GÜNDEM
  • 16-04-2024

    Gülhatun Yıldırım’ın “Derinin Altında Su Var” başlıklı kişisel sergisi 17-27 Nisan tarihleri arasında Bilsart’ta sanatseverlerle buluşacak.

    Gülhatun Yıldırım’ın canlı performanslarının çıktılarının yer aldığı, Simge Burhanoğlu & Azra İşmen danışmanlığında Performistanbul tarafından düzenlenen “Derinin Altında Su Var” sergisinde, üç farklı performansın çeşitli medyumlardaki dokümantasyonları ve kalıntıları izleyiciye sunuluyor. Sergide, 2023 yılında Almanya’da Ren Nehri’nde gerçekleşen Sonsuz ve Öteki, 2022 yılında İtalya’da Friuli-Venezia Giulia Bölgesi ve İsonzo Nehri’nde gerçekleşen Ay ve Güneş, Türkiye’de bir müzede gerçekleşen Polynya isimli performansları fotoğraf, video, defter, gibi dokümantasyon çeşitleri ile beraber, performansların ana elementi olan - su -, üç performansın ortak birleştirici noktası olarak organik bir kalıntı niteliğinde sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Böylelikle izleyiciler suyun üç farklı hikâyesiyle performansların yolculuğuna tanıklık ediyor. Dokümantasyonlar, performanslardaki görülen ve deneyimlenen eylemleri ortaya koyarken, su gözle görülmeyen ile elle tutulamayana işaret ediyor. Polynya performansının fotoğraf dokümantasyonuna performansta kullanılan büyük buz kütlesinden eritilerek elde edilmiş su eşlik ediyor, buradaki su kalıntısı dönüşen su kategorisinde sergilenirken, Sonsuz ve Öteki’nin video dokümantasyonu ile beraber nehirden gelen su, doğadan alınan su kategorisinde izleyici ile buluşuyor. Ay ve Güneş’te ise sanatçının performans süresince tuttuğu defter günlüğünün yanında çevredeki insanlardan, mekânlardan alınan su, toplanan su kategorisinde sergide yer alıyor.

    ​Performanslardan geriye kalan ortak kalıntı su, taşıdığı hafıza ve yapısı üzerinden performans süreçlerinde kurulan ilişkileri temsil etmenin yanı sıra, o sürecin ve mekânın fiziksel izlerini taşırken -bilimsel olarak ele alındığında bulunduğu coğrafyanın ve ortamın bakterilerini, moleküllerini ve benzeri partikülleri ile mikroorganizmaları içinde barındırırken- kaçınılmaz dönüşümün parçası olarak buharlaşıp son hâline bürünmeden varlığını ortaya koyuyor. Yıldırım, suyu farklı hâlleriyle ele alıyor, onu hayatın döngüsü gibi performans sürecinde işlerken aynı zamanda kendi bedenini, katılımcıları ve etkileşime geçtiği diğer her şeyi bu dönüşümün bir parçası hâline getirip bütünleştiriyor. Performanslarından geriye kalan su, sürecin izlerini kendi içinde taşımaya ve yaşatmaya devam ediyor.

    0
    0
    90
  • 16-04-2024

    Institut français Türkiye, Türkiye’nin Goncourt Seçimi’nin ilanı için 17 – 19 Nisan tarihlerinde Goncourt ödüllü Fransız yazar Mathias Énard’ı Ankara ve İstanbul’da ağırlayacak.

    Énard, 17 Nisan tarihinde Türkiye’nin Goncourt Seçimi’ni belirlemek üzere Ankara, İstanbul ve İzmir’den gelen jüriye başkanlık ederek Türkiye’nin Goncourt Seçimi’ni basına ilan edecek. Aynı günün akşamı saat 19.30’da Institut français Ankara’da düzenlenecek edebiyat söyleşisine Pusula (Boussole) romanını Türkçeye kazandırarak Institut français 2021 Çeviri Ödülü’nü kazanan Ebru Erbaş ile birlikte katılacak olan Énard, ayrıca 18 Nisan’da Hacettepe Üniversitesi’nde bir konferans verecek.

    Yazar, İstanbul’da da iki ayrı etkinliğe katılacak. İlki 19 Nisan tarihinde İstanbul’da Galatasaray Üniversitesi’nde, ikincisi yazar ve çevirmen Yiğit Bener eşliğinde 20 Nisan tarihinde Minoa Kitapçısı’nda olacak.

    Mathias Énard’ın etkinliklerinee katılım ücretsiz olacak ve kayıt zorunlu olacak. Buradan katılmak istediğiniz etkinliği seçerek kayıt olabilirsiniz.

    Program :
    17 Nisan 19.30 Institut français Ankara – Edebiyat söyleşisi ve imza seansı : Mathias Énard ve Ebru Erbaş (Türkçe simültane çeviri ile)
    18 Nisan 10.00 Hacettepe Üniversitesi Prof Dr Tuğrul İnal Salonu – Edebiyat söyleşisi (Fransızca)
    19 Nisan 10.00 Galatasaray Üniversitesi Aydın Doğan Oditoryumu – Fransızca
    20 Nisan 16.30 Minoa Pera Kitapçısı – Edebiyat söyleşisi (Türkçe ardıl çeviri ile) : Mathias Énard ve Yiğit Bener

    0
    0
    132
  • 15-04-2024

    Türk rock müziğinin önemli isimlerinden Hayko Cepkin, BWO Entertainment ve EEG Expand Entertainment Group iş birliği ile 26 Mayıs’ta Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’nda konser verecek.

    1990’ların sonlarından bu yana güçlü sesi ve enerjik performanslarıyla büyük bir dinleyici kitlesin sahip olan Hayko Cepkin, kariyeri boyunca birçok unutulmaz şarkı ve albüme imza attı. “Ölüyorum”, “Paranoya”, “Fırtınam” gibi hit parçaları; Sakin Olmam LazımTanışma BittiSandıkAşkında Izdırabını ve Karantina Günlüğü gibi Türk rock müziğinin güçlü yapıtları arasında sayılan albümleri ile tanınan Hayko Cepkin, 26 Mayıs’taki konserinde 40 bin kişilik dinleyicisi ile bir araya gelecek.

    Konserin basın toplantısında Hayko Cepkin şunları söyledi: “Yıllardır sahnede olmayanı yapmış, yapılmaz denileni hayata geçirmiş bir ekip olduğumuz için bu tip projelerde yer almayı hak ediyoruz. Bu, bugüne kadar seslendiğimiz en kalabalık seyirci olmayacak ama o muhteşem ambiyansın içinde, hele ki Beşiktaş Stadyumu benim çocukluğumda tribünde davul çaldığım bir yer, 40.000 kişi tam anlamıyla bizim için gelmiş olacak. Hâliyle duygusal olarak geçişi çok olan bir konser olacağını düşünüyoruz.”

    ​26 Mayıs’ta Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’nda gerçekleşecek Hayko Cepkin konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    129
  • 15-04-2024

    Trendyol, 15 Nisan Dünya Sanat Günü’nde bağımsız sanatçıların yeteneklerine, yaratıcılıklarına ve eserlerine dikkat çekerek kutluyor.

    Trendyol, dijital sanat platformu Trendyol Sanat ile çağdaş sanatı her an herkes için ulaşılabilir hâle getirmeyi amaçlıyor. Sanatçılar ve sanatseverler arasında dijital köprüler kurarak sanatın erişilebilirliğini ve etki alanını artırmak için çalışmalar yapan Trendyol, 15 Nisan Dünya Sanat Günü’nde herkesi bağımsız sanatçıları yakından tanımaya ve eserlerini incelemeye davet ediyor.

    Trendyol’un 2021 yılında Türkiye’de bir ilk olarak başlattığı Trendyol Sanat, dijital dünyada sanata ve genç sanatçılara alan açma misyonunu üstleniyor. Böylelikle güzel sanatlar fakültelerinden mezun olan binlerce öğrenci ve sanat dünyasına yeni adım atan genç yetenekler kendilerini ifade etme fırsatı buluyor. Sanatçılar için eserlerini sergileyebilecekleri yeni bir alan yaratan Trendyol, sanatseverlerin de yeni sanatçıları keşfedebilmelerine eserleri yakından inceleyebilmelerine imkân tanıyor. Trendyol Sanat, böylelikle genç sanatçılar başta olmak üzere tüm sanatçılarla Türkiye’nin farklı illerinde sanata ulaşmakta zorlanan sanatseverler arasında dijital köprüler kuruyor. 

    Türkiye’nin dört bir yanından, Trendyol Sanat’ın koleksiyonundan çeşitli disiplinlerde eserlerine ulaşılabiliyor. Ocak 2024'ten bu yana Trendyol Sanat’ta en çok tercih edilen kategori dijital baskı olurken, geçtiğimiz yılın favorisi olan resim kategorisi de popülerliğini koruyarak ikinci sırayı alıyor. Fotoğraf, baskı, gravür, geleneksel Türk sanatları ve heykel gibi diğer kategoriler de sanatseverlerin ilgisini çeken disiplinler arasında yer alıyor. Toplam 18 farklı ilde yaşamlarını sürdüren genç sanatçılar, Trendyol Sanat aracılığıyla kendi bölgelerinin sınırlarını aşarak Trendyol’un geniş kullanıcı kitlesine ulaşma olanağı buluyorlar.

    ​150’den fazla sanatçının 1000’e yakın eserine ev sahipliği yapan Trendyol Sanat’a buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    235
  • 15-04-2024

    Bitki uzmanı Fem Güçlütürk’ün hem yeni başlayanlar hem de bitki bakımında yol almış olanlar için kaleme aldığı rehber niteliğindeki kitabı Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi, Mundi’den çıktı.

    Bitkiler dünyasının önde gelen isimlerinden; BeIN, YouTube, Neoskola gibi mecralarda bitki bakımı dersleri anlatan, atölyeler düzenleyen Fem Güçlütürk’ün kaleme aldığı Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi, bitkiyle ilgilenenlerin ilgisine sunuluyor. Labofem: Bitkilerle İyi Geçinme Rehberi’nde hangi bitkiye nasıl bakılmalı, hangi besin verilmeli, nasıl toprak kullanılmalı, en sık karşılaşılan sorunlar neler gibi birçok soruya yönelik pratik çözüm önerisi bulmak mümkün özellikle saksı bitkileriyle ilgili birçok tüyo mevcut. Kitaptaki bu bilgilere fotoğraf sanatçısı da olan Güçlütürk’ün çektiği etkileyici fotoğraflar eşlik ediyor.  

    Güçlütürk, yıllarca içinde bulunduğu kurumsal hayatı bırakıp doğaya dönen bir bitki uzmanı, Labofem markasının kurucusu. Muğla'nın Gökova bölgesinde bir köyde doğayı merkezine alan bir yaşam sürüyor. “Şehirli” insanın doğayla ilişkisini ilk elden bilen biri olarak, kitapta bitki yetiştirirken karşılaşılabilecek sorunlara yönelik somut öneriler getiriyor. Özellikle evde bakılan saksı bitkileri için gerçek bir rehber sunuyor.

    ​Güçlütürk, kitabını şöyle anlatıyor: “Bu kitapta, ‘Bitkilerinizle konuşun, çakranızı temizleyin, doğayla bütünleşin,’ gibi muğlak kişisel gelişim ifadeleri yerine, aldığım aile ve okul eğitimi gereği bünyeme işlemiş daha nokta atışı, daha teknik tavsiyeler, kişisel merakımla araştırmalarımın ve yıllara dayalı tecrübelerimle harmanlanmış bitki bakımının ipuçlarını bulacaksınız.”

    0
    0
    556
  • 15-04-2024

    KüçükÇiftlik Park’ın yeşil yüzü KüçükÇiftlik Bahçe’de, yazı müjdeleyen bahçe konserleri başlıyor. URU organizasyonuyla gerçekleştirilecek konserlerde sahne alacak isimler arasında; Peyk, Gevende, Kardelen, Şenceylik, Melis Karaduman, Paptircem ve Ayça Özefe yer alıyor.

    KüçükÇiftlik Bahçe’deki konserlerin ilk konuğu, 24 Mayıs’ta alternatif sahnenin parlayan isimlerinden Kardelen, huzur veren sesi ve şarkılarıyla Şenceylik ve alternatif müziğin genç yıldızlarından Melis Karaduman olacak. 29 Mayıs’ta KüçükÇiftlik Bahçe sahnesinde, özgür müziğin sıra dışı grubu Gevende ve öncesinde alternatif rock’ın köklü gruplarından Peyk dinleyicilerle buluşacak. 14 Haziran’da ise alternatif müziğin eğlenceli ismi Paptircem ve sesiyle dikkat çeken genç müzisyen Ayça Özefe KüçükÇiftlik Park’ta konser verecek.

    URU organizasyonuyla KüçükÇiftlik Bahçe’de gerçekleşecek konserlerin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    KüçükÇiftlik Bahçe Konserleri:

    24 Mayıs Cuma
    Kardelen, Şenceylik ve Melis Karaduman

    29 Mayıs Çarşamba
    Gevende ve Peyk

    14 Haziran Cuma
    Paptircem ve Ayça Özefe

    0
    0
    521
  • 15-04-2024

    Defne Parman, Doğa Çal ve Hilal Balcı’nın çalışmalarını bir araya getiren “Parça Parça” başlıklı sergi, 7 Mayıs-8 Haziran tarihleri arasında Merdiven Art Space’te sanatseverlerle buluşacak.

    Neriman Polat’ın küratörlüğünü üstlendiği sergide, Polat’ın bir araya getirdiği üç kadın sanatçı, feminist pratik ile aralarında gerçekleştirdikleri iletişim üzerinden sergideki seçkiyi oluşturuyorlar. Sergi, video ve yerleştirme işlerle, farklı kadın oluş deneyimlerine odaklanıyor.

    Kırılganlık, yaralanabilirlik konularına odaklanan Defne Parman; gazete kupürleri, aydınger kâğıt, kumaş gibi hassas malzemeler üzerinde uzun soluklu çalışıyor. Sanatçının çalışmalarından Pansuman, “kırıldığımız yerleri nasıl iyileştirebiliriz”e odaklanıyor. Örtü çalışmasında ise; danteli yapı bozuma uğratıp, gazete haberlerindeki kadına ve hayvana şiddet içeren görselleri kullanarak, kâğıdı tığ ile delerek kırılgan bir örtü yaratıyor. Doğa Çal, Kafam Başka Yerde başlıklı video serisinde, evin farklı odalarında parçalanmış ama her parçanın hareket ettiği ve yaşadığı kadın bedenini, trajediden uzak, absürt bir mizah duygusu ile gösteriyor. Annem, Ben, Ananem videosu; üç jenerasyon üzerinden abartılı bir biçimde, kadınlar arasındaki ilişki ve dayanışmayı vurguluyor. Kendi hareketlerine mesafe alabilmenin olanaklarını araştıran Hilal Balcı, siyah-beyaz video işleri, YutkunmaKulaktanYukardan Çevirme ile gündelik yaşamın sıradan hareketlerini yeniden kurgulayarak alışılagelmiş ritmik hareketleri sekteye uğratmaya çalışıyor. Tekrar eden eylemlerin zaman içinde deforme olma hâlini, saplantıya dönüşen hijyen takıntısı ile ikonikleşmiş olan Sarı bez isimli işi üzerinden gösteriyor.

    Künye:
    1. Defne Parman, Pansuman 5, gazete kağıdı üzerine sargı bezi - 2020 42 x 29,7 cm
    2. Hilal Balcı, Kulaktan, 2023, Video performans,2023, 0.37sn
    3. Doğa Çal , Kafam Başka Yerde, 2021-2023, video, 00.38sn

    0
    0
    749
  • 15-04-2024

    Göktuğ Canbaba’nın Mumalevi Malikanesi ile başlayan “Yarasa Çıkmazı” serisinin yeni macerası Gizemli Kara Kediler, Ege Karadayı’nın gotik illüstrasyonları ile XLibris’ten çıktı.

    Mumalevi Malikanesi’nde okurlar karanlıktan hiç hoşlanmayan ve asla cadı olmayı istemeyen Gredi’nin Bayan Mumalevi’nin malikânesinde yaşamasına ve cadılık eğitimi almasına tanık olmuştu. Serinin ikinci kitabında ise bu kez cadı çırağı Ayfin’in hikâyesi anlatılıyor. Ayfin, örümcek ağı bağlamış bilmecelere, karanlığın içinde gizlenen bulmacalara bayılıyor. Bu yüzden Cadıizi Diyarı’nın beş cadısından biri olan Kiethra Küllükadeh’in yanında çırak olduğu için çok mutlu. Ancak eğitimine başlayacağı malikâneye adımını atar atmaz gizemli olaylarla karşılaşmak hiç beklemediği bir şey. Yani önce biraz tılsımlı söz filan öğrense iyi olurdu ama başka çare yok. Malikânedeki gizemli canavarın sırrını çözmek, Bayan Küllükadeh’in kayıp kocası Kaptan Kabakaş’ın başına gelenleri öğrenmek Ayfin’e düşüyor.

    0
    0
    539
  • 14-04-2024

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı (İBB Kültür) tarafından, projeSahne iş birliğiyle 22-30 Nisan tarihleri arasında bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası İstanbul Dans Günleri, dünya çapında dansçıların gösterilerini şehrin farklı mekânlarında sanatseverlerle buluşturacak.

