
18 Eylül’de “MOVING IMAGES #1” sergisiyle sinematik bir alternetif proje mekanı olarak İstanbul’un çağdaş sanat ortamına yeni bir soluk kazandıran PRIZMASPACE, programına “PRIZMA SCREENING #1: Azra Deniz Okyay”la devam ediyor. Azra Deniz Okyay’ın video çalışmaları ve bir kısa filminin yer aldığı ‘PRIZMA SCREEN- ING #1’ adlı sergisi Türkiye’nin yakın geçmişindeki toplumsal ve politik olayların bir nevi günlüğü şeklinde oluşuyor. Sergide yer alan çalışmalar otosansür pratiğini sorgularken, sanatçının karşılaştığı durumların kişisel deneyimlemelerinden ve bunlara dair bazı kışkırtıcı yorumlardan yola çıkıyor.
Contemporary Istanbul, 9. senesinde 22 ülkeden, 520 sanatçı, 104 çağdaş sanat galerisi ile beraber 75.000’den fazla ziyaretçiyi 13-16 Kasım tarihlerinde buluşturdu. Bu sene Contemporary Istanbul, 8. yılında da ana sponsorluğa devam eden Akbank Private Banking, 3 yıldır ortak sponsorluğu üstlenen Yıldız Holding ve 2014 yılında ortak sponsor olarak katılan 42 Maslak ile yola devam ediyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 2. İstanbul Tasarım Bienali, 1 Kasım - 14 Aralık 2014 tarihleri arasında ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Zoë Ryan küratörlüğünde, Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil başlığını taşıyan bienal, “Şu anda gelecek nedir?” sorusunun cevabını arayan 50’nin üzerinde projeye ev sahipliği yapıyor.
2. İstanbul Tasarım Bienali’nin ortak alanı Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda sergi hazırlıkları 15 Eylül tarihinde başladı. Okulun tüm katlarında yaklaşık 2.300 metrekarelik bir alana yayılan sergi, geleceği hayal ederken gündelik hayatta karşımıza çıkan tasarımlara ve bu alanda yenilikçi yaklaşımları benimseyen projelere yer veriyor.
Ayrıntılı bilgi için: tasarimbienali.iksv.org
Muse İstanbul, 30 Eylül-21 Kasım tarihleria rasında ” ben hep bir AzFazla ” isimli sergiyi ağırlıyor. Resim, Heykel, Fotoğraf, seramik ve yeni medya işlerinin bir araya getirildiği karma sergi projesinin küratörlüğünü Ezgi Bakçay Çolak üstleniyor. Sergide yer alan isimler; Ayşe Kurşuncu, Arzu Arbak, Bahadır Yıldız, Cem Ersavcı, Evren Erol, Işık Özçelik, Meliha Sözeri, Nur Gürel, Özgür Demirci, Serenay Şahin, Serkan Yüksel, Sevgi Yaman ve Uğur Çolak.
Daire Galeri, 13 Aralık – 14 Şubat 2014 tarihleri arasında Gözde Başkent’in ikinci kişisel sergisi “Soluk Mavi Nokta”ye ev sahipliği yapmak içn hazırlanıyor. İnsanın doğa üzerindeki ayrıcalıklı konumu ve doğa ile arasındaki mesafe üzerine eleştirel düşünceleri irdeleyen sanatçı, yaşamını ve çalışmalarını Büyükada'da sürdürüyor.
Ağırlıklı olarak ahşap üzerine kadın figürlerini resmeden sanatçı, sergi ismini, Dünya’ya rekor bir uzaklıktan çekilen ve Dünya’yı uzayın sonsuzluğunda küçücük bir nokta gibi gösteren fotoğrafa olan Carl Sagan yaklaşımı ile örtüştürüyor.
LGBTİ konularında eser üretmiş olan 15 sanatçıyı biraraya getiren "nerdeen nereye" sergisi 24 Haziran-29 Haziran tarihleri arasında Hayaka Artı ve maumau galerilerinde gerçekleşti.
