Sulu boya tekniğiyle çalışan Dima Rebus, Moskova merkezli bir sanatçı. İllüstrasyonlarında sulu boyanın özgürleştirici etkisinden faydalanan Rebus, aynı zamanda sürrealizmden besleniyor. Widewalls’ın en iyi 10 sulu boya resim yapan çağdaş sanatçıyı derlediği listede de yer alan illüstratör, gerçekçi şehir görüntülerini fantastik diliyle yeniden yorumluyor.

Çalışmalarındaki gerçekçi ayrıntılarla birleşen ironik sahneler sanatçının tarzının en belirgin örneklerinden. İnsan ruh hallerini ve günlük olayları betimleyen Rebus bazı illüstrasyonlarına konuşma cümleleri de ekleyerek hayatın içinden kareleri seslendiriyor.

Paul Kaptein deformasyona uğramış insan heykelleri tasarlıyor. Sanatçı büyük ahşap parçalarını oyarak çalıştığı heykellerine, eğri ve bozulmuş boyutlar katıyor.

Rahatsız edici ve normal olmayan detaylarıyla dikkat çeken heykeller, titiz bir işçilikle oluşturuluyor. Sanatçı bu heykeller üzerinde çalışırken tabakalı ahşap kullanıyor. Alışılmış insan portrelerini sürreal bir tarzda sunan Kaptein, bu çalışmalarının hepsinin birer mesaj taşıdığını söylüyor.

Avustralyalı sanatçı Rone'u binalara çizdiği inanılmaz gerçekçi kadın portrelerinden tanıyoruz. Çalışmalarında genellike kadınlara yer veren Rone, çizimleri için eski ve büyük binaları tercih ediyor. Kusursuz kadın portreleri ile bu bakımsız binalarda ironik görüntüler oluşturuyor.

Dünyanın birçok yerinde çizimlerini görebileceğiniz sanatçı, genellikle kullanılan binaları boyamayı yeğliyor. Şehrin kaosunda kaybolan resimer, sokaklara yaşayan birer imza atıyor.

Dünyadaki en önemli sanat müzelerinden biri olan MoMA arşivini dijital ortamda erişime açtı. Batı modern sanatının en köklü koleksiyonlarından birine sahip olan müzenin bu haberi birçok sanatseveri heyecanlandıracak gibi duruyor.

Müze 65.000 eseri eseri kapsayan arşiviyle eserlerin yüksek çözünürlüklü versiyonlarını inceleme imkanı sunuyor. İçinde saatler geçirme ihtimalinizin oldukça yüksek olduğu kolesiyona linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.moma.org/collection/ ​

İlk görsel: 

Frida Kahlo

My Grandparents, My Parents, and I (Family Tree)

1936

1987 İstanbul doğumlu Irmak Dönmez, eğitimini Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü'nde tamamladı. Dönmez'in çalışmalarında sürrealizm etkisi ağır basıyor, tez konusunu Freud’un "Düş Kuramları ve Sürrealistler" başlığı olarak seçmesinden de anlaşılacak ki kendisi bilinçaltı ve rüyalarla yakından ilgili.

Çalışmalarını kaçış ve keşfetme arzusundan ilham alarak yaptığını söyleyen Dönmez, şimdiye kadar birçok karma ve solo sergiye katıldı. Foto manipülasyon tekniğiyle çalışan sanatçı eserlerinde sık sık kendi portresine de yer veriyor. Her eserinde bir başka hikaye anlatan Dönmez’in, gerek çizimlerinde gerekse fotoğraf ve manipülelerinde gerçeküstü bir hava hakim.

İspanyol fotoğrafçı Antonio E. Ojeda siyah beyaz fotoğraflarıyla çarpıcı kareler ortaya çıkartıyor. Şehrin doğal halini fotoğraflayan Ojeda, hergün geçtiğimiz sokaklara, hergün gördüğümüz evlere farklı bir bakış açısından bakmamızı sağlıyor.

Yaşamını ve çalışmalarını Sevilla'da sürdüren sanatçı, kentin rutin koşturmacasını bilmediğimiz bir bakış açısıyla yakalıyor. Işık, gölge, keskin kontrast onun çalışmalarında sıkça kullandığı öğeler arasında yer alıyor.

Işık ve renk yansımalarını çizimlerinde sıklıkla kullanan Gustavo Silva Nuñez, hiperrealist tarzıyla tanınıyor. Öyle ki sanatçı resimlerini tamamladıktan sonra içinde kendinin de olduğu fotoğraflar da çekerek bu resimlerin fotoğraf olmadığını kanıtlamak istiyor. Instagram'da hatrı sayılır miktarda takipçisi olan Nuñez, suyun büyüleyici etkisini resimlerine birebir taşıyor.

Su dalgalanmaları, ışıltıları ve kabarcıkları Nuñez'in çizimlerinde sıklıkla kullandığı görsel efektler arasında yer alıyor. Gerçekçi çizimleriyle adından sıkça söz ettiren sanatçı, çalışmalarında illüzyon etkisi yaratan öğelere yer vermekten hoşlandığını söylüyor.

1988 Slovakya doğumlu Maria Svarbova, Restorasyon ve Arkeoloji bölümlerini bitirdikten sonra 2010 yılında fotoğrafla ilgilenmeye başaldı. Çalışmaları sürrealizm ve art nouveau etkileri barındıran Svarbova, rüyalardan ilham aldığını söylüyor. Saf ve minimalist tarzıyla dikkat çeken sanatçının çalışmaları birçok dergi ve yayında yer aldı.

Sanatçının fotoğraflarına ilk baktığınızda onların birer resim olduğunu düşünme ihtimaliniz çok yüksek. Zira sanatçı fotoğrafları üzerindeki dijital manipülasyonlarıyla canlı, pastel renkler, yumuşak çizgiler katarak bu fotoğrafların birer çizim olduğu hissiyatına kapılmamıza neden oluyor.

Vittorio Ciccarelli, 1980 İtalya doğumlu bir sanatçı. Şu anda yaşamını ve çalışmalarını Aversa'da sürdüren Ciccarelli, küçüklüğünü sanat kitapları arasında geçirdiğini söylüyor. Çalışmalarında gündelik nesneleri kullanmayı seven sanatçı, eserlerini kimi zaman kesilmiş buruşturulmuş bir biçimde kimi zamansa materyallerin arkasında sunuyor.

Kolaj çalışmalarıyla tanınan Ciccarelli, kayıp ve de unutulmuş güzel şeyleri yeniden ortaya çıkartmayı sevdiğini söylüyor. Sanatçının günlük objelere farklı anlamlar yükleyen işleri ironik bir üsluba sahip.

16- 19 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’nın en önemli çağdaş sanat fuarlarından biri olan Art Dubai yine birçok sanatseveri ağırlıyor.  Fuar bu yıl Contemporary, Modern ve Marker ana başlıkları altında üç ana program etrafında şekilleniyor. 

Art Dubai'de sergilerin paralelinde birçok eğitici workshop, film ve radyo ile ilgili seminerler de gerçekleşecek. Fuarda bu yıl Türkiye’den Krampf Gallery, Rampa, Sanatorium, x-ist ve Galeri Zilberman yer alacak.