08 OCAK, SALI, 2019

Hayat Dediğin Bir Yangın Yeri

Başrollerini Carey Mulligan, Jake Gyllenhaal ve Ed Oxenbould’un paylaştığı, 1960’lar Amerikası’nda geçen, bir aile trajedisini anlatan Wildlife (Yangın Yeri) vizyonda izlenmeyi bekleyen iyi yapımlardan biri. 

Hayat Dediğin Bir Yangın Yeri

Wildlife (Yangın Yeri), 1990’da yayımlanan Richard Ford’un aynı adlı romanından uyarlanmış bir film. Filmin senaryosu oyuncu olarak tanıdığımız Paul Dano –ki filmin aynı zamanda yönetmeni ve bu onun ilk yönetmenlik deneyimi- ve Zoe Kazan’a ait. Film, Amerika’nın Kanada sınırında yer alan kuzeybatı eyaletlerinden birinde, Montana’da geçiyor. Filmin hikâyesine Jeanette (Carey Mulligan), Jerry (Jake Gyllenhaal), Joe (Ed Oxenbould), Warren Miller (Bill Camp) isimli dört ana karakterle birlikte yangın ve kar yön veriyor.

​Jerry, Jeanette ve Joe’dan oluşan Brinson ailesi, Jerry’nin iş değişiklikleri sebebiyle pek çok kez şehir değiştirmek zorunda kalmıştır. Son olarak geldikleri Montana’da işler beklendiği kadar iyi gitmez. Aileyi bir arada tutan sabır, güven ve sevgiye dayalı -ya da böyle olduğunu sandığımız- aile bağları, Jerry’nin işten kovuluşuyla bir çözülme yaşamaya başlar. Aile reisi olarak konumlanmış olan Jerry’nin kovuluşuyla Joe ve ev işleriyle ilgilenme görevini üstlenen Jeanette’in de rollerinde değişimler olur. Filmde bu noktadan sonra başlayan aile trajedisini, tüm hikâyenin sıkıntısını omuzlarında taşıyan Joe’nun çaresiz gözlerinden izleriz.

Jerry, bir golf kulübünde çalışırken kurduğu iyi ilişkiler sebebiyle işinden kovulur. Yeni bir iş arayışından çok kendi varoluş krizleri içine gömülen Jerry’nin tepkisizliği, kendini ev hanımlığında sıkışmış hisseden Jeanette’ın iş bulma arayışına girmesine ve yüzme hocası olmasına vesile olur. Joe ise okulunda başarılı bir çocuk olmasının yanı sıra aile ekonomisine katkı sağlamak için bir fotoğraf stüdyosunda okul sonrası için çalışma fırsatı bulur. Bu sırada bölgeye yaklaşmakta olan ve önlenemeyen bir yangının haberi yinelenir. Okulda yangından korunma ve kaçma eğitiminde, Joe’nun arkadaş edindiği kız çocuğunun babasının yangın söndürme ekibinde oluşunu konuşmalarında, televizyon ve radyodan gelen haberlerde bu bilgi tekrar tekrar verilir. Kendini işe yarar hissetme ihtiyacı olan Jerry, yangın söndürme ekibine gideceğini açıklar ve ailenin alt üst oluşu burada başlar. Jerry yangına gider, Jeanette o ana kadar bastırdığı bütün tükenmişlik hissini dolu dolu yaşamaya başlar ve Joe artık 14 yaşında yetişkin bir birey olmak zorunda kalır.

​Babasının gidişiyle ailenin reisi görevini göğüsleyen Joe’nun dağılan bir ailesi olmasının yanı sıra baş etmesi gereken bir de annesi vardır. O yaşına kadar annenin kanatları altında büyüyen Joe, bir anda annesini dizginlemek zorunda kalır. 30’lu yaşlarındaki ebeveynlerinin yaşayamadıklarını yaşamaya çalışmalarını, orta yaş krizlerini, macera arayışlarını dizginleyip, aile bütünlüğünü korumaya çalışır Joe. Sessizliğini, sabrını her zaman korumaya özen gösterir bu süreçte ama şahit oldukları bir çocuk için hangi yaşta olursa olsun baş edilebilecek şeyler olmaz. Annesi, kocasının gidişiyle bölgedeki zengin adamlardan biri olan Warren Miller’la yakınlaşma yaşamaya başlar. Buna şahit olan Joe, söyledikleri ve söylemediklerinden sorumlu olur artık. 

