0 YAPILAN YORUMLAR
97152 GÖRÜNTÜLENME
11 TAKİPÇİ
0 BEĞENİ
Bir Ömrün Neresindeyiz - Hüseyin Arda SALKAYA

İnsanları iki şeye ikna edemedim. Yaşamaya ve yaşamadıklarına.

Telaşımı bağışlayın ama bir ömrün neresindeyiz?

Geç uyudum, erken kalktım. Gözlerim sizi kızdırıyorsa, bağışlayın. Suçumuz sevmekle düzeltilemeyecek kadar büyük. Öfkeli adamların canhıraş çocuklarıyız. Bilmeyiz ki bir kalp en kolay nasıl taşınır. Ellerini güneşe siper edip yol gösteren yaşlıların tecrübesiyle boy ölçüşemem elbet ama bir kere bende bir tecrübe edinmiştim. Siz bilmesiniz sessizce tükenen adamları.  

Bir ömrün neresindeyiz?

En büyüğüne denk gelmedikçe, en büyüğü bizim sanılan acılarımız. 3 çocuğunu teröre kurban vermiş bir anneyi anlayabilir mi? Yakacak odun kömür alamadığı için çocuğu içeride donarak ölen anneyi anlaya bilir mi? Despotizmin kaotik çağrışımlarını, entelektüelliğin umursamaz halini, dünyada paradan başka inancı olmayanları hepsini say. Anlayabilir mi? Vicdan gibi, ahlak gibi insanoğlunun kendini dışında tutarak oluşturduğu yeni kavramlar var. Sizde öyle misiniz demiyorum, ancak fırsatını bulana kadar herkes iyidir.

Hudutları belirsiz sevgimiz cebimizde taşıdığımız elimizden de soğuk. Bu gidişle şekil devriminden geçip, ahlak devriminde çakacağımız kesin. ​

Bize sorulmadan verilmiş bir ömrün ve yine bize yük edilen sonuçları içinde tam olarak neredeyiz? Anlatmak içi boş bir iştir. Durağına gelip de inince unutulan yolcular gibi kalmayalım diye anlayışlı bir göz aradım durdum. Yoktu.. yoktu.

Aşkı kitaplarda arayan çocukluğunuz, büyüyüp de akıl veriyor mu size de? Anlatın. Anlatında bilelim, önünde durduğunuz insanların, önünde durduğunuz duvarlardan ne farkı var? Çekilir mi bu acı? Üstelik az kullanılmış kalpleri alacak bir eskici de yok. Ki bu halime, iki leğen fazladan verecek adamlar tanıyorum. 

Kargalar konuyor ömrümüzün orta yerine, aç gözlerini ve beni bul. Bir ömrün neresindeyiz?

Kimsenin görmediği bir denize kulaç atıyordum bir de ne göreyim, insan ipinden uzun değildir. Benim en büyük eksikliğim, sizde bilirsiniz, ikinci el satıcılarda bile fazlasıyla olan ve bende olmayan özgüvendi. Fazla kandırılmış gibi hissediyorum kendimi. Ama bu son olsun. Bir hakkı daha olmayacak içimizdeki yalancının.

Sevdiğim bir dergi var, “hepimiz ölecek yaştayız” diyor. İş ve işçi bulma kurumunu aradım, “ iş yok” diyor.  Çocuklar resmimi çekti sokakta, “hatıra” diyorlar. Ben hatıra olacak adam mıyım? Söyleyin bana bir ömrün neresindeyiz?

Güneş görmemiş sözcükler taşıdım içimde, şems ile arama girdiğiniz ilk gün bitti her şey.  Göğe de hiç bakmamıştınız zaten. Tanrı, taşıyabileceğimiz kadar acı verirdi hani? Çok düşündüm ve gördüm ki tüm işleri içinden çıkılmaz yapan bu yazdıklarımdı. “İşime mani oluyor” diye Alexis Zorba gibi sağ el parmaklarımı kestim. Artık bir harf daha veremem ben size.

Sana diye başladığım her gün, simit satan çocukları hatırlatıyor bana. Sevmek ile işini kaybetmemek arasında gidip gelen ayaklarımız aynı rutini tekrarlarken, azizlerin kutsal mesajları gibi baktığımız hayat hikâyeleri duruyor tam karşımızda.

İradesini yitirmiş bir toplum nasıl büyüyecek tanrım, nasıl kavuşacak, nasıl sevecek, nasıl sahip çıkacak…? İnsanları iki şeye ikna edemedim. Yaşamaya ve yaşamadıklarına.

Telaşımı bağışlayın ama bir ömrün neresindeyiz? Bize sormadan kalkan vapurların, taksilerin kararlı taksimetrelerinin, lüks restoranların, reyonlardaki ürünlerin ve unutulan korkuların, kurulan düşlerin, beklentilerin neresindeyiz?


Hüseyin Arda SALKAYA

07.03.2017

0
2793
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage