0 YAPILAN YORUMLAR
97094 GÖRÜNTÜLENME
11 TAKİPÇİ
0 BEĞENİ
Delilik En Büyük Sırdır - Hüseyin Arda SALKAYA

Deliliğin sınırındayım demiş F. Pessoa ben bir adım daha ileri gidip, kaldırıyorum o sınırı oradan. Geçişler serbest. Yıllarca sınırda bekleyenler, sevinç çığlıklarıyla birbirine atılıyorlar. Dünyanın en büyük mübadelesini yapıyorum. Herkes davetli. 

Yatıyorum, yatamıyorum. Duruyorum, duramıyorum. Yaşıyorum, yaşayamıyorum. Biri sürekli kaldırıyor beni yerimden, kaldırıp ayağa dikiyor. Burada dur da demiyor, burada yaşa da demiyor.

Tanrı bütün sorularını bana soruyor, her soru sorduğunda tekrar tekrar ayağa kalkma diye peşinen ayakta tutuyor. Ne garip ki, ben bu dünya için yeni değilim. Aslında yenilik, bu dünya için eski bir kavramdır. Bütün yeniler dalgın bir bakışla geçiştirile bilinir. Sizde öyle yapıyorsunuz. Sizde, beni de benden öncekileri de görmüyorsunuz.

Deliliğin sınırındayım demiş F. Pessoa ben bir adım daha ileri gidip, kaldırıyorum o sınırı oradan. Geçişler serbest. Yıllarca sınırda bekleyenler, sevinç çığlıklarıyla birbirine atılıyorlar. Dünyanın en büyük mübadelesini yapıyorum. Herkes davetli.

Saat gecenin üçü, tanrı soru sormak için ayağa kaldırmadı, ben zaten ayaktaydım. Geçiş üstünlüğümü bir akıllıya veriyorum.

Çocukluğumda, bir çıraklık okuluna gitmiştim. Güya usta öğreticilerden biri, hiçbir şeyi beceremiyorsunuz demişti. Bana bakarak mı söylemişti, yoksa ben mi alınmalıydım üstüme emin değilim ama hayatımdaki en doğru tespiti yaptığını diyebilirim size. Dünya, yeryüzü, insanlık bu beceriksizliğe bendekini geliştirerek sahip oldular.

Sevgili okur, sana ölmeden bir iyilik yapıp, düşüncelerimi bağışlıyorum. İyi oku ve yaşam çıtanı o vasat seviyeden yükseğe çıkar. Çatı katları ve bodrum katlar ölmek içindir. Yaşam ortalarda olmalı, ortaya getiremediğin yaşamını iyi düşün.

İçimde büyük bir göl var. Ağlasam, erozyona faydam olur. Ağlamıyorsam, bulutlara olan saygımdan

Gerçek manada hiçbir şeyi beceremiyorum. Becerebildiklerim, özel yetenek gerektirmeyen basit şeyler. Mesela, hala istatistik faaliyetlerine katıla biliyorum. Siyasi partiler en az 4 yılda bir, banka ve firmalarsa haftada bir beni hatırlıyorlar. Hala bir seçmenim ve hala bir tüketici. Seçmen olmak için sadece yaş şartı var, tüketici olmak içinde midenizin olması yeterli.

Sahip olamadığım tek şey bir mezar taşı. Yakın ahbaplarım; eczacılar ve doktorlar. Kahvehanelerden haz etmiyorum. Onlarında bana pek sempati duymadıkları kesin, zira çay ve kahveyi sevmiyorum. Otobüslerde en arkalarda, metrolarda ise körüklü kısımların iki yanında bulunan üçlü koltuklara, güneşin konumuna göre oturuyorum. Kitap okumayı seviyorum, fakat okuyamadıklarımı düşündükçe arama birkaç saatliğine mesafe koyuyorum. Bana özgü bir yas.

Duvarlara pencere çizmeyi seviyorum. Gökyüzüne bakmak için, günün belli zamanlarında, kendime mola veriyorum. En çok kendime yakıştırdığım rol, sessiz gözlemcilik. Misal, 2 saattir seni izliyorum. İçimde milyonlarca sözcük ve hece birikti. Sana karşı seni kendimde tutuyorum.

Şimdi söyleyin bana, deliliğin sınırını geçmiş miyim? Üstüme o yasal uyarıyı asmalı mıyım? “Dikkat Tehlikelidir!”

Önceleri, düşsel bir hevesti bende yalnızlık, zamanla hevesim kaçtı. Döne döne tekrarlayan bir oyundan kim sıkılmaz ki? Bende sıkıldım haliyle, bende aldandığımı kabul ettim. Sümen altı edilmiş gerçeklere öyle bir tosladım ki, enkazımda beni tespit edene aşk olsun.

Ekseni kayan bir dünyada, ihraç edilen sevgilerle delirmeden ancak bu kadar yaşayabilirsiniz. 28 veya 30 yıl. Sonra belki bir bu kadar daha, sonra da ölürsünüz. Etinizi böcekler yer, iskeletinizi de, korkuluk yapar çocuklar oyunlarına ya da hedef tahtası. İnsafı ve acıma duygusu, ancak kendine bir şey olunca anlayan, yani deneme yanılma yoluyla duyguları oluşmuş çocuklara kalırsınız. Yine de korkmayın, çocuklar iyidir, çocuklar henüz sizin kadar kötü değildir.

Dünyanın orta yeri neresiyse biz orada değiliz. Dünyanın en mutlu yeri neresiyse biz orada değiliz. Dünyanın en sıcak yeri neresiyse biz orada da değiliz.

Sevgili okur, bunları kendine soruyorsan. Deliliğin sınırını geçmişsin demektir. Zira biz dünyanın en acılı yarım adasında yaşıyoruz. En sıcak yerde burası, en orta yerde.

Düşüncenin deliliğe uzaklığı, kimsenin bilemeyeceği bir konudur. Düşüncenin basit sorgulayıcılığı; deliliğin, sığlığında kolay kolay tespit edilemez. Belki fizikidir bu mesafe belki, tahmini belki de tahmin edilemeyen en büyük sırdır.

Gidile bilinen bir yerdir mutluluk, bulunan bir yerdir dünyanın orta yeri. Mutluluğa gidersek mutluluktan, sıcağa gidersek sıcaktan, dünyanın orta yerine gidersek de, merkezde olmaktan deliririz. Ancak, acıyla delirmek kadar hiçbir delilik yeteri kadar seyirci toplayamaz. 

Saat gecenin beşi, ben hala ayaktayım. Geçmiş gecelerden kalma o kötü sevişme, raporlara, kitaplara hangi sözcüklerle girecek kim bilir.


Hüseyin Arda SALKAYA

0
2707
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage