GÜNDEM
  • 29-10-2024

    Bakırköy Sanat, İyilik İçin Sanat Derneği’nin hayata geçirdiği, Anadolu’nun farklı şehirlerindeki güzel sanatlar fakültelerinden seçilmiş öğrencileri sanat dünyasıyla buluşturmayı amaçlayan “Anadolu’dan İzlenimler” projesinin sergisini 31 Ocak 2025 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    İBB Kültür ve İBB Miras’ın katkılarıyla hazırlanan “Anadolu’dan İzlenimler” sergisi, Anadolu’nun farklı şehirlerindeki öğrencilerin eserlerini izleyicilerin beğenisine sunuyor. “Anadolu’dan İzlenimler” projesine katılan genç sanatçı adayları, bu programda edindikleri kazanımlar doğrultusunda eserler üretiyor ve ürettikleri eserlerle Anadolu’nun kültürel zenginliğini ve bu süreçteki deneyimlerini sanatına yansıtarak kendine özgü bir dil oluşturuyor.

    ​Öğrencilerin eserlerini sanatseverlerle buluşturmayı amaçlayan “Anadolu’dan İzlenimler” sergisi, 31 Ocak 2025’e kadar Bakırköy Sanat’ta ziyaret edebilirsiniz.

    0
    0
    1625
  • 29-10-2024

    Özge Baykan Calafato’nun erken Cumhuriyet’in hızla değişen siyasi ve sosyal ikliminde üretilen yeni benlik temsillerini dönemin stüdyo fotoğrafları ve amatör kareleri üzerinden incelediği çalışması Modern Türk Vatandaşının İnşası - Erken Cumhuriyet Döneminde Vernaküler Fotoğraf, Doğan Kitap’tan çıktı.

    2022 yılında Making the Modern Turkish Citizen adıyla yayımlanan kitap dilimize Solina Silahlı’nın çevirisiyle yayımlandı.

    Modern Türk Vatandaşının İnşası; 1920’ler ve 1930’larda çekilmiş altmıştan fazla fotoğraftan yola çıkıyor ve şehirli orta sınıfın öz temsillerini mercek altına alıyor. Kitap fotoğrafın cinsiyet, beden, mekânla olduğu kadar dil ve maddesellikle olan ilişkisini de inceleyerek vernaküler fotoğrafın üretimi ve dolaşımının modern Türk vatandaşının inşasına nasıl katkıda bulunduğunu araştırıyor. Erken Cumhuriyet’in modernlik ve sekülerlik vurgusuyla Cumhuriyet kadını ve erkeği ideallerini oluşturmasının izini sürüyor.

    0
    0
    1041
  • 28-10-2024

    Türk Eğitim Vakfı’nın mezun bursiyer ve gönüllülerinden oluşan TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası, 31 Ekim 2024 Perşembe günü saat 20.00’de Kadıköy Süreyya Operası’nda müzikseverlerle buluşacak.

    Türk Eğitim Vakfı (TEV), Cumhuriyet’in 101. yaşını “Cumhuriyet Konseri” ile kutluyor. Geçtiğimiz aylarda özel bir organizasyonla açılış konserini gerçekleştiren TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası, halka açık ilk konserini, TEV yurt dışı bursiyerlerinden, MSGSÜ Öğretim Üyesi ve keman virtüözü Özcan Ulucan’ın yönetiminde 31 Ekim’de Kadıköy Süreyya Operası’nda verecek. 

    TEV mezun bursiyerleri usta piyanist Birsen Ulucan ve kemancı Özcan Ulucan'ın solistliğinde gerçekleşecek konser programında, TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası için bestelenmiş olan Özkan Manav’ın “Horonlar” adlı eserinin yanı sıra klasik müzik dünyasının en önemli bestecilerinden F. Mendelssohn-Bartholdy ve P.I. Tchaikovsky’nin eserleri yer alıyor.

    ​TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası’nın “Cumhuriyet Konseri”nin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    955
  • 28-10-2024

    30. kuruluş yıldönümünü kutlayan Rahmi M. Koç Müzesi, “Sanat ve Dönüşüm” başlıklı yeni sergisini 17 Kasım’a sanatseverlerle buluşturuyor.

    Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü ve Arçelik Back2Life Sürdürülebilir Sanat Atölyesi iş birliğiyle gerçekleştirilen “Sanat ve Dönüşüm” sergisi, atık malzemelerden hayat bulan heykellerden oluşuyor. Serginin ana temasını, endüstriyel ve elektronik atıkların, sanatın dönüştürücü gücüyle yeniden yorumlanması oluşturuyor. 24 parçadan oluşan sergide başta Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Görevlisi Soner Özdemir ve Araştırma Görevlileri Ozan Uygan, Hasan Çimenci; öğrencileri Dilara Yerlikaya, Barkın Coşkun, Yağız Akdoğan, Muhammet Enes Yetişkul, Mehmet Ali Çetinkaya, Selin Varol, Onur Kaya, Niyazi Kerem Bengi, Doğukan Çiltaş ve Back2life Sanat Atölyesi Sorumlusu Büşra Kara’nın çalıştığı eserler yer alıyor.

    Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Heykel Bölüm Başkanı olan Prof. Rahmi Atalay şunları söylüyor: “Sergideki eserler, izleyicilere işlevini yitirmiş malzemelerin estetik potansiyelini keşfetme imkânı sunarken, insan ve doğa arasındaki bağı sorgulatan güçlü bir mesaj veriyor.”

    Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu ise şunları söyledi: “Sergi, dönüşümün sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda sanatsal bir ifade ve toplumsal değer olduğunu vurguluyor. Koç Topluluğu olarak, sürdürülebilirlik yaklaşımımıza yeni boyut kazandıran bu sergiye katkıda bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Endüstriyel ve kültürel mirasımızın önemli örneklerinin yer aldığı Rahmi Koç Müzesi’nin 30. kuruluş yıldönümünde sanatın ve sanayinin güçlerinin birleşimiyle kıymetli bir sergi ortaya çıktı.”

    Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu ise şunları söyledi: “Müzemizin 30. kuruluş yıldönümünde endüstri ve sanatı buluşturan bir sergiye ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Bu sergiyi hazırlayan Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü ile Arçelik Back2Life İleri Dönüşüm Atölyesi’ne şükranlarımızı sunuyoruz.”

    ​“Sanat ve Dönüşüm” sergisini 17 Kasım’a kadar Mustafa V. Koç (Lengerhane) binasında ziyaret edebilirsiniz.

    0
    0
    1678
  • 28-10-2024

    İtalyan psikanalist Massimo Recalcati’nin aşkı yeniden düşünmek için ihanet ve “affetme” sorunsalını ele aldığı kitabı Aşk Hayatında Affetmeye Övgü, Bilge Özsoy’un çevirisiyle Telemak Kitap’tan çıktı.

    Recalcati, aşkın risklerden arındırılmış, sorumluluk almaktan korkan, hazza indirgenmiş, soytarılaştırılmış kapitalist yorumunu reddediyor. Bu kitapı da ayrılıkların aleladeleştiği, romantik ilişkilerin çabucak sıkıcılaştığı, aşkın giderek narsizmin oyuncağı haline geldiği bir dünyaya itiraz niteliğinde.

    “İhanet ve terk edilme travmasının çarptığı aşklara ne olur? Aldatan kişi af dilerse ne olur? Artık eskisi gibi olmadığına karar veren sonra yeniden sevilmeyi ve her şeyin eskisi gibi olmasını isterse ne olur? Böyle durumlarda bağışlama gerçekten mümkün müdür? Aşkın içine tükürmeli ve insanın egoist dürtüsünün eninde sonunda onu çürüteceğini kabul mü etmeliyiz? Aşıkların vaatlerini ve sonsuzluk yeminlerini gülünç bir yanılsama, çocukça bir her şeye gücü yetme patlaması, hatta delilik olarak mı değerlendirmeli?

    Psikanaliz, farkında olmadan, aşkın bir yanılsama olduğunu ve hayatta önemli olanın hazdan mümkün olan en büyük payı kapmak olduğunu buyuran yeni efendiye –kapitalist söyleme– hizmet etmiştir. Kapitalist söylem, her türlü bağı kendi sorgusuz sualsiz olumlanmasının önünde bir engel olarak deneyimler. Bu nedenle her bağ bir sınır, kapitalist söylemin başıboş makinesinin çılgın hareketine karşı bir direnç noktası haline gelir.”

    0
    0
    1205
  • 27-10-2024

    Alman dark wave grubu Diary of Dreams, %100 Metal’in katkılarıyla 31 Ekim’de IF Performance Hall Beşiktaş’ta konser verecek.

    1994 yılında solist Andy Hates’in solo projesi olarak başlayan Diary of Dreams, ilerleyen yıllarda Alman dark wave ve gothic sahnesinin önemli gruplarından biri hâline geldi. Grup İstanbul konserinde “She And Her Darkness”, “A Day In December”, “Ikarus” ve “Traumtanzer” gibi hitlerini hayranları için seslendirecek.

    Alman gothic rock, dark wave grubu Diary of Dreams, 2017 yılında yine %100 Metal’in katkılarıyla İstanbul’a gelip IF Beşiktaş’ta konser vermişti. Grup, yeniden İstanbullu dinleyicileriyle buluşmaya hazırlanıyor.

    ​31 Ekim’de IF Performance Hall Beşiktaş’ta gerçekleşecek Diary of Dreams konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1043
  • 27-10-2024

    Yapı Kredi bomontiada, “Cumhuriyetin Sanatçı Ailesi; Işık Senfonisi” sergisini ve Oylum Öktem’in bir bağ niteliğindeki “Bir Çağın Kapanışı; Yeniden Doğuş” başlıklı kişisel sergisini 30 Kasım’a kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    Oylum Öktem’in yirmi yıl boyunca üzerinde çalıştığı; Cumhuriyetimizin kuruluşundan günümüze kadar, heykel, müzik, edebiyat ve resim sanatlarının gelişimine önemli katkılar sunan sanatçı ailesinin arşivi “Cumhuriyetin Sanatçı Ailesi: Işık Senfonisi” tarihte ilk kez sergileniyor. Fotoğraflar, kristal lambalı piyano, tablolar, heykeller, eskizler ve arşiv belgelerinden oluşan sergide, geçmiş diye nitelendirilen, sanatla yükselen zarif mücadelelerin tüm çağlarda yaşanacak değerler olduğu bilgisi yeniden hatırlanıyor. Öktem, aralarında uluslararası alanda tanınan iki heykeltıraşı, babası Tankut Öktem ve dayısı Haluk Tezonar’ı da yetiştirmiş anne ve baba tarafından ailelerin birleşen hikâyesini, sergiye eşlik eden kitabıyla da okuyucularla buluşturuyor.

    Oylum Öktem’in “Bir Çağın Kapanışı; Yeniden Doğuş” sergisi ise sanatçının 25’i aşkın heykel, fotoğraf ve video çalışmasından oluşuyor. Öktem’in, yaratım sürecinde imgenin bilinçdışında eyleme geçmesi ile bu kendinden kopup “Yeni Kendine” kanat açma; içkinliğin dünyasını aşkınlığa kavuşturduğu bilgisi eserleri aracılığıyla açığa çıkıyor.

    Oylum Öktem iki sergi arasındaki bağı ise şöyle aktarıyor: “Atalarıma geleceğe aktardıkları bilinçlerine bir bağ olarak her daim minnet duydum. Benim de yüzlerini görmeyeceğim gelecek kuşaklara aktarım çabamda sevincim kendimden öte, sonsuz akışa inançtan. Bu süreç, sanatın ve bilincin yüksek varlığını sürdürdüğünü gösterdi. Sergi ve kitabın var olması, bizim yaşam zamanımıza emanet edilmiş olan ışığın ve temel bilinçte var olan değerlerin ikinci yüzyılın şafağında gün yüzüne çıkma vakitleri gelmişti. Bu yüksek kanıtı saklayan arşiv kutuları 100 yıldır her kuşakta bir kişinin mutlak ilgisiyle saklanmış, barışa ulaşılacak savaş zamanlarını da aşmıştı. Kuşaktan kuşağa bugüne, bana, geleceğe ulaştı. Ne mutlu bize, hepimize…”

    ​“Cumhuriyetin Sanatçı Ailesi: Işık Senfonisi” sergisini Yapı Kredi bomontiada Galeri’de, “Bir Çağın Kapanışı; Yeniden Doğuş” sergisini ise 4. Kat’ta 30 Kasım’a kadar her gün 11.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

    0
    0
    1564
  • 27-10-2024

    Murat Gülsoy’un yeni bir dünya tahayyülüyle, geçmiş, şimdi ve geleceği iç içe geçiren yeni romanı Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün, Can Yayınları’ndan çıktı.

    Gülsoy, romanında geçmiş, şimdi ve geleceği insanla insan dışının belirsiz çizgisinde dolaşarak ele alıyor. İç içe geçmiş fragmanlar ve kısa diyaloglardan meydana gelen kitap, okura akışkan, yeni ve değişken bir form sunuyor.