Sergide; Ali Özenç Sezen, Başak Günak, Ceren Saner, Deniz Aygün, Dilara Akay, Ekin Hamis, Elif Keskinkılıç, Gözde Çöklü, Hüseyin Rüstemoğlu, İlhan Sayın, İstanbul Queer Art Collective, Seçkin Tercan, Sema Semih & Nihal Albayrak, Şafak Şule Kemancı, Toprak Bek yer aldı.
Sergi, görünmeyen olanın kapılarını aralayan Domenikos Theotocopulos'un ikonograf kimliğini keşfederken, aynı zamanda içerisine bulunduğumuz coğrafyanın sosyo kültürel belleğinin de bir parçası olan ikona sanatının bilinmeyen yönlerine dikkat çekiyor. Galata Rum Okulu bünyesinde gerçekleşen ve Hollanda Başkonsolosluğu'nun MATRA İnsan Hakları fonu ile desteklenen serginin araştırması ve içeriği Adil Öztürk, Ruhiye Onurel (ROŞ), Kültürel Mirası Koruma Merkezi'nden Selen Erken ve Cansu Kuman tarafından gerçekleştirildi.
Deniz Gökduman, tuval üzerine akrilik çalıştığı resimlerinin figür konturlarında yarattığı zengin etkiyle yer yer dijitale, yer yer illüstrasyona selam gönderirken çoklu renk armonisiyle de kadınların çok renkliliğini, değişkenliğini yansıtır.
Ayrıca şehvetli, şuh, bir var olup bir yok olan afet kadınlara bakarken izleyiciyi metinlerarası heyecanlı bir aşk bilmecesini çözmeye yönlendirir. Ressamın güncel işleri, arzu nesnesi olan, kiminin bakışına, kiminin duruşuna aşık olduğumuz narsist tanrıçalar bizi hipnotize ettiğinde ve o ana kilitlendiğimiz bilinç uyuşmasını ölümsüzleştirmek için enstantane fotoğraf duyarlığıyla resmedilmiş gibi görünürler.
Sergi sanatçının Amerika ve Finlandiya’da çekmiş olduğu birbirinden farklı yerlerin ve deneyimlerindeki manzara anlayışından oluşuyor.
Sanatçı önceden bulunmuş olduğu yerlerin topolojilerini ve tanımlayıcı görsellerini, nesnelerden ve bitkilerden oluşan ölü-doğa görünümleriyle karıştırarak manzara fotoğrafçılığı kavramını sorguluyor. Sanatçının sıklıkla "kusurlu" ve "beklenmedik" şekillerde oluşturulmuş olan yeni çalışmaları, kendini-eleştiren ve aynı zamanda tekniğe-özgü bir jestin sonucu; Seza, çeşitli mekânlardan edindiği kişisel deneyimleri dahilinde bu manzara anlayışını ne kadar ileriye taşıyabileceğini sınıyor.
C.A.M Galeri'de, 6 Mart’da Murat Durusoy ve Berkay Buğdanoğlu’nun ortaklaşa gerçekleştirdikleri işlerden oluşan MHIE sergisi yer alıyor. Sanatçıların, daha önce de, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli sergilere katıldıkları kendi disiplinlerini tek bir potada, iki farklı sanatçı olarak eritmeleri ile ortaya çıkan bu sergide, işler, fotoğraf/resim ekseninde gidip gelirken, hiç bir disipline ait olmayan ama hem fotoğrafa hem de resime dair bir yerlere dokunan, yeni bir şeyler söylemenin peşinde, çok katmanlı eserler ortaya çıkıyor.
Murat ve Berkay’ın çatışan ve çalışan farklı tekniklerinin, ortak gayelerinin, kendilerine edindikleri ve üstlerine kalan dertlerinin, birlikte içtikleri kahvelerin, paylaşmadıkları eğitimlerinin, paylaştıkları sokakların, yaşadıkları tecrübelerin, anlatmak istedikleri hikayelerin, boyanın, metalin, ahşabın, makinenin, ışığın, birlikte yaratmak dürtüsünün, bir araya gelmesiyle doğmuş bir sergi “MHIE”.