17 HAZİRAN, CUMA, 2016

Bir Zaman Dilimi Olarak Fotoğraf

André Carvalho’nun ilk kişisel sergisi “Görmenin Sınırları” 2 Haziran’da Rampa proje alanında açıldı. Daha önce Portekiz ve İspanya’da farklı karma ve proje sergilerinde eserleri sergilenen sanatçının 2009 yılından bu yana yapmış olduğu araştırmaların, gözlemlerin ve projelerin bir sonucu olarak izleyiciyi kronolojik bir seyahate çıkaran bu ilk kişisel sergisi, yıllardır Portekiz’de üzerinde çalışmış olduğu üç farklı seriyi izleyicilere sunuyor.

Bir Zaman Dilimi Olarak Fotoğraf

André Carvalho fotoğraf eğitimi almış Portekizli bir sanatçı ve aynı zamanda dört yıldır çalışmalarına İstanbul’da devam eden CHROMA projesinin de kurucu ortaklarından biri. Carvalho’nun haziran ayının başında RAMPA proje alanında açılan “Görmenin Sınırları” adlı kişisel sergisi, bizi uzun bir süredir üzerinde çalışmış olduğu fotoğraf serileri ile oldukça dikkat gerektiren karanlık bir yolda gezinmeye ve gördüklerimizi incelemeye davet ediyor.

Resim geçmişinin etkisiyle fotoğraflara birer obje olarak yaklaşan sanatçı, her bir fotoğraf için inceleme ve araştırma süreçlerinin izleyiciye aktarılabilmesi için kendi resimsel fotoğraf tekniğini kullanıyor. Sanatçının fotoğrafları ile baş başa kaldığımızda bizleri içine çeken, sadece o ana değil o sürece ve deneyime götüren bir güç hissediliyor. Sanatçının seçmiş olduğu dil ve renkler de bu sürecin kuvvetlendirilmesi açısından önemli. 

RAMPA ve sanatçının izniyle / @CHROMA

“Görmenin Sınırları” sergisinin ilk serisini mekâna girdiğinizde tam karşınıza çıkan üçlü Gece İşleri I çalışmaları oluşturuyor. 2009-2010 yılları arasında Lizbon’da gece saatlerinde çekmiş olduğu fotoğraflardan meydana gelen Gece İşleri I serisi yarısı karanlık yarısı aydınlatılmış alanlardan oluşan insansız mekânlardan oluşuyor ve sanatçının uzunca bir süre baş başa kaldığı, gözlem yaptığı dönemlere birer gönderme niteliği taşıyor. Zamanın olmadığı ve sadece “sürecin” hissedildiği bu alanlar, sanatçının yaptığı soyutlama yöntemi ile mekânsız ve zamansız bir alana fırlatılmış gibiler. Karşı karşıya kaldığımız duvarlar, ağaçlar ve taşlar bizleri geri izler hale geliyorlar. Bu üçlü serinin en güçlü tarafı ise aydınlık ve karanlık alanların harmonisi. Deneyimlerimizi birbirleri ile savaş halinde olmayan tam tersine karanlığın içindekini merak ettiğimiz bir alana itiyorlar.

Ardından Gece İşleri I serisine ait fakat alanın farklı bir bölümünde sergilenmekte olan ve sanatçının Avrupa’nın en batı ucu olan Cabo da Roca (Roca Burnu)’da çekmiş olduğu büyük kaya fotoğrafı heykelsi yönüyle karşımıza çıkıyor. Portekiz halkı için “gurur tepesi” olarak da anılan bu kayalıklı tepeyi neredeyse bir heykel gibi görüntüleyen sanatçı, aslında okyanusa açılan kapının ağzı olan devasa bir alanı bizlere haritasız olarak sunuyor. Tepenin boyutundan çok dokusunu hissettiğimiz eserde gene ışığın olmadığı alanlarda neler olduğu bilinmiyor. 

ANDRÉ CARVALHO

İSIMSİZ (GECE İŞLERİ I SERİSİNDEN) / UNTITLED (FROM THE NIGHT WORKS I SERIES), 2009-10 Dijital renkli baskı / digital color print
80 x 80 cm, 31,5 x 31,5 inches
1/2 + 1AP 

Sergi alanındaki Gece İşleri II serisinden seçilmiş büyük, puslu ve soyut manzara fotoğrafı ise sanatçının Portekiz’de okyanus kıyısında geçirmiş olduğu uzun gözlem süreçleri sonrasında ürettiği bir inceleme işi. Avrupa’nın en batı ucundan okyanusa bakarak saatlerce gözlemlediği atmosferi fotoğrafta yakalamaya çalışan sanatçı tam da bu noktada geçirdiği saatlerin tümünü bizlere sunarak ışığın, suyun, renklerin ve havanın yolculuğu ile izleyiciyi baş başa bırakıyor. Sanatçının pratiğinde sıkça rastladığımız “zamanı ve süreci fotoğraflama” tekniğinin yoğun olarak hissedildiği bu eserin teknik olarak ele alındığında bizleri en derine çeken eseri olduğunu düşünüyorum. Doğanın kendi renklerini olduğu gibi tutarak aslında Portekiz halkı için en kutsal yer olan ve sonsuzluğu işaret eden “okyanus”u deneyimlediği uzun saatlerin bir anlatımı olan bu fotoğrafın içinde sisin akışını, zamanın devinimlerini ve okyanusun hareketlerini hissedebiliyoruz. Bu kuvvetli etki gene sanatçının deneyim ve çalışma süreçlerinin bir yansıması niteliğinde. 

Üçüncü seri ise siyah beyaz iki fotoğraftan oluşuyor; fotoğrafların tek başlarına anlattıkları hikayeler resimsel detayları nedeniyle birlikte de gayet uyumlu bir şekilde seçilmişler. Serginin kavramsal olarak en kuvvetli işleri olduğunu düşündüğüm bu serideki iki fotoğrafta da ışığın ve doğanın direnişi çok yalın bir dilde anlatılmış. Sanatçının süreçten çok anı yakaladığı bu işlerde mekân ve zamandan çok metaforik bir direniş ve başkaldırma anı yakalanmak istenmiş.

ANDRÉ CARVALHO


-İSIMSİZ / UNTITLED, 2011/2015 Jelatin gümüş baskı / gelatin silver print 26 x 20.5 cm, 10,24 x 80,71 inches
1/2 + 1AP 

Serginin son bölümünde karşımıza çıkan fotoğraf yerleştirmesinde ise sanatçının Almanya’da karşısına çıkan donmuş bir nehrin dokusunda çekmiş olduğu negatif fotoğraf, yatay bir düzlemde sergilenerek bir heykel haline getirilmiş. Sanatçının tasarlamış olduğu metal yapının üzerine yerleştirilen fotoğraf resimsel dokusunu ön plana çıkararak sanatçının nehre baktığı açıyı korumasını da  sağlamış. Buzun ve ışığın yarattığı dokuyu ve kırılganlığı birebir yansıttığı bu yerleştirme fotoğrafın farklı sergilenme biçimlerini de görebilmemiz açısından çok değerli.

Işığa ve karanlığa tutarlı yaklaşımı ile bizlere fotoğrafların içinde zamansal bir yolculuk sunan André Carvalho’nun “Görmenin Sınırları” adlı kişisel sergisi 16 Temmuz’a kadar Rampa’da gezilebilir. Sanatçı halen Istanbul’da yaşıyor ve çalışmalarına devam ediyor.

​Bu yazı Mine Kaplangı'ya aittir.

0
5774
1
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle