
Günümüzde Nevada’da yaşayan 30’dan fazla sanatçının çalışmaları üzerinden Kuzey ve Güney Nevada arasında bir köprü kurmayı amaçlayan çağdaş sanat sergisi “Tilting the Basin: Contemporary Art of Nevada” 5 Ağustos tarihinde sanatseverlerle buluştu.
Resim, heykel, enstalasyon ve yeni medya çalışmaları, sokak sanatı, fotoğraf, hareketli ve sesli sanat eserleri gibi çok geniş bir çizgiye sahip sergide sanatçıların ilham kaynakları arasında popüler kültür, çevre, doğa, yerşekilleri kadar toplumsal kimlik, politika ve güncel olaylar da var.
23 Ekim tarihine kadar açık olacak sergi Nevada’nın gelişimi ve zengin sanat ortamının diyaloğunu arttırma amacı taşıyor ve Galen Brown, Justin Favela, Katie Lewis, David Ryan, Brent Sommerhauser ve Rachel Stiff gibi sanatçıların eserlerinden oluşuyor.
Sergilediği performansları kadar, DJ kabinine geçtiği takım elbisesiyle de adından söz ettiren elektronik müziğin sevilen ismi Fransız DJ Gesaffelstein, 2013 yılında yayımladığı ilk albümünün ardından yeni albümünün kayıtlarına başladı.
Alman DJ Boys Noize’un Reddit’te gerçekleşen bir söyleşisinde bir hayranının “Gesaffelstein’la iyi arkadaş mısınız?” sorusuna cevap veren Noize, geçtiğimiz günlerde Paris’teki stüdyosunda ziyaret ettiği Gesaffelstein’ın yeni albüm için kayıtta olduğunu söyledi.
Larasati tarafından düzenlenen geleneksel, modern ve çağdaş sanat müzayedesi 21 Ağustos’ta Bali’de yapılacak. Eserlerin 6 milyon ile 22 milyon Endonezya Rupisi aralığında alıcı bulacağı tahmin ediliyor.
Farklı sanat dallarından bir çok eserin satılacağı açık arttırmada en dikkat çeken eserler arasında I Nyoman Gunarsa’nın kağıt üzerine sulu boya çalışması Penari Bali, tuval üzerine akrilik kullanılarak yapılan sanatçı I Dewa Putu Mokoh’a ait Berenang di Laut adlı eser ve ressam Ngurah Arya Arnawa’nın Epos Ramayana dalam Sepotong Kain adını verdiği tuval üzerine yağlı boya çalışması bulunuyor.
The Shins’in kurucusu James Mercer, Portland radyosu KBOO 90.7’ye yaptığı açıklamada yeni albümün kayıtlarını tamamladıklarını ve Ocak 2017 gibi yayınlamak istediklerini duyurdu. Yeni nesil festivallerin günümüzde albümlerin yayın tarihlerini doğrudan etkilediğini dile getiren Mercer, albümün ileri tarihe atılmasında en önemli nedenin Coachella Festivali olduğunu söyledi.
Son olarak 2012 yılında Port of Morrow albümünü yayımlayan grubun yeni albümü hakkında konuşan Mercer, “The Shins hayranlarının seveceği şeyler de var, yeni şeyler de. Söz anlamında her zamankinden daha iyiydim diye düşünüyorum. Sanırım şarkı yazarlığım her zamankinden daha güçlü” dedi. Coachella Festivali’nin müzik dünyasındaki gücünü kullanmak ve festivalde iyi bir programda yer almak için 2017’nin Ocak ayında yayımlanması planlanan The Shins’in beşinci stüdyo albümünün ismiyse henüz belli değil.
İtalyan sanatçı Massimo Uberti yer çekimine karşı duran ışıklı heykel enstalasyonlarıyla dünya çapında bir üne sahip. Basit formlar, simetri ve zarafet arayışı gibi ögeler ise işinin karakterini oluşturuyor.
