Amerikan rüyasına erişenlerin trajedisini, konuyla örtüşen çarpıcı bir üslupla ele alan Son Patron, büyük bir romancı olan F. Scott Fitzgerald’ın ardında bıraktığı son hazine.

Can Yayınları etiketiyle okura kazandırılan eser, 1930’larda altın çağını yaşayan Hollywood’da geçiyor. “Filmleri tiyatronun çapının ve gücünün çok ötesine” taşıyan dâhi yapımcı Monroe Stahr’ın ümitsiz aşk hikâyesini konu alan kitap, sinema dünyasının şaşaasının ardındaki gerçeklere, güç oyunlarına ve hayal kırıklıklarına ışık tutuyor. Yazar, romanın başkahramanı Stahr karakterinde, tüm yaraları ve burukluğuyla yeni bir Gatsby yaratıyor.

Son Patron, 1976 yılında Elia Kazan’ın yönetmenliğinde sinemaya  uyarlanmıştı. Filmin başrolünde ise Robert De Niro rol almıştı. Roman aynı zamanda bu yıl televizyon dizisi de olacak.

Dünyadaki en çılgın etkinliklerden biri olarak gösterilen Burning Man Festivali dün başladı. Her sene Nevada’da Black Rock Desert’ta gerçekleştirilen festival bu sene de dünyanın pek çok kentinden pek çok katılımcıyı bir araya getiriyor. Amacı her bireyin sahip olduğu yaratıcı güçleri ortaya çıkarmak olan festivalin yaratıcıları bu sayede dünyada spritüal anlamda değişiklik yapabileceklerine inanıyorlar.

Bir tür dışavurum platformu olan Burning Man kapsamında katılımcılar festival için hazırladıkları işlerini sergileyecek. 5 Eylül’de son bulacak festivalin son iki gününde ise artık klasikleşmiş iki etkinlik gerçekleştirilecek. Etkinlik alanının ortasında inşa edilen Tahta Adam’ın yakılması ve katılımcıların kaybettiği eşyaların konulduğu tapınağın yakılması. Paranın geçmediği festivalde paylaşmak ve eğlenmek sınırsız.

Studio Pei Zhu, Çin’deki bir müze için tasarladığı ve bölgenin çömlekçilik geleneğini yaşatma amacı taşıyan taslaklar yayımladı. Porselen başkenti olarak anılan Jingdezhen kenti, çömlekçilik faaliyetleriyle Çin’in en önemli kentleri arasında.

Ming ve Qing Hanedanları’ndan bu yana yüzyıllar boyunca çömlek üretimi için kullanılan “kiln”in soyut tasarımlarını içeren planlar, mekanizmanın el yapımı görünmesini ve etrafındaki çevreyi hareketlendirmesini amaçlıyor.

Yapının bir kısmını yeraltında olacak şekilde tasarlayan Studio Pei Zhu, ziyaretçilerin kilnler, yıkıntılar, Jingdezhen gelenek ve kültürüne ait parçalar arasında gezinebilmesine uygun bir yapı planlıyor. 2017’de inşasının bitmesi planlanan eser aynı zamanda İpek Yolu anısına ahşaptan gemi heykelleri de barındırıyor. 

Los Angeleslı fotoğrafçı ve yönetmen Tyler Shields, ünlüleri fotoğrafladığı iddialı kareleriyle Hollywood’un favori fotoğrafçısı olarak tanınıyor.  Lindsay Lohan, Mischa Barton, Demi Lovato, Emma Roberts gibi ünlülerle çalışan sanatçı, 21. yüzyılda yaşıyor olmanın nasıl göründüğünü aktarmayı amaçlıyor.

1982 doğumlu sanatçı fotoğraflarını, seyretme ve güç gibi kavramlar üzerine kurgularken yerleşmiş geleneklere meydan okuyor. Aynı zamanda sinemayla da iç içe olan Shields, karelerinde sinematografik yöntemlerden yararlanırken hiperreal akımdan etkileniyor.

Amerikalı rap şarkıcısı Mick Jenkins Kanadalı müzik grubu BadBadNotGood ile Drowning parçasına yaptığı düet ile hayli ses getirmişti. Jenkins geçtiğimiz yıl yayınladığı Wave(s) isimli albümünde yer alan parçaya klip çekti.

