“Zero. Geleceğe Geri Sayım” Sergisi Çevrim İçine Taşındı

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 2 Eylül 2015 - 10 Ocak 2016 tarihleri arasında Akbank Sanat iş birliğiyle hayata geçirilen II. Dünya Savaşı sonrasının atmosferinde doğan, adını bir roketin kalkmasından önceki geri sayımdan alan ve 20. yüzyıl ortasının en önemli avangart akımları arasındaki ZERO’yu konu alan “ZERO. Geleceğe Geri Sayım” başlıklı sergiyi çevrim içine taşıdı. digitalSSM kaynaklarıyla hazırlanan çevrim içi versiyonda ZERO’nun sanatsal üretimi ateş, renk, titreşim, ışık-gölge-gökyüzü temaları doğrultusunda sanatseverlerle buluşuyor.

“ZERO. Geleceğe Geri Sayım” sergisinin çevrim içi versiyonda Heinz Mack, Otto Piene, Günther Uecker’in eserleri ile akımın öncülüğünü üstlenmiş önemli sanatçılar Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana’nın farklı tekniklerde ürettiği eserler yer alıyor. Serginin yanı sıra bu akımın 20. yüzyıl sanat ve siyaset tarihi bağlamındaki avangart konumuna odakla hazırlanan sergi kataloğundan bölümler de yayımlandı. Sanat tarihçisi ve küratör Norman Rosenthal’in ZERO tarihi konulu makalesiyle katkıda bulunduğu katalog için sanatçılar Otto Piene, Heinz Mack, Günther Uecker, Yves Klein, Piero Manzoni’nin metinleri ilk kez Türkçeye çevrildi ve erişime açıldı. Ayrıca katalogda Hans Ulrich Obrist’in bu sergi kapsamında Türkçeye çevrilen, ZERO akımının kurucuları Mack, Piene ve Uecker’le gerçekleştirdiği söyleşiler de bulunuyor. Bu serginin çevrim içi versiyonu kapsamında çocuklara yönelik alıştırmalarda yer alıyor.

Ayrıca ZERO sanatçılarının 1958 - 1961’de çıkardıkları dergilerinden ilhamla hazırlanan ve sergi sırasında dağıtılan özel yayın Dynamo Gazetesi de çevrim içi ortamda yayımlandı. Cem Erciyes’in yönetimi ile hayata geçirilen Dynamo Gazetesi’nde; Beral Madra, Necmi Sönmez, Elif Key, Ayşegül Sönmez, Fisun Yalçınkaya’nın makaleleri, Cem Erciyes’in yazar Ferit Edgü’yle yaptığı röportaj ve serginin Dr. Nazan Ölçer tarafından aktarılan hikâyesi yer alıyor.

SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer sergi hakkında şunları söylüyor: “ZERO akımı II. Dünya Savaşı sonrasında bir avuç genç sanatçı tarafından dünyaya umut vermek, aydınlık bir gelecek sunmak felsefesiyle doğdu. İçinde bulunduğumuz dönemde de ihtiyacımız olan şey bu; umut ve huzur arayışı... Tarih boyunca savaş, salgın gibi global ölçekte insanlığı etkileyen dönemlerden çıkmak için sanat önemli bir araç oldu. Bu dönemlerde acıları dile getiren, yaşananların tekrarlanmamasını dileyen pek çok eser yaratıldı. Her şeyi sıfırlayıp yeniden başlama duygusu geçmişte olduğu gibi gelecekte de var olacak. Kuşkusuz bütün dünyayı durma noktasına getiren COVID-19 salgınının da etkileri gelecekte pek çok alanda etkisini gösterecek. ZERO akımı; yepyeni teknolojilerin ortaya çıktığı, uzay yarışının bütün hızıyla sürdüğü, Ay’a hatta yıldızlara ulaşmanın bir hayal olmaktan çıktığı bir dönemde, sanatın bu baş döndürücü gelişmelere ayak uydurmasını sağladı. Çağdaş sanatın gündeminde yer alan teknolojilerin zeminini ZERO sanatçıları hazırladı. ZERO akımının 10 yıl süren kısa ömrünü 2015 yılında sergi vesilesiyle değerlendirdiğimizde sanatçıların taşıdıkları umuda, yaydıkları iyimserlik ve coşkuya hayran olmuştuk. Bugün ise İkinci Dünya Savaşı sonrasında sanatsal ve coğrafi sınırların aşılması ve ortadan kaldırılması ilkesini yaymaya çalışan sanatçılarının önünde saygıyla eğiliyor, heyecanla tekrar anıyoruz.”

​“ZERO. Geleceğe Geri Sayım” sergisinin çevrim içi versiyonunu buradan ulaşabilirsiniz.