Boyayıp şekil vererek oluşturduğu heykelleri şık neon ışıklarla kaplayıp üç boyutlu yeni formlar yaratan sanatçı, eksiltme süreci üzerine odaklandığı eserlerinde sadece ham materyaller ve neon ışıklar kullanıyor. Enstalasyonlarının etkisini arttırmak için minimalist bir çizgide ilerleyen Uberti, eserlerinin özlerine ulaşmayı hedefliyor.
Star Wars’ın beklenen sekizinci filmi önümüzdeki yıl izleyiciyle buluşacak malum. Filmin oyuncu kadrosuyla ilgili heyecan verici detaylar her geçen gün gelmeye devam ediyor. Bunlardan sonuncusu ise henüz hangi karakter olarak karşımıza çıkacağını bilmememizle beraber Benicio Del Toro’nun da filmin kadrosuna dâhil olduğuydu.
Bu merak uyandırıcı haberden sonra filmin yapımcılarından hayranların yüreğine su serpen bir açıklama daha geldi. Önceki yedi filmde de olduğu gibi sekizinci filmin müzikleri de John Williams’a emanet. Birkaç hafta içinde çalışmalara başlayacak Williams’ın müziklerini yapacağı filmin yönetmen koltuğunda ise Rian Johnson oturuyor.
Werner Herzog’un son projesi Lo and Behold, the Connected World online dünyanın tarihi ve geleceğine dalıyor. Neredeyse her şeyin online hale geldiği yeni dünyada internet bağımlılığını, aktivist bir hareket olarak hacker kültürünü ve kendi kendine çalışan robotik dünyayı mercek altına alan yönetmen “Bunların her biri başlı başına bir filmin konusu olabilir” diye konuştu.
Yönetmen bir tür intikam pornosu olarak tanımladığı internet âlemine dair merakını 2014 senesinde bir röportajında da dile getirmişti. Aynı zamanda pek çok internet bağımlısının da yer alacağı belgeselde Herzog’u karanlığın içinde “Bu internet değil, bu şeytan” derken görüyoruz.
1973 senesinde yayımlanan Neil Young’ın konser kaydı tekrar gün ışığına çıkıyor. Yayımlandığı dönemde ünlü şarkıcının performansından dolayı hoşnut kalmadığı ve tekrar basılmayan albüm kayıtları tekrardan basılacak. Tekrar yayımlanmamış Time Fades Away albümünün yanı sıra sanatçının üç albümünün daha set şeklinde basılacağı duyuruldu.
On The Beach, Tonight’s Night ve Zum albümlerinin de yer alacağı bu dört plaklık set 6 Eylül’den itibaren raflarda yerini alacak. Uzun süredir yayımlanması planlanan set çeşitli teknik ve yasal sıkıntılarla bir türlü yayımlanamamıştı.
Shameless’ta canlandırdığı Ian karakteriyle hayatımıza giren sonrasında Gotham’daki tekinsiz gülüşü ve ürkütücü bakışlarıyla akıllara yerleşen Cameron Monaghan’ın, Joker’e dönüşecek mi tartışması Gotham’ın ikinci sezonunda Jerome karakterinin ölümüyle son bulmuştu. Fakat dizinin yapımcılarından beklenmedik bir açıklama geldi.
Yapımcılar Jerome karakterini diziye döndürebilmek için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladılar. Ölümünün ardından Gotham şehrinde bir efsaneye dönüşen Jerome’un ne şekilde ve ne koşullar altında dizinin kadrosuna tekrar ekleneceği şimdiden merak konusu.
Sanatçı Qingjian Meng yaptığı ilginç çalışmayla yüzyıllık zaman periyotlarını birbirleriyle çakıştırıyor. “Gold Rush” adını verdiği fotoğraf serisinde sanatçı, 19. yüzyıla ait karakterleri 21. yüzyıla ait teknolojik objelerle fotoğraflıyor.
Kurguladığı fotoğraflarla kronolojik bir uyumsuzluk ve beklenmedik bir zaman kayması yakalayan Meng, sekiz fotoğraftan oluşan serisini 19. yüzyılın desenli başlık ve yüksek belli geleneksel elbiseleriyle akıllı saat, tablet, drone ve kulaklık gibi teknolojik aletleri kullanarak yaratıyor.