
1984 doğumlu fotoğraf sanatçısı Benoit Paillé, çalışmalarını Montreal’de sürdürüyor. Hem doğal hem de sosyal çevreden etkilenen sanatçı, insanlara dayatılan sınırları sorguladığı fotoğraflarıyla dikkat çekiyor.
Aslında biyoloji eğitimi alan sanatçı; Japonya, Rusya, Amerika ve İspanya gibi birçok ülkede kendi ülkesinde olduğu kadar popüler. Işığı bir heykel gibi kullanan Paillé, günlük hayatta unuttuğumuz ve umursamadığımız objelere odaklanıyor.
Televizyon dünyasının prestijli ödüllerinden Emmy bu sene 18 Eylül akşamı gerçekleştirilecek bir törenle sahiplerini bulacak. Televizyonun Oscar’ı olarak bilinen töreni ünlü talk şov sunucusu Jimmy Kimmel sunacak. Los Angeles Microsoft Tiyatrosu’nda düzenlenecek törende 24 dizinin toplam 102 adaylığı bulunuyor.
Game of Thrones bu yıl 23 dalda aday gösterilerek törenin en iddialı yapımı olmuş durumda. 2015 senesinde 12 dalda ödül kazanan diziyi 13 adaylıkla House of Cards takip ediyor.
Aslında bir opera sanatçısı olan İsviçreli Clarina Bezzola, lisans eğitimini New York Parsons Tasarım Okulu’nda tamamlıyor. Heykel, performans ve resim sanatında eserler veren sanatçı, tekniğini vermek istediği mesaja göre şekillendiriyor.
Performanslarında duyguları ve anlık ifadeleri anlatmakta usta olan sanatçı, kendini keşfetme serüvenini izleyiciye zengin bir görsellikle aktarıyor. İstanbul da dahil olmak üzere uluslar arası alanda pek çok sergi açan Bezzola, eserlerinde kimlik ve toplum arasındaki psikolojik sınırları sorguluyor.
Bağımsız bir fotoğrafçı olan İtalyan sanatçı Benedetta Falugi, tutkuyla bağlı olduğu fotoğrafçılığa çeşitli atölye ve workshoplara katılarak başlamış. Önceleri satışa sunulacak mobilyaların fotoğraflarını çekerek çalışan sanatçı, fotoğraflarında sıcak renkler kullanarak büyüleyici bir atmosfer yaratıyor.
Çalışmalarını İtalya’nın Toskana bölgesinde sürdüren Falugi, fotoğraflarını analog teknikle çekiyor. Çeşitli online ve basılı dergilerde yayımlanan ve dünya çapında birçok şehirde sergilenen fotoğraflarıyla kişisel bir proje başlatan Falugi, nesnelerin özünü yakalamayı ve izleyiciye kalbinden ulaşmayı amaçlıyor.
Independent gazetesi gezginler arasında yaptığı bir anket sonucunda dünyanın en az sevilen ve en az arkadaş canlısı olduğu düşünülen kentlerinin listesini yayımladı. Yapılan ankete göre Amerika Birleşik Devletleri'nin New Jersey eyaletinde yer alan Newark iş dünyasında önemli yere sahip ve bu yüzden trafiği hayli yüksek bir kent olduğundan dünyanın en az sevilen kenti listesinde birinci sıraya yerleşti.
Yapılan yorumlarda hayli mutsuz gözüktüğüne kanaat getirilen Newark'ı pis ve güvensiz olduğu gerekçeleriyle Meksika kenti Tijuana takip ediyor. Listenin üçüncü sırasındaysa korkutucu olduğu düşünülen Kaliforniya kenti Oakland geliyor.
Kitap, reklam ve moda illüstrasyonlarının yanı sıra yağlı boya tablolar da yapan Alexander Grahovsky, aynı zamanda sanat yönetmenliği ve mobil oyun tasarımı da yapıyor. Çalışmalarını Madrid’te sürdüren İspanyol sanatçı, eserlerinde kullandığı canlı renklerle dikkat çekiyor.
Çizimlerinde pop-art, erotika ve sürrealizmin etkilerini gördüğümüz Grahovsky, kadın figürünü resimlerinin odak noktasına koyuyor. Dijital illüstrasyonlarında pin-up ve mizajın etkilerini gördüğümüz sanatçı, renkleri kullanarak açık olanı gizleyip görünmeyene odaklanıyor.
Avatar filmlerinin yönetmeni James Cameron’dan sonunda itiraf geldi. Avatar “fazla yazma”nın sonucu oldu. Serinin bu kadar uzamasını kendisi de beklemediğini söyleyen Cameron yine de bu durumdan şikayetçi değil.
Normal şartlar altında üç bölüm olarak tasarladıkları Avatar’ın beş bölüme dek uzamasının hem kendisinin hem de yazar ekibinin yazma hevesine kendini kaptırmasından kaynaklandığını söyleyen Cameron yine de bu durumun onları çokça memnun ettiğini söyledi.
Mimari, tasarım ve sanatı birleştirdiği çalışmalarıyla dikkat çeken Rus sanatçı Agata Wierzbicka, Varşova’da mimarlık ve mobilya tasarımı okuduktan sonra Belçika’da mimarlık eğitimine devam etmiş. Amsterdam, Münih ve Varşova’da birçok tasarım ofisinde iş deneyimi olan sanatçı, Paris ve Dublin gibi şehirlerde de sanat workshopları düzenliyor.
Aynı zamanda Varşova’da çizim öğretmenliği yapan Wierzbicka, mekân tasarımı, enstalasyon, mobilya tasarımı, görsel kimlik ve illüstrasyon çalışmaları gibi küçük çaplı tasarımlarla ilgileniyor. Sokaktaki insanları ve gezginleri gözlemlemeyi seven sanatçı, hem dijital ortamda hem de akrilik, yağlı boya ya da karakalem kullandığı pastel renkli çalışmalarında gözlemlerine odaklanıyor.
1983 doğumlu olan Amerikalı görsel sanatçı, tasarımcı ve yazar Chad Wys, resimli kitaplara ve 19. ile 20. yüzyıl tablolarına hayranlık duyarak sanatçı olmaya karar vermiş. Müzelere ve özellikle empresyonist akıma olan ilgisi çocuk yaşta başlayan sanatçı, çalışmalarında sanat tarihinin alt yapısını sorguluyor.
2011 yılında Illinois Üniversitesi Görsel Kültür Bölümü’nde yüksek lisansını tamamlayan Wys, akademik çalışmalarında sanat tarihi, görsel teori ve felsefeyi harmanlıyor. Post-modern düşünceden etkilenen sanatçının eserlerinde dadaizm ve minimalizm gibi sanat akımlarının izleri de görülüyor.
2016 Unseen Fotoğraf Festivali 16 Eylül’de Amsterdam’da başlıyor. Bu yıl ikincisi düzenlenecek festival programında sorgulayan, heyecanlandıran ve ilham veren birçok sergi, atölye ve etkinlik yer alıyor.
Katılımcılar arasında Bruno Ceschel, Lucas Blalock, Clare Strand, Christo&Andrew, Anton Corbijn, Ola Lanko ve Zanele Muholi gibi isimlerin yer aldığı festival 25 Eylül’e kadar devam edecek.
Festivalin son günlerine yaklaşırken eş zamanlı başlayacak olan Unseen Fotoğraf Fuarı da birçok farklı eseri sanatseverlerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. 23- 25 Eylül tarihleri arasında iki gün boyunca devam edecek fuarda “Making Memeries” ve “Face to Face: African Portraiture” adlı iki sergi sanatseverlerle buluşacak.