    29 Nisan Dünya Dans Günü kapsamında düzenlenen Uluslararası İstanbul Dans Günleri’nde performansların yanı sıra atölyeler, söyleşiler, dans temalı film gösterimleri ve konserler de ücretsiz olarak gerçekleşecek. Uluslararası İstanbul Dans Günleri, bir hafta boyunca flamenkodan sokak dansına, baleden sirtakiye farklı dans türlerinin önemli temsilcilerini İstanbullularla bir araya getirecek. Festivalin etkinlikleri, Müze Gazhane, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Artİstanbul Feshane, Baruthane, Metrohan, Beyoğlu Sineması’nda ve Çubuklu Silolar’da gerçekleşecek.

    ​Festivalin açılışını, flamenkonun genç kraliçesi Patricia Guerrero gerçekleştirecek. Uluslararası İstanbul Dans Günleri’nde ayrıca, İtalya’nın uluslararası çağdaş dans topluluğu Komoco, pantomim sanatçısı İlker Kılıçer, İstanbul merkezli dans stüdyosu Swing Planet, Shaman Dans Tiyatrosu ve dans sanatçısı, koreograf Bedirhan Dehmen de performanslarını sahneleyecekler. İBB Kültür ve CRR Konser Salonu’nun destekleriyle hayata geçirilen Köroğlu balesinin de sanatseverlerle buluşacağı festivalin yelpazesi, hip hop, break dans, popping gibi her çeşit sokak danslarını buluşturan Urban Dances ile daha da genişleyecek. Uluslararası sahnelerde bu alanda kendine yer açan Almanya’dan Vehbi Can Yeşil, Yunanistan’dan Kalli Tarasidou ve Fransa’dan Junior Bosila Banya performanslarını sergileyecekler. Farklı dans türlerine odaklanan atölye çalışmalarının, söyleşilerin ve konserlerin de gerçekleşeceği Uluslararası İstanbul Dans Günleri’nde, odağına dansı alan özel yapımlardan Siyah Kuğu / Black Swam (2010), Özgürlük Dansı / Jimmy's Hall (2014) ve Âşıklar Şehri / La La Land (2016) filmleri de Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek. Uluslararası İstanbul Dans Günleri kapsamında ayrıca, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı (İTÜ TMDK) Türk halk oyunları bölümü hocaları söyleşi, atölye ve performanslar gerçekleştirecekler. İBB Orkestralar Müdürlüğü de geleneğin temsilcisi olan ustalardan, oyun müzikleri konseri verecek.

    0
    0
    568
  • 14-04-2024

    Tülin Kaynak’ın “Umut Renkleri” başlıklı kişisel sergisi, 20-28 Nisan tarihleri arasında Istanbul Concept'te sanatseverlerle buluşacak.

    Galerinin Beyoğlu’ndaki mekânında, Rotary 2420. Bölgesi’nin “Dünyaya Umut Olalım” projesi kapsamında hayat geçirilen “Umut Renkleri” sergisi, Tülin Kaynak’ın zihnindeki umut renklerini hayata geçirdiği son dönemdeki yağlıboya resimlerden oluşuyor. Tülin Kaynak, teknolojik gelişmeler, çağdaş yaşamın hızlı temposu ve küreselleşme nedeniyle toplumları etkileyen değişime ve dönüşüme dair gözlemlerini, insanlığın biriktirdiği öyküleri, soyut sanatla anlatıyor. Sanatçı izleyici ile köprü kurmayı amaçladığı sergisinde, insan ruhunun değişken hâllerini yargılamadan hissetmeye, kırılganlığı ve kederi kabul edip, hayata umutla devam etmeye teşvik ediyor.

    ​Tülin Kaynak, sergisinin adını şu sözlerle açıklıyor: “Sergimin adı ‘Umut Renkleri’ çünkü eserlerimin özünde umut var. Son yıllarda meydana gelen olaylar bütün toplumları derinden sarstı. Kimi zaman öyle kaosa sürüklendi ki Dünya hem doğal afetler hem de insan eliyle oluşturulmuş felaketler insanların ruhlarında yaralar açtı. Tüm bu olanlara rağmen; hayat umutsuz yaşanmaz. Özellikle yeni nesillere, hayat ne zorluklar getirirse getirsin, engelleri umutla aşabileceklerini, eserlerimle hatırlatmak istedim.”

    0
    0
    648
DAHA FAZLA
Geldanlage