    “Geleceğin yok olmasıymış kıyamet, bunu anladığım anda geçmişin de yok olduğunu fark ettim. Ne de olsa gelecek geçmişin intikamını alırken onu ayakta tutar. Oysa şimdi zaman akmıyor. Gelecek yok. Düşmanını kaybeden geçmiş de kendiliğinden solup gidiyor Zamanın durduğu, hep aynı günde, belki de hep aynı gecede devam eden hayat. Kıyamet sonrası o günde anıların belirsizleştiği, yaşamla ölümün birbirine geçtiği, eşyanın anlamsızlaştığı bir dünya. Umudun belki de sadece zeytin ağacının dalında, zeytin yaprağını çiğneyen bir kadının göbek kordonunda saklandığı bulutsu bir evren.”

    0
    0
    2051
  • 26-10-2024

    15 sanatçının yer aldığı kolektif sanat projesi “Cansiparane” sergisi, çağdaş mozaik sanatçısı Gözde Tolan’ın liderliğinde 20 Kasım - 21 Aralık tarihleri arasında 42 Maslak’ta yer alan Gama Gallery’de sanatseverlerle buluşacak.

    15 sanatçının yer aldığı “Cansiparane” sergisinde, Mirabal Kardeşlerin Dominik Cumhuriyeti’nde özgürlük ve eşitlik için verdikleri cesur mücadelenin sembolü olarak 25 parça eser bulunuyor. Kelebeklerin zarif formlarını yansıtan eserler, aynı zamanda kadına yönelik şiddet ve insan hakları ihlallerine karşı direnişin ve özgürlüğün güçlü birer sembolü olarak izleyici karşısına çıkıyor. Bireysel ve kolektif direnişin gücünü zarif bir estetikle birleştiren eserlerde kelebeklerin kanat çırpışları, kadınların toplumsal değişim ve mücadeledeki rolüne ve etkisine bir gönderme yapıyor.

    ​Her bir eser, çağdaş mozaik sanatının sınırlarını zorlayarak seramik, cam, çini, seramik, porselen, doğal taş, kumaş, çiçek gibi farklı materyallerle hayat buluyor. Kullandıkları malzemelerle zamanın izlerini ve mücadelelerin çok katmanlılığını yansıtan sanatçılar, her bir kanat vuruşunun değişime olan etkisini sanatsal bir dille yorumluyor. Sergi, izleyicileri toplumsal hafızanın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarmayı hedefliyor.

    0
    0
    2346
  • 26-10-2024

    Baek Sehee’nin depresyon, kaygı ve kendinden şüphe etme konularına değinen kısmen anı, kısmen kişisel gelişim kitabı olan Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum, Su Akaydın’ın çevirisiyle Nova Kitap’tan çıktı.

    Kitap, Sehee’nin 12 haftalık bir süreçte psikiyatristiyle olan diyaloglarını kaydederek, kendini istismar döngüsüne hapseden geribildirim mekanizmalarını, ani tepkilerini ve zararlı davranışlarını çözmeye başlar. Bu kitap depresif ve zor zamanlarda herkesin elinin altında bulunması gereken bir rehber.

    “Psikiyatrist: Evet, size nasıl yardımcı olabilirim?

    Ben: Şey, sanırım biraz depresifim. Biraz daha detaya gireyim mi?

    Bir yayınevinin sosyal medya yöneticiliğini başarıyla üstlenen Baek Sehee’nin hayatında her şey yolunda gitmektedir; ta ki depresyon nedeniyle psikiyatristle görüşmeye başlayana dek.

    Baek devamlı bir üzüntü, kaygı ve kendinden şüphe duyma hâli içindeyken, çevresine karşı da son derece yargılayıcıdır. İşyerinde ve sosyal çevresinde duygularını gizlemekte ustadır; yaşam tarzının gerektirdiği sakinliği göstermek ise onun için çocuk oyuncağıdır. Ancak tüm bu çaba onu yorucu, bunaltıcı bir boşluğa sürükler ve derin ilişkiler kurmasını engeller. Bunun normal olamayacağını düşünür, hayat buysa eğer, bu normal olamaz.

    Ama madem bu kadar umutsuz, o zaman en sevdiği yemeği; şöyle acılı, bol baharatlı bir tabak tteokbokki’yi nasıl sürekli isteyebilir?”

    0
    0
    3431
DAHA FAZLA
Geldanlage