Filmde yinelenen yangının yaklaşma haberiyle birlikte bir de bu yangını ekiplerin değil karın söndüreceği bilgisi yinelenir. Bu hem karakterlerde hem de izleyicide sabırsızca bir kar beklentisi yaratır. Yangın nasıl geçtiği yeri yok ediyorsa; kar da tam aksine sakinliğiyle indiği yeri yatıştıracak bir kurtarıcıdır. Yangın nasıl babaları ailelerinden kopardıysa, kar da geri getirecektir ve her şeyi eskisine döndürecektir. Joe, annesiyle baş edilemez türden bir aradalık yaşarken karın yağmasını bekler. Ve artık vazgeçtiği anda kar taneleri onu ve babasını geri döndürür. Ama hiçbir şey eskisi gibi değildir artık. Filmdeki gerilimi yükselten sahneler buradan sonra başlar. Jeanette’in kocasına sadakatsizliği, Jerry’nin ailesini bırakıp giderkenki pervasızlığının yerini öfkeye bırakmasına sebep olur. Babasının sorularına çaresizce verdiği cevaplar, Jerry’nin hesaplaşmaya gitmesine ve karın ortasında yeni bir yangın çıkarmasına sebep olur. Buraya kadar hiçbir şeye engel olamadığı gibi bunu da engelleme gücü olmayan Joe, içinde tuttuğu çığlığı sonsuzluğa koşarak çıkartır. Eş zamanlı izleyiciyi de etkisi altına alan bu anda Joe’ya içten içe eşlik etmemek elde değil.

​Filmin 1960’lar Amerikası’nda -ki siyasi ve toplumsal durumu da işin içine katarak- taşrada yaşayan bir ailenin panoramasını vermesinin yanı sıra tamamında bir aile birlikteliğinin yaratıcısı ve yıkıcısı ebeveynlerin, çocuklar üzerindeki etkisini adım adım izliyoruz. Her ne kadar aile içinde yaşı küçük olarak görünse de her şeyin farkında olan, doğru soruları soran ve çoğu zaman erken büyümek; çocukluğun masum dünyasından, yetişkinlerin riyakâr dünyasına geçiş yapmak zorunda kalan ve her ne olursa olsun ailesini bir arada görmek en büyük mutluluğu olan çocukların temsilcisi Joe. 

Film, genel izleyiciyi tatmin edebilir mi? Bir dönem filmi olması açısından bakıldığında mekânlar, görüntüler ve karakter temsilleri tatmin eden bir bütünlükte. Kullanılan mekânın dinginliği ve boşluğu hikâyeyi destekliyor; ailelerin ve ülkenin ekonomik durumunu temsil eden işsizlik, yaşam şartlarının farklılıkları, özenilen hayatların varlığı toplumsal yapıyı yansıtır nitelikte. Filmde tüm bunları tartışmasız bir sadelikte verilmesi de filmin çekim noktalarından biri. Oyunculuk açısından söylenebilecek ilk şey oyuncuların karakterleri özümsemiş oluşu. Herkes seyirciye doğal ve çarpıcı bir şekilde rolünü sunuyor. Joe karakterine hayat veren Ed Oxenbould’un ileride başarılı bir oyuncu olacağının sinyallerini veren performansı üzerine konuşulması gerekiyor. Oynadığı karakterin hakkını vermiş genç bir oyuncu Oxenbould. Carey Mulligan ise arayışları ve kendiyle savaşı bir histeriye dönüşen Jeanette rolünde her zamanki gibi hayranlık uyandırıyor. Jake Gyllenhaal, rolü gereği pek fazla izleyemediğimiz ama doğallığı ile varlığı filme tat katan bir oyuncu olarak yer alıyor.

​Paul Dano’nun bir ilk yönetmenlik denemesi olan, Torino Film Festivali’nden “En İyi Film” ödülüyle dönen Wildlife (Yangın Yeri), bir aile trajedisinin yanı sıra temelleri derinden sarsılan bir ailede büyümek zorunda kalan çocukların kalplerindeki derin yaraların anlatısını sunuyor. Aile fotoğrafı bir çocuk için ne anlama gelir? Bu sorunun cevabını düşünmek için bu hafta Wildlife (Yangın Yeri)’a bir şans verin.

https://www.youtube.com/watch?v=ZUrxs5QLR2U

0
7233
1
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle