işlerin yanında interaktif yerleştirmeler de bulunacak. Seyhan Musaoğlu tarafından Space Debris’de organize edilen sergide bulunan sanatçılar: Autumn Ahn, Zeynep Birced, Sırma Doruk, Christopher Guess, Patrick Miller, Damla Özdemir, Tolga Özuygur ve Giselle Zatonyl.
Serginin parçası olarak Tolga Özyugur tarafından tasarlanan sanal gerçeklik, mekan içinde izleyiciler tarafından özel sanal gerçeklik gözlükleriyle deneyimlenebilecek. Christopher Guess’in programladığı “Interconnectivity” projesi infrared sensörleriyle seyirciye sanal objeleri dokunmadan kontrol edebilme ve işitsel deneyimini seçme özgürlüğünü sağlayacak. Sırma Doruk’un interaktif heykeli mekânın ve seyircinin görüntü ve sesini bir belleğin işleyişi gibi manipüle ederken, Damla Özdemir’in heykeli mekânı farklı bir bakış açısıyla yorumlayan kaleydoskopik bir yapı yaratacak. New York’lu sanatçı Patrick Miller “Signal” adlı ses enstalasyonuyla katılırken, yine New York’lu Autumn Ahn da sanal benliklerimiz üzerinden geliştirdiği işi “Narcissus ve Echo” adlı videosunu ve açılış akşamı ve New York’tan canlı bağlantıyla performansını sergileyecek.
Bienalin internet üzerinden sergilenecek edisyonu Wrong dijital bienalinin diğer elçilikleri ile beraber 1 Kasım günü açılacak: https://thespaceofallfunctions.com online sergi 31 Ocak 2016’ya kadar açık olup, her hafta sanatçılar tarafından yeni işlerle güncellenecek. The Wrong(again) New Digital Art Biennale daha fazla bilgi için: https://thewrong.org
Başarılı oyuncu Brad Pitti’in oyunculuk dışındaki meziyeti fotoğrafçılık ile de ilgilendiğinden haberdar mıydınız? Hollywood'un en çok izlenen ailelerinden olan Brad Pitt ve Angelina Jolie’nin özel hayatına bir adım daha yaklaşmamıza fırsat yaratan Pitt’in fotoğrafları iddiasız ve doğal karelerden oluşuyor.
Daha çok Angelina Jolie -doğal olarak- karelerine rastladığımız fotoğraflar oyuncunun ev ortamı, çocuklarla geçirdiği vakit ve günlük halini gözler önüne seriyor. Jolie W Magazine’e verdiği röportajda Brad Pitt’in fotoğraflarını çok sevdiğini ve fotoğrafçılığın kolay bir hobi olmadığını söylüyor. Başarılı oyuncunun kamera karşısında uzun saatler geçirdiğini ve kendi üretimlerine karşı eleştirel bir dille yaklaştığını anlatıyor. Kimbilir belki yakın zamanda Brad Pitt’in bir fotoğraf sergisiyle karşılaşırız.
Şikago merkezli fotoğrafçı Freddy Fabris resim geçmişine sahip bir sanatçı. “The Renaissance Series” isimli bir fotoğraf projesine imza atan Fabris bu seride rönesans dönemine ait ünlü tabloları yeniden yorumluyor. Kült tabloları otomobil tamircileri ile yeniden canlandıran Fabris, bu karelerde de otomobil tamir objelerine yer veriyor.
Rembrandt- "Anatomi Dersi", Leonardo da Vinci-"Son Akşam Yemeği", Michelangelo’nun "Adem’in Yaratılışı" gibi ünlü eserleri yeniden tasarlayan sanatçı bu espirili yorumlamasıyla büyük ilgi topladı. Kendisini linkten takip edebilirsiniz. http://www.fabrisphoto.com/
Bolzano kentindeki Museion'da yer alan enstalasyon sergilenirken temizlikçiler tarafından çöp zannedilerek atıldı. Boş şampanya şişeleri, bir disko topu ve konfetilerden oluşan yerleştirme bir önceki geceki partiden kalma çöpleri andırdığı için sonu çöp kutusu oldu. Müze yetkillilerin yaptıkları duyuru ile açıklanan durum büyük tepki çekti.
Şu anda yerleştirmenin yerinde "Mümkün olan en kısa sürede eser yeniden düzenlenecektir" yazısı yazıyor. Goldschmied & Chiari adlı iki sanatçıya ait ve bir parti sonrasını yansıtan "Bu akşam dans etmeye nereye gidiyoruz?" adlı eserin yerinde yeller esiyor. Durumun tek iyi yanı ise 1980 döneminin İtalya'sında öne çıkan tüketim ve hazcılık akımlarını eleştiren eser ve sanatçılar bu talihsiz olay sayesinde geniş bir kitle tarafından tanınır oldular.
Gustav Klimt'in 1899-1910 yılları arasındaki "Golden Phase" dönemi kuşkusuz ki yıllardır birçok farklı disipline ilham vermiştir. Son olarak sanatçının bu yıllar arasında ürettiği ikonik tablolar Vienna’s Life Ball için yeniden tasarlandı. Inge Prader'in usta sanatçının eserlerinden iham alan fotoğrafları, unutulmaz resimlerin canlı modellerle yeniden kurgulamasıyla ortaya çıktı.
Style Bible ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte HIV ve AIDS hastalıkları için fon sağlamanması amaçlanıyor. Kupalar, oyun kartları ve hatta kedi köpek mama kaselerinde dahi karşılaşabildiğimiz Klimtin bu unutulmaz tabloları güzellik, çöküş, karanlık ve güç temalarını işliyor. Inge Prader'in diğer işleri şuradan incelenebilir. http://www.prader.at/index2.php
Modern sanatı ulaşılabilir kılmayı amaçlayan Affordable Art Fair, Amerika’dan Singapur’a, Avusturalya’dan çeşitli Avrupa ülkelerine kadar birçok yerde gerçekleştiriliyor. Genç ve dinamik olarak nitelendirebileceğimiz fuar 22-25 Ekim tarihleri arasında Londra Battersea’da sanatseverlere kapılarını açıyor. 110 galeri ve 1100 sanatçıyı ağırlamaya hazırlanan fuar, klasik fuar anlayışından uzak tarzıyla dikkat çekiyor.
Fuarlardaki eserlerin izleyiciler için de satın alınabilir fiyatlarda olması gerektiği fikrini benimseyen Affordable Art Fair’da, isminden de anlaşılabileceği gibi eser fiyatları satın alınabilir rakamlarda.
Will Ramsay tarafından kurulan ve 1999 yılında ilk kez sanatseverlerle buluşan fuar hakkındaki detaylı bilgiye linkten ulaşabilirsiniz. http://affordableartfair.com/battersea/
Not: Görseller Affordable Art Fair’in websitesinden alınmıştır.
Paris’te yer alan Musée d’Art Moderne, Andy Warhol’un 200’den fazla eserini "Warhol Unlimited" isimli sergide bir araya getiriyor. Serginin en dikkat çekici yapıtlarından biri kuşkusuz ki toplamları 130 metreyi geçen 102 serigrafiden oluşan Shadows isimli çalışma. "Warhol Unlimited"de yer alan diğer dikkat çekici eserler arasında: Electric Chairs, Jackies , Flowers, Maos, Brillo Boxes, Screen Tests, Cows wallpaper, Silver Clouds yer alıyor.
Geçtiğimiz günlerde Londra’daki Sotheby’s’de Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir Lenin’i resmettiği tablo 4,7 milyon dolara satılan sanatçının Musée d’Art Moderne’deki kapsamlı sergisi sanatseverlerin büyük ilgisiyle karşılaştı. 2 Ekim tarihinde açılan sergi 7 Şubat’a kadar devam edecek.
Görsel künyesi: Andy Warhol (1928-1987), Self-Portrait, 1966, peinture acrylique et encre sérigraphique sur 9 toiles de 57,2 x 57,2 cm, dimension totale : 171,7 x 171,7 cm , New York, Museum of Modern Art (MoMA), Gift of Philip Johnson. Acc. n.: 513.1998.a-i. © 2015. Digital image, The Museum of Modern Art, New York/Scala, Florence © The Andy Warhol Foundation for the Visual Arts, Inc. / ADAGP, Paris 2015
Ai Weiwei şu sıralar anılarını kaleme aldığı bir kitap üzerinde çalışıyor. Son olarak Anish Kapoor ile mülteciler için bir yürüyüş düzenleyen sanatçı ifade özgürlüğü ve insan haklarını odak noktasına aldığı çalışmalarıyla biliniyor.
Yayınlanacağına dair ilk sinyalleri Crown Yayıncılık tarafından duyurulan kitap sanatçının anıları dışında babası, ünlü şair Ai Qing’in de Çin’deki bireysel özgürlük mücadelesini konu alıyor. İngiltere, Kanada, Almanya, Hollanda, İtalya, Fransa, Brezilya, İspanya, Danimarka, İsviçre ve Norveç’te yayınlanması planlanan kitap 2017 ilkbaharında okuyucularıyla buluşacak.
Royal Academy of Arts’daki sergisi 13 Aralık’a dek devam edecek olan Ai Weiwei’nin yeni kitabı için şimdiden sabırsızlanmaya başladık.