1977’de Belfast’ta doğan Kuzey İrlandalı sanatçı Colin McMaster, günümüzde çalışmalarını devam ettirdiği Londra’ya Central St. Martins’de eğitim almak için taşınıyor. Royal Ulster Akademi Öğrenci Ödülü sahibi sanatçı; Glasgow, Londra, Dublin gibi yakın şehirler kadar New York ve Miami’de açtığı sergilerle de adından söz ettiriyor.

Pop Art akımının etkilerini taşıyan eserlerinde McMaster, bireylerden çok stereotipleri görselleştiriyor. Yapay bir çekiciliğe sahip karakterlerinin alt yapısındaki narsisistik özellikleri açığa çıkaran sanatçı, resimlerinde Amerikan romantik çizgi romanlarına referanslar taşıyor. 

Önümüzdeki senenin mart ayında vizyona girmesi planlanan Wolverine serisinin üçüncü filmine dair Hugh Jackman’dan açıklama geldi. Yeni filmde canlandıracağı karakterin önceki filmlere göre daha farklı bir karakter olacağını dile getiren Jackman, karakterin konuşma dilinin de aynı olmayacağını söyledi. Bu konuda bilinen bir diğer şey ise Jackman’ın bu filmle beraber Wolverin’e veda edeceği.

Mark Miller’ın 2008-2009 yıllarında yayımlanan sekiz bölümlük Old Man Logan çizgi romanlarından uyarlanan filmin kadrosunda Narcos dizisinden tanıdığımız Boyd Holbrook’un yanı sıra Elizabeth Rodriguez ve Patrick Stewart da yer alıyor. 

2013 yapımı The Butler ve 2009 yapımı Precious gibi dramatik filmlerin yönetmeni Lee Daniels yeni projesini açıkladı. Ünlü yönetmen kendi hayatından yola çıkarak çekeceği bir müzikal film hazırlığında.

Daniels konuyla ilgili yaptığı açıklamada, oldukça ilginç bir hayatı olduğunu bu yüzden de böyle bir projeye girişmek istediğini ifade etti. Fakir bir aileden gelen Daniels, bir dönem evsiz kaldıktan sonra, hemşire departmanında çalışmış, ardından oyuncu ajansına başvurmuş, tüm bunlardan sonra ise yönetmenlik koltuğuna oturmuştu. 

Hula adıyla bilinen Hawaiili sanatçı Sean Yoro, geçtiğimiz günlerde Kanada Arktik Adaları’nın Nunavut Bölgesi’ne seyahat ederek günlerce kendi ağırlığını taşıyabilecek bir buzul parçası aradı.

İklim değişikliğinden fazlasıyla etkilenen  bir bölge olan Nunavut’ta uygun bir buz parçası bulan Hula, buzun üzerine yerel İnuit halkını temsil eden bir kadın portresi çizdi. Türk asıllı fotoğrafçı ve sporcu Renan Öztürk ile yönetmen eşi Taylor Rees ise bu sanat dolu macerayı What If You Fly adlı bir kısa film haline getirdi.

Film projeye detaylı ve dokunaklı bir açıdan yaklaşırken, aynı zamanda Nunavut’un yerel tarihi ve coğrafyası da ilk kez bu kadar yakından keşfedilmeye başlıyor. İlk kez bir sanatçının iç dünyasına bu kadar yaklaşan film, Hula’nın muhteşem eseri kadar korkuları ve tutkularına da ışık tutuyor. 

https://www.youtube.com/watch?v=3tO3HnIGihw

RedBull TV müziğin arka planını keşfe çıkmak isteyenlere muazzam bir hizmet sunmaya hazırlanıyor. İnternet sitesi üzerinden belgesel kütüphanesi ile müzisyenlerin büyülü dünyasına geçiş yapmamızı sağlıyor.

Son yılların iddialı müzik belgesellerinden punk müziğin Kaliforniya çöllerinde yarattığı yer altı kültürünü anlatan Lo Sound Desert, DIY punk müzik kültürünün Washington DC’deki gelişimini ele alan Salad Days ve Marc Collins’in hayatını anlatan The Glamour and Squalor’ı sitesine ekleyen RedBull bu konudaki çalışmalarına da devam edeceğini de açıkladı. 

İlk sezonu yayımlanır yayımlanmaz bir fenomene dönüşen Stranger Things CineFix tarafından oyuna dönüştürüldü. Karakterlerin her birinin her gün başka bir maceranın içine daldığı oyun konusunda spoiler içerir uyarısını vermekte fayda var.

CineFix daha önce de Coen Brothers imzalı Big Lebowski ve Quentin Tarantino’nun efsanevi filmi Kill Bill’i 8 Bit’lik video oyununa dönüştürmüştü. Netflix’in kısa sürede kalpleri kazanan Stranger Things’in video oyununa dönüşmesi de şaşırtıcı olmadı. 

https://www.youtube.com/watch?v=9OWNo-9s2Fc

Pi Artworks Londra, 5 Ekim- 5 Kasım tarihleri arasında devam edecek “What’s The Riddle” sergisine ev sahipliği yapıyor.

Küratörlüğünü Berlin’de yaşayan Övül Ö. Durmuşoğlu’nun üstlendiği sergi, kişisel ve politik çevremizin seçimlerimizle nasıl şekillendiğini ve bunu sorgularken soru sorma biçimimizi değiştirmemiz gerektiğini vurguluyor. Sergide yer alan eserler sanata ve sanatın yarattığı alternatif zamanın içindeki düzene getirilen temel soruları yeniden gündeme getiriyor.

Sergide yer alan sanatçılar: Kasper Bosmans, Geta Brătescu, Osman Dinç, Rodrigo Hernández, Ad Minoliti, Anca Munteanu Rimnic, Pilvi Takala.

David Lynch’in 1997 yapımı kült filmi Lost Highway’in müzikleri 20 yılın ardından tekrar basılacak. 4 Kasım tarihinde plak formatında yayımlanacak olan film müzikleri için ön satış şimdiden başlamış durumda. Zamanında müzik prodüktörlüğünü Nine Inch Nails’in kurucusu Trent Reznor’un yaptığı filmin müzikleri çift plak olarak tasarlandı.

Lynch film vesilesiyle Reznor’un Lost Highway için bestelediği iki yeni şarkısının yanı sıra; Lou Reed, David Bowie, Marilyn Manson, The Smashing Pumpkins, Antonio Carlos Jobim gibi isimler de bir araya gelmişti. Ayrıca Twin Peaks ile son dönemde ismini çokça zikretmekte olduğumuz, Lynch’in sayısız filminin müziklerine imza atan Angelo Badalamenti de albümde yer alacak bir diğer isim. 

https://www.youtube.com/watch?v=DMWMCbQxEsE

Japon sanatçı ve tasarımcı Tokujin Yoshioka, MoMA dahil olmak üzere birçok uluslararası çapta koleksiyon, müze ve galeriye dahil olan çalışmalara sahip. 1967 doğumlu olan sanatçı, Kuwasawa Tasarım Okulu’nu bitirdikten sonra kendi tasarım atölyesini kuruyor.

2007 yılında iki milyondan fazla saydam renkli pipet kullanarak yaptığı enstalasyonla adını bir kez daha dünyaya duyuran Yoshioka, bu çalışma ile bir tornadoyu canlandırıyor. Genellikle mekânsal yerleştirmeler üzerine çalışan sanatçının adı Newsweek’in dünyaca saygı duyulan 100 Japon listesinde de yer alıyor.

Polisiye edebiyat denildiğinde akla ilk gelen isim Agatha Christie’nin tüm dünyada çok konuşulan Doğu Ekspresi’nde Cinayet romanı sinemaya uyarlanıyor. Kasım ayında Londra’da çekimlerine başlanacağı bilinen filmin kadrosu açıklandı.

Senaryosunu Michael Green’in yazdığı, yönetmenliğini Kenneth Branagh’ın üstlendiği filmde Johnny Depp, Michelle Pfeiffer ve Daisey Ridley bir araya gelecek. Depp’in Ratchett karakterini canlandıracağı uyarlamada, Pfeiffer Mrs. Hubbard, Ridley ise Mary Debenham olarak karşımıza çıkacak.