Yönetmenliğini Nathan R Smith’in üstlendiği klip de en az şarkı kadar ses getireceğe benziyor. Nathan R Smith yeni nesil rap şarkıcı ve gruplarına çektiği kliplere biliniyor.

https://www.youtube.com/watch?v=PsIiwHHiT3o

Avustralyalı sanatçı Todd Robinson, fizik kurallarını hiçe sayan heykeller yaratıyor. “Experiments in Natural Philosophy” adını verdiği sergisinde cam yününden yaptığı sönen balon ve dik duran ipten heykelleriyle dikkat çeken sanatçı, bilim tarihine ve doğa felsefesine atıfta bulunuyor.

Daha önce moda tasarımıyla uğraşan Robinson’ın yerçekimine karşı koyan heykelleri, Avustralya ve Amerika’da önemli sanat galerilerinde sergilendi. 1971 doğumlu sanatçı, yarattığı tembel görünümlü ve renkli heykelleriyle izleyicileri doğanın gücünün farkında olmaya itiyor.

Galasını Toronto Film Festivali’nde yapmaya hazırlanan A United Kingdom filminin ilk fragmanı yayımlandı. Yönetmen koltuğunda Amma Asante’nin oturduğu film, 1948 senesinde İngiliz bir kadınla Botswanalı bir kral arasında geçen aşkı konu alıyor.

Gerçek bir hikayeye dayanan filmde aşkları ülkeler tarafından onaylanmayan bir kadın ve adamın mücadelesine tanıklık edeceğiz. Senaryosunu Guy Hibbert’in üstlendiği filmin başrollerini David Oyelowo ve Rosamund Pike paylaşıyor. Film 17 Şubat tarihinde vizyona girecek.

https://www.youtube.com/watch?v=url66-67O90

1962 doğumlu sanatçı Timo Heino, materyale kazandırdığı yeni form ve anlamla tanınan bir heykeltıraş. Uzay, zaman ve sembolizm içinde maddesellik arayışında olan heykelleri ve enstalasyonları genellikle bulunduğu tüm mekânı doldurup izleyiciyi bilinçdışı bir yolculuğa çıkarıyor.

Helsinki Sanat Müzesi’ndeki retrospektifiyle aynı süreçte yayımlanan monografisiyle dikkat çeken Finlandiyalı sanatçı, materyal ve objeleri şaşırtıcı şekilde bir araya getiriyor ve heykellerine karakter kazandırıyor. 

Bundan tam 25 yıl önce R.E.M.’in Out of Time albümünün yayımlanmasıyla alternatif rock dünyasının rotası da yön değiştirmişti. Albüm bugün hâlâ etkisini muhafaza eden Losing My Religion, Shining Happy Peopkle, Radio Song gibi şarkılardan oluşuyordu. Aynı zamanda gruba üç Grammy ödülü de kazandıran albüm 25. yılını bir sürprizle kutluyor.

Grup Out Of Time – 25th Anniversary Reissue seti ile hayranlarının koleksiyonuna eşsiz bir parça sunmaya hazırlanıyor. İki CD’den oluşan sette albümün orjinal kayıtlarının yanı sıra albümde yer alan tüm şarkıların demo kayıtları da yer alacak. 3 LP’den oluşan plak versiyonunda da yine albüm kayıtları ve demolarının bulunacağı set, ayrıca 1991 senesinde Mountain Stage’te verdikleri konserin kaydını da içeriyor. Yayımlanmamış kayıtlardan, müzisyenlere ait notlara, albüme dair detayların ve çeşitli kliplerin de yer alacağı setin ne zaman satışa sunulacağı ise henüz açıklanmadı. 

2014 yapımı Whiplash filmiyle müzik dünyasının acımasız tarafını yüzümüze vuran Damien Chazelle’in son müzikal filmi La La Land’in yeni trailer’ı yayımlandı. Emma Stone ve Ryan Gosling’i seneler sonra tekrar bir araya getiren film bu kez bir aşk hikayesi anlatıyor. Filmin yeni trailer’ında Stone melankolik ses tonuyla Audition şarkısını söylüyor. Şarkı film için hazırlanan altı orjinal parçadan biri.

Los Angeles’ta geçen La La Land kariyerinde yükselmek isteyen Mia ismindeki bir aktrisle, kendini geçindirmeye yetecek kadar paradan fazlasında gözü olmayan Sebastian ismindeki bir piyanistin ilişkisini anlatıyor. Dünya prömiyerini bu seneki Venedik Film Festivali’nde yapan filmin şüphesiz en büyük sürprizi ise Whiplash’ta canlandırdığı sert öğretmen karakteriyle hafızalara kazınan J. K. Simmon. 

https://www.youtube.com/watch?v=DBUXcNTjviI